ANİME KARAKTERLERİ X OKUYUCU

anniebestwaiifu द्वारा

41.1K 1.5K 2.9K

Anime karakterleri x okuyucu kitabıdır. İstekler açıktır. Hikayeler bana aittir. Oy ve yorum atarsanız çok se... अधिक

AÇIKLAMA
⋖ GAARA ⋗
⋖ARMİN ARLERT⋗
⋖ YAGAMİ LİGHT ⋗
☯NEJİ HYUUGA☯
⚜ GOJO SATORU ⚜
Karakter Yok
✳ TANJİRO KAMADO ✳
✴ HATAKE KAKASHİ ✴
✴HATAKE KAKASHİ✴
❇ UCHİHA SASUKE ❇
⋖ TOMİOKA GİYUU ⋗
⋖ FUSHİGURO MEGUMİ ⋗
💫 UCHİHA İTACHİ 💫
Attack on Titan Reaction
UZUMAKİ NARUTO
KURAPİKA KURTA
SANO MANJİRO "MiKEY"
HANGE ZOE ONESHOTS
VİOLET EVERGARDEN
İZUKU MİDORİYA
İTADORİ YUUJİ
EREN JAEGER
SAİTAMA
Attack on Titan Reaction
RYUUİCHİ KASHİMA
UCHİHA SASUKE
SANZU HARUCHİYO
HAYATO KAMİTANİ
SANO MANJİRO "MİKEY"
TEMARİ X FEM! READER
FUSHİGURO MEGUMİ
TENDOU SATORİ
WİLLİAM JAMES MORİARTY
ALBERT JAMES MORİARTY
TODOROKİ SHOTO
JEAN KİRSCHTEİN
DEPREM
SHİKAMARU NARA
YİNE DEPREM
UCHİHA MADARA
İNUMAKİ TOGE
GOJO SATORU ONESHOT
TOMİOKA GİYUU

UCHİHA OBİTO

500 24 50
anniebestwaiifu द्वारा

llife4animecharacters İstek için teşekkürleeeeeeeer, umarım beğenirsin<33

*Modern AU*
Lisedesiniz

_________________________________________________

Y/N: Hadi ama Rin, sadece ona bir şans ver.

Rin: Ama bundan emin değilim.

Y/N: Emin olmadığın şey ne? Ondan hoşlanmıyor musun?

Rin: Öyle değil, belki... Obito ile o kadar da uyumlu değilizdir.

Y/N: Saçmalıyorsun! Siz harika bir çift olursunuz.

Rin: Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?

Y/N: Tabii ki! Bak biz Obito ile çocukluk arkadaşıyız, onu en iyi ben tanırım. Eğer seninle oynayacağını düşünüyorsan, unut bunu. O asla öyle bir çocuk değil. O bu tür işler için çok masum. Hem bana defalarca kez senden hoşlandığını söyledi. Hatta seninle konuşmam için başımın etini yedi.

Rin: Doğru mu bu?

Y/N: Doğru tabii! Bugün çıkışta seni okulun yakınındaki parkta bekliyor. Ee gidecek misin?

Rin: Gitmeli miyim?

Y/N: Bu sorulacak bir soru mu? Tabii ki gitmelisin. Cevabın hayır olsa da onu öylece bırakmamalısın.

Rin: Sanırım haklısın... Ta-tamam, ona parka geleceğimi söyle.

Y/N: Harika! Doğru kararı vereceğine inanıyorum Rin. Sonra görüşürüz.

Rin: Görüşürüz.

Rin'in yanından ayrıldın ve camın yanında olan sırana geçtin. Bir süre umutsuzca dışarıyı izledin. Ne hissetmen gerektiği hakkında en ufak bir fikrin yoktu. Dünyada kaç kişi sevdiği kişiyi bir başkasına ayarlamaya çalışıyordu? Dahası buna nasıl dayanıyorlardı? Zihninin ağırlığı yüzünden yanına gelmiş olan Obito'yu fark etmemiştin. O seni sarsmasaydı fark etmeyecektin de.

Obito: Pşt, kendine gel.

Y/N: Ha, ne oldu tobi?

Obito: Bana öyle seslenmeyi kes.

Y/N: Bence çok güzel. Sen ne istemiştin?

Obito: Rin ile konuştun mu? Ne dedi?!

Y/N: Konuştum, parka gelecekmiş.

Obito: Gerçekten mi?!

Y/N: Evet. Ona karşı nazik-

Birden Obito senin boynuna sarıldı. O kadar çok sıkıyordu ki zar zor nefes alıyordun.

Y/N: Tobi, yavaş ol!

Obito: Teşekkür ederim Y/N. Sen en iyisisin!

Y/N: Sen mutluysan ben de mutluyum.

Yapabildiğin en iyi gülüşü yaptın ve Obito'ya gülümsedin. Obito ile biraz daha sohbet ettiniz. Ona nasıl davranması gerektiği hakkında tüyoları veriyordun. Konuşmanız zilin çalmasıyla kesilmişti. Tekrardan bir sohbete giriştiniz ama bu çok uzun sürmedi. Ders zilinin çalmasından bir dakika sonra, hatta daha az sürede, Öğretmeniniz Minato geldi. Öğretmenin bu huyundan nefret ediyordun. Çok hızlıydı. Eşyalarını masaya koydu ve direkt olarak dersi anlatmaya başladı.

 Bu dersin bitmesini istemiyordun. Geçen her süre Obito ve Rin'in buluşmalarını yaklaştırıyordu. Ders boyunca tek düşündüğün buydu. Bir türlü hocanın anlattıklarına odaklanamıyordun. Resim çizmeye karar verdin. Çizebildiğin tek şey bir gözdü. O yüzden defterinin kenarına küçük bi göz çizmeye başladın. Her kalem darbesiyle kafandaki düşünceler çoğalıyordu. Yavaş yavaş nefesin daralmaya başlamıştı. Kafanı düşüncelerden uzaklaştırmaya çalışarak çizimine devam ederken adını duymanla ve yüksek ses yüzünden irkildin.

Minato: Y/N!

Y/N: Efendim!

Minato: Tahtadaki soruyu çöz.

Öğretmenin dediğine kafanı salladın ve ayağa kalktın. Sıranda soruyu okudun. Yeni konunun sorusu olduğu için çözememiştin. Gözlerini Obito'ya diktin. Senden kaçırdığı bakışları onun da cevabı bilmediğini belli ediyordu. Utancını saklamaya çalışarak tekrardan konuştun.

Y/N: Çözemedim efendim.

Minato: Neden Y/N?

Sorusuna verebileceğin bir cevabın yoktu. Öğretmen de bunu çok iyi biliyordu. Utancınla birlikte kafanı daha çok eğdin. Sınıftaki herkesin sana baktığını hissedebiliyordun. Gözlerin doluyormuş gibi hissettin.  İçinden bu durumun hemen bitmesini istiyordun. Sen cevap vermeyince öğretmen konuşmaya başladı.

Minato: Dersi dinle Y/N. Boş şeylerle uğraşma.

Y/N: Peki efendim.

Sesinin titrememesi için çok direndin ama başaramadın. Hızlıca yerine oturdun ve yutkundun. Eline kalemini aldın ve öğretmeni dinlemeye çalıştın. Obito arada bir sana bakış atıyordu ama konuşmamayı tercih etti. Belli ki öğretmeniniz bugün ters günündeydi ve onu kızdırmak istemiyordu. O da tekrardan önüne döndü ve dersi dinlemeye çalıştı. Maalesef ki bunu başaramadı. Senin aklının obito'da olduğu gibi, onun aklı da Rin'deydi. İkiniz de ders boyunca sevdiğiniz kişileri düşünmüştü. Dersin sonuna kadar bu böyle sürmüştü. Nihayet okulun bitiş zili çaldığında Obito heyecanla sana döndü. Onu üzmemek için yüzüne bir gülümseme yerleştirdin ve ona karşılık verdin.

Obito: Y/N, Sonunda cevabını öğreneceğim!

Y/N: Eminim seni kaçıracak kadar aptal değildir.

Obito: Parka kadar birlikte yürüyelim mi? hem heyecanım da geçer.

Y/N: O-olur.

Çantalarınızı hazırladınız ve sırtladınız. Gözünün önüne düşen birkaç tutam saçı geriye doğru attın. Obito'yu ufak bi süzdün, onu hiç böyle heyecanlı görmemiştin. Heyecanı gözlerinden bile anlaşılıyordu. Normalde olsa onu tatlı bulup gülümserdin ama şu an Obito'nun bulunduğu ruh hali kalbini acıtıyordu. Birlikte Sınıf kapısına doğru yürüdünüz. Tam çıkacakken Öğretmenin sana seslenmişti.

Minato: Y/N sen kal, Obito sen gidebilirsin.

Obito ile bakıştınız. Açıkçası buna sevinmiştin. Obito'nun gözlerinin önünde Rin'e doğru gitmesine dayanamazdın.  Obito'ya şans diledin ve Öğretmenin yanına gittin. Obita sana ufak bir bakış atıp yoluna devam etti. İçten içe onların birlikte olmamasını diliyordun. Fakat bu senin ne işine yarayacaktı ki? Sonuçta Obito seni sadece bir "arkadaş" olarak görüyordu. Eğer birlikte olmazlarsa göreceğin tek şey yıpranmış bir Obito olacaktı. Onun kötülüğünü düşünecek kadar kötü müydün? Ya da sadece kendi çıkarlarını düşünecek kadar bencildin. Her ikisinin de cevabı sendeydi, asıl sorun sen bile bu cevapları bilmiyordun.

Minato: Otur Y/N. 

Öğretmeninin sesiyle kendine geldin. Etrafına bakınca sınıfın boşaldığını fark ettin. Derin bir nefes aldın ve öğretmen masasının karşısındaki sıraya oturdun. Dersteki utanç tekrardan gelmişti. Öğretmeninle göz teması kurmaktan çekinerek onunla konuşmaya başladın.

Y/N: Sorun nedir efendim?

Minato: Okul bitti Y/N, böyle hitap etmene gerek yok.

Y/N: Peki abi.

Minato: Bak, derste sana kızdığım için özür dilerim. Gerçekten üzgünüm. Ama bir haftadır hiçbir dersine önem vermiyorsun. Öğretmenler de şikayetçi olmaya başladı. Sen hep onların gözdesi olurdun. Bir haftada ne değişti peki? Sorun ne Y/N?

Y/N: Bir sorun yok.

Boğazın düğümlendi ve gözlerin doldu. Ne söylemen gerektiğini bilmiyordun bile. Nefes alışverişlerin yavaş yavaş ciğerlerini yakmaya başlamıştı. Yutkundun ve abine baktın. Minato dolmuş gözlerini görünce sert bakışları bir anda yumuşadı. Her ne kadar bu konuyu açmak istemese de açmaya karar verdi.

Minato: Sorun Obito mu?

Abinin sorusunu duymanla dolan gözlerin akmaya başladı. Göz yaşların yavaşça yanağını ıslatıp akarken hıçkırdın. Reflex olarak elini ağzına götürdün. Şu lanet ağlamayı durdurmaya çalıştın ama başaramadın. Abin senin bu halini görünce o da üzüldü. Sonuçta biricik kardeşiydin, nasıl hiçbir şey olmamış gibi durabilirdi ki? Koltuğundan kalktı ve yanına oturup kollarını sana sardı. Ona karşılık verip kafanı omuzuna gömdün ve kendini serbest bıraktın. 

Geçen her saniye gerçekliğini yitirmene sebep oluyordu. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi hissediyordun. Koca bir boşluk. O boşluğun sana aşık olduğun kişi tarafından verildiğini bilmek boşluğu daha da büyütüyordu. Ne kadar ağlarsan ağla, asla dolmayacak kadar büyüktü. Nerede hata yapmıştın? Ona yeterince değer verememiş miydin? Yeterince güzel değil miydin? Onun istediği özelliklere sahip değil miydin? Sorun neydi? Neden sen değil de Rin? Onda sende olmayan ne vardı? Neden öteki kadın sen olmak zorundaydın? Kafanda cevabı olmayan bin türlü soru vardı. En acı veren de asla anlayamamandı. Neden böyle olmak zorundaydı ki? Neden?

Yavaş yavaş nefes alıp verişlerin düzelmeye başlamıştı. Ağladığın süre boyunca Minato saçını okşuyordu, bu yüzden biraz rahatlamıştın. Kafanı kaldırıp Abine şişmiş gözlerle baktın. Sanki Tüm soruların cevabını ondan almak istiyordun. Bir nedeni olmalıydı. 

Y/N: Ben, özür dilerim.

Minato sana hafifçe gülümsedi. Küçüklüğünden beri hep sana yardım etti. Seni giydirdi, yedirdi, güldürdü. Hayatın boyunca hep abinin zorbalıkları yüzünden ağlamıştın. Bunu Minato da biliyordu. Ama şimdi seni böyle, bir başkası için ağlarken görünce zamanın nasıl da hızlı geçtiğini fark etmişti. Sonsuza kadar onun küçük kız kardeşi olamazdın tabii. Şimdi tekrardan abilik görevini yapıp seni sakinleştirmesi gerekiyordu. Sorun şu ki bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Derin bir nefes aldı ve aklındaki düşünceleri toparlamaya çalıştı. Nihayet emin olduğunda önce yüzündeki yaşları sildi. Her ne kadar büyümüş olsan da, sen hâlâ onun minnak kardeşi olucaktın.

Minato: Y/N, benim güzel kardeşim. Özür dilerim ama senin ne hissettiğini anlayamam. Hayatım boyunca hiç aşk acısı çekmedim. Ama emin ol azıcık dahi olsa nasıl bir şey olabileceğini tahmin edebiliyorum. Kushina'nın başkasını sevip onunla birlikte olduğunu düşünmek benim  de kalbimi kırardı. Bazen sadece kabullenmek gerekir. Hayattaki her şey sevgiden ibarettir demeyeceğim. Aksine hayattaki tek şey sevgidir, sonrasında nefrete dönüşse bile bu duygu elimizdeki tek şey. Eğer yeterince verilmezse yıpratır, Haddinden fazla verilirse şımartır. Yeterince hissedilmezse öldürür, haddinden fazla beslenirse de öldürür. Olay sevmek ya da sevilmek değil. Olay sevgiyi dengede tutmak. Kendine bak kardeşim. Bu kadar çok mu seviyordun onu? O güzel gözlerini şişirtecek kadar mı? Haddinden fazla beslemenin manası neydi? Seni bir anda böyle dağıtacak kadar çok muydu bu sevgin? Obito'yu çok sevdiğini biliyorum. Onun başkasını sevdiğini bilmek canını yakıyor. Ama yine de, onun için mutlu değil misin? Sevdiğin kişi o kadar mutlu ki yüzünde sırıtış eksik olmuyor. O gülümseme senin için ne ifade ediyor Y/N? 

Y/N: O... Çok güzel gülüyor. Sanki yüzünde güneş açmış gibi. Gülüşünü görmek beni mutlu ediyor.

Minato: Peki o gülüş solarsa gerçekten mutlu olacak mısın? Buna inanıyor musun? Hiçbir şey olmamış gibi sadece onunla ve o mutsuzluğuyla birlikte olabilir misin?

Y/N: Hayır, olamam.

Minato: Tabii olamazsın. Çünkü sen benim biricik, naif kardeşimsin. Kimseye kıyamazsın. Y/N, sen çok iyi bir kızsın. Bunu moralin yerine gelsin diye söylemiyorum. Yerinde başka biri olsaydı Gizliden gizliye Obito'ya Rin hakkında kötü şeyler söyler, onların arasını bozmaya çalışırdı. Ama sen o kadar temiz sevdin ki sadece onun mutlu olmasını istedin ve bunun için çabaladın. Sen tanıdığım en Kibar insansın. Seninle gurur duyuyorum kardeşim.

Y/N: Te-teşekkür ederim.

Bu sefer gözlerin abinin konuşması yüzünden dolmuştu. Bu kadar nazik bir abin olduğu için mutluydun. Abin haklıydı asla onun mutsuzluğuyla mutlu olamazdın. Elinden gelen tek şey onu daha da mutlu etmekti. Bunun için çabalayacaktın. Gün geçtikçe içindeki ıstırabın yavaşça dineceğine emindin. Başka çaresi de yok zaten. Derin bir nefes aldın ve abine hafifçe gülümsedin. Abin bu gülümsemeye karşılık saçını karıştırdı. Her ne kadar hala mutsuz da olsan bunu abine karşı daha fazla göstermemeliydin.

Y/N: Ya ama çok uğraştım saçım için!

Minato: Olsun, sen böyle de güzelsin.

Minato'nun iltifatıyla yanakların kızardı. Hoşuna gitmişti ama hoşnutusz bir şekilde karşılık verdin.

Y/N: Seni Kushina yengeme söyleyeceğim. Hep benimle uğraşıyorsun.

Minato'nun gözleri senden ayrılmıyordu. Senin gibi bir kardeşi olduğu için gurur duruyordu. Onun bakışları altında ezilirken somurttun. Neden sana öyle bakıyordu ki?

Y/N: Hey, saçım çok mu kötü?

Minato: Hayır, mükemmel görünüyorsun. Hadi gidelim artık. Seni eve bırakmamı ister misin?

Y/N: Hayır, yürüyerek gideceğim.

Minato: Peki, çabuk ol. Varınca da beni haberdar et. 

Y/N: Peki, yarın görüşürüz. Naruto'yu benim yerime öp.

Minato: Öperim, görüşürüz.

Minato öğretmenler odasına gitti. Sen ise evine doğru yürüyordun. Aklında abinin dedikleri dolaşıyordu. O haklıydı, her zamanki gibi. Bunu dengede tutman gerekirdi. Nefes egzersizleri yaparak yoluna devam ettin. Parkın yanına varmıştın. Yürürken parka ufak bir bakış attın ama Obito ile Rin'i göremedin. Obito için en iyisini dileyip yoluna devam ettin. Birkaç adım atmıştın ki Obito'nun bağırışıyla ödün koptu.

Obito: Y/N!

Arkana döndün ve sesin geldiği yöne doğru baktın. Obito, Rin'in elini tutup sana hızla koşuyordu. Belli ki işler iyi gitmişti, en azından onun için. Yüzündeki sırıtıştan belliydi. İkisini birlikte görmek her ne kadar canını yaksa da bunu belli edemezdin. Zorlanarak da olsa yüzüne bir gülümseme yerleştirdin ve ona sahte heyecanlı gözlerle baktın. Nihayet ikisi de yanına geldiğinde Obito kollarıyla dizlerinden destek alarak eğildi ve nefes nefese konuşmaya başladı.

Obito: Y/N... Biz çıkı-yoruz.

Y/N: Koşuşunuzdan tahmin etmiştim. Tebrik ederim.

Obito: Ben... şey için.. gelmiştim.

Parmağınla Obito'nun alnına bir fiske vurdun. Bu çocuk tam bir aptaldı. Neden koşup kendini yormuştu ki? Şimdi terleyip hasta olacaktı.

Y/N: Tobi neden koşuyorsun? Terleyip hasta olacaksın!

Obito dizlerini bıraktı ve doğruldu. Birkaç kere daha derin nefes aldı ve ardından sana baktı. Gözlerinden ne kadar mutlu olduğunu anlıyordun. Obito sana ömründe hiçbir zaman görmediğin güzellikte bir gülüş sundu. O kadar güzeldi ki için yumuşamıştı. Aklından hiçbir zaman çıkmayacak bir gülüş.

Obito: Teşekkür ederim, Y/N.

Y/N: Ne için?

Obito: Her şey için! Beni cesaretlendirdiğin için,.

Rin: Ve benimle de konuştuğun için.

Y/N: Abartıyorsunuz, ben sadece aracıydım.

Obito: Hayır, hak ediyorsun. Sen olmasaydın asla başaramazdım.

Y/N: Takma bunları. Tekrardan tebrik ederim. Umarım mutlu olursunuz. Üzgünüm şimdi eve gitmem gerekiyor. Yarın okulda görüşürüz. 

Obito: Görüşürüz. Kendine iyi bak.

Rin: Yarın görüşürüz Y/N.

Son kez onlara gülümsedin ve el sallayıp yoluna devam ettin. İçinden abinle gitmeyi diliyordun. En azında  bu manzarayı görmemiş olurdun. İçinde bir ağlama isteği vardı ama buna engel oldun. Hem zaten ağlayacak gücün bile yoktu. Eve gittiğin gibi uyumayı planlıyordun. Yol boyunca sadece Obito'yu düşündün ve o mükemmel gülüşünü. Aklından çıkmıyordu, sürekli gözlerinin önüne geliyordu. Onu düşünmenle birlikte yüzündeki sert ifade yumuşamıştı. Somurtan yüzünde küçük bir gülümseme yer edinmişti. Ne olursa, nasıl olursa olsun Obito mutluydu.

Obito mutluya Sen de mutlusundur. Çünkü sevmek bunu gerektirir, değil mi?

______________________________________________________
Selamlaaaaaar nasılsınız iyi misiniz????? Ben de iyiyim sorduğunuz için teşekkür ederim<333

Hep kavuşmak olmaz değil mi birazcıkta aşk acısı çekelim.

Ehem şimdi ben ömrümde hiç aşık olmadım ve aşk acısı da çekmedim bu yüzden nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Saçma tasvirler yaptıysam kusura bakmayın aşklarım.

Veeeeee tabii ki her hikayem de olduğu gibi bunun da part ikisi için bir fikrim var!!! Eğer üşenmezsem neden olmasın yani.

Madara part iki için bol bol smut okuyacam! Size en iyi deneyimi vermem lazım.

ehem çok boş yaptım resimlere geçelim

İstek karakteriniz varsa alabilirm minnaklarım :3

Obito çok mükemmel

Ben buna düşerim aga

YERİM BEN BUNU

Çok tatlılaaaaaaaaar

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

22.7K 2K 21
Lisa Inoe bir gece eski lise arkadaşıyla karşılaşmasının üzerine hayatı tamamen değişir. Gojo Satoru x OC Not: Rahatsız edici öğeler içerir.
12.9K 772 17
Karıştırılan bebek klasiği. Ama daha acılısı 18 yaşındaki Eflal, bu zamana kadar çektiği acının boşu boşuna olduğunu öğrendiğinde ne tepki verecekti...
2.6K 305 7
iyi bir kız arkadaş değildin ama biraz eğlenceye kim kızardı ki? ×eren & reader & jean ×modern au ×070622 © ashleiner
17.1K 357 13
Smut büyük ihtimalle olacak İstek karakter alırım Öyle işte iyi okumalar Tumblr hikayeleri çeviriyorum bana ait değiller