ALEDA'NIN ANLATIMIYLA
Yamaç ile yaşadıklarımızdan sonra karşıdaki odaya geçmiştim.Odada yine koyu renkler hâkimdi.Kısaca odaya göz attım.Güzel ve tatlı bir odaydı.Tabii ki de benim odamın yanında oldukça küçük kalıyordu fakat bu oda da güzeldi.
Daha fazla oyalanmadan banyoya girdim.Duş alsam iyi olacaktı.
🍷
Duş aldıktan sonra yine siyah t-shirt'ü giydim.Tam dişlerimi fırçalayacaktımki Yamaç'ın sözleri aklıma geldi.
"Hazırlandıktan sonra salona gelirsin.Yemek yeriz."
Saçlarım ıslaktı fakat bunu sorun etmedim.Odamdan çıktım ve salona doğru ilerledim.Yemekleri masaya yerleştirmekte olan Yamaç'ı görmemle gülümsedim.
Masada soslu mantı ve kızarmış soslu biftek vardı.En sevdiğim yemek olan mantıyı görmemle iştahım daha da açıldı.
"Gel,masaya otur."
İçecekleri de masaya yerleştirmesiyle herşey hazırdı.Yamaç,masaya oturduktan sonra bende karşısına oturdum.
"Çok güzel görünüyor yemekler."
Yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu ve kafasını salladı.Galiba benimle konuşmak istemiyordu.Belki de yaşadıklarımızdan pişmandı.Mutluluğum yavaş yavaş solarken bende sessizce yemeğimi yemeye başladım.Bütün iştahım gitmişti.Benimle öpüştüğü için pişman mıydı?
Yemeklerimiz bittiğinde Yamaç ayağa kalktı ve masayı toparlamaya başladı.Bende masadan kalktım.
"Kolay gelsin."
Kısık sesle konuşup odama doğru ilerlemeye başladım.Sırtımda hissettiğim bakışlar arkamı dönme isteği uyandırıyordu fakat dönmedim.Gitme deseydi gitmezdim.Yanında kalırdım ama o hiçbir şey söylemedi.Hızlı adımlarla odama girdim ve kapıyı kilitledim.Yatağa doğru ilerledim ve yatağa oturdum.
"Pişman oldu kesin!Kim ablasının katili olacak kadınla olmak isterki!?"
Derin bir nefes aldım ve banyoya gittim.Dişlerimi fırçaladıktan sonra direkt yatağa girdim.Gözlerim kapanmadan önce sessizce fısıldadım.
"Lütfen pişman olmuş olmasın.Eğer pişmansa ona asıl pişmanlığı gösterirdim!"
Gözlerim kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım.
🍷
YAMAÇ'IN ANLATIMIYLA
Aleda ile öpüşmüştük.Asla pişman değildim.Yine olsa ben yine onunla olurdum.Benim Aleda'ya olan hislerim hoşlanmaktan öteydi.Eğer sadece hoşlanıyor olsaydım,ablamın katili olacak bu kadını yaşatmazdım.
Bunun adı aşk mı tam olarak bilemiyorum fakat hislerimin hoşlanmaktan öteye geçtiğini farkındaydım...Kimi kandırıyorum ki ona aşık olmuştum ve bu oldukça ortadaydı.
Fulya'nın ağlayarak evime geldiğinde bana onu hor gören patronunun kızını anlattığı gün...İşte ben o gün Aleda'yı araştırmaya başlamıştım.Fotoğraflarını gördüğümde ne kadar güzel olduğunu fark etmiştim fakat o an benim için güzelliğinin bir önemi yoktu.Ne kadar güzel olursa olsun o kadın benim ablamın canını yakmıştı.
Birkaç gün onu takip etmiştim.Bu süreçte sevdiği,sevmediği herşeyi öğrenmiştim.Sonra ise holdingin duvarına uyarı amaçlı bir yazı yazmıştım.
Ardından Aleda'nın kulağına çok yakın bir mesafeye ateş etmiştim.O gün ona en çok yaklaştığım gündü.Boynuna dinleme cihazını yerleştirdiğim gündü.Kokusunu yakından soluduğum gündü o gün.Amber kokusu...Bizim ortak noktamız.Yüzümde oluşan gülümsemeye şaşırmadım.Aleda'nın yanındayken ya da onu düşünürken hep olan bir şeydi.Alışmıştım artık.
İnsan ablasını öldürmek isteyen bir kadından hoşlanır mıydı?Ya da daha da ilerisi aşık olur muydu?Bu ablama ihanet ettiğim anlamına mı geliyordu?
Ben ablama ihanet etme pahasına Aleda ile öpüşmüştüm.Onu sevmiştim.Elimde değildi ki onu sevmem.Canımı acıtan bir gerçek vardı.Eğer sevdiğim insanı seçebiliyor olsaydım Aleda benim sevmek isteyeceğim bir kişi olmazdı.
Fulya'nın bunlardan haberi dahi yoktu.Sadece Aleda'nın peşinde olduğumu biliyordu.Daha doğrusu zannediyordu.Aslında bilmediği çok şey vardı.Bilmiyordu ki kardeşi o kadına abayı yakmıştı...
Aleda'ya yakın olmak istiyordum.Onunla olmak istiyordum.Hatta bunları ondan bile daha çok istiyordum fakat beni durduran bir şey vardı.
İhanet.
Aleda'ya her yaklaştığımda ablama ihanet ediyormuşum hissi etrafımı sarıyordu.Onu hisstemeyi her şeyden daha çok isteyen ben ablama olan ihanet düşüncesiyle kendimi frenliyordum.
Ne yapmalıyım?Aleda'dan uzaklara mı gitmeliydim?O zaman Aleda'nın önünde hiçbir engel kalmayak ve ablamı öldürecekti.Bunu yapardı,biliyordum.Ben onun gözlerindeki nefreti görmüştüm.Daha ötesi olabilirmiydi ki?Ablamı buradan uzaklara götürmek istesem benimle hayatta gelmezdi.Buradaki düzenini bırakmazdı.Ayrıca Aleda'nın aklındaki planları ona söylesem bile Fulya yine kılını bile kıpırdatmazdı.
Ben böyle iki inatçı kadının arasında ne yapacaktım!?
Bir seçim mi yapmam gerekiyordu?Bir tarafta öz ablam varken diğer tarafta birkaç gündür karşıma çıkmış ama aklımdan asla çıkaramadığım Aleda vardı.Ben onların aralarında seçim yapamıyordum.Daha doğrusu vereceğik cevaptan korkuyordum.
Bazen düşünüyorum.İkisinden birisi ölse hangisinin ölümüne daha fazla üzülürüm,yıkılırım diye.Bencilce bir düşünce biliyorum fakat bir cevap buluyorum.O cevabı sesli söylemekten korkuyorum.
Ben ablam ölse üzülürdüm fakat Aleda'ya bir şey olsa yıkılırdım.
Fulya ile kardeş olmamıza rağmen birbirmizden hep uzak olmuştuk.O benim ablamdı.Ben Fulya'nın yanında değil arkasındaydım.Önemli olan da yanında olabilmek değil miydi?
Aleda ile ise birkaç gündür tanışmıştım.Bizimkisi normal bir tanışma hikayesi değildi.Ben ablamla uğraşan kadını arıyorken bulmuştum onu.
Her şeye rağmen Aleda'nın bendeki yeri çok ayrı ve farklıydı.Bu ablama zarar vermesine izin vereceğim anlamına da gelmiyordu.
Ben Aleda'ya söz vermiştim.Sonumuzun ölüm olmasına izin vermeyeceğime dair söz vermiştim.O söz sahteydi.Ben o söze inanmıyordum.Bizim sonumuz belliydi.
🍷
ALEDA'NIN ANLATIMIYLA
Yavaş yavaş kendime gelmeye başlarken yataktan kalktım.Saatin kaç olduğunu bilmiyordum.Hemen telefonumu elime aldım ve saate baktım.Geç kalkmamış olmama sevinerek üstümde ki Yamaç'ın t-shirt'ünü çıkardım.Mavi elbisemi tekrardan üzerime geçirdim ama bir sorun vardı.Fermuarımı bir noktaya kadar çekebilmiştim fakat tam olarak kapatamamıştım.Yamaç'ın kapatabileceğini düşünerek bunu sorun etmedim.
Hızlıca banyoya girdim ve yüzümü yıkadım.Ardından saçımı gelişi güzel düzelttikten sonra odadan çıktım.Salona girdiğimde masada oturmuş olan Yamaç'ı gördüm.
Tam 'günaydın' diyecektimki vazgeçtim.Dün yemekte doğru düzgün yüzüme bile bakmamıştı.Bunu öpüşmemizden pişman olduğuna bağlamıştım.Başka açıklaması olamazdı.Ben o anları mutlulukla hatırlarken onun pişman olması kaldırabileceğim bir şey değildi.O bana soğuksa bende ona soğuk olacaktım.
Yüzüne bakmadan konuşmaya başladım.
"Fermuarımı kapatır mısın?"
Yüzünde oluşan gülümsemeyle yanıma ulaştı.Ona arkamı döndüm ve fermuarı çekmesini bekledim.Sırtımda nefesini hissedebiliyordum.Tam o sırada sırtıma bir öpücük kondurdu.Ardından eli fermuarımı buldu ve çekti.
Onun büyüsüne kapılmak istemiyordum.Önümü döndüm ve gülümseyen dudaklarına gözümü kaydırmamaya çalışarak konuştum.
"Ben eve gidiyorum."
Umursamazsa söylediklerimle Yamaç bir an afallamış gibi olsada o da benim gibi umursamaz bir tavırla cevap verdi.
"Sen bilirsin."
Ne kadar ona tek diyeceğin şey bu mu demek istesemde bu isteğimi bastırdım ve kapıya doğru ilerledim.Yaklaşık olarak yarım gün,bir gece Yamaç'da kalmıştım.Bunun için ona teşekkür etmeyecektim.Tüm hevesimi kursağımda bırakan bu adam teşekkürümü hak etmiyordu!
Topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra kapıyı açtım ve arkama dahi bakmadan evden çıktım.
Hızlı adımlarla ilerliyordum.Nereye gittiğimi hatta nerede olduğumu bile bilmiyordum fakat öylece ilerliyordum.Telefonumu çıkardım ve tam adamlarımdan birini buraya çağıracaktım ki Altuğ'un mesajını gördüm.
Kuzen:Güzelim,nerdesin?
Mesajını okumamla gülümsedim.Onu gerçekten çok özlemiştim.Hemen yanına gitmek istiyordum.
Tam Altuğ'u arayacaktım ki adım sesleri duymamla bakışlarımı telefondan çektim ve arkamı döndüm.Bana doğru gelen Yamaç'ı gördüğümde yüzümü sabit tutmaya çalıştım.Heyecandan kudurmama rağmen bunu belli etmemeye çalışmak zordu.
"Öpüştüğün için pişman olduğun kadını hemen özledin mi?"
Bu şekilde tam olarak pişman olup olmadığını anlamış olacaktım.Her şey verdiği cevaba bağlıydı.
Yamaç,bana ciddi misin bakışları atarken onu takmadan cevap vermesini bekledim.O ise benim yüreğimi yerinden çıkaracak bir cevap verdi.
"Seninle öpüştüğüm için pişman değilim.Hayatımda verdiğin en mantıksız fakat en cezbedici şey seni öpmekti."
Bir adamın tek bir cümlesiyle mest olacağıma asla inanmazdım.Bugün ise hiçbir şey için asla denilmemesi gerektiğini net bir şekilde öğrenmiştim çünkü ben Yamaç'ın kurduğu tek cümleyle tam anlamıyla mest olmuştum.
"Hayatımda verdiğim en 'mantıksız' fakat en cezbedici şey seni öpmekti."
Beni öpmesinin neresi mantıksızdı ki?
"Beni öpmenin cezbedici olduğunu anladım da mantıksız bulmanın sebebi ne?"
Yamaç,derin bir nefes aldı ve yüzüne samimi olmayan gülümsemesini yerleştirdi.
"Sence ablasını öldürmek isteyen ve aynı zamanda seri katil olan yaramaz bir kadını öpmek ne kadar mantıklı?"
Söylediği şeylerle kendimi pembe Dünyadan çıkmış ve has mekanıma girmiş gibi hissettim.Sen bir katilsin Aleda.
"Haklısın."
Haklıydı.Başka diyecek bir şeyim yoktu.
Yamaç,ortamdaki gergin havayı bozmak istercesine konuştu.
"Çantanı evimde unutmuşsun,bunun için geldim.Ayrıca seni özledim."
O etkileyici sesiyle söyledikleriyle dilim tutulmuş gibi ona bakıyordum.Elinde tuttuğu çantama kısa bir bakış attım ve gözlerimi istemsizce Yamaç'ın dudaklarına indirdim.
Dudaklarına baktığımı anlamış olacak ki yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.Yamaç,bana yaklaşmaya başlarken heyecanım katlanmıştı.Üzerime eğilmesiyle nefes almayı bile bırakmıştım.Heyecanlandığımdan dolayı kalbim hızla çarpıyordu.Nefesi yüzüme doğru çarpıyorken boşta olan elini belime yerleştirdi ve beni kendisine çekti.Vücutlarımız bir bütün halini almışken yüzünü daha da yaklaştırdı.
Dudaklarımın üzerinde hissetiğim dudaklarla ellerim omzunu buldu. Dudaklarının tadını tamamen hissederken tutkulu bir şekilde beni öpüyordu.Bende aynı şekilde ona karşılık veriyordum.Öpüşlerimiz derinleşirken benden yavaşça ayrıldı.
"Seni öpmekten asla pişman olmayacağım."
Boğuk çıkan sesi ve etkileyici konuşması beni bitiriyordu.Yüzümde beliren gülümseme büyürken Yamaç'ın gözleri dudaklarımdaydı.
Ablasının katili olacak kadını öptüğü hâlde pişman değildi.
Birbirimizin yüzüne öylece bakarken elimi tuttu ve çantayı diğer elime verdi.
"Eve gitmesen...Yani biraz daha bende kalsan..."
Dudaklarımı büktüm ve üzgün bir şekilde konuştum.
"Eve gitmem lazım."
Yamaç,derin bir nefes aldı.Gitmemi istemiyordu.Ben de ondan ayrı kalmak istemiyordum fakat sürekli yanında kalamazdım.
Yamaç,bana biraz daha yaklaştı ve yanağımdan öptü.Dudaklarım şaşkınlıktan aralanmıştı.Beni ilk kez yanağımdan öpmüştü.Daha doğrusu bir erkek tarafından ilk defa yanağımdan öpülmüştüm.Beni öpme fırsatı olan erkeklerin gözü yanağımda değilde daha farklı yerlerde olurdu.
Yamaç,benu sevdiğini her şekilde gösteriyordu.İlk karşılaştığımızda ki Yamaç'ın içinden böyle bir adam çıkacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi.Aynı şekilde birisinin beni gerçekten seveceği ve bunu en güzel şekilde hissettireceğini de asla tahmin edemezdim.
Yamaç'ın boynuna kollarımı doladım ve boynundan öptüm.Bu sırada o güzel kokusunuda içime çekmiştim.Yamaç'ta ellerini belime sardı.
"Seni seviyorum."
Nefesimi tuttuğumu bile fark etmemiştim.Bir adamın ağzından bu lafı duymak nasıl bana cennetteymiş hissi verebiliyordu.Şuanda belki de benden cevap bekliyordu.Genelde filmlerde hep böyle olurdu.Esas oğlan ya da esas kız 'seni seviyorum' derdi.Karşılığında ise 'bende seni seviyorum' denirdi.Benden ona cevap vermemi bekliyor muydu?
Ondan hoşlanıyordum.Bu kesindi fakat ona aşıkmıydım bilmiyordum.Nedensizce ona içimden gelerek 'bende seni seviyorum' diyemiyordum.İçinden gelmeyen bir şeyi söylemek isteyeceğim son şey bile değildi.
Yamaç'a bende seni seviyorum demek yerine bencilliğim ile cevap verdim.Benim gibi bencil bir insandan da zaten başka bir cevap beklenmezdi.
"Sen hep sev beni."
Yamaç'ın yüzündeki hayâl kırıklığını net bir şekilde görürken kendime lanetler okudum.Yamaç,bana olan kırgınlığını saklama gereği duymadan tüm saflığıyla karşımda duruyordu.
"Ben seni hep severim zaten."
Kurduğu cümlenin altından çıkardığım mesaj beni bozguna uğratıyordu.
"Ben seni hep severim zaten,sen beni sevmesende,ablamı öldürmek istesende."
7.bölüm bitti.
Oy ve yorum bırakmayı unutmayın🍷
Medyada ki şarkıyı çok seviyorum.
Ayrıca şarkının bu kısmı bana aşırı Aleda ve Yamaç vibe veriyor.Bu sözü Yamaç,Aleda'ya söylemiş gibi hissediyorum...
Kiss me hard before you go
- Gitmeden önce beni öp