fuck buddies

By del4tae

53 11 48

Sınıf arkadaşları olan Jungkook ve Taehyungʼun fuck buddy olacağını kimse tahmin etmiyordu. Seme Taehyung More

bir; her şey yeni başladı.

iki: kucak dansı

23 4 2
By del4tae

Gece uyku girmemişti gözüme o yüzden uykusuz hissediyordum, sürekli telefonu kurcalıyor, tavana bakıyordum.

Sadece kucağında dans etmek istiyordum. Bunun arzusuyla yanıp tutuşuyordum.

Sonunda gün aymış ve ben de yüzümü yıkamıştım. Ondan mesaj bekliyordum, yazdığı her mesaj beni öyle etkiliyordu ki. Düşünüyordum da sözleri böyle etkiliyorsa beni, onun güzel vücudu karşısında ne yapacaktım?

Telefona biraz daha baktım rastgele sekmeler açıp takılıyordum ki o sırada Taehyung "gelebilirsin" yazdı.

Gelecek miydim? İstiyor muydum eve ama korkuyordum, çocukluğumdan kalan şeyler, ona olan güvenim... Bütün bunlar, tekrar düşünmeme neden oluyordu ama gidecektim, yapacaktım bunu.

Altıma siyah dar pantolonumu, üstüme de beyaz tişörtümü giymiştim. Kalçalarımın belli bu pantolon elbette Taehyungʼunkini kaldıracaktı. Cezbetmek istiyordum onu.

Kemerimi de taktıktan sonra araba anahtarımı alıp çıktım, attığı konuma doğru sürerek yola çıktım. Ama ben araba değil onu sürmek istiyordum. Düşündükçe ter basıyor kasıklarım geriliyor, hatta patlayacak gibi oluyorlardı.

Eve vardığımda evin büyüklüğü şaşırtmamıştı beni. Köşkte yaşıyordu ve belli ki bu evde tek değildi. En azından öyle tahmin ediyordum.

Derin nefes alıp, kapıyı tıkladım. Hizmetçi kapıyı açtı, Taehyungʼun odasını sordum ve içeri girdim. Taehyungʼun odası çok genişti ve odasındaki sesler bardak koyma sesine benziyordu. İçeri girdim nefes nefese kalıyordum her bir şey olduğunda, kendimi sikecektim neredeyse heyecandan.

Beni fark etti ve üzerime doğru ilerlemeye başladı, yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Erkeksi kokusu yanağıma bulaşmıştı. Dudakları kocamandı, çok güzeldi. Bardakları diziyordu, şarap bardaklarıydı.

"Hoş geldin yavrum, otur şöyle sandalyeye." sandalyeyi geriye çekti ve cevap vermemi bekledi.

Yanaklarım yanıyordu yanan tek şey yanaklarım olsaydı keşke. Kucağına oturmak istiyorum diyemedim.

Sandalyeye oturdum ve yemeklere baktım, domuz eti kızartmıştı güzel de sos yapmıştı, yanında şarap.

Hızlıca yemeye başladım o sırada o da şarapları dolduruyordu.

"Bu kadar erken beklemiyordum seni, acelecisin." dedi ve kıkırdadı, çok güzel bakıyordu. Her şeyi güzeldi.

"İşimi erken bitirmek istedim, yavaş olmayı sevmem."

"Yavaş değilimdir merak etme, beni hızlı bulmuyorsan hızlanırım, sorun yok." yanaklarıma alevler düşmüştü, yanıyordum. Telaşlandım, elim terledi şaraptan yudum aldım.

"Eviniz güzelmiş, tek sen kalmıyorsun sanırım?"

"Dürüst olmak gerekirse burayı çok sık kullanmıyorum Busan'a da kısa süreliğine gelmiştim ama sanırım artık buradayım."

"Yani tek yaşıyorsun?" şaşırıyordum çünkü kocaman bir evdi fazlaydı belki onun için.

"Hayır oğlum var, Yeontan. Onunla kalıyoruz abime bıraktım onu da."

"Köpek mi? Neden bıraktın?" yavaşça yudumluyordum şarabımı.

"Evet, seslerden rahatsız olmasın diye. İnlememizle odayı sarsacağız bebeğim."

Yudumladığım şarap boğazımda kalmıştı, öksürmeye başladım ve ağzımı sildim. Boğazımı temizleyerek,
"İyi yapmışsın." dedim, daha fazla arzulamama ve kucağına oturmak daha çok istiyordum.

"Sabrer, biliyorum heyecanlısın ben de öyleyim. Birazdan unuturuz kucağımda senin inlemeni duyduğumda, her şeyi unuturuz heyecan falan kalmaz." sözleri kasıklarımı titretti.

"Doydum ben daha yemeyeceğim şu koltuğa oturup seni arzulayacağım."
Sözlerime şaşırmış olacaktı ki yüz ifadesinden anlıyordum yan bir gülümsemeyle koltuğa geçtim, bacaklarımı açtım, çünkü kasıklarımın rahatlaması gerekiyordu.

"Film izler miyiz?"
"Bana fark etmez, istediğini aç." sofrayı toparlamaya başladı, kalkıp bardağımı televizyon sehpasının üstüne koydum, şişeyi de öyle. Tabakları alıp tezgaha koydum bir yandan da ona kayıyordu gözüm.

Kasıklarını belli eden şortu ve üstünde düz bir tişört vardı. Süzmeden duramıyordum.

O tabakları koyarken ellerimi beline bağladım, sıkıca sardım, ona dayıyordum. Ellerimi tişörtün içine geçirdim belini okşuyordum bir yandan da boynunu koklayıp öpüyordum.

"Rahat dur", deyip bana doğru bana döndü. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Bana daha çok yaklaştı ve dudağıma baktı, öpmeye başladı, karşılık veriyordum ve ona teslim oldum.

Sakince bir eliyle belimi okşarken diğer elini kemerime indirdi, çözdü ve pantolonumu sıyırıp bana bakış attı.

Artık sadece öpüşmüyorduk, dillerimiz ritm tutmaya başlamıştı.

Pantolonumu tamamen indirdi ve belimde olan elini de kalçama indirdi beni yukarı kaldırıp kucağına aldı.

Ellerimi boynuna götürdüm, boxerımı sıyırıp bana baktı. Küçük bir inleme çıktı ağzımdan. O kadar arzuluyordum ki onu, daha soyunmamıştı bile.

"Soyunmadın sen?"
"Sen soy." dedi. Kucağından indim ve soymaya başladım, tişörtünü kaldırdım, şortunu da çözüp ona bir bakış attım. Boxerını da indirdiğimde bana doğru baktı.

"Ağzına almak ister misin?"
"Sorman hata." dedim, daha sonra elimi beline indirdim. Dilimi belinden aşağıya doğru yalamaya başladım. Önce etrafında dilim geziyordu, sonra ise ağzıma aldım.

Saçımdan tutup gel-git yapmaya başlamıştı.
Bir süre bunu tekrarladıktan sonra inlemesini duydum.

"Kucağında dans etmek istiyorum, belimi kıvırtarak ve sen de onu kavrarsın."

Kucağına alıp beni yatak odasına götürdü, öpüşüyorduk, hiç bırakmıyordu dudağımı.

Yatağa beni bıraktı hızlıca boxerımı tamamen çıkartıp, yere fırlattı. Bacaklarımı açıp yatıyordum ve aletini getirip deliğime girmesini sağladı hızlıydık, her şey çok hızlıydı ve bundan zevk alıyordum.

Hızlıca gel-gitler yaparak dudağımdan başladı ve dilini meme ucuma kadar yalamaya başladı. Sertçe inledim, ellerimi boynuna doladım ve deliğimi daha çok ona ittirip zıplamaya başladım.

O da inledi ve diz çökmesini işaret ettim. Bacaklarını kırdı açtı ve oturmamı bekledi, yavaşça yanaştım bacaklarımı iyice açarak içime onunkinin girmesini sağladım, kalçamdan tutarak zıplatmaya başlattı.

Dediğim gibi belimi kıvırtmaya başladım ellerimle saçımı tutup, karıştırarak kıvırttım, sürttüm.

Daha da hızlanarak zevk aldırıyordum ve o da meme ucumu yalıyordu. Kalçama şaplak indirdi ve kıvırtmayı hızlandırdım.

Sert ve derin bir şekilde kulağıma doğru inledi. Sesini duyduğumda kendime geçtim.

Kollarımı tekrar boynuna dolayıp sadece ona kendimi saldım zıplatıyordu ve zevk alıyordum. İkimiz de inledik, inlemelerimiz ritm tutup odada yankılandı.

Kendimi yatağa bırakıp bayılacak gibi olduğumdan sırtımı yatağın örtüsüne yasladım. Deliğimden aletini çıkartıp bana baktı.

"Yoruldun mu güzelim?"
Nefes nefese kalmıştım ve sorduğu soru, beni delirtecek türdendi.

"Birazdan gelir benimki, biraz daha yapalım, dinlenirsin koynumda."
Başımı sallayarak, onay verdim.
Yatıyor olduğumdan beni ters çevirdi, yatağın örtüsünü sıkıca tutmaya başladım. Aletini tekrar içime soktu. Gel-gitlere başladı ve benim de gözüm doluyordu, acıdan.

İnledim ve sonradan deliğime dilini yollamaya başladı, dilini derinlere doğru gezdiriyordu. Beni çevirip yüzüme doğru baktı;

"Geliyorum bebeğim, yalamak istiyor musun?" dedi ve başımla onayladım, gözlerim acıdan buğulu görüyordu, aynı zamanda bulanık da görüyordum. Aletini ağzıma doğru yaklaştırdı zevkle, zerresi kalmayacak kadar emdim.

"Ben de geliyorum." bu anı beklermiş gibi yaklaştı ve emmeye başladı.

Continue Reading

You'll Also Like

2.3M 74.1K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
326K 28.3K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
1.7M 100K 61
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
733K 49.4K 32
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...