Mucize Uğur Böceği ve Kara Ke...

By Marissa_Paxley

1.3K 248 366

"Hiçbir mucize kötüye kullanılmamalı. Bu Dünya için adalet ve barış için kullanılmalıdır. Aksi halde yerini Y... More

1. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
2. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
4. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
5. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
6. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
7. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
8. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
9. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒
10. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒 (YENİ)

3. 𝕭𝖔̈𝖑𝖚̈𝖒

129 28 46
By Marissa_Paxley

Önceki bölümü okuyup oylamayı unutmayınız. bende oylama bildirimi gelmedi de.
Yazım yanlışları varsa lütfen bildiriniz. 🦋

Bölüm kapak fotoğrafı mükemmel, değil mi ?

----

"...Günüm böyle geçti. Bu kadardı."

Mariposa salondaydı. Evleri villaydı. Salon baya büyüktü. Evi malikane gibiydi.
Mariposa bugün neler yaptığını ve neler hissettiğini annesi olarak gördüğü Vanessa'ya anlattı.

Mariposa'nın sağ ve sol omuzlarında 2 tane kwami vardı. Kwamilerden bir tanesi koyu yeşildi. Gözleri şeker pembesi, ve alnında bir Çiçek deseni vardı. Dişi kwamiydi.
Diğer kwami ise siyah renkliydi. Gözleri içi siyahdı, göz bebekleri ise beyazdı. Başında beyaz-açık sarı, ince, parlayan, kibar şekilde duran çizgiler vardı. Erkek bir kwamiydi.

"Vanes, bence Paris'te olaylar olduğu için buraya gelmemiz çok saçmaydı. Çin'de güzel bir şekilde yaşıyorduk aslında."

"GölgeMoth denen bir kötü adam var. Bunu biliyorsun. Kaos'u engelleyebilirsin. Bu yüzden bir süre burada kalacağız. Aslında GölgeMoth yenilenene kadar. Bu bizim görevimiz. Ben de senin gibi eğitildim. Ve bu eğitimler çok önemli."

"Biliyorum. Ama sen bana kendi mucizeni vermemen daha iyiydi."

Siyah Kwami konuştu. "Ama Mariposa, Vanessa sana Doğa mucizesini vermesi gerekti. Benim mucizemi kullanırsan kontrolünü kaybetmemen lazım. Bu Denge'nin laneti, biliyorsun. Bu yüzden doğa mucizesini sana verdi. O sende kalacak, onu kullanman için."

"Tamam.. bak Endi.
Uğur Böceği ve Kara kedinin bana ihtiyaçları yok, ki zaten onlar başka mucize sahipleri seçtiler. Arı Mucizesi kullanıcısı var mesela, yılan var, maymun mucizesi, kaplan mucizesi, fare.... Ve başka mucizeler ve onları kullanan da var. Onlar varken ben niye olayım ki? Hem etrafta gözükürsem bu iyi olmaz. Çünkü doğa mucizesini HawkMoth'un kayıp olarak bildiğini tahmin ediyorum. Bu bence dikkat bile çekebilir. Nasılsa Denge mucizesi kaybolurken doğa mucizesi de kayıptı. Ayrıca tavşan mucizesi de öyle. HawkMoth'un kwamisi olan Nooroo çaresiz kalıp anlatmış olabilir. Veya kayıp mucize ola Duusu. Maalesef ki onların itaat etmekten bir çareleri yok, tutsaklar.. "

Vanessa, "HawkMoth elimizde Denge Mucizesi'nin olduğunu bilmemeli. Bu yüzden sana doğa mucizesini verdim. Asıl kimliğini örtmen için. Eğer her hangi bir şey olursa dönüşüp savaşabilirsin. Deneyimin var."

"Eğitimim var, evet. Fakat bu geleceği bozmaz mı? Tüm kwamiler kim olduğumu o -geçmiş zamanda- zamanlar öğrendi ve şimdiki zamandayız, bu zamandaki kwamiler her şekilde biliyor. Geçmişte onlarla tanışmam hatta o mucizeleri kullanmam -geçmiş zamanlardayken kullandığım için- gelecek zamanda beni tanımalarına sebep olmuş oldum. Tikki ve Plagg sahiplerine anlatırlarsa ne olacak..? Sonra da sahipleri ya bir gün akumalanır ise ? O adam beni bilmiş olur böylece. Ve evrendeki Denge'yi bozup Kaos'a çevirirler."

"Sana verdiğim mucize zaten kahramana dönüştüğünde kaybolan bir mucize."
Annesi ona yaklaştı.
"Doğa mucizesi senin üstünde yok. Çünkü o, parmak el zinciri olan mucizenin içinde, denge mucizesinin içinde duruyor. Her hangi bir mucize taktığında mucize sihirli bir şekilde elindeki parmak el zincirine girer ve öyle istediğin zaman kahramana dönüşürsün. Denge Mucizesi saklamayı bilir. Ve Denge mucizeni kullanıp dönüşürsen mucize kendi kendine kaybolur. Bu bir önlem oluyor. Gölgemoth sen dönüşük kaldığında bile o mucizeyi bulamaz. Fakat dönüşmediğin halindeysen mucizeni bulur."

"... Bunları bana şimdi mi söylüyorsun...?"

"Fark edersin diye bekledim ama hiç fark etmedin çünkü hiç doğa mucizesini kullanarak dönüşmedin. Geçmiş zamanlarda olduğunda da Denge ile Doğa Mucizesi'ni aynı anda kullanırdın, fakat hiç sorgulamadın bu mucizeler nerde veya doğa mucizesi neden benim üstümde değil falan filan..."

Şaşırdı. "Çünkü doğa mucizesi hala sende sanıyordum!"

Sessizlik çöktü.

Vanessa "Sen Adrien Agreste mi demiştin...?" Dedi annesi.

"Evet. Moda tasarımcısının oğlu. Niye sordun ki?"

"Gabi'yi tanıyorum."

"Gabriel Agreste?.. Yani bir nevi buraya gelmemizin de diğer nedeni miydi bu..?"

"Ah.. hayır, cidden değildi. Mecbur olduğumuz için seni getirdim. Ama sonra ona buraya geldiğimizden bahsettim."

"Nasıl tanıştınız? Ve bana bundan hiç bahsetmemiştin."

"Ahh şey, sana bahsetmemin gereksiz buldum. Hem Paris'te tanıdık olması güzel bir şey. Değil mi? Ve Gabi ile bir restoranda tanıştım."

Mariposa, Vanessa'ya baktı. " "Gabi"... Sana Adrien'dan bahsetmeseydim bana hiç demeyecektin. Değil mi?"

"Bahsederdim tabii ki."

"Genellikle bana her şey anlatırsın, şaşırdım sadece."

Vanessa yumuşak sesle konuştu. "Adrien iyi bir çocuk. Onunla arkadaş olmanı istiyorum."

"Benimle diğer teneffüslerde birkaç kişi de tanıştı fakat Adrien telefon numaramı istedi hem de çizimlerimi gördü. Kahraman figürlerini sana bile hiç göstermemiştim."

"İşte sana bu konuda kırıldım (!)" Dedi gülerek. "Bana o güzel eserlerini göstermeni çok seviyorum."

"Dikkat çekeceğimi sandım fakat dikkat çekmediğime eminim. Çünkü o benim Denge mucizesindeki giydiğim kıyafet ve o kıyafeti gördü. Ve bir Akumalı ciddi olay çıkartırsa Denge mucizesini kullanıp dönüşürsem belki görür ve fark edebilir. Bazen uğur böceği ve Kara Kedi savaşırken haberlerde gözüküyor. Belki ben de gözükürsem Adrien kimliğimi öğrenir, ve böylelikle bir gün Adrien akumalanır ve GölgeMoth her şeyi öğrenir."

"Adrien ile arkadaş olup yanında kalırsan ve onun değerli hissetmesini sağlar isen kötü hissetmez. Nasılsa arkadaşlık önemli ve ayakta da durdurur insanı."

Mariposa suratına baktı sessizce.
Vanessa da ona bakıyor.
Vanessa biraz daha baktı. "Onunla arkadaş kalıp değer vereceksin. Değil mi...?"

"..."

" "Değil mi?" dedim."

"... Niye onla arkadaş olmamı zorluyorsun?"

"Çünkü senle ilk arkadaş olan o ve senle çok samimi, ayrıca onun eskiden hiç arkadaşı olmadığını anlattın. 2 yıldır o okulda ve 2 yıldır sınıftakilerle arkadaş. Sen de onun sınıfındasın, arkadaş olabilirsin. Hemde en yakın arkadaş?"

"Hayır, hayır, hayır. En yakın arkadaş olmaz, samimilik sevmiyorum." Kollarını göğsünde birleştirdi ve somurttu. Gözlerini kapattı.
"Fiziksel temas sevmiyorum.
Sevgi dolu bakan insanları sevmiyorum.
Durduk yere gülümseyip duranlardan nefret ediyorum. Sanki bir şey var.
Her şeye gülenden de nefret ediyorum.
Kafamın okşanmasından hele daha çok nefret ediyorum!"

Vanessa güldü. "Ama ben yaparsam seviyorsun."

Mariposa 1 gözünü açıp ona baktı. "Sen hariç işte." Sonra tekrar gözünü kapattı ve "Ama yine de fazla sarılıp başımı sevmeni istemiyorum. Fazla yapmamaya çalış. Diğer ne yaparsan yapabilirsin." Dedi.

"Adrien bence seni bunlara alıştırır." Güldü.

"Hayır."

"Ama kabul et Adrien ile arkadaş olmaktan memnun oldun."

"..." Mariposa gözlerini açtı ve ona baktı. Kolları hala göğsünde birleşikti. "Biraz."

"Biraz. Ne kadar biraz ?"

"Ya Vanes, Adrien ile alıp veremediğin nedir?"

Vanessa kıkırdadı. "Hiç."

"Bizi yakıştırmıyorsundur umarım. Böyle şeyleri sevmiyorum biliyorsun."

"Yok artık! Öyle bir şey yapmam."

Mariposa bir süre sessiz durdu. Telefonuna baktı. Saat 20.36'idi.

"Ben odama çıkıp keman çalacağım. Çok sıkıldım." Ayağa kalktı.

"Tamam canım. Sakın geç yatma."

"Hıhı." Salondan yürüyerek ayrıldı. Büyük koridorda merdivenlere doğru gitti. Merdivenlerden odasına çıktı. Kwamiler ise peşindeydi.
Odası çok büyüktü. Yatağı yukarıdaydı. Merdivenler yukarı kata uzanıyordu. Üst katın yarısı yoktu. Korkuluklar vardı. Aşağısı gözüküyordu ordan. Yatağının altında ise bir çalışma yeri vardı. Odasının ortasında keman ve piyano vardı. Camların yanında ise dolgulu koltuklar vardı. Duvara asılı olan TV de vardı. Koltuklar L şeklindeydi. Odası siyah ve gri temalıydı.

Mariposa kapıyı kapattı. Camını açtı. Bunaldım. Ve çalgı aletlerinin olduğu yere gitti. Aldı ve yavaş ritimde bir şey çaldı. Ritimler bir hızlanıyordu. Bir de yavaşlıyordu. Ses odada kuvvetli bir şekilde yankılanıyordu. Yavaş ritimleri aniden hızlandı, bir kargaşayı andıran bir ritimlerle çalıyordu kemanını. 10 dakika boyunca çaldı. Dışarıdaki insanlar pek de umurunda değildi. Ses fazla bile olsa hiçbir zaman insanları umursamamıştı.
Mariposa elini kemandan çekti.
"Kollarım.." Kemanı piyanonun üstüne koydu. Elindeki çubuğu da koydu. Sonra da merdivenden üst kısma çıktı ve yatağa attı kendini yüz üstü.

Yeşil kwami "Mariposa bugün bir gezintiye ne dersi-"

"-Ne gezintisi Daisy? Dikkat çekmemem lazım."

"Sanırım insan nesli tükenince kullanacaksın mucizeni?"

"Ah, Daisy boşver. Baya dikkat çekerim. Olmaz bu."

Daisy "Çok geriliyorsun."

Mariposa bedennii yataktan kaldırdı ve yorganına girdi. Sırt üstü yattı.

"Bunu çok mu istiyorsun ?"

"Yaniiii.. uzun zamandır beni kullanmadın. Ve akuma devri var. Yardım edebilirsin."

Mariposa ona bakıyordu. "Daisy, Uğur böceği ve Kara kedi benim kimliklerimi bilmiyorlar ve Uğur böceği gardiyan oldu.
Ve o 2'si beni akumalı sanabilir. Doğa mucizesini bildiklerini pek sanmıyorum. Hem bunu geçtim, bana ihtiyaçları yok."

Diğer kwami, Endi konuştu. "Doğa Mucizesi güçlü ve işlevli. Ve özel güç olarak da iyileştirme ve diğer seçenek olarak da bitkiden bir canlı yaratma gücün var. Yani bunlara ihtiyaçları olabilir, nasılsa GölgeMoth güçlü akumalarla insanları akumalıyor. Ve yaralanma da olma şansı da yok değil yani."

Mariposa yorganı kafasına kadar çekip örttü. "Ihh,Haklı gibi konuşmayı kesin!"

İki kwami de aynı anda konuştu. "Çünkü biz haklıyız."

Mariposa yorganın içinde üffledi. Mırıldandı "mhhhh.."

Gözlerini kapattı.
Daisy "Küstüm."

Mariposa aniden doğruldu. "Nee?"

Daisy arkasını döndü kıza, ve kollarını birleştirdi.

"Ah, trip mi yiyorum ben?.."

"Onu kırdın." Dedi Endi.

Daisy, "Çünkü sebepsizce her şeyden geriliyor."

Mariposa, "Ama dikkat çekebilirim-"

Endi "Kwamin için bir kez yap bence. Hem Paris'i gezmiş de olursun."

Mariposa pes etti. "Tamam tamam."
Kalktı yerinden. "Ama sadece 15 dakika tamam mı? Erken yatacağım çünkü."

Endi ve Daisy sevindi ve heyecanlandı.
Endi ellerini birleştirdi. Minnettarlık ediyordu. "Yıllar sonra Minik sahibim yuvadan uçacak. Çok gurur verci!" Diyip güldü.

Mariposa "Bana minik demeyi kes."
Sonra da Daisy'e baktı. "Hazır mısın?"
Daisy kafasını salladı.
Mariposa kelimeleri söylemeden dönüşebilirdi, mucizesi bu şekildeydi. Endi'ye baktı. Ellerinin arasına aldı onu. "Elimin arasından kaçma, tamam mı?"
Mariposa dönüştü. Yeşil yapraklarla kaplı bir kıyafeti vardı. Zarif bir şekilde duruyordu. Arka kıyafetine bağlı uzun yeşil kumaş vardı. Yaprak şeklindeydi. Yere değiyordu. Sırtında kol uzunluğunda bir asa vardı. Asa değdiği, doğrutulan veya fırlatılan yerde sarmaşıklar çıkarırdı. Asanın ucunda yeşil parlak bir kristal vardı. Birkaç küçük sarmaşık izleri vardı. Dekoratif duruyordu. 2 at kuyruklu saçı yere kadar uzamıştı ve uçları pembeydi. Maskesi koyu pembe renkte duruyor. Maskesinde yeşil, ince ama parlak bir çizgi geçiyordu burundan alnına kadar.

Mariposa aşağıya atladı. Sonra da pencerenin dışına çıktı. Kanatları yoktu ama uçma gücü vardı. Pencereden ayrıldı. Birkaç metre ilerledi. Ve geriye baktı. Odasına baktı. Geri dönmeli miyim..? Çok endişeleniyorum... Umarım başıma bir şey gelmez. Mariposa arkasını döndü ve hızlıca uçup Eyfel kulesine doğru uçtu. Eyfel kulesinin tepesindeydi. Yere indi ve dönüşümden çıktı.

"Bence buradan şehre bakabiliriz." Dedi. Korkuluklara kollarını koyup yaslandı. Aşağıya bakıyordu. Karanlıktı sokaklar, ve binaların ışıkları zarif şekilde yanıyordu. Görüntü çok güzeldi.

Endi ve Daisy korkuluğa oturdular. Onlar da bu manzaraya baktılar.
Mariposa aşağıya bakıyordu. Restaurantlar, kafeler vb vardı. Dışarda fazla insan yoktu. Gözlerini şehirde gezdirirken bir dondurmacı gördü.

"Dondurma sever misiniz?" Diye sordu kwamilere.

Kwamiler ona baktı.
Endi "Hiç yemedim! Denemek isterim Mariposa."
Daisy "Ben yedim, çok güzeller fakat çok soğuk, küçük küçük yerdim. Vanessa çok dondurma alır bana da verirdi."

"O halde istiyorsunuz?"

İki kwami de gülümseyerek başlarını salladı. "Hıhı."

"Tamam, ama biraz kalalım burada. Daha sonra dönüşür ayrılırım. Bir yerde dönüşümden çıkar alırım size."

Mariposa şehre tekrar baktı. Hawkmoth neden masum insanları akumalıyor ki? Dileği ne? Ve bir bedel olarak kimi feda edecek? Ayrıca ne dileyecek? Güç mü? Sonsuz güç mü?

10 dakika boyunca Eyfel kulesinde manzarayı seyredip sohbet etmişlerdi. Mariposa aşağıdaydı, dondurmacı görmüştü ve dondurmacıya doğru gidiyordu. Suyun üstünde duran bir köprüdeydi mekan. Mariposa köprüde yürüyordu. Dondurmacı ilerdeydi. O sırada tanıdık yüzler gördü.
Marinette, Alya, Rose, Juleka, Mylène ve Alix vardı. Bir bankta oturmuş, sohbet ediyorlardı. Mariposa dondurmacının mekanına yaklaşmıştı.

"Uh, Marinette. Merhaba." Dedi sakin sesle.

Kızlar ona baktı.

Rose heyecanlandı. Yeni sınıf arkadaşını gördüğüne sevindi. "Aaah, Mariposa Merhaba! Bize katılsana?"

Düşünüyordu. "Eeeee..."
Kwamileri besleyemem ki.. o zaman ilk sohbet ederim sonra da dondurmayı alıp giderim.
"Tamam."
Onlara yaklaştı. "Bir sakıncası olmaz mı? Kendi aranızda sohbet ediyordunuz."

Marinette gülümsedi "Hayır, hayır. Gel otur Mariposa."

Mariposa karşıya oturdu. Marinette ile Alya'nın yanına oturdu. Karşıda Juleka, Rose ve Mylène oturuyordu. Alix ayaktaydı. Patenleri ayağındaydı.

Marinette yanındaki Mariposa'ya baktı. "Nasılsın Mariposa?"

"İyiyim. Sizler nasılsınız?" Dedi kızlara.

Rose "Kızlar ekibimize Mariposa da katıldı. Artık o da bizimle, değil mi?"

Mariposa, Rose'a bakakaldı. "Ah, ne ekibi?"

Juleka "Genellikle kız kıza takılırız. Yakın arkadaşlarız."

"Anladım. İyiymiş."
Ne diyeceğini bilmiyordu.

Marinette "Mariposa, yarın kendi aramızda Juleka'ların gemisine gideceğiz. Bir sürü çalgı aletleri var, çalıp eğleniyoruz, bazen kutlama yapıyoruz, kendi aramızda eğleniyoruz. Sen de gelmek ister misin?"

"Müzik aletleri mi? Gelirim. Güzel aktiviteymiş."

Alix merakla sordu, "Müzik aleti çalabiliyor musun ?"

"Evet, keman ve piyano çalıyorum."

Alya "Bu çok iyi! Juleka ve Luka ile beraber çalgı çalabilirsin."

Juleka "Çalgılarımızda keman yok ki Alya."

"Evden getiririm. Eve gidip yanınıza gelirim. Biriniz benle gelir. Geminin yerini bilmiyorum."

Alya "Marinette sana gösterir. Marinette ile gidersiniz."

Marinette ikisine baktı "Ah ben mi? Ne ara laf döndü bana geldi?"

Mariposa ona baktı. "Yarın okul çıkışı benimle gelmek ister misin ?"

Marinette "Ah evet evet geleceğim!"

Mariposa ayağa kalktı. "Pekâlâ. Benim şimdi gitmem gerek. Dondurma alacağım."

Rose "Andrea'nin dondurması güzeldir. Çoğu çiftler onların dondurmasını yer ve o dondurmalar aşıkları kavuşturur."

Mariposa ve kaşını havaya kaldırdı, şaşırdı. "Aşk mı? Ah, aşk bana göre değil ve hayatımda gerekli bir şey de değil. Benim için değeri yok."

Kızlar ona biraz şaşırmıştı.

Mylène ona baktı, "Hiç aşık olmadın mı?"

Mariposa içinden konuştu.
Sence hayatının %75'ini geçmiş zamanlarda mucizelerle ilgilenip eğitim alan ve hayatının %25'ini evde geçiren biriysen tabi ki aşık olacak bir erkekle karşılaşmazsın ve bir arkadaş da edinemezsin.

"Aşk ayağımı bağlar Mylène. Benim gözümde öyle. Hayatımda annemden başka kimse yok."
Sonra da kızlara tek tek baktı.
"Ah bu arada. Annem beni bu yıl ilk defa okula gönderdi. Ve arkadaşlığa alışık değilim. Bu yüzden benle arkadaş olmak istiyorsanız benle fiziksel temas dan uzak duranız yeterlidir. Fiziksel temas olmazsa arkadaş olabilirim. Zamanla tabi."

Alya "Kızım, seni evde hapis mi ettiler?"

"Hayır, Ben çıkmak istemedim. Kendi hayatıma devam etmeyi daha çok önemsiyorum. Hayatıma girecek arkadaşlarla veya bir sevgiliyle uğraşmam. Ama bu sene sanırım pek böyle olmayacak gibi. Bu sözlerimi üstünüze alınmayın, sadece bu şekilde yaşadım. Sizinle arkadaş olurum fakat fazla samimiyetliğe alışık değilim. Ve daha çok fiziksel temasa. Örneğin arkadaş arkadaşa sarılır fakat ben bunu yapmam."

Marinette "Bu sorun değil, Mariposa. Seni anlıyoruz. Seni rahatsız edecek davranışlar sergilemeyiz."

"Teşekkürler." Mariposa saatine baktı. Saat 20.56 olmuştu. Kızların yanından ayrıldı. Andre'nin yanına gitti.

"Merhaba."

Andre neşeyle kıza döndü. "Ah, merhaba! Seni burada ilk kez görüyorum."

Alix patenlerle geldi ve araya girdi. "Hey Andre, ona sihirli dondurmandan ver!"

Mariposa hemen arkaya döndü, kala kaldı öyle. "Ha, ne?"

Sözlerine devam etti Alix, "Bakalım arkadaşımızın gelecekteki aşık olduğu erkek ile karşılaşacak mıyız?"

Küçük çocuk gibi yerinde tepindi, "HAYIR, SADECE BİR DONDURMA, BUNA GEREK YOK BENCE, DEGİL Mİ? BEN KARIŞIK ALAYİM ANDRE."

Andre gülerek kızla konuştu. "Benim dondurmam herkesi kavuşturdu. Dondurmam sihirlidir evlat, o zaman sana "Karışık" anlamda vereceğim." Dedi ve kepçeye kaydı.
Eline külahı aldı. O sırada tüm kızlar gülerek Mariposa'nin yanına geldiler.

Alya, "Damat adayımızı şimdiden tanıyalım." diye Espiri yaptı.

Alix güldü.
Andre malzeme koyarken kızlar da seyrediyordu.

"Gözleri gök yüzü mavisi olan mavi yaban Mersinli dondurma, saçları bitter çikolatalı dondurma ve mavi yaban mersini." 3 top vardı. Altta mavi, ortada siyah, üstte küçük Mavi vardı.

"Ah umarım gerçek değildir..."

Rose heyecanlandı. "Mavi gözlü.."

Marinette "Ve Mavi saçlı.."

Alix "Paris'te ki tüm mavi gözlü ve mavi ile siyah karışımlı saçlı birisine bakacağım"

Mariposa araya girdi. "Tamam tamam. Öğrenmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Teşekkürler Andre."
Kızlara baktı. Şüpheli şekilde kızlara baktı. "Sakın bunun geyiğini okulda bana yapmayın. Yoksa dolabınıza bir ölmüş bir insan cesedi yerleştiririm." Dedi ciddice.

Kızlar kahkaha attı.

Alya "Ben şimdiden merak ettim o oğlanı."

Mariposa "Konuşacaksanız kendi aranızda konuşun. Beni aşk ilgilendirmiyor-"

Alix "Gelecekte bu sözlerini hatırlatacağım"

Mariposa arkasını döndü. "Gidiyorum ben." Dedi

Marinette el salladı "Yarın okulda görüşürüz!"

Mariposa köprüde yürümeye devam etti. Birkaç dakika boyunca yürüdü ve Başka bir yere geldi. Bir bina arasına girdi. Sessiz ve karanlıktı. Mariposa sağ kolunu kaldırdı. Sonra da iki Kwami el zincirinin içinden çıktı.

"Alana kadar canım çıktı çocuklar. Alın."
Kwamilere dondurmayı tuttu. Minik kaşıklari tuttular ve yemeye başladılar.

Endi "Sen yemeyecek misin ?"
Endi ona dondurmanın üstündeki kaşıği uzattı. Mariposa kaşığı aldı ve yemeye başladı.

O adamın dedikleri ya doğruysa? Belki de rastgele söylemiştir. Gerçek de olsa aşık olacağımı sanmıyorum. Ayak bağı olur. Sahte olduğuna eminim. Bir dondurma kavuşturur ise sadece denk gelmiştir veya şanstır.

Mariposa fazla yemedi. Bıraktı.
"Gerisini siz yiyin. Külahı da silip götürün."

Mariposa eve varmıştı. Dönüşümden çıktı. Saat 21.15 olmuştu. Yorgundu. Direkt yatağına sırt üstü uzanıp uyudu. 2 kwami de çekmecenin yanında olan küçük yataklara yatmıştı.

Continue Reading

You'll Also Like

114K 14.3K 23
Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve...
12.6M 605K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
38.3K 1.5K 17
Alaz'la Asi yer değiştirmiş olsa nasıl bir dinamikleri olurdu çok merak ettim. Yaman, Alaz ve Cesur'un birlikte büyüdüğü; Asi'nin Soysalanlar'ın kız...
15.5K 2.2K 51
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]