Acinin üstesinden gelmek

Von rochi70

19.1K 1.7K 438

Üzgünüm...Artık güçlü değilim...her savaş beni daha çok mahvediyor,her eleştiri beni daha çok incitiyor,her y... Mehr

Önsöz
1-Kimse acımı bilmiyor.
2-Acı çığlığı
3-Sen yaşıyorsun ben nefes alıyorum
4-Kabuslar ve uzun gece
5-Sonunda güldün
6-Korkuyorum....Ali Rahmet
7-Sana acı çektirdim mi?
8-Sadece beni affet
9-İki sevgilinin dansı
10-Rüyalar ve kabuslar
11-İki kalp birleşti
12- Gönülden sözümüz
13-Kıskançlık mı, korku mu?
14-Ondan nefret ettim
15-Sonunda bedava
16-Sıcak karşılama
✨️___Haberler___✨️
17-İki kahve ve yıldız
18-Misafir ve şüpheler
19-Burada olmak istiyorum.
20-Geçmişin tanıdıkları
21-Ondan uzak dur
22-Beni asla bırakma.
23-Tatlı rüyalar...canım
24-Düşmanla yemek
25-seni sevdim... gerçek bu
26-Seni hak etmiyorum
28-Sensiz imkansızdı...
29-Fırtına
30-Yaşam için
31-En güzel gelin
32-Daha fazla sorun
33-Anne Kalbi
34-Eski ve yeni adetler
35-savunmasız
36- Küçük kıskançlık...
37-Sen öyle değilsin.
38-Onu son nefesime kadar seveceğim ve koruyacağım.
39-Yeni Fekeli Hanım.✨️
40-Benim gardenyam 🌹
41-yeni uyanış
42- Meleğim, karım.
43-Aile kahvaltısı
44-O gün öldüm... (1/2)
45-O gün öldüm... (2/2)
46-Çukurova'nın Hanımı
47-Sevgiyle iyileşmek
48-Gözlerdeki tutku
49-Güle güle aşkım
50-Ruh, beden ve kalp
51-Hayatımın baharı
52-Aşk gecesi
53-Küçük meleğim
°•°•°Reklam°•°•°
54-Sonsuza kadar aşık
55-Acının üstesinden gelin. (Son)
Sonsöz
°•°•°Teşekkürler°•°•°

27-Anka kuşu

339 29 2
Von rochi70

H:Seninle olduğum fotoğraftı...

                       --------𑁍--------

Her ikisi de çok soğuk bir sessizliğe dalmıştı, Hünkar fotoğraflara baktı, ama hiçbir şey söylemedi.
Ali Rahmet hala sessizdi, Hünkar'ın söylediklerini kabul etmek istemedim.

H:Ali Rahmet, lütfen kendini suçlama...
-yüzüne elinde ve göze baktı-
Olan hiçbir şey senin hatan değildi, hiçbir şey için suçlanmayacaksın...bu geçmişten kurtulmak için yapıyoruz...

AR:Sadece hiçbir şeyi gizlememeni istiyorum, bilmem gereken gerçek ne olursa olsun...Bize acıya neden olmasına rağmen, seni iyileştirmeye çalışmak için ne yapacağımı bilmem gerekiyor...

Hünkar iç çekiyor ve ben biraz titreyen ellerle fotoğraflardan birini çekiyoruz, bir hastanede bilinçsizdi ve yüzünde kollarda ve çürükler vardı.

H:Tüm bu fotoğraflar...Gerçekten, ne yazık ki, tüm bu yaraları alan bedenimse...
-tekrar iç çekin ve en son fotoğraflardan birini çekin-
Bazen onunla karşılaştım ama bu bir darbe demek...Sessiz kalmak istemedim...

Fotoğrafta Hünkar, Adnan ile kol kola girmiş, sosyal kulüpteymişler.
Gülümsüyordu, ancak omuzlarını ve kollarını bir şal örterek, sahip olduğu morlukları ve yaraları örttü.

H:Her zaman tüm toplantılara hazır olması gerekiyordu, hata yapmaması gerekiyordu.
Benden her zaman mükemmellik istendi, benden istedikleri her şeye uymak zorundaydım...
Bir gece Adnan çok geç geldi sarhoştu, -Hünkar parmaklarıyla oynuyordu- tartışmaya başladık sonra bana vurdu...

Ali Rahmet ayağa kalktı ve öfkeden kanının kaynamaya başladığını hissederek odanın içinde dolaşmaya başladı.

H:Bunu takip edenlerin ilki buydu...bazen nasıl uyuyakaldığımı bile bilmiyordum...
Hatta uyandığımda Demir'le aynı odadaydım, o küçüktü ve anne babasının bağırmalarını dinlemek zorunda değildi...

AR:Demir...hiç bir şey görmemiş mi...?

H:Buna izin vermedim, her zaman korumaya dikkat ediyorum, onu mutlu görmek için tüm acıyı sakladı ...
Tanıştığımızda ve bana Adnan ile mutlu olup olmadığımı sorduğunuzda, çok mutlu olmanın tek nedenimin Demir olduğunu söyledim ... O benim suyum ve ateşimdi, o zamanlar vardı.

AR:Ailen neler yaşadığını biliyor muydu?

H:Hayır, bir gece konağı terk etmeye kararlıydım.
Adnan değildi, bu yüzden çantamı alıyorum ve başka bir şeyle uğraşan şeyleri tutuyorum.
Adnan konağından ayrıldığımda kapıda duruyordum, ona ailemle birlikte gideceğini söyledim ... yaklaştı ve Demir'in elini aldı ...
O küçüktü, sadece üç yaşındaydı - gözyaşları yanaklarını yuvarladı - "ayrılabilir, eşyalarını alabilir ve gidebilirsin, ama oğlum benimle kalır." Dedi.

AR:Bu yüzden Züreyha'ya senin gibi acı çekmesine izin vermeyeceğinizi söylediniz.

H:Hastane ziyaretleri, yaralar, çığlıklar ... sonra diğer kadınlar, arkamızda konuşurken.
Ercan, Adnan'ın sevgililerinden bahsederken haklıydı... Yanında bir kadın olsaydı rahatlardım...
Sonradan arkamızdan konuştuklarını dinlemek zorunda kalsam da -yanaklarından yaşlar süzülüyordu- onurumun ayaklar altına aldım ve yaptığı her şeye rağmen yine de yanımdaydı...

Ali Rahmet, Hünkar'ın yaşadıklarına inanamadı, suçluluk, öfke, üzüntü hissetti... İlk defa onun ölümünden sorumlu olduğu için herhangi bir pişmanlık duymuyordu.

H:Sonra Adnan'ın son sevgilisi Sevda belirdi... -ayağa kalktı ve Ali Rahmet'in yanına geldi- Vallahi güçlü olmak için elimden gelen her şeyi yaptım...
Ama ne yazık ki sadece bir gün tanıştığın Hünkar'dan geriye kalanları görüyorsun, yaşadığım acıyla başkasını sürüklemek istemedim...
Acınarak görülmek de istemiyordum, aynada kendimi bile göremedim...

Ali Rahmet onu kendine çekti ve sımsıkı sarıldı, bunun ona yaşadıklarını unutturmayacağını biliyordu.
Gözyaşlarını göğsünde hissetmek onu ürpertti, onlar kalbine yavaşça saplanan küçük hançerler gibiydiler.

H:Acımasızdı, kalpsiz bir insandı...
Her şeyle ve herkesle ilgilenmek zorundaydım, başkalarının yanında gözyaşı dökmek için kendime asla izin vermedim...
Birine asla yetmeyeceğini düşündüm, herkes için hayatımdan vazgeçsem de asla yetmeyecekti...
Belki de sorun bendim, kimse yanımda olmamalı, ben sevinmemeli, şefkat görmemeliydim...

AR:Hayır Hünkar, sakın öyle düşünme ve söyleme!! -onu nazikçe omuzlarından tutar-
Her günün güneşi gibisin, sabahları şarkı söyleyen kuş gibisin.
Sen aldığım güçsün
Bugün yaşadığım hayat, atan kalbim.
sen sabah ışığısın
kalbimin ve ruhumun sahibi, varlığımı oluşturan,
damarlarımda akan kan.
-Hünkar, Ali Rahmet'in gözlerine bakar-
Seni görüyorum gökyüzünde, bulutlarda, ağaçlardan düşen yapraklarda, gün batımında ve güneşin gidişinde, ayda, yıldızlarda...
Sen aşk ve şefkatsin
Allah'ın kalbime ektiği, sen benim uyanış sevincim, hayatımın mutluluğu, yüzüme çizilen gülümseme, gözlerimin nuru ve parlaklığısın.
-İki yanağından da yaşlar düştü-
Gülüşüm, hayatım, kalbim, ruhum, varlığım, iç çekişlerim, gözyaşlarım…
Bunları size koşulsuz olarak veriyorum.
Tek istediğim, dua ettiğim ve Tanrı'ya yalvardığım tek şey, seni asla özlememem, kucaklaşmalarını, öpücüklerini veya varlığını asla özlememem.
Kalbim her zaman seni özlüyor, sana ihtiyacı var çünkü seni seviyor.

Hünkar ne diyeceğini, ne yapacağını bilemez hale geldi, hatta bir an tüm olanları unuttu.

AR:Umarım herkes seni benim gözlerimden görebilir, sadece sevdiğim kadın değil...
Bir anne ve aynı zamanda acı çekmiş eşsiz, güçlü, kırılgan, örnek bir kadın görüyorum...
Yavaşça yanağını okşadı.
Ama aynı zamanda şefkate, sevgiye ve mutluluğa ihtiyacı olan bir kadın görüyorum, yetenekli hanımımı görüyorum.
Hayatımın kılıcını görüyorum, kalbimin duyduğu tek şarkı.

Hünkar ne yapacağını bilemedi, söylediği sözler merhem gibiydi.
Yavaş yavaş tüm vücudunu ele geçirdi ve ona bir huzur, sevgi ve şifa duygusu verdi...
O kucaklaşmada ikisi de saklanıyor gibiydi, her şeyden birbirlerini koruyorlardı.
Ali Rahmet başını çevirip omzuna saklanan Hünkar'a baktı, hafifçe çenesini avuçladı ve gözleri buluştu.

AR:Bir daha asla kendini bu kadar düşürme, senin hiçbir suçun yok...

H:Şu anda seni ne kadar çok sevdiğimi bilmiyorsun...
Beni güldürdüğün için, beni güldürdüğün için teşekkür ederim.
Benden beter olsan bile bir an için her şeyi unut.
günlerimi değiştirdiğin için bir şey yanlış.
Bana dakikalar verdiğiniz için teşekkür ederim, çünkü öyle her zaman yanımızda bulunduracaklarımız, unutulmayanlar.
Beni desteklediğiniz, bana yardım ettiğiniz, devam etmem için beni cesaretlendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Beni asla yalnız hissettirmediğin için.
Beni en güzel şekilde sevdiğin, bana saygı duyduğun ve her adımda yanımda olduğun için teşekkür ederim.
-Ali Rahmet, yanağına küçük öpücükler bırakıp düşen gözyaşlarını sildi-
Beni her gün aşka inandırdığın için teşekkür ederim...

Ali Rahmet, onun gözlerinin içine baktı ve onu kendine daha da çekti, başparmağıyla yavaşça yanağını okşadı ve Hünkar'ın dudaklarıyla hafifçe dudaklarını örttü.
Yumuşak, narin ve tatlı bir öpücük, birbirlerini, onun aromasını ve yumuşaklığını hissedebiliyorlardı.
Uzun ve derin bir öpücük.
İçine her duyguyu, her hasret, tutku ve özür zerresini giydirdiler.
Hünkar ona yaklaştı ve Ali Rahmet, sanki o kalmak istediği sürece onu asla bırakmayacakmış gibi daha sıkı sarıldı ona.
İkisi de geri çekildiler ve birbirlerinin gözyaşlarıyla bile parlak olan gözlerine baktılar.
Hünkar yavaş yavaş titremeye başlamış, bir an aklı ve bedeni olan bitenin farkına varmıştı...
Sonunda bunca yıldan sonra gerçeği söylemeyi başarmıştı.
Ali Rahmet bunu fark etti ve hemen onu kanepeye çekip oturttu.

AR:Merak etme sen burada kal ben sana su getiririm.

Hünkar başını salladı ve sandalyesinde arkasına yaslandı.

                       --------𑁍--------

Kerem'in Evi

Melek, Ercan'ın yargılanacağı sebepleri gözden geçirip dururken Kerem geldi ve onun ifadesinden Melek onun kötü bir haber getirdiğini anladı.

I:ne oldu?

Kerem gelip Melek'in yanına oturdu.

K:Ercan Bey... -Melek ona endişeyle baktı- kendi canına kıydı...

M:ne?!

K:Bugün erkenden aradılar, acil jandarmaya gitmem gerektiğini söylediler.

Melek ayağa kalkıp bir yerden bir yere yürümeye başladı.

K:Onun zaten hasta olduğunu düşünüyorlar, ilacını istedi ve aşırı dozda aldı.

O anda odaya İbrahim Bey geldi, kimseyle konuşmadan bu kadar uzun süre yalnız kalmaktan hoşlanmadı.

I:Kızım neden geri gelmedin, sana saha ile ilgili bir kaç şey anlatmam gerekti.

Kerem, Melek'in yanına yaklaşıp kulağına fısıldadı.

K:Yine annem olduğunu mu sanıyorsun?

M:Evet, şimdi biraz dinlenmen için sana ilacını vereceğim.

Melek, İbrahim Bey'e yaklaştı, elini sıktı ve Kerem'e baktı.

I:Kızım neden bu kadar uzattın?

M:Torununuz Kerem ile konuşmayı bitiriyordum, o sizin torununuz olduğunu hatırlıyor musun?

K:İyi günler İbrahim dede beni hatırladın mı?

I:Evet oğlum nasıl unuturum biricik torunumu, -Melek'e bakıyorum- Kusura bakma Melek, ben seni yine kızım sandım değil mi?

M:Merak etmeyin İbrahim Bey sadece birkaç dakikalığına oldu.

K:Ben gidip Fekeli beyle konuşacağım sonra şirkete gideceğim.

M:Hayır, ne olduğunu ona söyleme Hünkar Hanım ve o hala çok yorgun olmalı, yarın onları arar daha sakin konuşuruz.

I:Fekeli beyi tekrar görecek misin?

K:Evet büyükbaba onu hatırladın mı?

I:Evet Melek ile konuştum.

Kerem dedesinin diğer koluna girdi ve üçü birlikte odaya gittiler.

K:Bugün hepimiz kulaklarız dede, bize hikayelerini anlat.

                       --------𑁍--------

Hünkar salondaki koltukta uyuyakalmıştı, Ali Rahmet kağıtları salona götürürken üzerine battaniye örttü.
Uyanırsa Hünkar'a yakın olabilmek için tüm belgeleri oturma odasına götürmeye karar verdi.

AR:Hünkar aşkım, ilacım ve sevincim, -Hünkar'ın yanağını usulca okşadı- ellerim beyaz mendil olacak, şefkatle kurutacağım acını.

Ali Rahmet masaya oturup kağıtları gözden geçirmek için döndü, birkaç dakika sonra mutfağa gitti.
Hünkar yavaş yavaş uyanmaya başlamış, etrafına bakınmış, sonra battaniyeye dokunmuş, nasıl uykuya daldığını hatırlayamamış.

H:Ali Rahmet.

AR:Uyandın, nasıl hissediyorsun?

H:Ne zamandır uyuyorum?

AR:Gelmeden bir saat önce ilacı almışsın.

H:Ali Rahmet, söylediğimiz her şey, fotoğraflar, mektuplar, hepsi gerçekten oldu mu?

Ali Rahmet gelip Hünkar'ın yanına oturdu.

AR:Hünkar olsaydı, sonunda benimle geçmişten konuşabilirdin.
Her şeyi bilen başka biri var mı?

H:Psikoloğa gittiğimde bana evliliğimi sordu, ben de ona mutlu olmadığımı söyledim, -Ali Rahmet'in elini tuttu- ama gerçekten tüm gerçeği bilmen gerekiyordu.
Seni incitmeye devam etmek istemedim.

Ali Rahmet yaklaştı ve alnına küçük bir öpücük kondurdu.

AR:Ben zaten o fotoğrafları ve o mektupları bir çekmecede bıraktım, ne zaman istersen onlardan kurtulabiliriz.

H:Tamam, -masadaki kağıtlara bakıyorum- çalışıyor muydun?
Sözünüzü kestiysem özür dilerim.

AR:Molaya ihtiyacım vardı, Kerem ve Çetin bana çok yardımcı oluyor ama son zamanlarda çok iş bir araya geldi.

H:Sana yardım edebilirim, ne okumamı istediğini söyle.

AR:Gerek yok, seni işe ben getirmedim, sen benim misafirimsin.

H:Ama ben yapmak istersem -battaniyeyi çıkarıp ayağa kalktı- bana ne okumamı istediğini söyle.

AR:Tamam ama yolunda gitmeyen bir şeyler var.

H:Neyi?

AR:Senden uzakta olmak.

Ali Rahmet kağıtları koltuğun yanına bıraktı ve oturdu, Hünkar'ın elini tuttu ve kucağına oturarak onu kendine doğru çekti.

AR:Artık çalışabilirim.

Hünkar biraz utanmıştı ama bir yandan da gülümsüyordu.
Her ikisi de her bir belgeyi ve raporu okumaya başladı, birbirlerini ele alma ve çözüm arama biçimleri, uzun süredir birlikte çalıştıklarını açıkça ortaya koydu.

H:Peki Çetin'in dediğine göre çalışanlar zam almış olmalı?

AR:Evet ama yine de önemli harcamalar olup olmadığını görmek için belgeleri bulamıyorum.

H:Buldum, -Masraflara dikkatle bakarım- makinede önemli bir masrafın da yoktu, tamirde de masrafın yoktu.

AR:Yani son revizyon iyiyse çalışanların maaşına zam yapabilirim.

H:Evet aşkım, son iki aydır hiç gereksiz harcama yapmadın.

Hünkar, sessizce kendisine bakan Ali Rahmet'e baktı.

H:neler oluyor
Bana neden öyle bakıyorsun?

AR:Her gün böyle olmak isterdim, -onu kendine yaklaştırdı- senin böyle kollarımda olmanı, birlikte çalışmanı, senin dudaklarından o sözleri duymayı.

Hünkar onun dudaklarına küçük, yumuşak bir öpücük kondururken gülümsedi.

AR:Bazen yanımda olacağını hayal ederdim, -yanağımı nazikçe okşadı- senin sade varlığın her şeyi unuttururdu, ellerin ve öpücüklerin bana dokunduğunda tüm yorgunluğum giderdi.

H:Güzel bir hayal, -Ali Rahmet sırtını koltuğa yasladı ve Hünkar ona daha çok sokuldu- birlikte çalışıp birbirimize destek olabilmek.

AR:Hünkar bugün benimle kal, lütfen gitmene izin verebileceğimi sanmıyorum...
İstersen köşke gidelim ama lütfen izin ver o güzelim zümrüt gözlerine bakarak günü bitireyim.

H:Tamam ben seninle kalırım ama konağı arayacağım.
Ben de Melek ve Kerem'in ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorum.

AR:Güzel leydimin istediği her şey, onun gülümsemesini görmek için ne gerekiyorsa.

Birbirimizin arkadaşlığının, okşamalarının, öpücüklerinin ve tatlı sözlerinin tadını çıkararak birkaç dakika böyle kaldıktan sonra.
Israrla telefon çalmaya başlayınca Ali Rahmet'in ifadesi değişmeye başladı.

                      --------𑁍--------

İyi okumalar 🖤

Merhaba sevgili okuyucularım ve arkadaşlarım, umarım çok iyisinizdir, aklımı tüm kötü şeylerden uzaklaştırmaya çalışıyorum ama bu çok zor.

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
En sevdiğim, yazması en zor olanlardan biriydi.
Konuşması hakkında ne düşünüyorsun?

Her zaman olduğu gibi hikayeye verdiğiniz tüm destek için çok teşekkür ederim, yorumlarınız devam etmemde bana çok yardımcı oluyor.
Bu alan benim sığınağım, neşem, mutluluk yerim oldu.

İyi günler veya geceler, onu ne zaman okuduğunuza bağlıdır.

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

391K 35.9K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
76.1K 2.2K 29
18. YAŞIMA HİTABEN, hâlâ insanları kırmamak için, içindeki öfkeyi dindirmeye çalışırken kendini mahveden kız adına... -Mafya'nın Tutkusu- ❤️🖤 "Neden...
1.6K 83 5
Gözlerimin içine baktı usulca. Beni önceden tanırcasına. Ruhumu okumaya başladı ve buna izin verip teslim oldum yangınında yanmaya. Ateşi söndürebile...
473K 54.8K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.