Sonunda evine gelmiştik..Kocaman bir köşk.. Her yerde korumalar vardı...
Evinin önünde başka bir araç daha vardı.
Aracın plakasında şirkete ait olan işaretler yoktu.
Cebimden silahı çıkartacakken
"Geri sok şu silahı...araba eski sevgilimin"
Hadi tekerleğini patlatalım.
.
.
.
İçeri doğru girerken..
Bana dönüp işaret parmağıyla beni göstererek
"Sağ tarafta bir kulübe var... sen orda kalacaksın...en ufak bir çagrımda burda biteceksin "
Kulübeye doğru giderken...Evine doğru gidişini izledim...
Lanet olsun...şuan bu saçmalığa son verip içerde ne sikim olduğundan haberim olması gerekiyordu..
Kulübeye girdiğimde..Birkaç tipteki adamlar çay içiyorlardı..Vardiyalı çalışıyorlardı sanırım...
Apartman gibi büyüktü...bir köşkün içinde böyle bir her ayrılmıştı korumalar için.
Ortamdaki insanlara kaynaşmak çocuk oyuncağıydı...
Ender Bey'in sevgilisi geldiği için kimse uğraşmak istemediğini...kadın dırdırı çekmek sinirlerini bozduğunu söyleyip duruyorlardı...
.
.
.
.
Birkaç saat dişimi sıkıp dayanamamam sonucunda evinin önlerinde yürürken bulmuştum kendimi.
Hayır yani...dursana içerde...adam konuşmamak icin ayrı yere attı seni...
Birden kapı açıldı ve kadının bagirmasıyla hızla kapıdan çıktı.
"Lanet olsun sana Ender...bunu bana nasıl söylersin...beni suçluyamazsın!! Mahkemede görüşürüz seni adi pislik!! "
Kadın ayağı çıplak evden çıkmıştı..
Kapı da açık kalmış öyle duruyordu..
İçeri girmeli miydim...
.
.
.
İçeri adım attığımda...saray gibi yerdi gözümde her yer...fakat...ev altüst olmuştu... Kırık bardaklar ....televizyona girmiş topuklu ayakabı?
Burda fena olaylar dönmüştü..
Etrafa bakarken... Tıkırtıların üst kattan gelmesiyle kafamı merdivenlere yönelttim.
Yavaşça içeri girip kapıyı ardımdan kapattım.
Merdivenlerden çıkarken...inleme sesleri duymamla şaşırmam bir olmuştu...
Siktir...siktir ...noluyor ulan....
Üst kata çıktığımda...
Kafamı sola çevirdiğimde odada ..cocuk oyuncakları ve beşiği farketmiştim..
Neler oluyordu ulan...bebeği falan mı vardı bu adamın...
Odayı pas geçerek... karşımda duran kapıya yönelmiştim..
Tahminen odası olduğunu düşündüğüm kapı açıktı...
İnlemeler sizin.. benim bile şaşırdığım şeyden geliyordu.
O ağlıyor muydu..
.
hayır imkanı yok...
Evet gerçekten ağlıyordu...
Gözlerime inanamamıştım...
En başından sahip olmak istediğim adamın kalbinde başka birisi vardı demek.
O kadar seviyor muydu gerçekten...o kadını..
.
.
.
.
.
Sessizce geri dönüp aşaga indim... Son kez salona bakarken...masanın üstündeki birkac fotoğraf ilişmişti gözüme..
Fotoğraflarına bakarken...bir adamla o kadının fotoğrafları vardı...
Fazlaca uygunsuz fotoğraflardı hepsi ...
Hepsini kenara iterken...
Arasından hamilelik testini görmemle fotoğrafları eski haline getirip hızla evden çıktım.
.
.
.
Ender Bey......
Ender Bey... sevgilisi tarafından aldatılmış mıydı?....
Onu çok sevdiği halde.... Ve şuan sevdiği kadın başkasından hamileydi...
O odadaki cocuk oyuncakları...her şeyin hazırlığı yapılmıştı yani...Ah sikerler işte ...
Buna ben bile üzüldüm anasını satayım.
Saatime baktım. (20.51)
Yapacağım birşey yoktu...sadece yarın tekrar karşısına çıkıp uğraşacaktım..
Erkek sonuçta zayıf zamanlarında yanında olmalıydım ki.... gözüne girebilirdim..
Biliyorum bencillik sayılıyor...fakat umrumda değildi...
.
.
.
.
.
Kulübeye doğru adımlarım...evden hızla çıkan Ender beyi görmemle degişmişti ....
Hızla arkasından gidecektim..
Koşarak arabasının açtığı kapısını elimle geri ittim.
"N-ne yapıyorsun lan? "
Oa...gözleri kızarmış...kocaman adam...
"Bu halde sürmeniz çok tehlikeli...bırakın ben süreyim "
Kapının kulpunu çekmeye devam ediyordu.
"Böyle gitmeniz hiç sağlıklı değil! "
Omzumdan itip
"Sananeki bundan siktir git ! "
Geri toparlanıp kollarından tutup sakinleşmesi sağlamaya çalıştım.
"Derin nefes alın "
Kafasını kaldırıp..
"Neyim ben çocuk mu..bırak dokunma bana !! "
İşte daha fazla sinirlenmeme sebep oluyordu..
Omzundan itip cebinden anahtarı almıştım. Arabaya binip
"Binin efendim ! "
Sinirle arabaya bindi...
"Xx bara sür "
Tahmin edilebilirdi...neden gitmek istediği...
Hızla oraya doğru yol alırken ....kafasını cama yaslamış eliyle anlını ovuyordu.
Ağlaması başını ağrıtıyordu...bunu anlamak zor değildi..
.
.
.
Sessizce gelmiştik...
Bara hızlı adımlarla girdi...
Başını tutuyordu.Onu uzaktan izlemekten başka çagrem yoktu..Daha ileri gidersem kışkırtmaktan başka hiçbirşey geçmeyecekti elime.
.
.
Bir bardak... dört bardak....Sürekli dikiyordu kafasına...
İyiki onunla geldim diyordum içimden..
Bu halde bir de araba sürecekti.
Nerdeyse sekizinci bardağı içtiğinde...kafasını tutmadığını ama inatla içtiğini görmüştüm.
Ağlıyordu.. yumruğumu sıkıp başka yere baktım.. onu böyle görmek bana hiç iyi gelmiyordu çünkü...
.
.
.
Yavaşca ayağa kalkmıştı.
Kolundan desteklemek amaçlı yaklaşmıştım.
"Y-yaklaşma bana...s-sakın...u-uzak dur sadece "
Tamam tamam uzak duracağım.
.
.
Arabaya binmiştik...kafası yavaşca eğiliyordu...Elimle yüzünü tuttum...
Sımsıcacıktı...göz yaşları elime düşüyordu..
Ne kadar acıyordur içi şuan kim bilir.
.
.
Gözlerini açar açmaz ...
.
.
.
"Gözlerin çok güzel"
Demişti ...bana ne dedi ...aa..
Ha ne....
Afallamıştım.... gülümsememe engel olamıyordum...
Elimi çekip uzanmasını sağladım...
.
.
Bir süre yol aldıktan sonra...
"M-midem bulanıyor."
Deyip kafasını bana çevirdi.
Arabayı otoparka çekip... Kapısını açtım...Arabadan hızla inip bir yere kusmaya gitti..
.
.
Ne kadar sert biri olursa olsun... vücudu çok hassastı anladığım kadarıyla...
.
.
Arabaya geri bindi ön koltuğa binerek...
Normalde arka koltukta oturuyordu..
.
.
Ardından kendim bindim.Kemerini doğru düzgün takamadığı için ..kendim takmak amacıyla eğildim.
Göğsüne yaklaşıp kemeri taktım.
Yüzüm yüzüne o kadar yakındı ki....
.
.
Kapalı gözlerini yavaşca açıp ...
"B- bakışların iğrendiriyor beni"
Yutkunup başımı geri çekerken...
.
.
.
Dudağıma yapışmasıyla...irkilmiştim..
.
.
............................................................................
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...