Islık -Ara Verildi-

By Sudegyul76

119K 8.4K 943

Nova yanlış insanlara güvenmenin acısını çekerken, her bir yanlışta doğruya daha çok yaklaştığının farkında d... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
41
42

40

793 70 0
By Sudegyul76

Selamlar canlar! Umarım bölümü beğenirsiniz...

Kitaplarımda reklam yapmak yasaktır!

Yazım yanlışım olursa lütfen belirtin, kontrol etmeden atıyorum bölümü <3

---4 gün sonra----

"Zihinsel olarak hazır değilsin"

"Ne?"

Tabiki zihinsel olarak hazır değilim. Her şeyi ard arda öğreniyorum ve kavramam zor oluyor, üstelik kafam hala teyzemde! Sahi ben buraya geleli ne kadar oldu? Kaç saat? Kaç gün? 

"Merak etme Nova, teyzen güvende o kurtların akıllarına girdim ve başka yöne yönelttim"

Kaşlarım çatılırken karşımda oturan kadını süzdüm. Ninem Meredith yaşlı olmasına rağmen oldukça dinçti, beni bunca zaman sadece fiziksel olarak değil zihinsel hazırlamayı da denemişti. 

"Kargalar Nova, onlar ikimizin dostları. Onları kontrol etmek büyük bir güç gerektirir. Ron'u sana emanet ederken iyi arkadaş olacağınızı biliyordum"

"Ron'u bana mı emanet ettin? Nasıl yani?"

"Ron doğduğunda, kargalara sana gitmelerini söyledim. Her zaman seni izliyordum"

Kaşlarımı gevşetirken ninemin yüz hatlarını inceledim. Anneme benziyordu

"Madem dünyaya karışabilecek kadar güçlüsün, neden en başından beri bunları yaşamama izin verdin? Yada bunca şeyin olmasına neden izin verdin?"

Ninem oturuşunu düzeltirken bana içten bir gülümseme sundu

"Unutma Nova, ben ölüyüm. Ruhum güçlü olsa da bir süre sonra gücü tükenecek ve daha fazla burada kalamayacağım. Sadece annen gibi olma istiyorum. O senin ve krallık için bir çok şey yapabilir. Savaşı umursamıyor, umurunda olan şey sen ve krallıksın. Bu solukta kimin zarar göreceğine bakmıyor."

Başımı aşağı yukarı sallarken aniden bana yaklaştığını hissettiğim bir beden ile omzum üzerinden arkama baktım. Bana doğru adımlayan Lucas'ı görmem ile kaşlarım çatıldı. 

Bakışlarım nineme dönerken onunda şaşkınlıkla ayağa kalktığını gördüm. Bu gerçekten Lucas olmalı! Hızla ayağa kalktım ve ninemin yanına geçtim, bakışlarım Lucas'ta gezinirken oldukça bitkin ve yorgun görünüyordu. 

Onunda bakışları yüzümde ve vücudumda gezindi, aldığım eğitim sırasında edindiğim küçük yaralar dikkatini çekmiş olmalıydı. Ninem buradan çıkınca düzeleceğini söylediği için çokta umurumda değillerdi ancak Lucas için önemli gibi. Kaşları çatılırken sinirli yüzü nineme döndü

"Zarar gelmeyecek demiştin"

Keskin sesi ninemin gerilmesine neden olurken bir adım öne çıktım

"Ne yapıyorsun burada? Neden geldin?"

Lucas'ın bana dönen bakışları yumuşarken sağ elini bana uzattı

"Seni götürmeye geldim kraliçem, burada gereğinden fazla kaldın"

Bakışlarımı nineme çevirdim, başını hafifçe aşağı yukarı sallarken konuştu

"Önemli değil torunum, biz seninle tekrar görüşürüz. Eğer istiyorsan git"

Ninemi burada bırakma düşüncesi kalbime ağrılar saplarken istemsizce bedenim kasıldı. Başımı iki yana sallarken kafamı Lucas'a çevirdim

"Ben gelmiyorum"

Lucas'ın bakışları sertleşirken bana sinirli bir adım attı

"Geliyorsun Nova!"

Aniden sol kolumu sertçe tutması ile şokla gözlerim açıldı. Ne yaptığını sanıyor bu adam!

"Gelmiyorum dedim Lucas!"

Lucas'ın gözleri kararırken beni sertçe çekmesi ile ileri savruldum. Refleks ile sağ elimle koluna sertçe vurdum ve tek ayağımla karnına tekme atarak kendimi onun esaretinden kurtardım. O bir kaç adım gerilerken kaşlarım çatıldı. Nasıl bu kadar geriledi? Benden çok daha güçlü normalde. Neler oluyor? 

Bana doğru atak yapması ile sağ elimi havaya kaldırdım ve boğazını tutarmışçasına elimi sıktım. Aynı anda boğazında beliren yeşil ve gri dumanlar onu havaya kaldırırken aynı zamanda boğuyordu.

Görüş alanım hafif yeşile dönerken onu uzağa ittim ve elimi indirdim. Vücudumdan yayılan dumanlar çevremde dans ederken Lucas ayağa kalktı, tamam bu kesinlikle o olamaz. Ninem beni deniyor olmalı. 

"YAKLAŞMA!"

Bağırışıma rağmen bana bir kaç adım atması ile ona doğru koşmaya başladım. Koşarken dumanlar beni havalandırdı ona yaklaşmam ile elimi geri attım ve yumruk haline getirdim. Dumanlar altımdan çekilirken yumruk yaptığım elimi yüzüne indirdim. Dumanlarla çevrili elim yanağını bulduğu an bir kaç metre ileri savruldu. İri cüssesi ile burnundan soluyarak ayağa kalktı

Parmaklarımı çıtlatırken kafamı hafifçe yana eğdim, sağ elimde oluşturduğum dumandan topu hızla ona fırlattım. İki elini önünde siper ederek atağımı önlerken hızla bana yaklaşmaya başladı. 

Bedeninin bana yaklaşmasını önlemek için kendimi hızla yukarı fırlattım. Duman beni havada tutarken hemen arkasına indim. Bedeninin bana dönmesine izin vermeden dumanların sardığı ayağım ile sırtına bütün gücümle tekme attım. Lucas görünümlü şey hızla savrulurken bakışlarım nineme kaydı

"Bir an gerçek sandım be ninem"

Ninem bana gülümserken kafama yaklaşan bir yumruğu hissetmem ile elimle engelledim ve onu dumanlar ile uzaklaştırdım. Ellerimle havada hareketler yaparak dumanların şekil almasını sağlarken her birini birer oka dönüştürdüm ve onu işaret ettim. Oklar Lucas görünümlü şeye saplanırken acı çığlığı kulağımda yankılandı. Gerçek gibiydi, az kalsın beynim gerçek olduğuna inanacaktı. Ta ki beden yer ile bütünleşinceye kadar. Bakışlarım nineme kayarken onaylamazca başımı iki yana salladım

"Bu yaptığın gerçekten kötüydü"

"Ya böyle biriyse? Aslında sana zarar verebilecek biri ise?"

Ninemin şüphe dolu sesine rağmen net bir şekilde başımı iki yana salladım

"Değil nine. İnan artık şuna. O bana zarar gelsin istemiyor o kadar, yaptığı saçmalıkların tek açıklaması bu. Bu ne kadar bazen canımı yaksa da, aklınca beni koruyor işte"

"Sen öyle diyorsan, öyledir güzel torunum"

Nineme gülümserken bakışlarım biraz önce Lucas'ın yok olduğu yere kaydı. Bunca zaman onu özlemiştim, tamam ona kızgınım ancak onu özledim. Yokluğu gerçekten bir süre sonra koymaya başladı. 

Ninem ile zaman geçirmek eğlenceli ve öğretici ancak diğer herkesi özledim, Ron, Selena ve belki anne ve babam. Ama en çok Jessica, ne durumda merak ediyorum. En iyisi dönünce bunu Lucas'a sormak olacak.

Aniden beyazın siyaha dönmesi ile derin bir nefes aldım. Demek tekrar başlıyoruz. Pekala, bakalım bu sefer nasıl bir şey ile sınanacağım.

Kafamın arkasından yaklaşan bir şeyin hissi ile hafifçe eğildim ve o şey hızla geçip gitti. Gözlerim henüz karanlığa alışmamışken sol ayak bileğime yaklaşan şey ile çabucak zıpladım. Ayaklarımın altından hızla geçip giden şey bana ninemin bastonunu anımsattı. Bu sefer kendisi mi saldırıyor?

Ayaklarım yeri bulurken, karanlığa alışan gözlerim onu bulma umudu ile çevrede gezindi. Nerede olduğunu hissetmeye çalışıyordum ancak bu pek mümkün değil gibiydi. Nerede olduğunu hissetmeyi bırak, hiç bir şey göremiyorum.

Koluma yaklaşan ince sopa benzeri bir his ile sol elimi sağ koluma siper ederek o şeyi tuttum. Avuç içimde tuttuğum şey kesinlikle ninemin bastonuydu, bunu odunsu yapısı ve üzerindeki işlemelerden anlayabiliyorum.

"Nine?"

Bana ses vermeden bastonu hızla geri çekti. Elim arasından hızla kayıp giden baston canımı yaksa da umursamadan çevremde bir tur döndüm

"Bana kendin mi saldıracaksın? Ne tür bir eğitim bu?"

Sesim çevrede yankılanırken tek duyabildiğim arada bir bana doğru salladığı bastonun ses dalgalarıydı. Aniden göğüsüme doğru gelen bir şey hissetmemle refleks ile sağ elim o şeyi tuttu. Ancak avuç içimde hissettiğim keskin acı ve git gide yayılan sıcaklık kesinlikle kötü bir şey olduğunun habercisiydi. 

"Ah!"

Hafif inlemem ile siyah beyaza dönerken, avuç içimde tuttuğum şeyin bıçak olduğunu anlamam uzun sürmedi. BU KADIN DELİRDİ Mİ!? TORUNUNA BIÇAK MI FIRLATTI!?

"Delirdin mi sen? Ya tutamasaydım!?"

Bağırmam ile hemen arkamdan gelen ses yerimden sıçramama neden oldu. 

"Canın için savaşman gereken bir eğitim"

Elimdeki bıçağı hızla yere atarken bedenimi ona döndürdüm. Bastonu iki elinde bel hizasında tutuyordu, duruşu dik ve kendinden emindi.  Canım mı? Beni öldürmeye mi çalışacak?

Aniden bana saldırması ile kaşlarım çatıldı, ona zarar vermek istemesem de kendimi savunmak zorundayım. Karın hizamdan salladığı tekmeden iki adım geri çekilerek kurtuldum. Bu sefer yumruk için elini kaldırmıştı ki, elini tutarak durdurdum ve elini sırtına bükerek arkasına geçtim. Ancak ondan beklemediğim bir çeviklik ile takla atarak benden kurtuldu.

Bu kadın ne zamandan beri bu kadar esnek?! Bu adil değil!

Sağ elimden yere damlayan kan damlalarının sesi çevrede yankılanırken kaşlarım çatıldı, ninem bana gülümsüyordu ve bu kötü bir şey yapacağının açıkca uyarısıydı. Bastonunu yere vurması ile aniden kendisinden iki tane daha ortaya çıktı

"Kesinlikle siktir!"

Üç ninemde başını iki yana sallarken beni kınadı

"Öyle sözler söylememelisin sevgili torunum"

Üçünün ayna anda konuşması ve aynı hareketleri yapması kafamı karıştırdı. Hangisine bakacağımı şaşırırken sağdakinin bana tekme atmak için ayağını savurması ile geri takla atarak kaçtım. Ancak koluma gelen ayrı bir yumruk, yalpalamamı sağlamıştı. Sağ elimdeki sızıyı unuturken tek düşünebildiğim nineme karşı savaşmak olmuştu.

Bir diğer ninemin elinde bıçakla bana yaklaşması ile bir kaç adım geriledim ve bu üç yaşlı kadında tek tek gözlerimi gezdirdim

"Gittikçe korkutucu olmaya başladın"

Bıçağı bana sallayan ninemin elini dumanlar sararken sağ elimi kaldırdım ve bir ninemi işaret ettim. Elimi yumruk haline getirirken onu dumanlardan oluşan bir küreye hapsederek kendimden uzaklaştırdım. Bir diğer ninem bana doğru gelirken, sol elimi kaldırdım ve ayaklarından tutarmışçasına hafifçe elimi sıktım. Elimi ile doğru savurmam ile ninem ayaklarında beliren dumanlar ile geri doğru savruldu.

Elinde bıçak olan ninem ise bana gözlerini kısarak bakmaya başladı. Elindeki bıçağı hızla bana atması ile sol elimi havaya kaldırdım ve duman tabakasına çarpan bıçak aniden toz oldu. Biraz önce geri ittiğim ninemi sol elimi havaya kaldırarak tuttum. Ninemin çevresi dumanlar ile çevrilirken onu da sağ tarafta yarattığım balonun içine attım. İki ninemi dumandan yapılmış balonun içinde tutarken tek kullanabileceğim elin sol elim olmuştu.

Aniden yüzüme doğru gelen bir şey hissetmem ile sol elimi yüzüme siper ettim, kafamı hafifçe yana eğerek nineme baktım. Bana tekrar bıçak atması ile onu da elimdeki dumanlar ile engelledim. Ancak kadının elindeki bıçaklar bitmiyor, attıkça sanki hiç atmıyormuşçasına tekrar var oluyordu. 

"Bu sabaha kadar sürer, ben sana söyleyeyim"

Ninem beni umursamadan bıçakları hızla atmaya devam ederken, elimden geldiğince sol elimle onları engelliyordum ancak yorulmaya başladım. Kollarım gittikçe ağırmaya başlarken, daha ne kadar dayanabilirim onu hesaplamaya çalışıyordum.

Ninemin bana attığı bıçağı engellemek için elimi karnıma siper ederken, kafamın arkasından yaklaşan bir cisim ile gözlerim büyüdü. Bana bıçak fırlatan ninem gülümserken, enseme inen sert bir darbe gözlerimin kapanmasına neden oldu. 

Etraf kararır ve bedenim kendini bırakırken, tek duyduğum şey ninemin sesi oldu

"Bir dahaki sefere iyi şanslar torunum"

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.

Continue Reading

You'll Also Like

1.5K 262 11
Dokuz türden oluşan varlıklar , dünyada neden bulundular yada nerden geldiler ya da bunu biliyorlarmıydı .
194K 3.1K 25
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı.Bir an kalbim duracak gibi oldu. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi ve odamın kapısını açt...
15.1K 1K 16
ve bir daha asla gelmeyecek birini sabırla beklemekten çok sıkıldım
13.1K 162 4
Acımasız iki ruh. İki beden. Biri geçmişinin, diğeri elinde olmayan bir hatanın esiri. Olasılıklar hayatlarına yön verirken, Bir kader yazılır, ona...