Merhabalarrr
Nasılsınız?
Geberiyorum desem yeridir bsbdbxxnldknfffjls
İki bölüm atmak istedim. Bilmiyorum canım çekti atayım dedim mdbjfkgfk
Bir önceki bölüme bakmadan bu bölüme gelmeyin aşklarımmmmm💜
Sizin kadar güzel olan yorumlarınızı eksik etmeyin 🤧♥️🦋
•••
Benimki
Şşt
Taetae halletin mi?
Taetae
Halletim bebeğim
Arabayı sattım hemen
Şimdi ise bu parayla alabileceğimiz bir ev bulmaya çalışacağım
Benimki
Taehyung
Taetae
Efendim güzelim
Benimki
Benim tanıdığım birkaç hacker var
Telefonunu bir kontrol ettirelim mi?
Güvenmiyorum
Taetae
İçim yine kuşkularla doldu :/
B Planına geçeceğiz sanırım
A planı biraz geride kalacak
Benimki
Sanırım öyle olacak
Taehyung
Ben cidden çok şüpheci biriyim
Lütfen beni yanlış anlama tamam mı
Taetae
Neden seni yanlış anlayayım güzelim?
Şüphelenmen normal
Bende şüpheleniyorum zaten
Benimki
O zaman işini biraz ertele
Ve bana gel
Seninle o arkadaşımın
Doğrusu arkadaşlarımın yanına gideceğiz
Ama buluştuğumuz da telefonunun sinyalinin bulunmaması lazım
O yüzden bana gelmeden önce telefonunun hattını çıkar ve telefonunu kapat
Taetae
Tamam bebeğim
Yarım saate yanındayım
Merak etme beni
Benimki
Of böyle dedim ama
Şimdiden merak etmeye başladım:(
Lütfen dikkat et
Taetae
Merak etme şuan beni takip edemezler
Benimki
Neden?
Taetae
Çünkü emniyet müdürünün cenazesindeler
Benimki
E salak çocuk
Seni daha çok merak ederler gelmediğin için
Taetae
Edemezler
Çünkü görev verdiler
Ve bende bu görevi kullanıyorum
Benimki
Ekran böyle bakıyorum hayatım
Zeki beynim sayende durdu
Taetae
Durmasın bebeğim
Tanrım!
Artık telefonu kapatmak zorundayım
Benimki
Tamam tamam
Dikkat et
Ve dikkat çekme
Taetae
Ama çok yakışıklı biriyim
Dikkat çekmemem imkansız
Benimki
Sanırım bir tek kadınlara zarar veriliyor diye birilerini öldürmeyeceğim
Hayatım sanırım sana bakanları da öldürmem için bir mesaj var
Öldüreyim mi sana bakanları?
Taetae
Aynen canım öldür
Sonra suçun ikiye katlansın
Bende sana don atlet veya kıyafet getiririm
Benimki
Düşündüm de
Fena fikir değil
Taetae
Salak çocuk
Taetae çevrimdışı
Benimki
Haydaa
İletildi
Bebeğim küstün mü?
İletildi
Darıldın mı?
İletilmedi
Telefonu kapatmış
İletilmedi
Taehyung
Telefonu kapattığım da, arka kapağını açıp içinden hattı çıkarmıştım ve evin şalterini önceden indirip, evden ayrılmıştım. Jungkook'un dediği gibi, güvenmiyordum.
Onlardan biri de gelip eve kamera koymuş olabilirler, bilemezdim. Şuan kendimi kuyruğu kapana sıkılmış kediler gibi hissediyordum. Yakalanırsak biterdik. yakalanmamak için her yolu denemek zorundaydık.
Bilmiyorum. Dedektif olabilirim ama yine de bu birilerine güveneceğim anlamına gelmiyordu. Jungkooka güveniyordum. Bilmiyorum içimden bir ses ona güven diyordu.
Artık arabam olmadığı için yoldan bir taksi çevirmiştim ve jungkook'un evinin baya gerisinde olan bir evin adresini vermiştim. Dediğim gibi güvenmiyordum.
Taksi yarım saatin ardından dediğim yere geldiğinde parasını verip arabadan inmiştim ve evin önünde durmuştum. Taksici gaza yüklenip buradan ayrılmıştı ve ben birkaç dakika daha beklemiştim.
Paranoyak olduğum doğrudur.
Evin arkasından dolanıp ilerledim öylece. Geçen çıktığım taraftan bugün girecektim. Bu kısımlarda kamera yoktu. Burası çöplük olarak adlandırılabilirdi.
Zaten çöplüktü ya neyse...
Evin arkasına geldiğimde yangın merdiveninden çıktım ve arkadan kilitli olan kapıyı açarak içeriye adımladım. Zaten direkt jungkook'un evinin önüne çıktığım için, ek merdivenden çıkmama gerek yoktu.
Kapısının önüne geldim ve sabırsızca tokmağı kapıya vurdum. Kapı arkasından sesler geldiğinde, hemen açılmıştı ve karşıma hazır bir şekilde jungkook çıkmıştı.
Gülümseyerek ona doğru adımladım, ensesinden tutarak dudaklarımı ıslak dudaklarıyla buluşturdum. Çok güzeldi, özellikle de dudaklarındaki vişne tadı.
"Hazırsan gidelim mi?" Sorduğu soruya sadece kafa sallamakla yetinirken, kapının arkasından anahtarı aldı ve ayakkabılarıyla dışarıya çıktı. Kapıyı kilitleyip anahtarı cebine yolladğında, geldiğim kapıdan gerisin geriye çıkmıştık sırayla.
"Benim arkadaş arka tarafta bekliyor. Oraya gidelim."
"Adı ne arkadaşının?" Bilmekte fayda vardı. Güvenilir miydi değil miydi yani... Yani kıskançlık meselesi yok. Evet yok!
"Seokjin."
"Diğerinin?" Güldü ve ince parmaklarını benim uzun parmaklarımın içine sokarak, bağlamıştı.
"Namjoon. Hacker olan o."
Kafamı yine salladım ve az önceki dediği yere geldiğimizde, beni bir arabanın yanına götürmüştü ve kapıyı açarak girmemi istemişti. Ona bakarak Arabanın içine girdiğimde, iğrenç içki kokusu burnuma dolaşmıştı. İçki deposunu mu getirmişti buraya?
Jungkook ön yolcu koltuğa oturunca kemerini bağlamıştı ve adını bildiğim kadarıyla seokjine gidelim komutu vermişti.
Seokjin arada sırada dikiz aynasından bana bakıyordu ve gülüyordu.
"Sonunda seninkiyle tanışma fırsatı doğdu." Alayla çıkan sesine karşı göz devirdim ve öne doğru eğilerek jungkooka baktım. Alttan alttan gülüyordu ve sinirimi bozuyordu. Ah Tanrım!
"Ben Seokjin. En büyükleri benim. Jungkook'un sürekli anlattığı, öve öve bitiremediği Taehyungta sensin anlaşılan? Yakışıklısın."
Çekingen tavırla gülümsedim, seokjine baktım. O da çok yakışıklıydı ve bebek gibi yüzü vardı. Benimki daha yakışıklıydı orası ayrı tabi de.
"Teşekkür ederim hyung, sende yakışıklısın."
Jungkook ellerini çırparak bana döndüğünde, ön dişlerini göstererek gülüyordu.
"Sen daha namjoonu görmedin. Taş gibi herif!"
Seokjin jungkook'un kafasına şakadan tokat attığında, gülmemek için kendilerini zor tutmuşlardı. Demek böyle anlaşıyorlardı...
"Benimki hem o! Beni göremiyor ama olsun. Zeki olduğu kadar da salak!"
Tüm yol boyunca böyle şakalar, söylemler yapa yapa şehir dışında bir depo gibi eve gelmiştik. İçeriye girdiğimizde full bilgisayarların ve birçok aletlerin olduğu bu yerde, kalmamak imkansızdı.
Hem çok güzeldi, hemde insanın canı sıkıldığında buradan çıkmak istemezdi. Şahsen hacker olsaydım buradan çıkmak istemezdim.
İlerden yapılı bir adam gelip önümüzde durduğunda, yanağında ki gamzeleri gösterecek şekilde gülümsemişti ve elini uzatmıştı. Beklemeden elini sıktım ve gülümsedim.
"Ben Namjoon, sende şu dedektif Taehyungsun sanırım?"
Kafamı salladım.
"Bence artık tanışma faslını bitirelim ve işe koyulalım."
Jungkook'u onayladım. Merak ediyordum ne olduğunu. Telefonumda dinleme cihazı var mıydı, yok muydu?
Dördümüz birlikte bir bilgisayara doğru ilerlemiştik ve namjoon sandalyesini çekip oturmuştu. Ardından ise telefonumu vermemi söylediğinde hızlıca verdim ve işlemi başlatmış bulunmuştu sonunda.
Heyecanla onu izliyor, ağzından çıkacak cevabı bekliyordum. Eğer cihazda ses dinleme özelliği varsa ben sıçmıştım. Jungkook'un başını yakabilirdim.
Onun başını yakmak aklımdan geçen şey bile değildi. Olamazdı da. Benden şüphelenmelerini anlıyordum. Çünkü bir tek dosyayı ben alacağım, ben ilgileneceğim demiştim. Bu da akıllarını karıştırmıştı ve beni kıskaca almışlardı. Ben bunu yemezdim. Boşuna bu işe atanmamıştım.
Namjoon telefonu x-ray cihazı gibi bir şeyden geçirdi ve yine bilgisayardan birkaç işlem yaptı. Ellerini birbirine vurarak sandalyesinden bize döndü.
"Tebrikler Taehyung, telefonunda dinleme programı çıktı." Dediği şeyle kafamdan aşağıya Kaynar sular döküldüğünde, bakışlarımı jungkooka çevirmiştim. Sorun yok der gibi bakıyordu ama gözünde ince kırıntılar vardı.
"Ama, daha aktif etmemişler. Ayrıca geçen gün jungkook'un verdiği numarayı da elden geçirdim. Hat'ta da koymuşlar. Nasıl başarmışlar pek emin değilim ama onu kır at."
İçim tekrardan rahatlamıştı.
"Bu telefonda önemli bilgilerin var mı? Fotoğraf gibi?"
Önemli olan sadece jungkook'un bende olan mesajlarıydı. Gerisinin önemi yoktu.
"O zaman bunu parçalamak lazım."
"Ne?"
"Bak Taehyung, yaptığımız iyi birşey değil biliyoruz. Şuan bir katille ve onunla iş birliği yapan birileri ile konuşuyorsun. Bizi neden korumak istiyorsun bilmiyorum. Elbette bir gün hapsi boylayacağız."
Burun kemiğimi sıktım ve sinüz kısımlarını okşayarak başımın ağrısını dinlendirmeye çalıştım.
"Namjoon, benden daha kötü işler yapan biri varsa o da bizim müdür! Hem pedofili, insan kaçakçılığı, haraç kesme veya birçok suç kaydı var. Ama kimse buna ses çıkarmıyor. Neden biliyor musun? En büyük baştaki adamın damadı! Bildiği halde buna göz yumuyor. Adamlar adaletin anasını sikmiş zaten! Sizinle olsam ne olur olmasam ne olur? Sizi koruyacağım. Sizler sadece adaleti getirmeye çalışan insanlarsınız."
İlk defa bu kadar uzun konuştuğumu hatırlıyordum. Fazla uzun konuşmazdım. Gereği olmadıkça tabii ki.
"Belki seni yem olarak atacağız?"
"Atın, sorun değil."
Hepsinin gözleri benim üzerimde şaşkınlıkla gezinirken, düz ifadeyle izledim öylece. Dediklerimde ciddiydim. İstediklerini yapabilirlerdi.
"Jungkook, bu adam delirmiş!"
Evet delirmiştim.
Hemde bir katil tarafından..
••••
Sanırım bölümleri kısa yazacağım...
Uykulu halde yazdım, başım çok ağrıyor ve öksürüyorum.
Gözlerimi açamıyorum... Uykum var...
Önceki bölüme bakmayanlar bakabilirler 🤠 normalde bu kadar az etkileşim almazdım...
Vibe müziğini nasıl buldunuz??