RANDEVUEVİ | Texting

Bởi vyolafae

1.4M 32.7K 8.1K

UYARI: Kitap +18 bu yüzden yaş sınırı altında kalan kişilerin ve rahatsız olacakların okumaması rica edilir. ... Xem Thêm

BÖLÜM 1- İLK GÖRÜŞ
2. BÖLÜM - İKİNCİ YÜZ
3. BÖLÜM - ÖLÜM EŞİĞİ
4. BÖLÜM - BİLMEZDEN GEL
5. BÖLÜM - YAKALANMA
6. BÖLÜM - BEKLENMEDİK
7. BÖLÜM - MAKUL BİR ŞEY
8. BÖLÜM - ORASI NERESİ
9. BÖLÜM - ÇOK GÜZEL
10. BÖLÜM - MÜHÜRLEYEBİLİR MİYİM?
11. BÖLÜM - ZEVK
12. BÖLÜM - YAPABİLİR Mİ?
13. BÖLÜM - GÖLGE
14. BÖLÜM - GEÇMİŞ
15. BÖLÜM - O DEĞİL GİBİ
16. BÖLÜM - YILDIZLI GÖZLER
17. BÖLÜM - AŞK - NEFRET
18. BÖLÜM - NEFRET
19. BÖLÜM - RÖPORTAJ
20. BÖLÜM - YEMEK
22. BÖLÜM - ÖDÜL
23. BÖLÜM - BAR
24. BÖLÜM - HAZİNEMSİN
25. BÖLÜM - BABAM GİBİ
26. BÖLÜM - İHANET
27. BÖLÜM - NEDEN?
28. BÖLÜM - GÜÇ
29. BÖLÜM - NEFHA
30. BÖLÜM - BEN SANA VURULDUM
31. BÖLÜM - BENİM KIZIM
32. BÖLÜM - CORALİNE
33. BÖLÜM - İYİ MİSİN?
34. BÖLÜM - BİR SEKS İŞÇİSİ
35. BÖLÜM - BANA DOKUNUYORSAN GERÇEĞİM DEMEKTİR
36. BÖLÜM - YILDIZLAR
37. BÖLÜM - BENİM KADINIM
38. BÖLÜM - AĞLAZ KEDİ
39. BÖLÜM - YOKLUĞUNLA TERBİYE EDEMEZSİN
40. BÖLÜM - SAVAŞACAĞIN KİŞİ
41. BÖLÜM - SÖYLEMELİSİN
42. BÖLÜM - YAKIŞMIYORUZ
43. BÖLÜM - GECE SEANSI
44. BÖLÜM - TESLİMİYET
45. BÖLÜM - BEN Mİ ÖLDÜRDÜM?
46. BÖLÜM - O ADAM
47. BÖLÜM - YOK OLUŞLAR
48. BÖLÜM - GÖRDÜĞÜM SON ŞEY GÖZYAŞINDI
49. BÖLÜM - SON
TEŞEKKÜR NOTU
! CANLAAAAR !

21. BÖLÜM - HATA

21.8K 614 240
Bởi vyolafae

"Zaten siz aşktan ne anlarsınız ki."

••• YENİ BÖLÜM

Yazar Anlatımı

Keskin Hera'nın yüzüne öylece bakakalmıştı. Dudaklarını yaladı ve gözlerini kaçırdı, hemen ardından tekrar Hera'ya döndü.

"O kadar mı kötü sevdim seni?"

Kalbi buz kesmişti sanki, diyecekleri boğazına düğüm düğüm oluyordu. Bunu belki de ilk defa yaşıyordu.

Hera sakin kalmak için çaba sarf etmedi, gözyaşları yanağından süzülürken güldü.

"Siz takıntıyı aşk sanıyorsunuz."

Hera, karşısındaki adamın dudaklarına daha da yaklaştı.

"Beni ifşa ettiğinizde sizi çok doğru ve dürüst mü sanacaklar?"

"Hera, bir şekilde ortaya çıkacak. Saklamak saçmalık."

Hera gülmeye devam etti, sinirden daha fazla güldü, içindeki öfkeyle ayağını sertçe yere vurdu, topuklu ayakkabısının topuğu o hiddetle kırıldı.

Ayağını burktu ve acıya aldırmadan gülmeye devam etti, Keskin anında onu yakaladı ama Hera tekrar itti.

"Dokunmayın bana!"

Keskin bir şey demedi, gözleri burktuğu bileğine kaydı.

"Canın yanaca-"

"Bunu gerçekten düşünüyor musunuz?!"

Adam sakin kalmak için derin bir nefes aldı, sevdiği kadının gözlerindeki acıyı görüyordu.

"Yapmamam gerekirdi."

Hera başını salladı ve eğilerek topuklu ayakkabılarının bileğine sarılı olan bantlarını çözdü.

"Ama yaptınız."

Öfkeyle ayakkabılarını ayağından çıkardı ve fırlatırcasına savuru.

Keskin gözlerini kapattı.

"Evden gideceğim."

Dedi adam, Hera kahkaha atmaya başladı.

"Ben gideceğim, belki bu evden çıkarken fotoğrafımı çekerler, siz de 'zevk için kullandığım biri' dersiniz."

"Öyle olmadığını biliyorsun."

Keskin kısık sesle kurdu bu cümleyi.

Hera elinin tersiyle dudağındaki ruju sildi. Ruj silik silik yanağına doğru bir yol aldı.

Ağlamaya devam ediyordu, sesli sesli ağlamaya devam ediyordu tam o an araladı dudaklarını.

"Hâlâ baştan çıkarıcı mı?!"

Gözyaşları yüzünden akan makyajı dudaklarına doğru siyah bir yol çiziyordu.

Keskin dolup taştı ve hızla Hera'nın elinden tutup cılız bedenini kolları arasına aldı, Hera onu itmeye çalışıyordu fakat Keskin öyle sıkı sarmıştıki vücudunu, hareket etmesine izin vermiyordu.

Hera ağlarken bağırıyordu, Keskin daha fazla tutamadı gözyaşlarını.

"Ne olur gitme benden! Yalvarırım gitme benden!"

Hera, ellerini Keskin'in göğüsüne bastırdı, hâlâ itmeye çalışıyordu ama onu hareket bile ettiremiyordu.

Keskin'in gözyaşları Hera'nın saçlarına, omuzuna temas etti.

Hera hissettiği gözyaşı ile hareket etmeyi bıraktı, onu saran beden tir tir titriyordu.

Fakat aldırmadı, Keskin'in kolları biraz olsun esneyince büyük bir öfkeyle onu itti.

"Size bana dokunmayın diyorum!"

Keskin başını öne eğdi ve göz kapaklarına parmaklarını bastırdı. Ağlıyor oluşunu görmesini istemiyordu.

"Sizin gibi birine nasıl olduda aşık oldum... Sevilmeyi hak etmiyorsunuz."

Keskin nefes almayı bıraktı o an, ellerini gözünden yavaşça indirdi ve Hera'ya baktı.

Hera'nın yüzündeki pişmanlık ifadesini öfkesi bastırdı.

Daha fazla karşısındaki adama bakmadı ve omuzuna çarparak mutfağın kapısına yöneldi.

"Dışarısı tehlikeli."

Dedi Keskin donuk bir sesle, Hera yavaşça arkasını döndü. Keskin'in vücudu hâlâ olduğu gibiydi. Hera sadece sırtını görebiliyordu.

"Hiçbir yer buradan daha tehliklikeli olama-"

"İlaçlarını da al, nereye gideceksen Akif bıraksın. Yolu bilmiyorsun."

Hera'nın alt dudağı titredi. Keskin hâlâ onu korumaya çalışıyordu, Hera bu duruma daha da sinirlendi ve arkasından kapıyı çarparak çıktı.

𝄞

Hera odaya çıkıp eşyalarını toplamıştı bile, ilaçları çalışanlardan alıp evi terk etmek için alt kata inmişti ki Erkan'ı gördü.

Hera'nın akmış makyajı, çıplak ayakları, hatta dudak çeviresine dağılmış ruju...

"İ-iyi misin?"

Hera kinle Erkan'ın suratına baktı.

"Seks işçileri sadakatsiz olur, ben 'iyiyim' diyeyim sen tersine inan."

Erkan tam dudaklarını aralayacaktı ki Hera dış kapıyı açmış ve elindeki buvulunu sürüyerek kendini dışarıya atmıştı.

Anında gözlerine yıldızlar değdi, gecenin karanlığında temiz havayı ciğerlerine kadar çekti. Haftalardır dışarıya çıkmıyor, geceyi de gündüzü de görmüyordu.

"Tanrım, şükürler olsun." dedi ağlarken, anında yanına Akif geldi.

"Hiç iyi gözükmüyorsunuz."

Akif Hera'nın kolundan tuttu ve korkarak yüzüne baktı.

"Sizi bu hale kim getirdi?"

Hera o anki yalnızlık psikolojisi ile Akif'e sarıldı ve ağlamaya başladı.

Akif korkarak elini Hera'nın sırtına koydu.

"Hera Hanım-"

"Akif, beni eve götür. lütfen."

Akif hiçbir şeyi umursamadı ve hemen başını salladı.

Hera bir süre Alev'in yanında güvende olmayı planlıyordu. Ondan sonra bu ülkeyi terk etme planları vardı.

Akif bavulu kaldırdı ve siyah arabanın bagajına koyup, bagajı kapattı.

Arkasını döndüğünde Hera'nın tökezleyerek arabaya yaklaştığını fark etti. Koşarak yanına geldi, hemen kucağına aldı.

"Keskin Bey bunu yapmış olamaz." dedi ihtimal vermezken.

"O yapmadı." dedi Hera fısıltıyla. Akif soru sorarak Hera'yı yormak istemedi, bu yüzden arabanın arka koltuğuna Hera'yı yatırıp hemen şoför koltuğuna geçti.

𝄞

Keskin o buz kesmiş bedeniyle mutfaktan dışarı çıktı.

Tam o an Erkan ile göz göze geldi.

"Keskin!"

Erkan koşarak arkadaşının yanına geldi ve gözlerinin içine baktı.

"Ne oldu lan size?! Az öncede Hera'yı gördüm, mahvolmuştu."

Keskin bir şey demeden yemek yedikleri salona geçti.

Oyun konsollarını eline almış olan Demir ve Anıl anında oyunu bıraktı ve korkuyla ona baktılar.

Keskin tekli koltuğa oturdu ve karşıdaki duvara baktı.

"Biz bir olamadık, hiç."

Dediğinde arkadaşları neyi kast ettiğini anladı.

Erkan iç çekti.

"O kızı masada çok yıprattık."

Demir öfkeyle Erkan'a döndü.

"Şaka mısın lan sen?! Kıza kurduğun cümle aklında mı senin? 'oşok mo oldon, o bo doromdoyken' diyen biz miydik?!"

Demir Erkan'a kızarken onun taklidini yapması Erkan'ın gözlerini devirmesine neden oldu.

"Her şeyin içine sıçtım." dedi Keskin birden.

"Ona olan sevgime inanmıyor amına koyayım! Ona olan aşkıma artık inanmıyor!"

Anıl dudaklarını yaladı ve Keskin için dudaklarını araladı.

"Hera her türlü insanların zorbalığına maruz kalacaktı, biz sen onu korursun diye düşünüp senin hakkında fikir ürettik çünkü seni senden başkası koruyamaz."

Keskin boşluğa bakmaya devam etti, elleri titriyordu.

"Sikten bir düşünceye kapıldım. Kimseye onun hakkında açıklama yapmak zorunda değildim!"

Keskin dişlerini sıktı, arkadaşlarını birbirlerine baktı.

"Keskin, eminim bu durum düzelecek."

Erkan'ın cümlesi onu rahatlatmadı.

"Bana gelemeyecek... Onu kaybettim." dedi kısık bir sesle.

"Abi sen plan bulur halledersin, insanlar hata yapabilir. Masada düşünmeden konuştun."

Demir'e döndü.

"Düzelecek mi?"

Hepsi başını salladı, Keskin ise ayağa kalktı.

"Nereye?"

"Kafa dağıtacağım biraz."

"Bizde birazdan çıkalım o halde."

Keskin onları umursamadan evden çıktı ve arabasına bindi, arabayı çalıştırmadan Akif'i aradı.

Telefon birkaç kez çaldı ve Akif telefonu açtı.

"Buyrun Efendim."

"Akif, Hera seninle mi?"

"Evet, şimdi Alev Hanımın yanına bırakıyorum."

"Durumu nasıl."

"Pek iyi değil, şu an uyuyor arka koltukta."

Keskin bir şey demeden telefonu kapattı ve arabasını çalıştırıp evden uzaklaştı.

𝄞

Keskin arabasını mezarlığın önüne park etti ve indi.

Mezarlığın kapısından içeriye girdiğinde denizin kokusu burnuna geliyordu, denizin sesi kulağına doluyordu.

Taşlı yolda ilerledi, her adımı bir ölüyü uyandırıyordu sanki, rüzgar anne ve babasının yanına yaklaştıkça yüzüne daha sert vuruyordu.

Sonunda anne ve babasının ayak ucundan durdu ve mezar taşlarına baktı, gözünde bu sefer tek bir duygu yoktu.

Yavaşça yere oturdu ve ikisinin ortasında olan yığılı toprağa alnını dayadı.

"Kimsesiz öleceğim, değil mi?"

Fısıltısı ağaç yapraklarını hareketlendirdi.

Babasının mezarı üstündeki toprağı avuç içlerine doldurdu.

"Sen sevdiğin kadını bir hata yüzünden kaybettin, bende onu bir hata yüzünden kaybettim..."

Diğer elini kaldırdı ve annesinin toprağını avuçları arasına aldı bu sefer.

"Sen o hatayı affetmedin, o da affetmeyecek!"

Yağmur damlaları yavaş yavaş gökyüzünden süzülmeye başladı.

Keskin'in omuzlarındaki ağırlık git gide daha da ağırlaştı ve yerinden kalkmadan anne ve babasının ortasında ıslanmayı tercih etti.


3 gün sonra (Hera)

Üzerinden birkaç gün geçti ama o benim yanıma gelmedi bile...

Odadan çıkmıyordum; Balın, Afra... Bunlar zaten yeterince sinirimi bozuyordu.

Dediklerim yüzünden ağır bir pişmanlık yaşıyordum, belki bir noktaya kadar haklıydım ama onun sevilmeyecek biri olduğunu söylemek kesinlikle pişmanlık nedeniydi.

Onun aşkına takıntı dedim...

Bugün şirketlerinde düzenlenen tören yayına verilecekti ya da parti. Bilmiyorum işte. Kendi ödülünü şirketinde falan almak istemiş.

Evan ile mesajlaştım geceleri, saçma sapan itamları tamamen can yakıcıydı.

Belki de dünya üzerindeki tek sevenim olan Keskin'i o gece kaybetmiştim.

Sinirim yüzünden ağza alınmayacak kelimeler, kurulmayacak cümleler sarf etmiştim.

Ve şimdi onu özlüyordum.

Telefonuma gelen bildirim ile hemen kanalın canlı yayınına girmiştim.

Canlı yayın için son on saniye.
1 - 2- 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10...

YAYIN!

Yukarıdan gelen birlirim ile gözlerimi devirdim.

Bilinmeyen
Hera, sen yayını izle ben seni izleyeceğim.

••• BÖLÜM SONU

! Evan ile diğer bölümleri uzatmayı planlıyorum çünkü Evan kitaba boş yere girmedi. !

OY atmayı

YORUM yapmayı

Ve ve ve

Kendimize İYİ BAKMAYI unutmayalım!

Hepinizi seviyorum, görüşmek üzere!

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

417K 7.5K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
4.1M 92.2K 54
❗️ YETİŞKİN İÇERİK ❗️ Esma&Civan Yeşim&Mehmet Leyla&Ali Köy sıcaklığı ve birbirinden farklı tutku dolu çiftlerin hikayesi..
114K 5.5K 63
+18, sahnelere uyarı koydum rahatsız olan o kısımları okumayabilir. Bacaklarımı beline sarıp kendime çektim ve içime daha çok girmesini istedim. Ze...
206K 6.4K 37
Seni istiyorum çünkü bana iyi gelen bir tek sensin. Seni istiyorum çünkü sensiz olmaz. Seni istiyorum çünkü senden başkası haram bana. Seni istiyorum...