Kırmızı Kravat

By kjyng_Nzl

2.6K 388 1.7K

Güney Kore'nin en güçlü mafyası Mister Kim ve dünya çapında tanınan suikastçı Miss J'nin hikayesi. More

♔︎Tᴀɴɪᴛɪᴍ♔︎
♔︎"𝐁𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 1: 𝐈̇𝐤𝐫𝐚𝐦 𝐄𝐝𝐢𝐥𝐞𝐧 𝐈̇𝐜̧𝐤𝐢"♔︎
♔︎"𝗕𝗼̈𝗹𝘂̈𝗺 2: 𝐊𝛊𝐫𝐦𝛊𝐳𝛊 𝐀𝐤𝐬̧𝐚𝐦 𝐘𝐞𝐦𝐞𝐠̆𝐢"♔︎
♔︎ "𝐁𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 3 : 𝐌𝐢𝐬𝐭𝐞𝐫 𝐊𝐢𝐦" ♔︎
♔︎"𝐁𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 5:𝐁𝐞𝐤𝐥𝐞𝐧𝐦𝐞𝐝𝐢𝐤 𝐑𝐚𝐧𝐝𝐞𝐯𝐮"♔︎
♔︎𝐁𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 6: "𝐆𝐮̈𝐯𝐞𝐧 𝐏𝐫𝐨𝐛𝐥𝐞𝐦𝐢"♔︎
♔︎Bölüm 7: "Hain"♔︎
♔︎Bölüm 8: "Yakın Temas"♔︎
♔Bölüm9:"İlişki & Şüphe"♔
♔Bölüm 10 : "Kupa 7"♔
♔Bölüm 11:"Mister Kim2"♔

♔︎"𝐁𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 4: 𝐘𝐚𝐧𝐥𝛊𝐬̧ 𝐇𝐚𝐫𝐞𝐤𝐞𝐭"♔︎

272 40 192
By kjyng_Nzl

Miss J. ve kardeşi Jungkook açılan kapıdan girip evlerine girdiler. Kapıdaki hizmetlilere ceketlerini uzatıp içeriye babalarının ve davetsiz misafirin yanına geçtiler:

-İyi geceler babacığım.

Neşeyle içeri girip babasına bakan Jungkook karşı koltukta oturan ve uzun zamandır görmediği arkadaşını görünce babasını unutup bakışlarını ona çevirdi. Gözlerini kısıp sırıtarak konuşmaya başladı:

-Yaşlı Kurt?

Hafif bir tebessüm göstererek sigarasını kül tablasına bırakıp ayağa kalktı genç adam. Siyah takımını düzeltip beyaz saçlarını geriye yasladı:

-Zevzek kral?

İkili pek de uzun olmayan bir süre birbirlerine öldürücü bakışlar atarken önce Jungkook gülmeye başladı. Ardından Chanyeol ona eşlik etti. Koşup eski arkadaşına sarıldı Jungkook. Ardından özlem giderdi. Miss J. ise kapıdan olanları izleyip hafifçe sırıtıyordu:

-Kaç yıl oldu? 3?

-3'ü geçti sanki.

Gülerek ayrıldılar. Chanyeol koltuğuna oturdu ve Jungkook ilerleyip babasına selamını verdi. Tabi geç olduğu için özür de diledi:

-Tamam otur Jungkook. Ablan nerde?

-Burda.

Miss J. yavaş adımlarıyla içeri girip her zamanki koltuğuna oturdu. Sol bacağını sağ bacağının üzerine atıp elbisesinin yırtmacını düzeltti. Bakışlarını uzun zamandır görmediği arkadaşlarına kilitlerken sessiz kaldı:

-Hala eskisi gibi sessiz mısın Jisoo?

Derin sesiyle konuşan Chanyeol sigarasından çektiği derin nefesi yukarıya üfleyip bakışlarını sigaranın üzerinde yanan küle çevirdi:

-Jisoo'yu kullanmıyorum Park.. Bunu biliyorsun.

Sırıtıp derince yutkundu Miss J. . Ya da Chanyeol'un dediği gibi Jisoo. Kendisi bu ismi kullanmayı 7 yaşında bırakmıştı. Babasının en büyük düşmanı onu ve annesini kaçırıp tecavüz ettiği zaman.

O gün bir cehennemdi Miss J. için. Annesini kaybettiği sırada o adam kanlı bıçakla onun ismini söyleyerek geliyordu onun üzerine doğru. Annesinin kanıyla kaplı bıçakla. Miss J. o gece korkunun ne demek olduğunu öğrenmişti. Bir de bu hayatta en çok değer verdiği insanı kaybetme acısını hissetmişti.

O gece o ölmemişti. Bedenen tabi. Ruhu annesinin bedeniyle beraber sonsuzluğa uğurlanmıştı. Duyguları ve vicdanı ile beraber.

Miss J. o geceden sonra asla korku ve endişe duygusunu hissetmedi. Ne kendisi ne de ailesi için. Çünkü o çalışıp alemin en iyisi olmuştu. Gölgelerin efendisi, karanlığın hakimiydi. Miss J. ya da diğer bir adıyla karabasan:

-Haklısın. Unutmuşum.

Geriye yaslanıp hafifçe tebessüm etti. Ardından sessiz kalıp Miss J.'nin konuşmasını bekledi:

-Uzun zaman oldu yaşlı kurt. Amerika nasıldı?

Sol ayak bileğini sağ dizine yasladı ve ellerini kucağında birleştirdi Chanyeol:

-Senden birkaç yaş büyük olmam beni yaşlı yapmaz J. .Amerika baya iyiydi. Emin ol sana çok iyi gelirdi.

İleriye uzanıp sigarasını parmaklarının arasına aldı ve nemli dudaklarının arasına götürüp dedin bir nefes çekti. Ardından yavaş bir şekilde burnundan vermeye başladı:

-Sana iyi geldiği belli. Yenilenmiş gibisin.

Gülüp yanındaki sehpadaki tabladan bir sigara aldı. Yanındaki siyah Zippo ile kırmızı dudaklarının arasına aldığı sigarayı ateşe verdi:

-Tamam burada ne işin var? İşin olmadığı zaman buraya gelmezdin.

Sırıttı Chanyeol. Jungkook ise kenarda olup biteni izliyordu. Bakışları bir ablasında bir arkadaşında gidip gelirken uykusuna karşı bir savaşta olup konudan kopmamaya çalışıyordu:

-Arkanı temizleyip geldim J. . Biraz zor oldu ama baban sayesinde başardım.

O an Miss J.'nin çektiği sigara dumanı boğazında kalmış ve kısa bir öksürük krizine girmişti. Jungkook ise koltuğun kenarına dayadığı kolunu heyecandan çekmiş ve başının düşmesine izin vermişti. Acıyla doğrulup olacakları dinledi:

-Ne saçmalıyorsun sen? Ben asla arkamda iz bırakmam!

Nefesi düzelince sinirle konuşmuştu Miss J. . Chanyeol ise sadece gülüyor ve Bay Joon'a bakıyordu:

-Anlat Chanyeol.

Kısa süreliğine üzerinde olan bakışları tekrar Chanyeol'a çevirince herkes pür dikkat onu izlemeye başladı


-Alo? Bana Suho'yu bağla.

-Emredersiniz Mister Kim.

Camdan şehrin geniş manzarasını izleyen Mister Kim, içkisini yudumlayıp sigarasını küllüğe bastırdı ve sönmesini sağladı. Yaklaşık 2 dakika sonra telefondan beklediği sesi duydu:

-Mister Kim? Beni emretmişsiniz efendim

-Ah, Suho. Evet. Senin için büyük bir işim var.

Telefonun diğer tarafından sırıtarak dinleyen Suho boynunu esnetti ve ayağa kalkıp mekandan dışarıya çıkıp bekledi:

-Az önce Olivia'yı kovdum. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun. Taksi bulamamasını sağla. Ayrıca evini kapat ve oraya gitmesini engelle. Banka hesaplarını iptal etmeyi unutma. Para bulmasını istemiyorum. Arkadaşları zaten bizim tarafımızda. Onları uyar ve Ege almamalarını sağla. Mekana bir daha adım atamasın. Seffillik içinde yaşarsa Kim Taehyung'a ihanet etmenin ne demek olduğunu anlasın.

Hafifçe güldü Suho. Ardından telefonu kapatıp arkasında onu bekleyen adamlarına döndü. O Mister Kim'in en sadık adamı ve sağ koluydu. En önemli işleri ve özel hayat işleriyle yakından ilgilenirdi.

Gerçi Mister Kim'in pek bir özel hayatı yoktu ama yine de böyle tabir etmek daha doğru olurdu:

-Baylar, Miss Olivia ile küçük bir işimiz var. Gidip eğlenelim!

Gülmeye başlayan iri yarı takım elbiseli adamlar hızlı hareketlerle arabalarına atlayıp Mister Kim'in görevini yerine getirmeye gittiler.

Aynı anda Mister Kim boşalan kadehini doldurup uzun, kemikli parmaklarını yavaşça cam bardağın etrafına dolayıp dudaklarına götürdü. Aldığı büyük yudumdan sonra dudaklarını yalayıp bardağı masaya bıraktı ve geriye yaslanıp gözlerini kapattı.

Şuan en çok sevdiği şeyi yapıyordu: ceza vermek. Bu onu çok ama çok mutlu ederdi.

Yüzünde sönmeyen sırıtışı küçük bir kahkaha atmasına sebep olurken çalan kapı ile hafifçe doğruldu. Gelene baktı:

-Efendim. Üzgünüm. Rahatsız etmek istemezdim ama önemli bir sorun var.

Ceketinin düğmesini açıp Mister Kim ile göz teması kurdu gelen adam. Mister Kim'in yüzü eski ifadesine büründü ve gözleri hafifçe kısıldı:

-Konuş Brendan. Ne oldu?

Yutkundu genç adam. Korktuğu yüzündeki terlerden belliydi. Ellerini sıkıp derin bir nefes aldı:

-Konuşsana gerizekalı!

-Efendim abiniz öldürülmüş...

-Ne?

Hızla ayağa kalktı ve adamın yanına geldi Mister Kim. Onun yakalarını tutup sertçe sarsmaya başladı:

-Dalga mı geçiyorsun benimle! Nasıl olur böyle bir şey?! Konuşsana Brendan!

Titreyen sesiyle konuşmaya başladı genç adam:

-E-efendim onu bırakan adamlarımız da öldürülmüş. Onu bulduğumuz yer eski bir depoydu. Yaklaşık yarım saat önce bir telefon geldi ve oraya gidip bıraktığıkları hediyeyi almamızı istediler. Oraya gittiğimizde abinizi kurşuna tutulmuş bir şekilde yerde yatarken bulduk. Kimse yoktu orada-

-Hangi şerefsiz... Kim böyle bir bok yemeye cesaret eder! Bulun onu bana! Ona öyle bir eziyet edeceğim ki ölmek için yalvaracak. Ağlayacak. Lakin onu öyle kolay öldürmeyeceğim. Bodrumda ki kurtları fazla beslemeyin. İşimize yarayacak.

Tuttuğu yakayı sertçe bıraktı Mister Kim. Ardından arkasını dönüp yürümeye başladı. Sinirden kızarmış gözlerini kapattı ve titreyen ellerine hakim olmaya çalıştı:

-Adamlarımız çalışıyor. Lakin henüz hiçbir iz yok. Anlaşılan epey çalışmışlar efendim.

Sırıttı Mister Kim:

-O zaman onlara neler yapabileceğimizi gösterelim ha?

Ellerini cebine koyup arkasını döndü ve adamıyla göz teması kurdu:

-Tüm aleme mesaj çekin. Özel numara olarak. Ayrıca gazetelere de yayın. Mister Kim uykusundan uyandı. Onu uyandıran kişiyi ise sonsuz uykusuna uğurlamak üzere kırmızı kravatı ile beraber gelecek diye. Emin ol herkes anlayacaktır. Çıkabilirsin.

Başını eğip selam verdi Brendan. Ardından hızlı adımlarla çıkıp dediğini yapmak için harekete geçti. Yüzlerce adamı arayıp mekana çağırdı. Birazdan yapılacak toplantı için. Ardından gazete şubelerini arayıp dediklerini aynen iletti Mister Kim'in. Bilgisayarının başına geçip kısa ama yeterince ağır birkaç cümle yazıp iletiye bastı.

O gece Kore sokaklarındaki insanların telefonları aynı anda titremeye başladı. Herkes mesaja bakıp korkulu bakışlarla birbirlerini izledi. Çünkü biliyorlardı. Mister Kim kırmızı kravatını takarsa büyük şeyler olacaktı. Kan ve acıyla dolu.

-Anlatsana Chanyeol? Ne o-

Odada bulunan 4 kişinin de telefonu aynı anda titredi. Hepsi önce birbirlerine baktı. Chanyeol ve Bay Joon ne olduğunu biliyorlardı. Miss J. ise eğer tahmin ettiği şey ise nasıl bu kadar çabuk gerçekleştiğini sorguluyordu. Jungkook... Onun hiçbir fikri yoktu:

-İşte cevabın geldi J. . Aç da bak.

Alaylı tavrı ile konuşup dudaklarını yaladı Chanyeol içkisini yudumlamadan önce. Bardağı dudaklarına götürüp tek yudumda kafaya dikti. Miss J. ise telefonu eline alıp hızlıca mesaja tıkladı:

-Özel numara.. Sende de mi aynısı Kook?..

-Evet. Kesin evlilik teklifi bu sefer.

Heyecanla mesajı açan Jungkook'un geniş gülümsemesi soldu bir anda. Gözlerini hızlıca kırpmaya başladı:

-Mister Kim'in neyi var? Bir suikast mı düzenliyor?

-Yanlış cevap Kook.

Chanyeol kucağındaki sağ elini kaldırıp beyaz saçlarını yukarıya taradı:

-Hadi J. . Okumadın mı hala?

Miss J. derince yutkunup mesajı sesli bir şekilde okumaya başladı:

-Ben Mister Kim. Namı diğer Bay kırmızı kravat. Uzun bir süre uykudaydım ve maalesef kötü bir şekilde uyandım. Uyanmamın sebebi olan kişiler ile birlikte masum kişiler şuan aynı mesajı okuyor. Buradan ona veya onlara ufak bir mesajım var. Ya bana teslim olur ve işimi kolay hale getirirsiniz ya da zor olanı seçip masum suçlu demeden tüm sokakların kırmızıya bulanışını izlersiniz. Ben sizi elbet bulacağım. İyi geceler..

Mesaj bitince uzun bir nefes verdi Miss J. . Ardından başını kaldırıp ifadesiz bir şekilde ona bakan Chanyeol ile göz göze geldi:

-Şimdi anlat bakalım karabasan... Kim Taehyung'un abisini kime neden sattın?


Merhabalarrrrr. Uzan zamandır sınırı geçmesine rağmen bölüm gelmeyen kitaba bölüm attım evet.

Bölüm nasıldı?

Kocamı da kitaba aldığıma göre artık rahat uyuyabilirim. Size de iyi geceler dilerim.

Sizi seviyorum...♡︎♡︎♡︎

Sınır 80 yorum {bitirmeyin aq}

Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 290 19
İlk hayran kurgum sayılır. ⚠️ Cringe ⚠️ Mantık hataları ⚠️ Yazım hataları Yine de okumak istiyorsanız keyifler. Umarim begenirsiniz<3 Sasusaku AU
1.5K 87 20
Birbirine düşman 4 element... Ateş🔥... Su💧... Hava🌪... Doğa🌿... Her yıl düzenlenen bir balo... Bu baloya baskın yapan bir grup cadı... Bu cad...
220K 21.8K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
876K 70.3K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...