Mucize Uğur Böceği ve Kara Ke...

By Marissa_Paxley

1.3K 247 366

"Hiçbir mucize kötüye kullanılmamalı. Bu Dünya için adalet ve barış için kullanılmalıdır. Aksi halde yerini Y... More

1. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
2. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
3. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
4. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
5. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
6. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
7. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
9. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
10. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒 (YENİ)

8. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒

93 23 14
By Marissa_Paxley

Yazım yanlışları var ise lütfen bildirin.
-----

Evin dış kapısı açıldı. Mariposa evine geldi.
"Ben geldim!" Diye seslendi annesine. Mariposa ayakkabılarını çıkardı. Sonra da kapıyı kapattı

Ayakkabısını kapının diğer tarafında duran ayakkabılığa koydu. Sonra da evde giyilen temiz bir ayakkabıyı ayağına geçirdi. Sonra da içeri geçti. Koridora geçip odasına çıkan merdivenlere yöneldi. O sırada annesi salondan çıktı. "Hoşgeldin, canım."

Mariposa ona baktı. "Hoşbuldum. Ben odama çıkacağım."

Annesi nazik şekilde onun omzundan tuttu. Kendine çevirdi. "Canım, seninle önemli bir konu konuşmam gerek." Annesi ciddi bir şekilde ona bakıyordu. Her zaman suratındaki gülümsemeyi eksik etmeyen annesi, bu kez ilk defa ciddiydi. Mariposa annesine bakıyordu. Biraz telaşlanmıştı.
Biraz endişeli şekilde baktı."Bir şey mi oldu?"

Vanessa iç çekerek gözlerini kapattı. Sonra da kızına baktı. "Salona gel." Mariposa'nın omzunu bıraktı. Sonra da arkasını dönüp salona geçti. Mariposa onun arkasından baktı.
Bu kadar ciddi ne olabilir ki ? Diye düşüdü. Sonra o da salona geçti.

Mariposa salona geçince şaşırdı. "Ha? Adrien.. Senin ne işin var burada ?"

Adrien koltukta Mariposa'ya baktı. "Merhaba Mariposa, annen beni evine davet etti." Dedi gülümseyerek.

Mariposa, Adrien'a baktıktan sonra annesine baktı. Vanessa sadece ikisine bakıyordu.
Vanessa, "Canım, Adrien her şeyi biliyor."

Mariposa, Vanessa'nın neyden bahsettiğini anlamadı.

Adrien araya girdi, "Ebeveynlerimiz tanışıyorlarmış, ne şans ama!" Dedi tebessümle.

Vanessa ufak bir tebessümle konuştu. "Ah, evet Adrien'ciğim. Seni en son küçükken görmüştüm. Şimdi çok büyümüşsün."

Mariposa bir Adrien'a bakıyordu bir de Vanessa'ya. Sonra da başka bir koltuğa geçip oturdu.
"Adrien neden geldi ?"

Vanessa, Mariposa'ya baktı. "Gabi'yi telefondan aradım. Adrien'ı özlediğimden bahsettim ve Adrien'ın buraya gelmesini rica ettim! Gabi biraz burun kırım etse de Adrien'ı şoförüyle gönderdi. Onunla sohbet ettik, konuştuk." Sonra da Adrien'a doğru uzandı ve onun kafasını okşadı. "Bu kadar büyümesi beni çok duygulandırdı. Ah, keşke Adrien öz oğlum olsaydı!" Gözlerinş yumup Adrien'ın kafasını okşamaya devam etti. Adrien da gülümsüyordu.

Mariposa suskun şekilde ikisine bakıyordu.

Vanessa,"Birkaç gün sonra onların evine gideceğiz. Seni Gabi'yle tanıştıracağım."

Mariposa, 'Ah, yok. Aman, kalsın.' demek istese de demedi. "Anlıyorum.. fakat o çok soğuk, ciddi biri." dedi

Vanessa gülmeye başladı. "Ahaha! Aslında sen ve Gabriel aynısınız!"

Mariposa, "O bir kere benden daha beter, oğlunu eve hapis etmiş biri. Kabul et, ondan farklıyım."

Vanessa elini Adrien'ın kafasından çekti sonra da kendi kucağında ellerini birleştirdi. "Ah, canım ! Evet haklısın, o biraz tuhaf biri. Gabi senden daha beter, evet. Fakat çoğu yönünüz aynı. İkiniz de fiziksel temastan uzak duruyorsunuz, evden çıkmıyorsunuz ve bir kere de olsa çevrenizdeki insanlara gülümsemiyorsunuz."

Mariposa, "İstersen beni Gabriel'a evlatlık ver. Adrien ile yer değiştirmiş olurum." Dedi biraz sert tonla.

Vanessa ona baktı. Sonra da Adrien'a baktı. Mariposa'ya doğru konuştu. "Ah, Adrien benim 2. evladım oluyor." Sonra da Adrien'a, "Adrien, seninle yabancı değilim. Bana 'Vanessa Teyze' demeni istiyorum."

Mariposa, "Çok abartıyor..." Diye geçirdi içinden.

Mariposa, "Uhm.. Ben odama çıkıyorum." Dedikten sonra hemen kalktı. Salonun kapısına doğru yürürken annesi seslendi.

"Hey, Adrien da gelsin, hem ona odanı gezdirirsin. Sohbet de edersiniz. Ve bu çok ayıp olur. Arkadaşın buradayken senin odanda olman." Dedi Vanessa.

Adrien da Mariposa'ya bakıyordu. Mariposa ikisine bakmaya devam etti. İçini çekerek konuştu, "Ughh.. Pekâlâ, gel Adrien." Salondan çıktı.

Vanessa, Adrien'a baktı. Onun sırtını sıvazladı. "Bir ihtiyaç olursa seslenirsiniz." Adrien ayağa kalktı, Vanessa'ya gülümseyerek el salladı. Vanessa da ona gülümseyip el salladı.
Adrien'ın salondan gidişini izledi. Mariposa'nın odasına giden merdivenden çıktı. Vanessa'nın yüzündeki gülümseme kayboldu. Üzgündü. Derin nefes alıp içini çekti.

Mariposa merdivenin sonuna gelmişti. Kapıyı açıp odasına girdi. Arkasından Adrien'ın geldiğini bildiği için kapıyı açık bırakıp içeri geçmişti.
Adrien merdivenin sonuna geldi, sonra da içerideki Mariposa'ya baktı. Odaya girdi, gözlerini Mariposa'dan ayırıp odanın etrafına baktı.

Camın az ötesinde duran bir piyano vardı, büyük ve hoş duruyordu.
"Odası çok büyükmüş" diye düşündü. Mariposa'nın yatağı yukarı kattaydı. Merdivenler yukarı kata uzanıyordu. Üst katın yarısı yoktu. Korkuluklar vardı. Balkon gibiydi, aşağıya bakınca odanın aşağısı gözüküyordu . Yatağın olduğu katın altında ise bir çalışma yeri vardı. Odasının ortasında keman ve piyano vardı. Camlar yerden boya kadar uzundu, siyah uzun perdeler vardı. Camların yanında ise dolgulu koltuklar vardı. Duvara asılı olan büyük bir televizyon vardı. Koltuklar L şeklindeydi. Odası siyah ve gri temalıydı.

Adrien'ın ağzı açık kalmıştı. "Vay canına.. odan güzelmiş." Dedikten sonra gülmeye başladı. "Anlaşılan siyah tema takılıyorsun. Sana "Drakula'nın Kızı" desem daha iyi."

Mariposa kollarını göğsünde birleştirdi, gözlerini Adrien'a çevirip bir kaşını hafifçe kaldırdı. "İyiymiş... Fakat bana 'Mariposa.' demeni tercih ediyorum."

Adrien kıkırdadı. "Pekâlâ, Drakula'nın Kızı."

Mariposa gözlerini devirdi. "Uhm..." Mariposa camın yanındaki koltuğuna yöneldi. L Koltuğunun uzun kısmına oturdu ve yanındaki sehpasına uzandı. Kumandayı alıp geri yattı. Adrien onun az öte yanına oturdu.
Mariposa direkt haberleri açtı.

Adrien, "Haber mi izleyeceğiz...?"

Mariposa TV'ye bakarak konuştu, "Evet?" Adrien sustu, Mariposa'ya bakıyordu. Mariposa TV'ye bakıyordu. Sonra da Adrien'ın kendisine baktığını hissedip ona baktı. "Ne ? Ne yapmamızı bekliyorsun ki ?"

Adrien, "Haberler sıkıcı değil mi ?"

Mariposa TV'ye tekrar döndü. Kanal atladı. "Evet, bazen sıkıcı olabiliyor. Fakat yine de işe yarayan kanallar var." Mariposa doğruldu. Sonra da Televizyonu kapattı. Başını öne eğdi, kumandaya baktı. "Ne yapmak istiyorsun ?"

Adrien arkasına yaslandı. "Bilgisayarında oyun oynayabiliriz. Play Station'ın varsa tabi."

Mariposa ona baktı. "Oyun oynayan birisi değilimdir."

Adrien, "Ha? Hadi ama. Bir kere de eğlenmeye çalış."

Mariposa ona baktı. Sonra da iç çekerek ayağa kalktı. Kumandayı sehpaya attı. Sonra da üst katın altındaki çalışma masasına doğru yürüdü. Adrien oturduğu yerden ona baktı.

Mariposa defterini çıkardı, "Madem çizimlerim senin hoşuna gidiyor, ünlü moda tasarımcısının oğlu Adrien Agreste'in çizim yeteneğini de görmek isterim."

Adrien ayağa kalktı. "Uh, biraz biliyorum.. 12 yaşımda babam çizim yaparken ara sıra onu seyrettiğim oldu." Mariposa'ya doğru yaklaştı. "Ama sen, Marinette ve Nathaniel kadar iyi bir çizim yeteneğim yok."

Mariposa, "Birkaç çizim provası yapıyorum. Hazır evime geldin, ikimiz yapabiliriz. Telefonumdan bir insan figürü açacağım, sen ve ben onu çizeceğiz."

Adrien sandalyeye oturdu. Gülümsedi, "Pekâlâ, bu olur."

Mariposa ve Adrien masada çizim çizmeye başladı. Mariposa telefonundan yavaş ve sakin bir müzik açmıştı. Mariposa kendi kalın siyah kapaklı çizim defterine çiziyordu.

Dakikalar geçti. Mariposa bitirmişti ve arkasına yaslanıp Adrien'a baktı, sonra da onun önündeki kağıda. Adrien beden taslağı ile ilgileniyordu. Daha sonra da bedenini ve kıyafetlerini çizmeliydi. Mariposa bir süre Adrien'ın çizdiği resme baktı, daha sonra da doğruldu ve Adrien'a baktı. "Ben mutfaktan atıştırmalık bir kaç şey alacağım." Dedi. Sonra çizim kitabını kapattı. Masanın biraz ilerisine koydu. Ayağa kalkıp odadan çıktı.

Adrien onun arkasından baktı. Mariposa odadan çıktığında kendi kağıdına baktı. Aniden Plagg, Adrien'ın ceketinden fırladı. Adrien'a baktı. "Dostum.. Karnım aç."

Adrien, "Hey, ne yapıyorsun? O seni görecek. Üstelik her istediğin yerde dışarı çıkamazsın."

Plagg eliyle karnını işaret etti, karnını ovaladı, diğer yandan da diğer elini açık olan ağzına işaret etti. "Bak dostum. Eğer beni doyurmazsan tüm dünyayı yok ederim."

Adrien kaşlarını çattı somurttu ona. "Tek derdin bu mu ? Ayrıca Mariposa yemek alıp gelecek." Dedikten sonra çizimine baktı.

Plagg masaya oturdu, sonra da çizdiği şeye baktı. "Ne çiziyorsun ?"

Adrien başını kaldırıp önünde oturan kwamisine baktı. "Telefonda duran insan figürünü çiziyorum." Mariposa'nın telefonuna bakarak işaret etti. Plagg telefona döndüp insan figürüne baktı. Sonra da Adrien'a baktı. "Mariposa'nın çizimi nerede peki ? İkinizde aynı resmi çiziyorsunuz sanırım."

Adrien başını 'evet' anlamında salladı. Sonra da Plagg'e baktı. Plagg'in biraz arkasında duran siyah çizim kitabına doğru uzanıp aldı. Kitabın üstü siyah deri kaplamalıydı, kitabın ortasının biraz üstünde süslü, eğik şekilde "ᎷᏗᏒᎥᎮᎧᏕᏗ " yazıyordu. Yazının altında ise yatay ve hafif V şeklinde 2 kristal vardı, ince duruyordu, kıvrık şekilde yazının altından yukarı doğru daire şeklinde geliyordu. Kitabın kapağını açtı ve önceden gördüğü çizimleri geçti. Mariposa'nın şimdiki çizimini bulmaya çalışıyordu. Çizimlerini bittiği sayfaya gelince bir an duraksadı. Şaşırmıştı,

"Huh?"

Kendisini kurtaran kahramanın çizimini gördü.
"Bu kadar detaylı ve doğru çizeceğini tahmin etmemiştim. Geçenlerde çiziyorum dediği şey buydu. Çünkü tüm çizimlerini gördüm ve bunu yeni çizmişti. Fakat ben ona anlatmadan önce çizmeye başlamış anlaşılan. Fakat onu ne zaman gördü ?"

Plagg çizimi gördü. "Ah, o kahraman.." Plagg kitaptaki çizimin üstüne oturdu. Çizimi kapatmıştı minik nedeniyle. "Bence seni kurtaran kahraman giderken onu görmüş de olabilir."

Adrien kaşlarını hafifçe çatıp Plagg'i kitabın üstünden alıp masaya koydu sonra da işaret parmağıyla sayfanın yazılı olan bir yeri işaret etti. "Bak. Burada tarihi yazıyor. Mariposa genelde çizdiği sayfalara çizimin başlangıç ve bittiği tarihi ile saati yazar. Üstelik bu tarihler onun her çiziminde bulunuyor ve bu yeni çizdiği kahraman çiziminde de var."
Plagg, Adrien'a biraz endişeli şekilde bakıyordu. Adrien tekrar konuştu, "Öğle tenefüsünden önce başlamış ve ben sınıfa girdiğimde 'Yarım kaldı." deyip kitabı kapattı ama aslında bitirdi. Ders zili çaldı ve geri kalan tenefüste sınıftaydım. Çizime devam etmedi, sırasında yatıp müzik dinledi. Okul çıkışında eve gelmedi, geç geldi. Dediğim gibi, ben anlatmadan önce çizip bitirmiş. Sadece bunu biraz tuhaf buldum.."

Plagg diyecek söz bulamadı, "Bence Mariposa arabasıyla eve giderken o kahraman ile Uğur Böceğini görmüş olabilir. Ve ayrıca Mariposa çizimde çok yetenekli birisi, zihninde geri kalanını oluşturup çizmiştir."

Adrien, "Bu mantıklı, fakat o kahramanı yakından hiç görmedi. Baksana, çok detaylı çizmiş."

Plagg, "Bunu neden Mariposa'dan öğrenmiyorsun Adrien ?"

Adrien bir süre düşündü. Sadece bunlar ona biraz mantıksız gelmişti.
Sonra kitaba baktı, bir sayfa daha çevirdi, "Her neyse." Sonra da Mariposa ile çizdiği resmi Plagg'e çevirip gösterdi. "Bak, bunu çiziyoruz."

Daha sonra ayak sesleri geldi. Kapının tokmağından ses geldi. Plagg hemen saklandı. O sırada Adrien hemen defteri kapatıp eski yerine koydu.
Kapı açıldı.

Continue Reading

You'll Also Like

2.4M 214K 33
okumayın for vanilla baby
26.4K 1.1K 38
Bu kitap Yabani dizisinin 28. bölümünden sonra ASLAZ cephesinde yaşanan olayları konu aldığım bir kitaptır. Görmek istediğimiz fakat tüm beklentileri...
189K 19.7K 33
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
23.4K 2.3K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !