4 yıl sonra
Aradan kos koca bir zaman geçti bu 4 yıl bana çok şey vadeti ben bu koca 4 yılda çok şeye adım attım belki ağladım çok canım yandı, ama hedefime ulaştım artık eski Zümrüt yoktu artık korku dolu gözlerle bakmıyordum ben Zümrüt kaya.
Odama birisi daldı ipek hanımdı "napıyon canım" dedi aynaya baktım dün Antalya'dan dönmüştüm 1 ay orda kalmıştım hem kafa dağıtmak için hemde iş için bu gün şirketime gidicektim "hazırlanıyorum canım" dedim "ha güzel iyimiş ya" dedi alaylıca ona baktım ve "ben çıkıyorum" dedim "dur" dedi yanıma yaklaştı" ve "sende bir şey var ya" dedi "ne var bende" dedim 1 ay gidip daha çok güzelleşip gelmişsin" dedi gülerek "teşekkürler her günki halim" dedim göz kırparak "oo hanım efendi" dedi "ben çıkıyorum fadi öptüm" dedim yanından geçip merdivenleri inerek "bende birazdan babama geçim haberleşiriz" dedi "tamam bay bay" dedim.
(Zümrüt'ün elbisesi)
(Çok güzel)
Aşağı indim beni bekleyen soför'üm İlyas, "günaydın Zümrüt hanım" dedi "sanada günaydın İlyas ablan nasıl" dedim arabaya bindim ilyas'ta sürücü koltuğuna geçti "çok iyi efendim Allah sizden razı olsun" dedi "ne demek İlyas biz yardım etmicezde kim edicek" dedim kemerimi bağladım arka koltukta araba çalıştı "ablam size çok minnettar efendim" dedi ona bakıp "biz kadınlar bir birimize yard edicez yoksa bize kimse yardım etmez İlyas" dedim "haklısınız efendim ben bişey yapamadım ablam o adamdan boşandığı'da yüzündeki mutluluk onu bana gösteren sizdiniz" dedi ona bakıp güldüm ve konuştum "çocuğu okula başladımı" dedim "evet evet başladı konuştum ben ablamla çok mutluydu dün gece zor uyumuş heyecandan" dedi gülerek İlyas "çok güzel çok sevindim" dedim "ablama iş ayarladığınız için size çok teşekkür ederim Zümrüt hanım" dedi"ne demek hem orda sadece zor durumda olan kadınlar ve hayata tutunan kadınlar çalışıyor küçük bir sanayi" dedi gülerek "Allah sizden razı olsun Zümrüt hanım" dedi "tamam İlyas insanlık görevimi yerine getirdim" dedim, ilyas'ta aynadan bana bakarak "tamam Zümrüt hanım" dedi utanır bir şekilde.
Arabamın kapısını açtı şirketin önünde duran nöbetçi Kazım bey "Zümrüt hanım sizi almaya saat kaşta gelim" dedi İsmet arabada oturarak "ben sana mesaj atarım İsmet" dedim arabadan indim ve ilerlemeye başladım şirketin büyük kapısından giriş yaptım ve yanıma gelen kişiyle ona baktım "hoş geldiniz Zümrüt hanım" dedi Esra asistanım "hoş buldum Esra...yeni hisseler geldimi" dedim asansör'e ilerleyerek "evet, evet geldi hata yeni geldi" dedi "tamam onları al benim odama getir" dedim "asansör'e bindik beraber Esrayla onunda odası benim odamın yanındaydı.
Odama giriş yaptım ve çantamı masama koyup sandalyeme oturdum, bilgisayarımı açtım ve dosyalarımı kontrol etmeye başladım yeni hisseler vardı onlarla uğraşıyordum bı kaç gündür.
Odamın kapısı çalındı 'gel' dedim ve içeri Esra girdi elinde kahve ve dosyalar vardı "Zümrüt hanım istediğiniz dosyaları getirdim ve kahvede getirdim" dedi gülerek "iyi yapmışsın sağol dosyaları ver bana bi bakim" dedim dosyaları verdi iki tane dosya vardı kahvemden bir yudum aldım ve "rakip şirketler bu hisseden haberleri varmı" dedim dosyaları inceleyerek "var efendim tanımadığımız şirketlerde var yeni ismini duyuran şirketler var" dedi yeni ismini duyuran şirketler gizemli olanlardı her şeyi alttan alttan yapan şirketlerdi "anladım tamam" dedim kahvemi elime alıp bir yudum içerek. "Sen git ben bilgisayar üzerinden dosyalar atıcam onların üzerinden geç, bak ve eksiklik varsa söyle" dedim "tamam efendim" dedi ve çıktı odadan telefonum çaldı elime aldım kim diye baktım ipek arıyordu "efendim ipekçim" dedi "canım şey dicektim bizim bu Londra daki şirkete işler karışmış senin istediğin hisseyi alamamışlar" dedi, bu benim için kötüydü sakin kalmam lazım o hisseyi çok istiyordum o kadar para vermiştim alsınlar diye projeleri bile gösterdim onlara ama bana hisseyi vermediler "o kadar şey yaptım kim aldı o hisseyi ipek!" Dedim sakin kalarak "bende bilmiyorum Londrada bulunan şirket ordada varmış İstanbul ve Ankara'da varmış onlara ait şirketler" dedi "tamam sen onları araştır kime aitmiş bul, kim almış olabilir bu hisseyi" dedim "canım onu bilmiyorum, ben gidip hemen araştırıp bulup sana mesaj atarım" dedi "tamam görüşürüz" dedim ve telefonumu kapattım dosyaları incelemeye devam ettim kapı çaldı "gel" dedim ve içeri giren kişiye baktım "hoş geldiniz Zümrüt kızım" dedi bu hasan ağabeydi "hoş bulduk abi" dedim gülümseyerek "sana bir şey danışacaktım" dedi "tamam abi otu söyle bir şey varsa" dedim dosyaları kenara iterek "kızım biliyorsun benim son lise okuyan kızım var..." Dedi durdu ve devam etti "o çok başarılı onu biliyorum ama Amerika'da okuması beni tedirgin ediyor" dedi anlaşıldı aklı kızında kalıcaktı ama onu rahat bırakmasa hayata merhaba ben kader diyemezdi "biliyorum abi tedirgin'sin ona birşey olacak diye korkuyorsun ama, eğer sen onu rahat bırakmasan geleceğini kuramaz bunun suçlusu sen olursun hayata 'merhaba ben kader' diyemez...bunu suçlusu sen olursun...hem gideceği okul bana ait orda tanıdığım insanlar var gözü üstünde olur bende söylerim ordakilere onu korurlar...sen merak etme" dedim azda olsa ikna olmuş gibi duruyordu "tanıdığın varsa, onu koruyan varsa tamamdır...bak yine ferahlattın içimi kızım" dedi gülerek "ee bizde böyle abi" dedi gülerek"tamam kızım ben sana rahatsızlık vermeyeyim kolay gelsin sana" dedi "sağol abi" dedi bizim şirketin kantincisiydi yavuz abi zor bir durumdayken aldım işe onu iyiki'de almışım çok iyi bir ailesi var.
İşime hemen konuldum, bilgisayarın içindekileri Esraya gönderdim ve inşat yapılacak yerin fotoğraflarına baktım, buraya merkez yapılacaktı hem eğlence hemde çalışma merkezi olucaktı tabi depreme karşıda dikkatli bir şekilde inşat edilecekti başında çalışanlardan 3 adam vardı.
Saate baktım saat 17.48 bulmuştu oturduğum yerden kalktım elime telefonumu alır almaz telefon çaldı kim diye baktım yiğit'ti telefonu açtım.
Kulağıma koydum, "efendim yiğit" dedim "Zümrüt teslimatlar geldi ipeğin babası senin depoya gelip kontrol etmeni istiyor" dedi "tamam geliyorum ben ipek ordamı" dedim "evet onu aradım beş dakikaya geliyormuş" dedi "tamam yiğit görüşürüz" dedim "görüşürüz Zümrüt" dedi, telefonumu kapattım ve çantamı alıp, telefonu içine attım.
Kapımı açtım dışarı çıktım arkamdan bana seslenen kişiye döndüm "Zümrüt hanım, Zümrüt hanım" dedi "söyle Esra" dedim "yeni yapılacak merkez için hangi deprem yöntemini kullanıcaz" dedi "yazdım ben oraya sismik izolasyon'u kullanıcaz diye" dedim "ben görmemişim efendim" dedi "tamam Esra, bir şey olursa ara beni ben çıkıyorum" dedim ve asansör'e doğru ilerledim.
Asansör'e bindim ve en al kata indim. Asansörün kapısı açılınca dışarı çıktım kapıda beni bekleyen ilyasa baktı ve yanına ilerledim "sen ne zaman geldin İlyas ben kendim gidicem" dedim ona bakarak "efendim ben, siz aramayınca bende kendim gelin dedim" dedi "tamam İlyas sen al arabayı git ben diğer arabayla depoya gidicem" dedim "tamam efendim" dedi diğer araba hemen şirketin önündeydi, arabaya doğru ilerledim ve anahtarı çantadan çıkarıp arabayı açtım, arabaya bindim, çantamı yana koyup arabayı çalıştırdım.
Depoya doğru sürmeye başladım yiğit ipeğin sevgilisiydi araları iyidi hata evlenede bilirler ipek'le konuşmuştuk ama şimdi değil diyordu zamanı var diyordu.
~°~
Deponun önüne arabamı park ettim dört tane araba daha vardı birisi ipeğindi, diğeri yiğidindi geri kalan bir arabada adamların arabasıydı galiba.
İçeriye girdim beni ipek karşıladı "hoş geldiniz Zümrüt hanım" dedi imalı imalı "hoş buldum ipek hanım" dedim ona bakarak, sırıtıp yiğidi işaret ittim ve "seninki...ne var ne yok" dedim "of başlama yine ya" dedi "ne ya bişeymi dedim aa" dedim yiğidin yanına gittim ve "bunların hepsini" dedim kutulara bakarak, dahada arkadaki kamyondan kutular indiriyorlardı "evet Zümrüt bunların hepsi sahte mal kaçak yani, şirketler gerçek markalar diye satılıyormuş" dedi "malların sahibi kim" dedim kutulara bakarak "bilinmiyor isim soyisim yok" dedi "bunların hepsini yakalım" dedim "ne!" Dedi ipek arkadan gelip yanımda durdu "kızım olmaz lan bunlar çok bunları normal dükkanlara satım" dedi biraz düşündüm, ipek haklıydı bunlar çoktu çoğuda giyim markalarıydı ama sahte olanlarından'dı "tamam haklısın ipek" dedim ve ipeğe baktım "bunları bizim ordaki tanıdık dükkanlara yarı fiyatına satalım" dedim arkamı döndüm ve "ben gidiyorum size kay gelsin" dedim "evde görüşürüz Zümrüt hanım" dedi ipek arkamdan "görüşürüz ipek hanım" dedim ve kapıda çıktım arabama doğru ilerledim arabaya bindim ve sürmeye başladım. Şuan sadece güzel bir duş ve kahve istiyordum.
~°~
Eve gelmiştim banyodan çıkıp giyindim.
Mutfakta kendime kahve yaptım, kahvemi elime alıp salona ilerledim, L koltuğa oturdum ve televizyonu açtım ve kendime güzel bir dizi açtım kapı açılma sesi gelmişti "ipek senmisin" dedim "evet benim" dedi arkama yaslandım üzerime küçük battaniyeyi örttüm ve kahvemi içmeye başladım.
İpek geldi salona ve bana bakıp konuştu "canım ben bir banyo edip geliyorum" dedi ona baktım "tamam güzelim" dedim.
İpek yukarı doğru ilerledi bende kaldığım yerden devam ettim, kahvemi içiyordum diğer yandan dizimin tadını çıkarıyordum.
~°~
İpek yanımda oturuyordu "ipek ben yatıcam artık" dedim ayağa kalktım "tamam canım sen yat ben daha yatmam" dedi "tamam iyi geceler" dedim "sanada iyi geceler canım" dedi merdivenlere doğru ilerledim.
Odama girdim ve yatağa girdim yorganı üstüme çektim kafamı kaldırıp telefonuma baktım sonra geri kafamı yastığa koydum gözlerimi kapatım.
______________________________________
Her kese çok geçmiş olsun şimdiden hepimiz unutulmayacak bir şubat geçirdik, dahada geçiriyoruz umarım bunların hepsi çabucak biter gider. Başın sağolsun Türkiyem.
#bizberaberiz
Kitap:BİLİNMEYEN NUMARA
YAZAR:kibrimizdeboguluruz
Instagram:sidre.cejwol
Instagram:yazar.kitapw