BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖�...

By ruhumkulreng1

1.9M 78.7K 15.5K

Her şey Ali abinin numarasını yanlış kaydetmemle başladı. Nerden bilebilirdim ki ufak bir yanlış tuşlama hata... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
İNSTAGRAM BÖLÜMÜ
18
19/ PART 1
İNSTAGRAM BÖLÜMÜ
20
21
22
23
24
25 🎗️
26
27
28
29
30/ PART 1
30/PART 2
31
32
33
34
!!
35
36 [FİNAL]

19/ PART 2

43.1K 1.8K 371
By ruhumkulreng1

𝑀𝑢𝑙𝑡𝑖 𝑚𝑒𝑑𝑦𝑎: 𝐵𝑎𝑙𝚤𝑛 𝐵𝑒𝑘𝑡𝑎𝑠̧

"Bu halin ne Balın!?" Yorgun gözlerle baktığım Ali abinin birden bağırmasıyla yerimden sıçradım.

"İyiyim bir şey yok abi" diye geçiştirmek istesem de bunda pek başarılı olamamışa benziyordum.

"Güzelim biri bir şey mi yaptı sana" diyip bana sarıldı ve aniden kucağına alıp koltuğa oturttu ve yanıma oturdu.

"Yoksa o piç kurusu mu bir şey yaptı sana!" Diyip birden ayağa kalkınca gözlerim tekrar dolmuştur. Lanet olsun bu aralar çok duygusaldım.

"Abi..." Diyip ağlamaya başlayınca Ali abim oturup bana sarıldı ve omzuna yaslanıp hıçkırarak ağlamaya devam ettim.

Ali abim elini saçlarıma daldırıp yavaşça okşamaya başlayıncaya ağlamam daha da kuvvetlenmişti.

"Söyle bebeğim söyle kim seni bu hâle getirdi." Diyip yüzümü iki avcunun arasına alarak göz yaşlarımı sildi.

"Abi..." Dediğimde sesim boğazımı yakmıştı ve konuşamamıştım.

"Abin sana kurban olsun güzelim. Senin o akıttığın tek damla gözyaşının hesabını çok ağır ödeticem onlara" dediğinde sarılmıştım.

"İyi ki benim abimsin..."

"İyi ki benim kızımsın" o gün orda sadece Ali abiye sarılarak içimi dökmüştüm ve artık gözlerin ağrıyınca beni odasına götürüp sarılarak uyumuştu...

KARA'DAN...

"Kendini koruma için elinden gelen her şeyi yapmalısın binbaşı'm. Şu sıralar sivillere bile saldırabilirler... Çevrendeki herkesin korumasını daha da fazla artırmalısın."

"Emredersiniz komutanım"

"Ve şu kız... Son zamanlarda sendeki değişimi fark edebiliyorum. Eğer öğrenirlerse bu o kızcağız için hiç de iyi olmaz."

"Merak etmeyin komutanım balın da planın içinde onun için her şeyi yapacağım."

"İyi edersin asker. İyi istitiharatlar."

"Sağolun komutanım"

***

"Aylin..." Dedim acıyan boğazımala

"Balın! Ne oldu bu sesin ne böyle!?"

"Aylin ben hiç iyi değilim..." Dediğimde Aylin telaşla,

"Balın ne oldu, anlat! Yoksa o mu-"
Aylin'in sesini benim hıçkırıklarım kesmişti

"Güzelim..."

"Aylin.. beni mahvetti" dedim içli içli

"Gelmemi ister misin?" Dediğinde kafamı iki yana salladım ama bunu onun göremeyeceğini anlayıp

"Hayır, gerek yok.." dedim.

"Yarın yanındayım güzelim hem derdini çözeriz hem de kavuşmuş oluruz. Tamam mı?" Dediğinde burnumu çekip

"İyi ki varsın Aylin.." dedim

"İyi ki varsın Balın..." Dedi. Biraz daha konuşup telefonu kapattıktan sonra Ali sbim içeriye girmişti ve yemeğin hazır olduğunu söyleyip beni sırtına almış ve masaya koymuştu.

***

"Balın benim seninle bir şey konuşmam gerek"

"Noldu abi bir sıkıntı mı var?" Dedim karşıma oturan Ali abime

"İnan seni bu hâlde bırakmak istemezdim ama yapacak hiç bir şeyim yok..." Dediğinde gitme zamanı geldiğini anlamıştım.

"Yarın akşam yedide uçağım kalkıyor" dediginde yanına oturup kollarımı koca bedenine sardım

"Hadi ama küçük bir çocuk gibi ağlayacak mısın?" Bende şu sıralar kendimi taniyamıyordum. Sanki Balın gitmiş ve yerine başka biri gelmişti

"Yanımda olduğun ve beni her ne olursa olsun desteklediğin için teşekkür ederim abim" dedim iyi ce sarılarak.

Bir şey demeyip bana sarıldığında kapı çalmıştı.

"Kim ki bu?" Dediğimde omuz silken Ali abimle kaslarım çatılmıştı.

"Bekle ben bakarım" demişti abim ve kalkıp kapıyı açmıştı.

"Ali abi kimmiş??" Diye bağırdığımda içeriye valiziyle giren Aylini görmemle çığlık attım

"Sürprizzzz!" Koşup sarıldığımda o da bana sıkıca sarılmış ve sırtımı sıvazlamıştı.

"O kadar özlemişim kii!" Dedi sarılmaya devam ederek.

"Bana bile böyle sarılmadın Aylin" dedi Mert arkada sahte bir kıskançlıkla.

"Kıskan" dediğimde Aylin ve Mert gülmüşlerdi.

***

"İşte böyle Aylin..." Dedim burnumu çekerek.

"Güzelim keşke dinleseydin belki mantıklı bir açıklaması vardır adamın." Dedi göz yaşlarımı silerek.

"Ay şimdi onu bana savunma Aylin"
Dedim kaşlarımı çatarak

"Onu sana savunduğum falan yok güzelim sadece yani en azından bir dakika dinleseydin" dedi dudaklarını birbirine bastırarak.

"O zaman sağlıklı düşünemedim Aylin... Düşünsene ilk defa birine aşık oldun ve o da sana ihanet ediyor" dedim burnumu çekerek

"Üzülme güzelim seni de anlıyorum ben ve her kararında yanında olacağım merak etme" dediğinde kafamı bacağına koyup düşünmeye başladım.

"Göster bakalım eniştenin fotosunu" dediğinde sinirle güldüm ve bacağına vurdum.

"Enişte deme şu yaratığa"

"Hmm nasıl bi' yaratıkmış bu..."

"Kaslı, yakışıklısı, uzun boylu, asker..." Dediğimde hızla kendime gelip "off Aylin!" Dedim. Aylin kahkaha atmaya başlayınca uzandığım bacağından kalkıp yastık fırlattım.

Aylin hâlâ gülmeye devam ederken sinirle yastığa başımı koyup çığlık attım.

"Hadi be merak ettim!" Dedi kahkahasını durdurmaya çalışarak

Sinirle soluyup instagramını açtım.

Ateşe dokunmuş gibi telefonu Ayline fırlatıp

"Al bak!" Dedim. Aylin fotoğraflara bakarken garip garip tepkiler veriyordu.

"Bu aldatmaz kanka" dediğinde göz devirdim.

"Hım aynen" dedim.

***

"Hoşçakal abi" dedim sarılmaya devam ederken

"Kendine iyi bak güzel kızım" diyip saçlarımı öptüğünde kafamı kaldırıp gülümsedim.

"Mert kızlar sana emanet! Akşam on ikiden önce evde olsunlar, alkol kullanmasın Balın, burası çok soğuk açık giyinip hasta olmasın!" Dedigimde Mert Kafa sallayıp

"Sen merak etme abi bana emanetler!" Dediğinde Ali abim hafifçe kafasını salladı ve uçağa bindi. Uçak kalktıktan sonra biz de arabaya bindik...

"Evvett kızlar bildiğiniz güzel bir bar var mı!" Demişti Mert ve gaza köklenmişti...

**
"Bebeğim harika olmuşsun!" Dedi Aylin beni etrafımda döndürerek.

"Dön bir kendine bak!" Dediğimde saçlarını savurup

"Harika olduğumu zaten biliyorum" dediğinde Mert, Aylin'in dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu.

"Yanlız aile var burda" dedim sahte bir kınayışla

"Kıskanma canım çalış seninde olur" dediğinde şokla Ayline baktım.

"Haklı" dediğinde omuz silkip önden yürümeye başladım ve arabaya bindim. Oturunca yukarıya çıkan eteyimi düzeltip arkama yaslandım.


(Temsilidir)

Aylin ve Mertte arabaya binice müziğin sesini açıp gazı kokleyerek bara ilerleyen Merte gözlerimi devirdim.

İkisi de çok çılgındı ve tam da birbirlerini bulmuşlar!

Bara girdiğimizde Aylin ve Mert dans etmeyi seçti ve direkt olarak piste ilerlediler. Ben de barın önüne geçip yüksek olan sandalyelerden birine güçlükle oturdum ve hafif bir içki istedim.

İçeceğimi yudumlarken yanıma biri yanaştı ve sandalyeye oturdu.

"Tanıdık geliyorsun?" Dedi yüzümü incelerken. Sahi mi? Bu taktik kaldı mı gerçekten!

"Hayır tanışmıyoruz" dedim ve pistte dans eden insanları izlemeye başladım.

"O hâlde tanışalım çünkü böyle güzel bir kadını..." Diyip beni baştan aşağıya süzmüştü "kaçırmak istemem" diyip sırıtmıştı.

Cevap vermeyip bitirdiğim içeceğimin daha ağırını istedim. Önüme koyulduğunde kafama diktim ve yine o iğrenç adamın sesi dolmuştu kulaklarıma.

"Yavaş ol prenses" diyip elini uzatınca ittirmem bir oldu

"Kendine gel elini götüne sokmayayım" dediğimde kısık bir kahkaha atıp

"Sakin ol ya dudağının kenarında içki kalmıştı" dedi. Göz devirip yanından kalkacağım sırada beni kolumdan tutmuştu ki yüzüne yediği yumrukla sendelemis ve benim ağzımdan da küçük bir çığlık kaçmıştı

Her şey daha yeni başlıyordu...

"Lan sen kim köpek yengeme dokunuyorsun!" Diyen Baran ve benim kolumdan tutup başka bir yere götüren İdris...

"Neler oluyor burda?!" Diyen Aylin'in tiz çığlığını duymuştum ve arkama baktığımda Barana eşlik edip adamın karnına tekne atan Merti görmemle gözlerim kocaman olmuştu.

"İdris bırak kolumu öldürecekler adamı!" Dediğimde İdris beni duymamazlıktan gelip sakin bir yere çekmişti. Ben koltuğa otururken o da telefonundan bir şeyler tuzlayıp konuşmaya başlamıştı.

"Komutanım konum atıyorum ben yenge burda" dediğinde gözlerimi kocaman açmış İdrise bakıyordum. Benimle göz göze gelince gülümseyip arkasına dönmüştü.

"Komutanım bir tane piç asıldı yengeye ama biz hall-" sözünü kesmeden kapanan telefon sesi boş odayı doldurmuştu.

Kendime gelince hemen uzaklaşmaya çalışmıştım fakat İdris beni kolumdan tutup

"Yenge bak seni severim ama artık bir dinle komutanı bak aranızda ne geçti bilmiyorum ama bütün acısını bizden çıkartıyor adam! Ya bir insan nasıl bu kadar acımasız olur bende anlamıyorum ama artık çamurda sürüklene sürüklene ağzıma girmeyen böcek kalmadı!" Son dediği şeye midem kalkınca yüzümü ekşittim.

"Öyle ekşitmekle olmuyor artık düzeltin aranızı" diyip beni yavaşça koltuğa tekrar oturtmuştu.

"Dinlemem ben o varlığı!" Dediğimde İdris ıslık çalmıştı.

"Ne geçti kız aranızda böyle sinirlisin" diyip dedikodu moodunu açan karılar gibi yanıma oturmuştu.

"Kalk lan ordan!" Diyen kalın sesle hemen yanından kalkan İdris hazır ol pozisyonuna geçmişti.

"Çık dışarı"

"Emredersiniz komutanım" diyip çıkan idrisle gözlerim hüzünle dolmuştu.

Kara biraz ayakta bekleyip yanıma oturmaya yeltenince kenara yapışmıştım adeta.

"Niye geldin! Defol git"dediğimde beni takmayıp dizlerinin üzerine oturmuş ve yüzüme bakmaya başlamıştı.

"Güzelim sen beni o kadar yanlış anladın ki..." Diyip ellerimi tutmuştu.
Ellerimi çekmek istediğimde daha sıkı tutup öpmüştü.

"Ben o gün genarelle konuşuyordum. Sana çok anlatamam ama birileri var bana ve ekibime zarar vermek istiyor" diye açıklama yapmaya başlayınca onu dinlememiş gibi etrafa bakıyordum ama can kulağıyla onu dinliyordum.

"Seni bulmuşlar nasıl buldular bende bilmiyorum daha dikkatli olmalıydım biliyorum ama seninleyken kafam beş karış havada oluyor ve sadece sen oluyorsun" dediğinde ona bakmaya başladım.

"General de önlem almam gerektiğini ve en azından bir süreliğine yakınım olan -ki bir tek sen varsın sivil olarak herkesi kendimden uzaklaştırmam gerektiğini söyledi." Gözlerim dolmaya başlayınca içinden kendime küfürler saymaya başladım...

"Ben de balın da bu planın içinde dedim ve o sırada sen geldin bir tanem..." Dediğinde artık ağlıyordum. Ne kadar aptalmışım da dinlemeden her şeyi mahvetmişim...

"Özür dilerim..." Dediğimde göz yaşlarımı silip,

"Kurban olduğum ağlama, bak ben unuttum gitti" dediğinde ona sıkıca sarılıp özür dilemeye devam ettim.

Sarılmayı bırakıp yüzümü iki avcunun arasına alıp baş parmaklarıyla göz yaşlarımı silmeye devam etmişti... Anlımı anlına yaslayıp ellerimi tıpkı onun gibi yüzüne koydum ve son kez özür dileyip dudaklarını öpmeye başladım.

Sakince beni öperken bu iki günün özlemini giderircesine yumuşak öpüyordu...

Dudaklarımız birbirinden ayrılınca tek söylediği şey

"Bizi bir tek ölüm ayırır sevdiğim..." Olmuştu.

Uzun ve güzel bir bölüm oldu sanırım!

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ve sonraki bölümde Barandan küçük kesitleri kaçırmayın!

Sağlıcakla kalın :*

Continue Reading

You'll Also Like

5.7M 189K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

305K 13.7K 21
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
655K 37.9K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
4.7K 210 35
Kapıyı açtığımda gördüğüm yüz ağzımı açık bırakmıştı"Oha taş" gülümsedi."Ben yeni kiracınız. Anahtarı almaya gelmiştim." O gerçek miydi? Fotoğraf değ...