not yardımı/texting

By solaldin

1.2M 76.3K 13.7K

05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimleri... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54-FİNAL
Özel bölüm

28

20.5K 1.3K 212
By solaldin

Adamlar- Doldum

İyi okumalar.

.......

2 yıl önce

"Derin bütün birikimini mi bırakıyorsun tuvalete, hadisene!" Dedim aceleyle. Kabinin içinden oflama sesi geldi. "Selin bari tuvalette bırakta rahat rahat işeyeyim." Dedi. Oflayarak Kolumdaki saate baktım. Daha yarım saatimiz vardı. "İyi otobüsü kaçırınca annemlere de Derin'in çok çişi vardı, otobüste işemesini beklemedi gitti, deriz."

Kabinin kapısı açıldı ve Derin çıktı "beklesin işi ne?" Dedi gülerek. Ellerini yıkadı ve kolumu kendine çekerek saate baktı. "Selin!" Dedi ve kolumu ısırdı. Yüzümü buruşturarak ona baktım. "Napıyorsun kızım?!" bana kızgınlıkla bakarak "daha yarım saat var." Ona 'yani?' Der gibi baktım. "Niye acele ettirdin?" Dedi hüzünle. "Ne yani daha işeyecek miydin Derin?" Diye sordum. "Evet, işyecektim belki." Dedi. Gülerek ona baktım. "Tamam hadi gel sana yiyecek bir şeyler alayım barışalım." Yüzünde hemen güller açtı ve kolama girdi. "Tamam, hadi gidelim." Dedi ve tuvaletten çıktık.

Gidip iki tane tost aldık ve bir masaya oturduk. Okullar yarı yıl tatiline girmişti. Bizde bu yüzden Derin'le bir kaçamak yapıp teyzemin yanına gitmeye karar vermiştik. Çünkü annemler şehir dışı olarak bir tek teyzemin yanına gönderebiliyorlardi. Ahsen teyze başta izin vermemişti. Derin'in başına bir şey gelmesinden korkuyordu çünkü Derin'e çok düşkündü. Ama yalvar yakar ikna edebilmiştim. Bizi yalnız bırakmamak için onlarda gelmek istemişlerdi ama hemen itiraz etmiştik. Zaten otobüsle yolculuk yapacaktık. Korkacak bir şey de yoktu.

Derin beni dürttü. "Sence Ceyda hoca çok kızar mı?" Diye sordu. Ceyda bizim Bale hocamızdı. Küçüklüğümüzden beri onunla çalışıyorduk. Bu hafta çalışmalarımız vardı ama biz tatil yapmayı seçmiştik. Geri dönünce bizi bir güzel yoracaktı. Kafamı salladım "kızmayı bırak, bizi dövmese bari." Dedim. Omuz silkti "tatilim güzel geçtiği sürece dayakta yiyebilirim." Dedi. Gülerek "Senin bu üç günlük dünya hallerin bitiriyor beni." Dedim. sandalyesini bana yaklaştırdı, koluma girdi ve kafasını omzuma yasladı "ben her şeyi iyi tarafından görüyorum sadece." Dedi.

Derin hep böyleydi. Sadece ana odaklanır, anı kurtarmaya çalışırdı. O yuzden hep pozitifti. Kötü bir olaydan bile iyi niyet çıkartabilirdi. Ben ise onun tam tersiydim. Bu yüzden birbirimizi tamamlıyorduk. Derin'le küçüklükten beri arkadaştık. Onunla ilk başlarda hiç anlaşamazdık. Daha doğrusu ben anlaşamazdım. Derin hep güler, benimle oynamaya çalışırdı ama ben hep onu terslerdim. Nedenini bilmiyordum. Ama zamanla ona alışmıştım. O hep böyleydi, güler yüzlü, esprili bir kişilikti. Daha sonra Derin benim her seyim olmuştu. Arkadaştan ziyade kardeşim olmuştu.

Bir derdimiz olduğunda birbirimize koşar, dinler ve birlikte ağlardık. Yeri gelir deliler gibi kahkaha atar, yeri gelir hunharca ağlardık. Bütün anılarımda Derin vardı. Hayatım onunla geçmişti. Bana baleyi sevdiren de oydu. Bu yüzden ona minnet duyuyordum. Çünkü hayatımda büyük bir gelişme yaratmıştı.

Bende başımı Derin'in kafasının üstüne yasladım ve öylece etrafı süzmeye başladık. Biz otobüsü beklerken yanımıza nefes nefese kalmış bir kadın geldi. İkimizde kafamızı kaldırdık ve kadına baktık. "Merhaba kızlar, müsaadenizle masanıza oturabilir miyim? Her yer doluda." Anın şaşkınlığıyla birbirimize baktıktan sonra kadına döndük. Gülerek "tabii buyrun." Dedim elimle işaret ederek. Kadın da bana gülerek "çok teşekkür ederim." Dedi.

Bir kaç dakika öylece sessiz sakin otururken Derin dayanamadı. Zaten bu kadar sessiz kalmasına şaşırmıştım. Kadına döndü ve "siz nereye gidiyorsunuz?" Dedi güler bir yüzle. Kadında ona gülerek baktı ve "İzmir'e gidiyorum, siz?" Derin kadına heyecanla bakarak "bizde İzmir'e gidiyoruz." Dedi. Kadının yüzünde de hafif bir şaşkınlık oldu. "Siz de mi tatile gidiyorsunuz?" Diye sordu Derin. Onu hafifçe karnından dürttüm. Kadın rahatsız olabilirdi.

Tebessümle kadına baktım ve "Kusura bakmayın, arkadaşım biraz meraklı da." Dedim. Kadın güler yüzlülüğünü hiç bozmadan "sorun degil, hem zaman geçiyor." Dedi ve devam etti " ve hayır tatile gitmiyorum, orda yaşıyorum." Dedi. Derin "Ya öyle mi? Bende orda yaşamak isterdim." Dedi hüzünle. Gülerek ona baktım.

Kısa bir sessizliğin ardından Kadın "ee kızlar isimlerinizi sorabilir miyim sakıncası yoksa?" Dedi kibar bir şekilde. Çok naif bir kadındı. Görünüşü de dahil. Gülerek "tabii ki, ben Selin" Dedim. Benim ardımdan Derin'de elini hafifçe havaya kaldırarak "bende Derin." Dedi. Kadın Derin'in ismini duyunca sıcak bir şekilde gülümsedi. "Siz kardeş misiniz?" diye sordu. Kafamı sallayarak "hayır değiliz." Dememe kalmadan Derin hemen peşimden "ama kardeş gibiyizdir." Dedi. "Böyle bir arakadaşlığınızın olması gerçekten çok güzel." Dedi Kadın. Gerçekten çok güzeldi.

Bende çekinerek "sizin isminiz nedir?" Diye sordum. "Firuze." Dedi sakin bir şekilde. Kendi gibi ismi de çok güzeldi. Kadın gerçekten çok güzeldi. İnsan gözlerini ondan alamıyordu.

Daha sonra üçümüz iyice muhabbete dalmıştık. Uzun bir konuşmanın ardından Kolumdaki saate baktım ve onlara döndüm. "Sanırım gitmemiz gerekiyor" Dedim. Hepimiz ayaklandı ve otobüse bindik. Kadın bizden birkaç koltuk önde oturuyordu. Bu yüzden konuşmaya devam edememiştik.

Otobüs hareket edeli neredeyse iki saat olmuştu. Derin yine koluma girmiş ve kafasını omzuma yaşlamış bir vaziyette "Selin ben çok sıkıldım." Dedi. Bende kafamı onun kafasının üstüne yaslayarak "bende." Dedim. Derin bir nefes verdi ve biraz sessiz kaldı. Daha sonra tekrar dayanamayarak konuşmaya başladı. "Selin sence iyi bir balerin olacak mıyız? böyle dünyayı sarsacak kadar." Dedi. "İyi bir balerin oluruz ama dünyayı sarsacak kadar olacağımızı sanmıyorum."

Omuz silkerek "Neden ki? Bence oluruz, neden olmayalım?" Diye sordu. Gülerek "Tamam oluruz." Dedim. Yine kısa bir sessizliğin ardından "Selin seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Dedi. O görmese de kaşlarımı çattım. "Biliyorum da noldu birden bire?" Tekrar Omuz silkti "hiç, öyle içimden geldi." Dedi. Tebessümle "bende seni seviyorum Derin." Dedim.

Daha sonra Derin'i rahatız etmeden çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardım. Kulaklığın birini onun kulağına birini de kendi kulağıma taktım ve Adamlar'ın doldum şarkısını açtım. Bir saat daha öyle geçti ve otobüs sakince giderken büyük bir şey oldu. Kafamı sağa çevirdiğimde gözümü alan beyaz ışıktan sonra hiçbir şey hatırlamıyordum.

Gözlerimi açtığımda yine beyaz bir ışık gördüm. Daha sonra uğultulu sesler duymaya başladım. Sanki birileri bana sesleniyordu ama sesleri seçemiyordum. Biri gözlerime ışık tuttu. Ve bana bakan birkaç yüz gördüm. Yavaş yavaş ayırt etmeye başladım. Annem, babam ve teyzemdi.

Konuşmak istiyordum ama çok halssizdim. Çenemi oynatacak güç bile bulamıyordum. Zorla da olsa "Anne." Diyebilmiştim. Annem telaşla elimi tuttu. Daha devamını getiremedim. Derin'i sormak istiyordum ama gerçekten konuşacak durumda değildim.

Birkaç saat sonra biraz daha bilincim açıldı. Konuşacak gücü kendimde buldum ve "Derin nerde?" Diye sordum. Hiçbiri yüzüme bakmadı. Sessizlik oluştu. Kimse bana cevap vermiyordu. "Anne, Derin nerde?" Dedim. Annem ağlamasını gizlemek için eliyle ağzını kapattı. Babama baktım. "Baba?" Babam benden gözlerini kaçırdı. Annem burnunu çekerek yanıma geldi. "Kızım şuan iyi durumda değilsin." Dedi. İçim huzursuzlanmaya başlamıştı. "Anne iyiyim ben, Derin nerde?"

Annem tekrar ağlamaya başlayınca teyzem annemi kollarından tuttu ve sıvazlamaya başladı. "Teyze sen bir şey de bari." Dedi teyzeme ümitle bakarak. "Selin daha yeni uyandın lütfen önce bir kendine gel." Dedi teyzem. "Ne uyanması? Bana cevap versenize." Dedim.

Babam yanıma geldi ve elimi tuttu. "Selin sakin ol kızım." Dedi ve nasıl söyleyeceğini bilemezmiş gibi lafı biraz geveledi ve en sonunda söyledi. "Sen 5 gündür uyuyorsun." Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne?" Dedim ve doğrulmaya çalıştım. Babam hemen beni tuttu. Bu hateketimle karnım fena halde acımıştı ama dayanmaya çalıştım. "Dur kızım sakin ol." Dedi babam beni tutarken.

Ben bu haldeysem Derin nasıldı? "Derin nasıl peki?" Dedim merakla. Yine kimse bana cevap vermedi. Sesimi biraz yükselterek "Cevap verir misiniz bana?!" Dedim. Annem ağlamaktan kesik kesik konuşsa da ne dediğini anlamıştım. "Derin öldü." Demişti.

Bunu dediği an kafam allak bullak oldu. Yutkunamadım, bir şey diyemedim, hareket edemedim. Sadece idrak etmeye çalıştım. Derin ölmüştü, ben arkadaşımı kaybetmiştim. Derin ölmüştü ve ben kız kardeşimi kaybetmiştim. Dolan gözlerimle babama baktım. Onun gözlerindeki hüznü görür görmez sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Babam bana sarıldı ve ben öylece ağladım.

Ciddi yaralarım iyileşene kadar beni hastanede tuttular. İyileşince hastaneden çıkış yaptık ve ordan ayrıldık. Ayağımda ciddi bir hasar kalmıştı ve değnekle yürümek zorunda kalmıştım. Benim için bale de bitmişti. Zaten Derin olmadan yapamazdım.

Ahsen teyzenin yanına gitmek istiyordum ama çekiniyordum. Onu nasıl teselli ederim, naparım bilmiyordum. Annemlerde beni engelliyordu. Anladığım kadarıyla Ahsen teyze annemi de yanında istememişti. Sonunda cesaretimi toplayıp gitmeye karar vermiştim. Annemlerden gizli Ahsen teyzenin evine gittim.

Tereddütle kapıyı çaldım. Kapı açıldığında yüzü solgun, gözleri kıpkırmızı olmuş Ahsen teyzeyi gördüm. Bana hiç tepki vermeden bakıyordu. Kısa bir sessizliğin ardından "konuşabiliriz miyiz?" Dedim. Sesim biraz cılız çıkmıştı. Sola kayarak içeri girmemi bekledi.

Hemen içeri geçtim. O da peşimden gelince ona döndüm ve "başın sağolsun Ahsen teyze." Dedim ama bana cevap vermedi. Konuşmaya devam ettim. "Yanına daha erken gelmek isterdim ama yapamadım." Bana öylece bakmaya devam etti. Dayanamayarak "Ahsen teyze lütfen bana cevap ver." Dedim.

Derin bir nefes aldı. "Derin öldü Selin." Dedi. Gözlerim yanmaya başlamıştı. "Derin gitti." Dedi. Bu sefer sesi titremişti. "Niye Derin öldü Selin!" Diye bağırdı. Bağırmanın etkisiyle sıçradım ve gözlerim doldu. "Neden benim Derin'im öldü?!" Dedi ve ağlamaya başladı.

Kafamı yere eğdim ve sessizce ağlamaya başladım. "Size gitmeyin demiştim, sende bana bir şey olmayacak Ahsen teyze, güven bana demiştin." Dedi ve yanıma gelerek beni kollarımdan tutup sarstı. "Bir şey oldu işte Selin, Derin öldü!" Diye bağırdı ama ben kafamı kaldıramadım.

Kafamı kaldırıp bir şey diyemedim. Özür dilemedim, Derin'i bende kaybettim diyemedim, bana böyle davranma diyemedim. Sadece kafam eğik bir şekilde ağladım ve onunda benden acısını çıkarmasına izin verdim.

Birimiz sessizce, diğerimiz bağıra çağıra acısını yaşadı. İkimizde ağladık. Birimiz kız kardeşi için diğerimiz kızı için gözyaşı döktü.

.....

Selam. Nasılsınız, iyi misiniz? Umarım iyisinizdir ve umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bu bölüm beyaz ışık şakası yapmamak için kendimi zor tuttum yemin ederim. Neyse ben gidiyorum, öptüm. Behlül kaçar.


Continue Reading

You'll Also Like

477K 18.3K 62
Yaklaşık yarım saat olmuştu. Hava iyice soğumuştu. Ve yağmur atıştırıyordu. O da gelmemişti. Bense bir ümit hala oturduğum salıncakta bekliyordum. A...
465K 23.2K 26
0532***: Bugün o topu atanı bulursam sahadaki basket potasını kafasına geçirecem (01.15) 0532***: Lan Tolga piçi, niye görüldü atıyorsuunn (01.16) De...
45.7K 1.4K 9
Zengin bir kızın ve canından çok sevdiği abisiyle yaşaması annesi ve babasının vefat etmiş olmasından dolayı sevecen kız gitmiş yerine sert kız gelmi...
942K 42.5K 56
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...