paper rings, tk

By losingwendie

97.4K 10.7K 3.1K

jungkook iki yıl önce gördüğü sarışın ressam için kasabaya geri dönmüştü. for @bettybutberry ᥫ᭡ More

kurbağa çıkartmaları
yıldızlı sulu boya
iki aylık operasyon
yağmurda dans eden çift tablosu
fil yutmuş boa yılanı
yalnız çocuk ve tavşan
civciv?
kalp işlemeli kot
harikalar diyarındaki yıldız çocuk
edelweiss
ilk date
peter pan
jeonlous
boyalı çitler
sarışın
biblolar
bıcır bıcır
sufle
fotoğraf kabini
peluşlu tulum
eşitsizlik denklemi
sevimli yaratık
kalpli diş fırçaları
jeonlous pt.2
kedi
kurdele
hastalıkta & sağlıkta

çiçek tacı

4.3K 441 135
By losingwendie

☆゚.*・。゚

"sen çiçeklerden taç yapmayı biliyor musun?" örtünün üzerinde uzandığı yerde yüzüne gelen güneş ışığını tek eliyle engellemeye çalışırken konuştu jeongguk. tanrı şahit, yüzüne sabahın ışıkları vururken her bir detayı daha güzel duruyordu.

"biliyorum tabii ki. kendime yaparım zaten sık sık." önündeki tuvale birkaç fırça darbesi daha vururken sakince gülerek cevapladı onu esmer olan.

"kahverengi saçlarına pembe ve beyazdan yapılmış ve yeşil detayları olan bir çiçek tacı çok yakışırdı. alerjim olmasaydı kesinlikle bir tane yapıyor olurdum sana şu an."

"bunu estetik açıdan renklerin uyumunu iyi bilen bir mimar olarak mı, yoksa flörtüm olarak mı söylüyorsunuz bay jeon?" başının altına kolunu destek yapmış bir şekilde yatan çocuğa şımarıkça sordu taehyung. yüzündeki gülümsemesi jeongguk'un yüzüne güneşin bıraktığından daha fazla ışıltı bırakıyordu.

"estetik açıdan renklerin uyumunu iyi bilen mimar flörtün olarak söylüyorum." ikisi de istemsizce güldü. ardından da taehyung tuvali ile, jeongguk da taehyung'un detayları ile ilgilenmeye geri döndü.

taehyung'un detayları. uçlara doğru kıvrık bir şekil alan kahverengi uzun saçları, ince yüzüklerle süslediği ince uzun parmakları, inci kolyesi, odaklandığında dudaklarının arasında tuttuğu dili, detaylarla uğraşırken taktığı şeffaf gözlüğünü sürekli düzeltişi.

tıpkı iki sene önce jeongguk onu ilk gördüğündeki kadar güzeldi hâlâ esmer olan.

"ne çizdiğini göstermemekte kararlısın sanırım."

"ne sabırsız bir şey çıktın jeongguk!"

"merak ediyorum ama,"

"kitabını okusana sen. yapacak okumaların vardı, çalışman lazımdı senin. öyle demiştin."

"tanrım! şu durumda nasıl okuma yapabilirim ki? odaklanmamın imkanı yok."

"böyle yaparsan seni bir daha yanımda getirmem." tuvaliyle ilgilenirken gözlerini renklerden ayırmadan konuşuyordu taehyung. jeongguk ise onun aksine gözlerini ondan alamıyordu dakikalardır.

"saçmalama."

"saçmalamıyorum. tezi üzerine çalışmasına odaklanmak için kasabaya taşınan flörtümün dikkatini dağıtmak istemem."

onun için yaklaşık 2 yıl kadar geç kaldın taehyung. "onun için yaklaşık 3-4 hafta kadar geç kaldın taehyung." esmer olan cevap vermek yerine gülümsedi ve fırçasını son birkaç kez sürttü tuvaline. ardından da önce bir süreliğine geri çekilip gururla baktı tuvaline. kirli fırçasını diğerlerinin yanına koyarken dişlerini göstere göstere gülümsedi.

"fena sayılmaz."

"bakayım! bitti mi?" jeongguk'un yattığı yerden doğrulurken heyecanlı heyecanlı konuşup kendisinden saklanan tuvale bakmaya çalışması taehyung'un daha geniş gülümsemesine sebep oldu. genelde böyle olurdu zaten, jeongguk taehyung'un genişçe gülümsemesine sebep olurdu.

"gösteriyorum, hazır mısın?" taehyung tuvali kucağına aldı, ve boyalarının bozulmamasına özen göstererek tuttu.

"hazırım tabii ki." ardından esmer olan üçe kadar saydı ve tuvalin önünü çevirdi heyecanla. jeongguk'un sevineceğini tahmin etmişti ama gördüğü an gözlerinin parlayacağını düşünmemişti.

"taehyung,"

"hm?"

"bu- bu çok güzel." fark etmeden modellik yaptığı resme bakarken konuştu gözlerinde yıldızlar olan çocuk.

onun ardından da o yıldızları oraya yerleştiren çocuk konuştu, "beğendin mi?"

"çok, çok beğendim. beni çizdiğini fark etmemiştim bile." parlayan gözleri bir taehyung'da bir de tuvalde gezdi tekrar ve tekrar. "tanrım! çiçekler, yıldız çiçekler. çok güzel."

"çiçeklere alerjin var diye onları yıldıza çevirdim." tabloyu jeongguk'un elleri arasına yerleştirdi. kendisi de yanına eğildi ve detayları anlatmaya başladı.

"etraftaki tavşanlar da seni temsil ediyor, sana benzetiyorum onları. biraz uzaktaki göl ve insanlar da, şehir hayatını temsil ediyor. ama sen onlardan uzaktasın, burda, benim yanımdasın. bu yüzden de gökyüzü pembemsi huzur verici bir renkte. sıradan hâlinden uzakta."

"ben burda olduğum için huzurlu yani gök."

"hm hm," gözlerini diğerininkinden ayırmadan başını salladı esmer, sonra da tereddütsüz devam etti. "sen burdasın diye."

kısa bir süreliğine daha baktılar birbirlerine. ardından ilk hamleyi jeongguk yaparak esmerin yanağına ufacık bir öpücük kondurdu. "teşekkür ederim."

karşısındaki çocuk utana sıkıla kızarırken kalbinin bu kadar hızlı çarpmasına engel olamadı. böyle bir hamle beklemediği için eli ayağına dolanırken hafiften de terlemişti.

"ri-rica ederim." her utandığında yaptığı gibi daha demin çıkardığı gözlüğü ile uğraştı, uzun saçlarını geriye attı, bakışlarını başka yere çevirdi.

"taeh-"

"burası sıcak mı oldu? güneş çok tepeye çıktı sanki, hm?" kelimeleri ara vermeden sıralarken oldukça tatlıydı hâlâ. "sıcakladım ben," uzun saçlarını tutam yapmaya uğraştı ensesini açıkta bırakmak için. "evet. kalkalım mı jeongguk?"

karşısındaki çocuğu oldukça tatlı bulurken adım atmaktan çekinmez bir tavırla sordu jeongguk, "ensen mi terledi?" cevap beklediği bir soru değildi bu.

peşinden de işaret parmağını kendi saçları arasına götürüp tokasını, topladığı bir tutam saçından çıkardı. "saçlarını toplayabilirim."

uzandı, ve taehyung'un eli arasında duran minik tutamları kendi eli arasına aldı, birkaç küçük hareketle etraftaki tutamları da yakaladı, ardından da kendi tokasını bağladı esmerin tutamlarına.

işini bitirdikten sonra önündeki enseye de birkaç kez üfledi önündeki çocuğun bundan huylanacağını bilerek. taehyung bunun karşılığında kıkırtılarını bırakırken bir yandan ayaklanmıştı. "hadi, gidelim mi?"

"eve mi dönüyoruz gerçekten? bugün çalışmak istemiyorum ama ben."

"dizi izlemeye döneceğiz ya, unuttun mu? akşam da yemeğe gideceğiz hani?"

yine parladı gözleri jeongguk'un. yıldız çocuğun lafını ikiletmeden kalktı oturduğu örtüden. ardından tekrar eğilip tuvalini dikkatlice almayı da unutmadı.

"gidelim o zaman. daha çok işimiz var."

tuvali almasının ardından örtüde kalan fırçalarını ve boyalarını da çantasına topladı taehyung. örtüsünü de kaldırıp kolunun altına sıkıştırdıktan sonra jeonggukla yan yana yürümeye başladı. "ne işimiz var ki? dizi izleyeceğiz işte."

"öyle kolay mı? öncesinde kurabiye yapmamız lazım."

"jeongguk ben o pasta macerasından sonra seninle bir daha aynı mutfağa girmem. felaketin ayak sesleri resmen bu."

"abartma istersen-"

"kesinlikle abartmıyorum. illa kurabiye istiyorsan ben yaparım. sen de anca beni izlersin, kesinlikle kurabiyeye karışmadan ama."

"hm, peki. gittiğimizde sen kurabiye yaparsın, ben de seni izlerim."

•••

gittikleri yer buraya benziyo

umarım size iyi hissettirmiştir bölüm, çünkü gerçekten yazdığım her şeyde tek amacım birilerine iyi hissettirebilmek 🫶🏻

görüşürüz 💗

Continue Reading

You'll Also Like

37.4K 2K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
160K 18K 39
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.
645K 70.2K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir
371K 34.1K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...