Yorum ve beğeni atmayı unutmayın...
///
İkizlerimizin olduğunu kesinleştireli tam dört gün olmuştu hamileliğimin süresi ise 34 gün... Ve ben aileme daha yeni söyleyecektim. Aslında herhangi bir korkum yoktu ama babamın sağı solu belli olmadığı için ne diyeceğini kestiremiyordum.
Akşam yola çıkacaktık. Oğuz ve Leyla çifti de bize eşlik edecekti. Oğuz ilk başta burun kıvırmıştı. Ajansı bırakamam diyip durmuştu. Kartal izin vermez bile demişti. İnanmayıp Kartalı aramam sonucunda gerçekten izin vermemişti! Sonrasında ise ikisi dört gün boyunca aralıksız çalışıp işleri rahatlatınca Oğuz da bize eşlik edecek duruma gelmişti.
Bugün ajansa gidesim vardı. Uzun zaman olmuştu ve ben özlemiştim. Yasmin programımı düzenlemiş birkaç ay sonraya ertelemişti çekimleri. İki önemli işi iptal etmek beni biraz üzsede halletmiştim.
A: Ajansa geleceğim
Gecem': Neden bir şey mi oldu?
A: Gelemez miyim?
Gecem': Gelirsin tabii de sabah bir şey demedin
A: Şimdi karar verdim Allah Allah
A: TAPULU MALIN MI YA
Gecem': Yok canım daha neler
A: Çıkıyorum beş dakikaya
A: Soğuk limonata var mı
Gecem': Aşeriyor musun????
Gecem': Gerçekten aşerdin mi sen şu an
Gecem': Cevap ver hadi
A: Hayır ya hahahs sakin olur musun
A: Öyle aklıma geldi soğuk bir şeyler istedi canım
A: Limonata geldi bir anda aklıma
Gecem': Ne zaman çıkarsın evden hazırlatayım hemen güzelim benim
A: Hazırdım zaten oturuyordum öyle
A: Ayakkabılarımı giyip çıkacağım
Gecem': Tamam bir şey olursa bana haber ver tamam mı çıkınca bile yaz bebeğim
A: Sanki haber vermeyecek kapıdakiler
Gecem': Olsun sende ver
Gecem': Topuklu falanda giyme
A: O topuklularla doğuma bile giderim ne diyorsun sen???
Gecem': Haklısın aşkım da ne olur ne olmaz yani biraz fazla ince ve uzunlar ya hani
A: Bir şey olmaz bebeğim
A: Ayrıca benimde bacaklarım ince ve uzun
Gecem': Bilmez miyim hiç
Gecem': Ah ah o bacaklarını öpmek vardı şimdi
A: Delisin sen farkındasın değil mi?
Gecem': Sana deliyim ya
Gecem': Sana Allah Allah asıl
Gecem': Zır delinimin tamam mı?
A: Tamam ya bir şey demedim
A: Lütfen işe gitme sen gerçekten bak ahahahaha
Gecem': Satıcam ben burayı alırız deniz kenarı bir ev çocuklarımızla yaşarız
A: Tamam aşkım onu da yaparız sevgilim tamam bebeğim
Gecem': Kurban olur sana sevgilin
Gecem': Gelde sarılayım sana öpeyim o sarı kafanı
A: Bindim şimdi arabaya
Gecem': Biliyorum
A: Ya sabır ya!!!!!!!!
Gecem': Bende seni seviyorum
A:
Gecem': o kadar komik ki hatırlat geldiğinde beraber gülelim
A: Şaka şaka yaa kızma hemen
Gecem': Ne zaman kızdım ben sana
Gecem': Gülüşünü izlemek için öyle dedim
A: Çok tatlısın biliyor musun?
Gecem': Biliyorum, sarı kafalı güneş gibi biri var hayatımda hep söyler
Gecem': He bu arada bavulunu hazırladın umarım
A: 😅🥹🥲😇😇😊😊😊😊☺️☺️☺️🥳🥳🥳🤯🤯🫣🫣🫣🤔🤔🤔🫠🫠🫢🫢🫢🫢🤗🤗🤗
Gecem': Sana inanamıyorum Ahu
A: 🫶🏻🫶🏻❤️❤️❤️😘😘🥰🥰😍😍😘🫦🫦🫀🫀🫀💋💋💋👉🏻😻👈🏻🫶🏻🫶🏻
Gecem': Ne yapıyorsun deli takliti mi?
Gecem':
A: Sana benziyooo
A: Ne zaman çekildin bu fotoğrafı
A: Hahahahahahaahhshahahahahahahshs
Gecem':
A: HAHAAHPWMDĞSKS KİM ATTI BUNLARI SANA YA
Gecem': Oğuz tabii ki
A: Bana neden atmadı aşırı kırıldım şu an
Gecem': Çok önemli çünkü
A: Evet önemli!
A:
Gecem': Ay çok korkunçç
Gecem': Sinirlendiğinde sende böyle oluyorsun işte ahahahah
Gecem':
Gecem': Bak sen sevmediğin insanlara böyle bakıyorsun tam moodluk bir çıkartma
A: Ben insanlara böyle bakmıyorum
Gecem': Farkında bile değilsin ahahahahaahs
Gecem': Yerim o ağzını yüzünü
Gecem': Birkaç evrak var onlarada bakayım bebeğim
Gecem': Gelince konuşalım
A: Tamam sevgilim
Gecem': Ne zaman eşin olacağım
Gecem': Kocam kocam diye bağıracaksın evin içinde
Gecem': Sadece soru yani :(
A: Annemlere gideceğiz ya dönüşte uygun bir tarihte hemen
A: Bulantılarım çoğalmadan ve karnım büyümeden halledelim...
Gecem': Tamam aşkım inşallah diyorum ne zaman tamam dediysek olmadı çünkü
A: Daha büyük şeyler oldu
A: H A M İ L E Y İ M
A: B İ R D E Ğ İ L , İ K İ T A N E H A M İ L E Y İ M
Gecem': E V E T, Ö Y L E S İ N.
Gecem': S E N İ Ç O K S E V İ Y O R U M
A: Bende bende seni çok seviyorum on beş dakikaya oradayım
@ahuyaldız: Öpmelere doyamıyorum.. 💋❤️ @kartalgece
@kartalgece: Sonsuzluğum ol sevgilim, sonumda sonsuzluğumda sen ol.
Yorumlar sınırlandırıldı.
Kartalı doyasıya öptüğüm günden anı olarak çektiğim bir fotoğrafı paylaşmıştım. Dakikasında görüp yorum atmıştı. Kurban olduğum.
🥳
Geldiğimden beri bir sürü insanla sohbet etmiştim. Hatta Kartalın evlendiğimizi söylemesi üzerine bazı arkadaşlarımdan azar bile yemiştim. Herkes tebrik edip duruyordu. Haberleri yoktu tabii, evlilik bir kenara dursun ilişkimiz +2 ile son sürat devam ediyordu.
Kartalın katında duran asansörden indim. Neredeyse yirmi dakikadır oyalanıyordum.
"Ya Ahu Hanım!" Karşıdan bağır çağır gelen Cemre Hanıma gülümsedim. Pr danışmanlarımızdan biriydi kendisi. Oldukça başarılı ve güzel bir kadındı.
Karşı karşıya geldiğimiz gibi sarıldık.
"Çok özlettiniz kendinizi." Dudaklarını büzmüş bakıyordu.
"Evet,biraz öyle oldu. Nasılsın?" Gülümseyerek konuşuyordum geldiğimden beri ve resmen yanaklarım yorulmuştu.
"Sizi gördüm daha iyi oldum. Evlenmişsiniz hayırlı olsun." Diyip tekrardan sarıldı. Gülümseyip teşekkür ettim.
"Kartal Bey odasında sanırım. Toplantıya katılmadı ama Oğuz Bey toplantıdaydı. Biter birazdan herhalde." Başımı sallayıp onayladım.
"Kiminle bu toplantı. Kartal hiç bahsetmedi." Sırtımı duvara yasladım.
"Vizyon'un sahibi Arzu Hanımla. Bu son iş için toplandılar. Birkaç model işten çekildi de."
Arzu pisliği buradaydı. Gözlerimi kırpıştırdım ister istemez. Birazda gerilmiştim açıkçası. Bir an önce Kartalın yanına gidip sarılsam iyi olacaktı.
"İyi bakalım, hayırlısı olsun. Kolay gelsin sana."
"Ne demek. Görüşmek üzere." Birbirimize gülümseyip vedalaştık.
Kartalın toplantıya katılmamasına sevinmiştim açıkcası. O kadınla aynı ortamda olmasına tahammül edemeyebilirdim.
Kartalın odasına geldiğimde, hiç istemeyeceğim o aptal karşılaşma gerçekleşti. Arzu şu an karşımda bana doğru geliyordu, maalesef.
Arzu önce ekibi arkasındaydı. Yanıma gelince ekibi devam etti ve teke tek kalmıştık.
"Merhabalar Ahu Hanım." Elini uzattı, o gün ki korkusu yoktu yüzünde. Gülümseyerek bir adım attım ve elini tuttum.
"Nasılsınız Arzu Hanım?" Dedim, alayla.
"İyiyim,çok iyiyim. Sen nasılsın? İyi görünüyorsun."
Kaşlarımı keyifle kaldırıp indirdim. Kıkırdayıp bir adım daha attım. Aramızda en fazla iki adım kalmıştı. Yakınlığımızdan olsa gerek biraz afalladı. Ardından toparlayıp gülümsedi.
"Kötü olmam için bir sebep görmüyorum," bir adım daha attım. Elini elimden çekip, bir adım geriledi. Gülümsemesi yüzünden siliniyordu.
"Ama senin iyi görünmenin arkasında bir sebep varmış gibi hissediyorum. Yoksaa," a harfini biraz uzattım. Bir adım daha attım, o da attı. Sol omzunda duran saçlarını arkasındaki saçlarının yanına doğru attım.
"Dayınla lunaparka falan mı gittiniz? Keyfini yerine mi getirdi? Ay," elimi alnıma koydum. Yüzümü üzülüyormuş gibi yaptım.
"Sen dönme dolaptan korkuyordun değil mi? Ay dur dur," omuzlarından tuttum, alt dudağımı büzdüm.
"Korku tüneli falan da geriyordu seni değil mi? Hiç korkma hayatım. Ben seni götürürüm, korkularımızın üzerine gitmek geriyormuş."
Dudaklarını yaladı hızla. Kalp atışını buradan duyabiliyordum. O benim sevgilimi en zayıf noktasından sevdiklerinden vurup korkutuyorsa, bende onu korktuğu şeylerde vurabilirdim.
"N-nereden biliyorsun sen bunları?" Dedi panikle.
"Ahu!" Oğuzun sesi yankılandı bir anda. İkimizde Oğuza döndük. Hemen geri döndüm Arzuya.
"Yemin ederim Arzu, yemin ederim bak. Seni öldürüm. Bırak hapislerde çürümeyi umursamayı, Kartalsız kalmayı bile göze alırım. Bir daha onu tehdit et, bir daha bizim canımızı sık, yemin ederim rezil ederim seni. Dayın bile kurtaramaz seni ellerimden." Sinirimden ellerim titriyordu. Arzunun yutkunuşu boğazına yapışma isteğimi arttırsada sakin olmam gerekiyordu.
"Ahu ne oluyor?" Oğuz ikimizin arasına girdi.
"Oğuz," Kartal seslendi bu sefer. "Ahu." Dedi ardından. Bu sefer kesinlikle bana kızacaktı.
Kartal geldiği gibi kolunu sırtımdan, belime doğru uzatıp sıkıca tuttu. Kendine çekip göğsüne yasladı. Kaşları o kadar çatıktı ki, ürkütücüydü. Sırtımın altındaki kalbi çok hızlı atıyordu, sinirimin üzerine aşırı bir gerginlik binmişti. Oğuz aramızdan çekilip kenara geçti.
"Arzu Hanım, ne oluyor?" Oğuzun sorusuyla Arzu omuzlarını dikleştirdi.
"Ahu Hanıma sorun isterseniz. Bir anda beni tehdit etmeye falan başladı." Dedi, kaşlarını çatıp yüzüme bakıyordu. Benimkiler gelince özgüveni artmıştı resmen.
Benim daha fazla kendime güvenmem gerekirken, o yapıyordu. Biliyordu tabii Kartal varken saldırmayacağımı.
"Ahu Hanım soruyorum. Tehdit mi ettiniz?" Dedi Oğuz yüzüme gülerek bakıyordu.
"Evet Oğuz Bey etmiş bulundum. Ama gerçekten kötü bir tehdit değildi. Ufacık minicik." Dedim dudaklarımı büzerek. Kafamıda omuzuma doğru eğdim.
"Beni öldürmekle tehdit etti!" Parmağını bana doğru uzatıp Oğuza bakıyordu. Bu kadın beni sürekli birilerine şikayet mi edecekti böyle?
"A-aa Ahu Hanım ne kadar ayıp." Oğuz ellerini beline koyup, anne edasıyla kızdı bana. Kocaman bir kahkaha attım.
"Kesin şunu!" Kartal'ın güzel uyarısıyla yanağına bir öpücük bıraktım.
"Yani öldürmek onun için kötü bir tehdit olabilir. Ama dünya için süper bir şey!" Dedim, gülerek.
"Ayrıca ben sakince odana geliyordum. O bana selam verdi." Diye ekledim.
"Arzu Hanım, sizi uyarmıştım. Ahuyla konuşmanızı istemiyorum. Sonunuz neyse benimle halledin!" Dişlerini sıka sıka konuştu, Kartal. Arzu gözleriyle sevgilimi güzelce süzdü, alayla güldü. Alt dudağını dişledi.
"Bende sizi uyarmıştım Kartal Bey. Hatta iyi günüme denk geldiniz diye size müthiş bir teklif bile sunmuştum. İkimizde uyarılara uymuyoruz anlaşılan."
"Bana bak,!" Üzerine doğru atıldım. Omzundan itekledim, hırsla. Kartal belime kollarını dolayıp çekti beni.
"Kartal saygılıdır. Sana dokunmaz, hakaret etmez. Bak ama ben, ben var ya seni duvardan duvara çarparım!"
"Göreceksini siz!" Koşar adımlarla uzaklaştı.
"Git veline şikayet et. Aptal seni!" Bağırdım peşinden. Yüzüme gelen saçlarımı çektim.
"Bırak beni Kartal." Daha sıkı sarıldı.
"Sakin ol artık. Odaya geçelim." Elimden tutup peşinden sürükledi benide. Oğuzdan arkamızdan geliyordu.
Odaya girdiğim gibi oturdum koltuğuna. Hiç böyle planlamamıştım bu günü. Gelip, sevgilime sarılacak güzelce kucağında oturacaktım. Kartal yanıma otururken, Oğuz Kartalın koltuğuna oturdu.
"Bakın patron oldum." Dedi, gerilerek. Seslice güldüm haline.
"Öylesin zaten."
"Öyleyim de, bir Kartal Bey değilim sonuçta. O büyük baş."
Oğuzla beraber gülerken, Kartal koluma dokundu.
"Bende buradayım farkındaysan. Sinirimin haddi hesabı yok." Koltukta öne doğru kayıp tamamen bana döndü.
"Bende sinirliyim. Ne işi var o kadının burda?" Yüzüne doğru eğildim. Çok güzel kokuyordu. Dudakları kırmızı kırmızıydı. Uzanıp bir tane öptüm. Hafifçe gülümseyip kafasını iki yana salladı.
"Kadını öldürmekle tehdit etmek ne demek ya?"
"Gerekirse öldürürüm." Arkama yaslanıp kollarımı önümde birleştirdim.
"Vay vay vay, yengemsu. Sarı fırtına, öldür onuu!" Oğuz, cümlesinin sonunda sesini inceltmişti. Kartal dahi hep beraber kahkaha attık.
"Yalnız bu sefer siki tuttuk. Hemen söyler bu." Oğuz ayaklanıp kapıya doğru yöneldi.
"Siz şimdi öpüşür koklaşırsınız hiç sizi çekemem ben gidiyorum," olmayan karnıma koydu elini.
"Hadi evlatlar görüşürüz." Karnımdaki bileğini tuttum.
"Leylayla evimde ne yaptınız?" Gözlerimi kıstım. Oğuzda gözlerini kısıp güldü.
"Arkadaşça konuştuk(!)" koluna bir tane vurdum. Gülerek çekildi ve öpücük attı.
"Yürü git hadi." Kartal dayanamayıp atlamıştı tabiki. Oğuz gözlerini devirip gitti.
Ve baş başa kalmıştık. Dümdüz yüzüme bakıyordu. Her an,her şey olabilirdi. Deli gibi bağırıp çağıra bilirdik, sakince konuşabilirdik, ağlaya da bilirdim. Kesinlikle susup sakince oturmalıydım. En iyisi buydu.
"Hamilesin farkındasın değil mi? Karşılık verseydi, itekleseydi seni, vursaydı. Ne olacaktı?" Sakindi, gereksiz derecede sakindi.
"O benden korkuyor ya bakma sen ona aşkım. Siz gelince diklendi." Diye mırıldandım. Yüzüme baktı sadece hiçbir şey söylemedi. Elimi yanağına koydum.
"Şu dediğine bak ya. İyice batırıyorsun." Arkasına yaslandı, sinirle.
"Kusura bakma Kartal. Senin canını sıkan, benimde canımı sıkmış oluyor. İstediğini söyle. He madem bu kadar korkuyorsak bunlardan. Polise verelim o zaman!" Bende arkama yaslandım. İkimizde nemrut suratlarımızla karşıya bakıyorduk.
"Sadece dikkat etmeni istiyorum. Bir daha karşılaşmayacaksınız zaten." Yanama yaklaşıp belime sarıldı. Omzuma öpücüklerini bırakıyordu. Dayanamayıp gülümsedim. Mis gibi kokan saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacıktı, bebek saçı gibi.
"Tamam ya. Hadi düzgün sarılalım." Ayağa kalktım, elimi uzattım. Gülerek kalktı ve elimi tuttu. Sıkıca sarıldık. Başımı göğsüne yasladım hemen. Bir sağa, bir sola sallanıp duruyorduk aynı zamanda.
"Seni çok seviyorum Kartal, ne olursa olsun senin üzülmeni istemiyorum. Bize bir zarar gelsin istemiyorum. Tamam hamileyim ama utanmadan gelip bana selam veriyor birde elini falan uzatıyor. Ne yapsaydım. Korkup arkanamı saklansaydım?" Alt dudağımı sarkıttım. Gömleğinin iki kenarından tuttum, çenemi yaslayıp yüzüne bakmaya başladım.
Yüzümü avuçlarının arasına aldı.
"Bebeğim inan bana bende bize bir şey olmasını istemiyorum. Olmasınada izin vermem zaten. Sen biraz daha sakin olmayı mı denesen?," Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Ayrıca öldürmekle tehdit etmek ne demek ya gerçekten ne desem bilmiyorum ?" Kahkaha attı. Gözlerimi kıstım istemsizce. Yapamayacağımı düşünüyordu. Söz konusu kendisi olunca neler yapabileceğimden habersizdi, canım benim.
"Sen bu sarı saçlarınla," saçlarımı ucundan tutup havalandırdı.
"Şu minicik avuç içinle," elimi tuttu. Avucumu öptü.
"Sen büyüdünde insanları mı tehdit ediyorsun sevgilim?" Alayla konuşup utanmadan birde gülüyordu. İki elimle vurdum göğsüne.
"Dalga geçme Kartal. Çok ciddiyim. Ben senin için neysem sende benim için osun. Bunu sakın unutma."
"Oy oy oy benim bebeğim." Kahkaha attı.
"Ya bırak ya hâlâ dalga geçiyorsun." Kollarından kurtulmaya çalışıyordum. Daha sıkı tuttu.
"Gel gel, şaka yapıyorum bir tanem benim," saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırdı. Şu güzel gülüşünü saatlerce izleyebilirdim. Yavaşça omzuma vurdu, iki kere.
"Aslan karım! Yürü be!"
"Ya yürü git Kartal!"
😝
Oğuz: Leyla (18:32)
Oğuz: Leylaa(18:35)
Oğuz: Bir daha Leyla demeyeceğim (18:40)
Görüldü
Oğuz: Ne demek görüldü atmak açar mısın şu telefonu hemen (18:51)
Oğuz: LEYLA! (18:53)
Leyla: Nolduuu bir daha Leyla demeyecektin hani
Oğuz: Bilerek mi yapıyorsun?
Leyla: Evet ahahahahaha
Leyla: Ne oldu yaa ne var Leyla Leyla
Oğuz: Ne varsa sende var yavrum
Leyla: öküz ya sen Allahım inanamıyorum sana
Oğuz: iltifat ediyorum onu da beğenmiyorsun.
Leyla: Çok teşekkür ederim canım
Oğuz: Canım?
Leyla: Evet, canımsın?
Oğuz: Yavrum benim. Hazırlan geliyorum
Leyla: Nereye gideceğiz ona göre giyineyim.
Oğuz: çok soğuk bir yere
Oğuz: Of buz buz ben iki tane mont üç tane kaban giydim üzerime
Leyla: elbise giyiyorum o zaman
Oğuz: Aynen kesinlikle en kısasını falan giy hatta 😒
Leyla: Ama ben söz dinleyen biriyim şimdi böyle dedin mecbur giyeceğim
Oğuz: Leyla, şaka yaptım
Leyla: Bende
Leyla: Ne zaman söz dinledim de şimdi dinleyeceğim ahahjajd
Oğuz: Di mi o kadar haklısın ki
Oğuz: Bir de gülüyorsun
Oğuz: Açım ben. Sen seç nereye gitmek istediğini. Gece yola çıkacağız zaten. Umarım hazırdır her şeyin
Leyla: Hazır her şeyimm
Leyla: Yarım saate gell
Leyla: Ya da ben geleyim nasıl istersen
Oğuz: Ben alırım seni yavrum. Yarım saat kırk dakikaya gelirim.
Leyla: Seni bu kadar özlemem normal mi?
Oğuz: Değil galiba nerden biliyim
Leyla: Ayı dağ ayısı
Oğuz: Değil yavrum. Bilmiyorum çünkü bende seni çok özledim ve bunun nasıl olduğunu bilmiyorum
Oğuz: Nasıl bu kadar işledin ruhuma?
Leyla: Efendim? Tanıyamadım, kimsiniz?
Oğuz: Efendin değil kölenim
Leyla: Başımın belası oyalama beni hadi hazırlanacağım
Oğuz: Hazırlan, hatta sen şimdiden Muğla için hazırlan ;)
Leyla: Ay edepsiz edepsiz söylemler
Oğuz: Ne alaka o anlamda demedim
Oğuz: Senin tabii aklın fikrin orada olduğu için
Leyla: Benimle inatlaşma istersen?
Leyla: Senin için zor olabilir Oğuzcum
Leyla: Ne dersin canım?
Oğuz: Yarım saate geliyorum yavrum
Leyla: bende öyle düşünmüştüm;)
Bölüm sonu
Helloo nasılsınızzzz
Araya biraz Leyla ve Oğuz serpiştirdim ahahahskd
Muğla günleri nasıl geçecek sizce?
Bana hiç sormayın, sarhoşumm yaaaaa bilmiyorummm ahahahhsısnd
Öpüldünüzzzz
Yorum ve beğeni atmayı unutmayın...