RANDEVUEVİ | Texting

By vyolafae

1.4M 32.7K 8.1K

UYARI: Kitap +18 bu yüzden yaş sınırı altında kalan kişilerin ve rahatsız olacakların okumaması rica edilir. ... More

BÖLÜM 1- İLK GÖRÜŞ
2. BÖLÜM - İKİNCİ YÜZ
3. BÖLÜM - ÖLÜM EŞİĞİ
4. BÖLÜM - BİLMEZDEN GEL
5. BÖLÜM - YAKALANMA
6. BÖLÜM - BEKLENMEDİK
7. BÖLÜM - MAKUL BİR ŞEY
8. BÖLÜM - ORASI NERESİ
9. BÖLÜM - ÇOK GÜZEL
10. BÖLÜM - MÜHÜRLEYEBİLİR MİYİM?
11. BÖLÜM - ZEVK
12. BÖLÜM - YAPABİLİR Mİ?
13. BÖLÜM - GÖLGE
14. BÖLÜM - GEÇMİŞ
15. BÖLÜM - O DEĞİL GİBİ
16. BÖLÜM - YILDIZLI GÖZLER
17. BÖLÜM - AŞK - NEFRET
18. BÖLÜM - NEFRET
19. BÖLÜM - RÖPORTAJ
20. BÖLÜM - YEMEK
21. BÖLÜM - HATA
22. BÖLÜM - ÖDÜL
23. BÖLÜM - BAR
25. BÖLÜM - BABAM GİBİ
26. BÖLÜM - İHANET
27. BÖLÜM - NEDEN?
28. BÖLÜM - GÜÇ
29. BÖLÜM - NEFHA
30. BÖLÜM - BEN SANA VURULDUM
31. BÖLÜM - BENİM KIZIM
32. BÖLÜM - CORALİNE
33. BÖLÜM - İYİ MİSİN?
34. BÖLÜM - BİR SEKS İŞÇİSİ
35. BÖLÜM - BANA DOKUNUYORSAN GERÇEĞİM DEMEKTİR
36. BÖLÜM - YILDIZLAR
37. BÖLÜM - BENİM KADINIM
38. BÖLÜM - AĞLAZ KEDİ
39. BÖLÜM - YOKLUĞUNLA TERBİYE EDEMEZSİN
40. BÖLÜM - SAVAŞACAĞIN KİŞİ
41. BÖLÜM - SÖYLEMELİSİN
42. BÖLÜM - YAKIŞMIYORUZ
43. BÖLÜM - GECE SEANSI
44. BÖLÜM - TESLİMİYET
45. BÖLÜM - BEN Mİ ÖLDÜRDÜM?
46. BÖLÜM - O ADAM
47. BÖLÜM - YOK OLUŞLAR
48. BÖLÜM - GÖRDÜĞÜM SON ŞEY GÖZYAŞINDI
49. BÖLÜM - SON
TEŞEKKÜR NOTU
! CANLAAAAR !

24. BÖLÜM - HAZİNEMSİN

25.1K 638 86
By vyolafae

"Keskin B-..."

"Keskin, Hera. Keskin."

••• YENİ BÖLÜM

Bunu yüzüme bakmadan söylüyor oluşuna aldırış etmedim ve oturduğu şezlongun yanındaki şezlonga oturdum.

Sigarasını havuza attığında kaşlarımı çattım.

"Oraya kızlar giriyor."

"Tek derdimiz bu mu?"

Düşününce elbette tek derdimiz bu değildi fakat ben konuşmak için bahane arıyordum, bu yüzden bu konudan ilerleme kararı aldım.

"Şu an tek derdimiz bu, bir daha atmayacaksını-"

"Hâlâ sizli bizli konuşmalar."

Diyerek sözümü böldü yüzüme bakmamakta kararlıydı. Bir anda şezlonga koyduğu kaşe kabanını omuzlarıma attı, ceketini ise bacaklarıma örttü.

"Üşümüyor musunuz?"

İç çekti ve parmaklarını şakaklarına bastırdı.

"Sizli bizli sorulardan ilerlersen asla yanıt alamayacaksın."

Omuz silktim ve havuza baktım.

"Demek ki üşümüyorsunuz."

Bana döndü, bende o an ona döndüm ama bana ters ters bakıyordu.

"Ne, üşüyor musunuz?"

Hiçbir şey demeden önüne döndü.

"Ben senin gibi yarı çıplak çıkmadım balkona, üşümüyorum yani."

"Alt kat sıcak."

Cümlem onu konuşturmaya yetmedi, saçlarını karıştırdı ve dudaklarını yaladı.

"Burada iyi hissediyor musun?" diye sorduğunda balkonun kapısından içeriye baktım.

"Sizce?"

Gene cevap vermedi, çünkü bu evi değil, içinde bulunan birkaç kişiyi sevmediğimi biliyordu.

"Güvende olduğun konusunda endişelerim var."

O an gözlerim kaydı, ona bakmak istemedim. Sessiz kalışımdan bir şeyler sezmiş olacak ki doğruldu ve beni göz süzgecinden geçirmeye başladı.

"Bir şey oldu ve söylemiyorsun."

Cevap vermedim, bu sefer ben sustum.

"Sizi affetmeden hiçbir şey söylemem."

Ona döndüğümde bana kısık gözleriyle baktığını fark ettim.

"Ölümüne şahitlik etmeyeceğim, canının yanmasına göz yummayacağım."

dedi birden, dediklerim onun için anlam ifade etmiyor gibi.

"Durumun ciddiyetinin farkındasın ama hâlâ bize bunu yaparak zaman kaybettiriyorsun."

Gözlerimi yumdum ve tekrar açtığımda gökyüzüne baktım.

"Yemekte... Kalbim paramparça oldu. Hissettim bunu."

Bir şey söylemedi, o da havuza yansıyan yıldızlara baktı.

"Belki başka biri olsa bu kadar incitmezdi sözleri, fakat siz onlar gibi değildiniz."

"Boktan bi' plandı."

Dedi kısık ama tok sesiyle.

"Pişman mısınız?" diye sordum, bana döndü ve başını hayır anlamında salladı.

"O gece birini kaybetme korkusu ne demek onu tattım." dedi.

"Şimdiyse o korkuyu tekrar iliklerime kadar hissetmeden, en doğu şekilde davranmam gerektiğini biliyorum."

Dediği şeyle şaşırmıştım, çünkü bu denli değer veriyor oluşu beni her seferinde afallatıyordu.

"Neden bana değer veriyorsunuz?"

Bir süre sustu ve sonunda dudaklarını araladı.

"Aslında bir sebebi yok."

"Sebepsiz yere mi değer veriyorsunuz yani?"

"Evet, Hera."

"Beni sevmiyorsunuz yani."

Derin bir nefes aldı, sabır dilenircesine gökyüzüne baktı.

"Kızım, değer verdiğin insanı seversin ya hani."

"Her şeye kızın zaten, gidiyorum ben."

"Git."

Vazgeçip yan döndüm ve Keskin'in yüzüne yaklaşım.

"Neden, biri görür fotoğraflarımızı mı çeker?"

Başını yavaşça bana çevirdi, önce dudaklarıma sonra gözlerime baktı.

"Şaka mı yapıyorsun?"

Tek kaşımı kaldırdım ve yüzüne daha da yaklaştım, o ise bir tık uzaklaştı.

"Korkmuyorsunuz yani ama kaçıyosunuz?"

Gene gözlerini iç çekerek kapattı ve o da benim yaptığım gibi yüzüme yaklaştı.

"İnan, umrumda değil."

Diye fısıldadı, sırıtarak onun gibi fısıldadım.

"İnanmıyorum."

"Kanıtlayayım."

dediğinde bir şey anlamadım ama kıvrılan dudakları bazı şeyleri çağrıştırıyordu.

Elini yanağıma koydu ve birden dudaklarıma kapandı.

Balkonda... İnsanların görebileceği bir yerde...

Baş parmağı yanağımı okşadı ve öpücüğe son verip benden usulca ayrıldı.

Dudakları kulak boşluğumu öptü, ardından kısık bir ses kullandı, eli belime dolandı.

"Dışarıda, el ele yürümek ister misin?"

"Ş- şimdi mi?"

'hmhm' derken burnu yanağıma sürtündü.

"Yıldızlar saçlarına dökülmüşken, hemen şimdi."

Güldüm, gülerken gözlerim doldu. O ise gözlerime yöneldi.

"Yanlış bir şey mi yaptım?"

"Hayır, hayır bekle geliyorum."

Yanından hızla kalktım ve içeriye girdim, merdivenlerden sevinçle inerken odama yöneldim.

Saten geceliğimi çıkardım ve bol bir pantolon ve kazak giyip, şişme montumu attım üstüme.

Spor ayakkabılarımı da giyip hızla yukarı çıktım o da ceketini ve kaşe kabanını giyiniyordu.

Bana baktı sırıttı.

"Akif'i uyandıracaksın."

Omuz silktim, hızlı adımlarla balkonun kapısına yöneldi o sırada elimi tuttu.

Salona girdiğimiz an adımları dış kapıyı buldu ve sonunda evden çıktık.

Kalbim deli gibi atıyordu, parmakları parmaklarımın arasından geçti ve birbirine kenetledi.

Bunu yaparken duraksamadı bile.

Evin demir kapısından çıktık, yürümeden önce bana baktı, bende ona baktım. Gülümsedi.

Birçok araç geçti fakat aldırış etmeden kaldırımda adımlamaya başladık.

İçim huzur buldu, temiz havayı iyice soludum, bana sürekli göz ucuyla baktığını hissediyordum.

Arabaların içinde olan bazı kişiler olduğumuz tarafa bakıyordu ben o arabalara bakarken o kafasını bile çevirmedi.

"Kariyeriniz mahvolmayacak mı?"

Soruma karşılık elimi daha sıkı tuttu, diğer eli kabanının cebindeydi.

"Özel hayat ile ilgilenen, küflenmiş zihniyetler birçok kararımı etkiledi. Fakat şu an izin vermeyeceğim."

Şehrin manzarası önünde durdu ve bana döndü, elimi bırakmadan.

"Sen benim hazinemsin, sorumluluğumsun."

Gözlerim dudaklarına temas etti, bunu fark edince dudakları iki yana kıvrıldı.

"Öpebilirsin."

"İzin istemedim, zaten öpeceğim."

Parmak uçlarımda kalktım o ise biraz eğildi ve öpmemi bekledi.

Gözlerimi yavaşça kapattım, elleri belime dolandı ben ise ellerimi boynuna sardım.

İnsanların delice aktif olduğu bir yerde onu öpüyordum, tutkuyla.

••• BÖLÜM SONU

Herkese merhaba, 200 bin olduk hatta geçtik. Teşekkür ederim, iyi ki varsınız.

Bu bölümü kısa tutmak istedim, aktif bir şekilde bölüm atıyorum zaten.

Hepinizi çok seviyorum, lütfen sağlığınıza dikkat edin.

Bol bol öpücükler.

Continue Reading

You'll Also Like

140K 1.4K 14
"O Don Ritchie işte. Kendini onun yerine koyuyor. Odasındaki daktilo takımıyla, kağıtları görmüşsündür. Her avının hikayesini kendi kaleme alıyor. Ne...
323K 5.5K 41
Masum, incinmiş bir kız ile tehlikeli, kimseye güvenmeyen bir erkek.Seksi,ateşli Jose'ye karşı çıkabilen kimse yoktur.Peki Jessica da bu büyüye kapıl...
1.6M 71.1K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
469K 16.8K 41
+18 içerir! "kafanı kaldır ve gözlerimin içine bak." emir veren sert sesiyle konuştu. ürkek bakışlarımı ona ittim. "kural bir, kağan Martin utangaç...