Ağzımdan akan kanı silip adama dik dik baktım..
"Neden bu kadar takıldınız ki ? ".
Adam başka bir yere bakıp üzerime doğru yürüdü.
"Kalk ayağa!"
Ayağa kalkarken bana doğru yumruk atacakken yumruğundan tuttum.
"T-tam olarak nerde hata yaptığımı söylerseniz düzeltme şansım olabilir"
Her vuruşuna karşı hamle yaptığım için sinirle bana bakıyordu.
"Senin gibi tiptekiler buraya ait değil...geri dön oğlum!"
Anladığım kadarıyla nedeni olmayan birini buraya kabul etmiyorlardı ....yani bu işi son meslek olarak görüyorlardı.
"İyi ...Ender Bey için burdayım"
Adam yüzüme şaşkınlıkla bakıp ..
"N-ne? "
Yakamdan tutup yüzüme tükürerek bağırdı.
"Ulan siktir git diyorum...gelmiş Ender Bey diyor ...adını anacak kadar iyi olduğunu mu düşünüyorsun??!!!"
Oflayıp yakamı tuttuğu ellerinden tutup hızla geri yittim.
"Efendim...diyorum ki... Ender Beye yapılan bu saldırılara karşı onu koruyabileceğimi söylüyorum..bana inanmanız için her şeyi yapabilirim.."
Adam beni duvara itip
"Sanki sıraya girmek için izin istiyor piç ....Tehlikeli biri olup olmadığını nerden bileceğim senin"
Duvarla çarpışmamla dik dik adama bakmaya devam ettim..
"O zaman beni testten geçirin...en ufak bir hatamda beni öldürün..kaybedeceğim hiçbir şey yok.".
Adam derin nefes alıp bana baktı ... Cebine doğru uzandığını gördüğünde vuracağını düşünüp....kendimi hazırlarken..
Omzuma sertçe vurup...elinin içinden peçete çıkardı..
"Al şunu ağzını burnunu düzelt...takip et beni "
Şaşırıp adama baktım...
Yanımdaki diğer adamlar bana bakıp
"Lan...çok büyük hata yapıyorsun...hazır seçilmişsin..niye fazlasına göz koyuyorsun ?!!"
Kafami diğer tarafa çevirip kapıya doğru yönelirken...
"Siz göz koymayasınız diye.."
Odadan hızla çıkıp görevli adamı takip ettim...
İçeriye girer girmez...
Kalıplı adamların olduğu yerde ne işim var diye düşünürken...
"Önce ne kadar yaşayabileceğini test edeceğim Ender Bey'in koruması "
Ha ne...ne yaşaması..
Kapı ardımdan kapanırken...
Yüzüme ve.. vücudumun her bölümüne yediğim darbelerle yere yığılmam bir oldu..
Ağzımdan kan akıyordu...
Vücudum.. anasını satayım bu neyin testi...delirdiniz mi...
Adam kafamdan tutup duvara sürterken...
Karşı tepki veremiyordum..
Çünkü en başta kendi adamlarına el kaldırmak...suç sayılıyordu...ve ölümle cezalandırılıyordu..
Bir nevi iki ucu da boklu değnekti benim için..
Beni sınamak istediklerinden emindim..
Sadece dayanmalıydım...
.
.
.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama... sanırım her yerim mosmordu...
.
.
Kapı açılmasıyla adamın yanıma yaklaşıp daha sonra adamlarına baktığını gördüm..
Kafasını onaylarcasına salladı..
"Demek hiçbirine el kaldırmadın.."
Yumruğumun içindeki peçeteyi aldı.
"Tertemiz...neredeyse hiç kan yok..."
Bu kadar basitti işte...
"Alın şunu beni takip edin"
Ah sikeyim daha neyin derdindesiniz...
Birden gözlerimin bağlanmasıyla ikinci bir şok geliyordu....
.
.
.
Birden kafamı buzlu suya sokmalarıyla irkilmem bir oldu .
"O kadar cüretkar davranıyordun... Bakalımm....bir baş korumanın nelere hazır olmasını gerektiğini bilmesi lazım değil mi!?"
Hay sikeyim...
"Pes et...bunların olma ihtimali bile ilikerine kadar korkutmuştur seni....bırak rahatça normal korumalığa devam et!!"
Kafamı buzlu sudan çıkartarak cevabı beklemek için boynumu geriye doğru çekmişlerdi.
"S-siz delirmişsiniz....Pes e-etmiyorum!"
Adam tekrar sigarasını yakıp sigara içmeye başladı..
"Bırakın...biraz konuşmam lazım "
Her yerim kanlar içerisindeydi..
Neden bu şirkete kolay kolay koruma alınmadığını daha iyi anlamış olmuştum.
"Bak Ulaş..burası sandığın bir yer değil...Ender Bey'e olan hayranlığın gelip geçici....bu kadar acıyı kaldıramaz bedenin "
Siz buna acı mı diyorsunuz..
Benim gözlerim..bedenim sizin bu test dediğiniz ıvır zıvırdan daha fazla şey gördü.
"Bu benim için hiçbir şey "
Adam dizlerinin üzerinde eğilmiş geriye doğru yere oturdu.
"Ahh.... tam bir aptalsın..şu zamana kadar kaç tane baş koruma oldu bihabersin herhalde... Onu korurken canından olduğunda çok geç olacak ama.."
Yere tükürüp gözlerinin içine baktım..
"Kaybedeceğim tek şey canım olsun lütfen!"
Adam ayağa kalktı..
"Sana daha fazlasını yapmak isterdim ama...yeterince ikna olmuşta hissetmiyorum kendimi "
Bana doğru yaklaşıp cebindeki paketten çıkardığı uyuşturucuyu ağzıma koyup yuttuturdu.
"Eğer bunun üstesinden gelirsen her şeyin üstesinden gelirsin.."
Sigarasını buzlu suya atıp arkasını döndü.
"Sabaha kadar dayanırsan ...kabul edeceğim seni"
Ha....ne verdin bana....
Bu da ne demek oluyor...
Ne bu....
Vücudumdaki bütün kan çekiliyormuş gibi hissetmeye başlamıştım..
Bağırmaya ve ardından boğazımı kazımaya çalışıyor..buzlu suyu icmeye çalışıyordum..
Beynim patlayacak gibi hissediyorum..
"Bana...b-bana yardım edin..."
Vücudum acıyor...
Heryerimden pıçaklanıyormuşum gibi hissediyorum...
Parmak uçlarımı hissetmiyorum..
Bir köşeye geçip ellerimle yüzümü kapatıp..saçlarımın arasından geçirdim...delirmemeliyim..delirmemeliyim...
sakin kalmalısın ulaş...
Her yanım zonkluyordu...bu acının tarifi yoktu resmen..tonlara ateşin içinde yanıyor gibidyi edenim...dayanılmaz ir acıydı..
Hareketlerim o kadar hızlıydı ki..sakinleşemiyordum bir türlü.Vücudumun kendisi yorulana kadar ilincimin açıklığıyla kıvranmaya devam etmiştim..
Bir süre sonra titremelerim artmaya başlamıştı.. Vücudum kas katı kesilip öylece yere yığılmıştım...
Vücudumu tamamen hareketsiz bıraktıktan sonra..
"Eee..eee.eeee"
"Ninni...oğluma..."
.
.
.
.
.
"Ulaşşş...
Uyu bakalımm..annesinin güzel oğlu...
Nede güzel uyurmuş benim güzel oğlum...
Elleri minik burnu fındık oğlum ~"
"Anne..."
"Eeee...eeeee....uyusunda büyüsün...kapat gözlerini... bebeğim"