Son Muhafız {Muhafızlar Seris...

By amour_des_livres07

42K 3.4K 2.4K

Kim olduğunu bilmeyen bir kız Amaris. Yetimhanede büyümüş dış dünya hakkında tek bildiği şey kitaplar ve hay... More

1.Bölüm : Gerçekler
2.Bölüm : Tören
3.Bölüm : Akademi Yolunda
4.Bölüm : Bir Dost
5. Bölüm : Bir Umudun Yıkılışı
6.Bölüm : Düşmanın İninde
7.Bölüm : Kabulleniş
8.Bölüm : Karanlığın İçinden
9.Bölüm : Düello
10.Bölüm : Buz ve Elektrik
11.Bölüm : Kan
12.Bölüm : Görünenin Öteki Tarafı
13.Bölüm : Kabullenişler ve Parçalanışlar
14. Bölüm : Örtbas Edilenler
15. Bölüm : Zedelenen Bağlar
16. Bölüm : Kara Gözlü Kara Saçlı Adam
17.Bölüm : Kolye
18.Bölüm : Açığa Çıkanlar
19. Bölüm : Kaybetmek
20.Bölüm : Benim Küçük Perim
21.Bölüm : İki Ruh Tek Beden
22. Bölüm : Cehennemin Kızı
23. Bölüm : Kaos'un Başlangıcı Part 1
24.Bölüm : Yüzeye Çıkanlar Part 2
Açıklama !!!
25. Bölüm :Bedel Zamanı Part 3
26. Bölüm : Elementer Halkı Part 4
27. Bölüm Alıntı
27.Bölüm : Yalnızlık
28. Bölüm : Göz Yaşı Damlası
29. Bölüm : Düşmanla Dost
30. Bölüm : Hor Hor Zamanı
31. Bölüm : Buz Tutmuş
32. Bölüm : Leke
33. Bölüm : Yüzleşme
34. Bölüm : Kibarlık
Duyuru !
36. Bölüm : Tartarus
37. Bölüm : Ama Umuttu
38. Bölüm : Deli Kızım
39. Bölüm : Rövanş
40. Bölüm : Evimsin
41. Bölüm: Asrın Kılıcı
42. Sezon Finali Bölümü'nden Alıntı
42. Sezon Finali Bölümü : Benzedik
II. Kitap | 1. Bölüm : Diğer Yarım
II. Kitap | 2. Bölüm : Suyun Gelişi
II. Kitap | 3. Bölüm : Geçmiş ve Şimdi
II. Kitap | 4. Bölüm : Kadim Ejderhalar I
II. Kitap | 5. Bölüm : Kadim Ejderhalar II
Duyuru!

35. Bölüm : Yılbaşı

482 43 27
By amour_des_livres07

Hey ! Özlendim mi millet ? Geri döndüm ve bölümler de en kısa zamanda gelmeye başlayacak. Yazmayı özlemişim gerçekten de.

Ha bir de oy vereyim ve bir kaş yorumu çok görmeyelim bu yazara bence.

Oy verdiyseniz hadi bölüme 🌺





35. Bölüm : Yılbaşı





Küçük bir mutluluk istiyorum. O kadar küçük olsun ki, istemesin kimse benden onu .

- Nazım Hikmet



•••

Başka seçenek yoktu sevgili babamı görecektim. Beni özleyip de çağırsa yer altı başına yıkılırdı zaten. İçimde burukluk peyda olunca boğazımdaki yumru yutkunsam da geçmedi.

Hadi be kızım şu zamana kadar baban yanında yoktu idare ettik şimdi olsa ne olur .

Yüzüme kondurduğum sahte tebessümle cehennemin kapılarını araladım. Bakalım koskoca yer altının kralı beni neden çağırmış ?

•••


Cehennemin kapısından geçtiğimde beni boğan bir sıcaklıkla karşılaştım. Yüzümü buruşturup taşlı yolu geçip ince, uzun köprüyü de arkamda bıraktım.

Arkamı dönüp kaynayan magmaya kısa bir bakış attım.

Saray'ın kapısındaki iki askeri de geçerek labirent gibi koridorda babamın bulunduğu taht odasını aramaya koyuldum.

Babamı gördüğümde ilk işim yön tabelaları veya bunun için için sihir yapmasını isteyecektim. Her geldiğimde böyle iki saat dolaşamazdım.

Bir de koridoru siyahtan başka bir renge boyamalıydı. Duvardaki resimlerle kendimi lanetlenmiş bir yerde gibi hissediyordum. Bunda ışıklandırmaların da etkisi vardı tabi.

Koridorun sonundan döndüğümde biriyle çarpıştım. Çarpışmanın etkisiyle kendimi yerde bulmuştum.

" Acelen ne anlamadım ki ?" diyerek ayağa kalkıp bana çarpan kişiye baktım. Uzun kızıl saçları ve fit vücuduyla bana mahçupça bakan kızı süzdüm.

" Afedersiniz ben çıkışı arıyordum kusura bakmayın."

" Sen kimsin ?" Sorduğum soru ile başını kaldırıp bana bakmıştı.

" Siz bana yardım eder misiniz ?"

Kaşlarımı çattım. Babam zorla birini burada tutmazdı. Hem bu kadar genç bir kızı asla.

" Ne yardımı ?"

" Eve gitmem gerek ama burada zorla tutuluyorum."

" Kim sizi burada tutuyor ?"

" Leroy." dediğinde ağzım bir karış açık kıza bakakaldım. Abim kız mı kaçırmıştı ? Ama neden ?

" Adın ne ?" dediğimde yeşil - kahverengi karışık gözleriyle etrafı kolaçan etti.

" Adım Kelly. Olimpos'ta kasabada yaşıyorum annemle birlikte. Onun bana ihtiyacı var ama Leroy ben daha ne olduğunu anlamdan beni kaçırdı." Sonunu öfkeyle söylemişti .

Demek Olimpos'ta yaşıyordu.

" Peki sen hangi Tanrı veya Tanrıça'nın kızısın ?"

" Şey benim annem sıradan köylü babam ise Poseidon ama kimseye söylemeyin lütfen."

" Söylemem ve seni sevdim Kelly."

Sırf kız su gücüne sahip diye sevdin yanılıyor muyum ?

Hayır. Ama kızın masum yanını da sevdim.

Birini sevebilmen iyi bir şey.

Yok canım ben bu kızla iyi ortak olurum.

Amaris !

" Seni buradan çıkarırım ama Olimpos'ta pek iyi karşılanmam ona göre."

" Neden ki ?"

" Nedenini boş ver sen. "

Amaris babanla konuşacaktın .

Sonra da konuşabilirim bence.

Ligeroya hızlıca cevap verip kızın kolundan tuttum. Geldiğim yönden geri dönerken Ligero'nun tarifine uymuştum yoksa kesin kaybolurdum.

Askerler benim çıktığımı görse de pek umursamamıştı. İnce köpürüyor geçtiğim sırada en son köprüden attığım şeytanla karşılamıştım.

Köprünün önünde durup geçmemize izin vermezken kaşlarımı çatıp Kelly'i arkama aldım.

" Çekil !"

" Seninle küçük bir işimiz vardı Amaris."

Dudaklarım alayla kıvrıldı. " Sen mi bana kafa tutacaksın ?"

" Beni hafife alıyorsun Cehennemin kızı. Sana bunun bedelini ödeyeceğim."

" Bak ya büyümüş de adam mı oldun sen ." Resmen dalga geçiyordum ve karşımdaki şeytanın zoruna gitmişti. Kanatlarını açıp geri çekilip saldırı pozisyonu aldığında kolumda baskı hissettim.

" Kelly sakın arkamdan çıkma."

Şeytan bize doğru ateş okları attığında hiçbir şey yapmadan durdum. Kolumu sıkıca kavrayan Kelly ise benim aksime sakin değildi. Attığı çığlık kulağımı tırmalarken oklar zırhımın sol tarafını sıyırıp geçmişti.

Derim de yanınca sinirlenmiştim. Kelly korku dolu gözlerle koluma bakınca ağlama başlamıştı.

" Kızım neden kulağımın dibinde çığlık atıyorsun ! Ben halledeceğini geri dur !" diye ikaz ettiğimde usulca başını sallayıp bir kaç adım geriye gitti.

Zırhımı delip tenime ulaşan yanık kaybolduğunda şeytana öfkeyle baktım. Ben cehenneme yağmur yağdırmışım bu şeytan kendini ne sanıyordu !

Gözlerimi bana yollanan ateş oklarından çekmedim. Bana doğru geldiklerinde buhar olmuşlardı.

Şeytana sinsice sırıttığımda arkasında arkadaşları belirmişti. Şimdi hamle sırası bendeydi.

" Sen delirdin mi ? Hades'in kızına nasıl kafa tutarsın." Arkasında onu uyaran şeytanı görmezden gelmişti.

" Ah tatlım çok büyütüyorsun. Bu kız daha çaylak." Kadın şeytanların çekememezlikleri diyerek tehlikeli bir şekilde onlara baktım.

Az önce şeytanı uyaran sarışın adam geri çekilip hedefimden çıkmıştı ama ikisi hala bana meydan okuyordu.

Ellerimi kaldırdığımda içimdeki öfke harlanıp sihrime dönüştü. Kaynayan günah ateşleri üstümde yarım daire şeklini aldığında şeytanın korku dolu gözlerini gördüm ama her şey için çok geçti.

Günah ateşleri dairesel bir şekilde şeytanın ve kadın şeytanın etrafını sarmıştı. Kanatlarına çok yakın olduğu için uçup kaçamıyorlardı ne yazık ki.

" Bu imkansız hiç kimse günah ateşini kontrol edemez."

" Ben hiç kimse değilim. Cehennemin kızı Su Muhafızı Amaris'im."

Sözlerimden sonra günah ateşleri tenlerine değdi. Acı çığlıkları tüm cehennemi inletirken acımadım.

Bende babamın zekası annemin cesareti varken başım her seferinde derde giriyordu ama bu sefer onlar benim ayağım gelmişti. Ben bir şey yapmamıştım.

Günah ateşini geri çektiğimde yanan kanatları vesilesiyle hızla yere düştüler. Hala inlemeleri geliyordu kulağıma. Zerre acımamam beni canavar yapmazdı değil mi ?

Sert adımlarla fısıldaşmalara kulak vermeyip ikisinin önünde durdum.

" Bir daha sakın karşıma çıkmayın yoksa ilk kanatlarınızı teker teker sökerim sonra da derinizi yüzerim."

Onlarla daha fazla muhattap olmayıp beni izleyen cehennem sakinlerine kısa bir bakış atıp Kelly'e döndüm.

Heykel gibi duruyordu oynayan tek yeri gözleriydi. Bir bana bir de yerde yatan ikiliye bakıyordu. Şoka girmişti. Derin bir nefes alıp topluluğa döndüm.

" Şu ikisini götürün."

Bir kaç kişi ikisine dokumaya kalktığında acıyla bağırmışlardı. Belli ki bu iş uzun sürecekti . Kelly'min yanına gidip bileğini kavradım ve topluluğun bize açtığı yoldan cehennemin kapısına doğru yürüdüm.

Aslında hala şokta olan Kelly için endişeleniyordum. Kızın gözünde bir canavardım iyi bir izlenim değildi. Hele abimin kardeşi olduğumu idrak edince ne tepki verecekti acaba ?

Cehennemin kapısından geçtiğimde Kerberos'un uyuduğunu gördüm. Tuhaftı, gözleri kapalı ama kulakları ve burnu açık uyuyordu.

" Olimpos'a gidiyorum."

" Laneti mi bozacaksın Cehennemin kızı."

" Yok. Sadece burada olmaması gereken kişiyi evine götüreceğim o kadar."

" Leroy bu durumu hiç iyi karşılamayacak."

" Leroy birinin rızası olmadan bir yere götüremeyeceğini öğrenmeli." diyerek Olimpos kapısından geçtim.

Buz gibi hava beklerken sıcak rüzgarın yüzüme çarpmasıyla kaşlarımı çattım. Yerlerde hala kar vardı ama rüzgâr sıcaktı.

Zeus'un işi olmalıydı.

Buradan nereye gideceğimi bilmediğim için Kelly'e baktım. Üstündeki elbise ile bu sıcak havada üşümezdi. Yerde kar bile olsa.

Bileğini bırakıp omuzlarından tutup sarstım ama bir tepki vermemişti. Hafifçe yanaklarını tokataladım ama değişen bir şey olmamıştı.

Ne olduğunu anlamadan bir anda büyük bir su kütlesini yutarken geriye savruldum. Yumuşak karın üstünde ciğerlerimdeki suyu sihrimi kullanarak çıkardığımda şokla Kelly'e baktım.

" Senin derdin beni öldürmek mi ?"

" S-sen. Y-ani ben böyle olsun istemedim ama sen onları ş-ey."

Daha fazla konuşmasına müsade etmeden ayağa kalktım ve sıkıca sarıldım. Ben bu durumda olsaydım kuşkusuz sarılma bana iyi gelirdi.

" Ben canavar değilim Kelly ama onlar bunu hak etti. Ben sadece hak edene böyle davranırım."

" Sonsuz kışı da sen getirdin değil mi ?"

" Evet." dedim tek düze sesle. Başını sallayıp benden bir kaç adım uzaklaştı. Elleriyle şakaklarını ovup volta atmaya başladı.

Düşünmesine müsade ederken etrafa baktım. Olimpos tapınağının hemen önündeydik.
Tanrı(ça)' ların biriyle karşılaşmak en son isteğimdi.

" Adın Amaris değil mi ?"

Kelly'nin sesiyle ona döndüm ve başımı salladım.

" Neden peki ?"

Bir tapınağa bir de Kelly'e baktım. " Burada konuşmasak ."

" Pekala evim buradan uzakta eğer bir araba bulursak iyi olurdu veya at."

" Arabayı bilmem ama at bu kadar karda yürüyemez ama benim bildiğim harika bir araç var."

O ben olmuyorum değil mi ?

Oluyorsun !

Ben bir ruh hayvanım araç değilim Amaris !

Özür dilerim . Sen benim en yakın, sadık akıl danışmanımsın. Bir de dert ortağımsın.

Böyle görmene sevindim.

Ligero hadi o zaman bizi Kelly'in evine kadar götürüver.

Kükreme sesi arından beyaz kürkü ve siyah çizgileriyle Ligero gözüktü. Kelly bir kaç adım gerilemişti. Ligero başını eğdiğinde kürkünü okşadım.

" Kelly bu Ligero, Ligero bu da Kelly." diye takdim ettiğimde çekinceli bir şekilde devasa kaplanıma baktı. Uzaktan tehlikeli bir katili andırsada benim için sevimli bir kedicikti.

Abartma ! Kedicik ne ?

Benim için küçük bir kedisin.

Küçük ?!

Dışardan kahkaha attığımda Kelly bana anlamazca bakıyordu. Omuz silkip eğilen Ligero'nun sırtına oturdum.

" Hadi Kelly Ligero seni yemez merak etme."

Ağır adımlarla hareket edip yanıma geldiğinde elimi uzattım. Elimi kavrayınca yukarı doğru çektim ve arkama oturmasını sağladım.

Eli belimi sarınca Ligero'nun hareket etmesi için tüylerini okşadım.

Ormanı inletecek şekilde kükreyip hızlıca yol almaya başladı.

" Kelly evin tam olarak nerede ?"

" Tapınağın yanında yarı tanrı(ça)ların akademisi mevcut . Kuzeye doğru gidersek şehir kuzey batıya gidersek ise benim evimin olduğu kasabaya varıyoruz."

" Ligero duydun." dediğimde kuzey batıya doğru gitmeye başladı.

Sıcak rüzgar yaz havası veriyordu ama yerde kar olması kış izlenimi veriyordu cidden tuhaf kaçıyordu .

Ligero kasabaya ulaştığında sırtından indik. İnsanlara gözükmesek daha iyi olurdu.

" Görüşürüz dostum."

Başını eğip mavi ışık süzmesi içinde kaybolmuştu. Kelly'e döndüğümde bana hayranca bakıyordu.

" Bende böyle bir hayvanım olmasını isterdim."

" Bu imkansız ruh hayvanları elementerlere bağlanır."

" Sen yarı Tanrıça değil misin ?"

" Evet öyleyim ama yarım da su elementeridir."

Anladığını belli edercesine başını sallayıp yürümeye devam etti bende peşinden. Kasabının içine girdiğimizde bizi yüksek ses müzik ve parlak ışıklandırmalar karşıladı.

Çocuklar başlarına kırmızı bir şapka takmış etrafta koşuşturuyordu.

" Yeni yıla giriyoruz. Tüm heyecan bu yüzden. Günlerdir süren kışın soğukluğunu Zeus bir günlük bastırdı yeni yıla gireceğimiz için."

" Yeni yılda ne yapıyorsunuz ?"

" Cehennemde hiç kutlanmadınız mı ?"

" Cehennemde yaşamıyorum. Priroda'da yaşıyorum orada yeni yılda şenlikler düzenlenir, güç gösterileri yapılır."

" Biz de." dediğinde güldüm. Kasanın ortasına kadar geldiğimizde Kelly tanıdığı herkese
- tüm kasaba halkına - selam veriyordu. Birden her yerde yüksek sesle geri sayım başladığında Kelly kolumu tutup koşmaya başladı.

Sadece ona ayak uydurmuştum. Dış cephesi karamel renginden olan iki katlı kasabanın sonunda olan eve gelmiştik .

Kapıyı paspasın altındaki anahtarla açıp içeri girdiğimizde ayakkabılarını çıkardığı için bende botlarımı çıkardım.

" Anne ben geldim !"

Salon olduğunu tahmin ettiğim yere girip annesine sarıldığında buruk bir tebessüm sundum.

" Kelly nerelerdeydin ?"

" Ah anne başıma gelenlere inanmayacaksın sana sonra anlatırım. Bak bu Amaris. " diyerek beni gösterdiğinde yanlarına gidip elimi uzattım ama Kelly'nin annesi bana sıkıca sarıldığında kısa bir şok yaşamıştım.

" Hoşgeldin bende Nancy."

" Memnun oldum efendim."

" Bana Nancy teyze de sonuçta kızımın eve getirdiği ikinci arkadaşısın."

" İlk kim ?" diye sorduğumda gülümseyip koltuğa oturdu.

" En yakın dostum onunla yarın tanıştırırım."

" Kim geldi Nancy ?"

İçeri giren kadının gözleri beni bulduğunda gerildim, kadın bana çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Sanki nadide bir parçayı inceler gibi.

" Ateş ve kül biraz da su kimsin sen yabancı ?"

" Ah anneanne bu Amaris benim arkadaşım."

Kadın tekli koltuğuna oturduğunda bile gözlerini benden çekmemişti.

" Zıt güçler barındırıyorsun. Amaris'den fazlasısın."

" Anneanne Amaris Lord Hades'in kızı bir yarı Tanrıça aynı zamanda başka bir diyarın su elementeri."

Anneannenin kaşları havalandığında bana korkuyla bakmaya başladı. Babam bu kadar korkutucu biri değildi !

" Beni kurtardı anneanne size bunu daha sonra anlatırım. Bugün yılbaşı size hediyelerinizi vereyim." diye odadan ayrıldığında ayakta dikilmek yerine üçlü koltuğun en ucunca oturmuştum.

Nancy teyze ise donatılmış sehpaya şarapta eklemişti.

Nancy teyze elinde iki hediye paketi ile geri geldiğinde heyecanla oturup siyah dikdörtgen bir şeyi açtığında sayaç görüntüsü gelmişti.

" Ne bu ?"

" Televizyon. Sizin orada yok mu ?"

" Priroda'da teknoloji kullanılmaz tembelliğe sebep olur diye. Kol kuvveti daha çok kullanılır."

Bir şey söylecekken ekrana bakıp beşten geriye saymıştı. Gülerek bende ona eşlik etmiştim ve yeni yıla ilk defa yalnız girmemiş olmuştum.

Şarap kadehlerini tokuşturup içmiştik ve Nancy teyzenin yaptığı yemeklerden yemiştik. Kelly annesine kazak hediye ederken anneannesine ipek bir şal hediyesi almıştı. Aslında anneannesi tatlı bir kadındı tek sorunu kafama şişle vurmasıydı.

Hediye merasiminde bana sıcacık bir ortam sağladıkları için bende televizyonun yanında bulunan fotoğrafta gördüğüm Kelly'nin aile fotoğrafının buzdan heykelini yapmıştım.

Kelly'nin getirdiği kutu oyunlarından oynamış oldukça eğlenmiştik. Her seferinde anneannesi galip gelmesi dışında bir sorun yoktu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde dışarıdaki eğlenceler biterken biz kendi içimizde de bitmiştik . Kelly hariç diğerleri uyumaya gitmişlerdi.

Nancy teyze ve anneannesi benim burada kalmam konusunda ısrar ettikler için Kelly'nin adasında kalacaktım.

" Sana pijama ayarladım." elindeli buz mavisi renkteki pijamaları hafifçe gülümseyerek alıp pufun üstüne koydum.

" Biraz hava alacağım sen yat istersen."

" Soğuk rüzgarlar başladı istersen battaniye vereyim." dediğinde küçük bir kahkaha attım.

" Su elementerli soğukta yaşarlar Kelly ama beni düşüncüğün için teşekkür ederim."

" Ne demek, sana iyi oturmalar o zaman."

Başımı sallayıp bahçeye çıktım. Bahçedeki çardağa oturmak yerinde kendime bir köşe seçtim ve oraya oturdum. O esnada karlar benim için oturak olmuştu. Dizlerimi kendime çekip saçlarımı savuran rüzgarın tadını çıkarmak için gözlerimi kapattım.

Acaba bizimkiler ne yapıyordu şu an ? Kesin bildiğim bir şey varsa George'n onları bezdirdiğiydi. Onlarla birlikte girmek isterdim yeni yıla ama Kelly'nin ailesinde tatmadığım aile sıcaklığını almıştım. Cehennemin ateşinden bile sıcaktı.

Üç kadının sevgiyle harmanlanmış yuvası taş kalpli birini bile eritebilirdi. Leroy'un neden Kelly'i kaçırdığını anlamıştım. Kelly'nin saf bir yapısı ve naif bir kalbi vardı, ailesinden de ayrılmazdı onlara derinden bağlıydı. Oysa Leroy'un ve benim aile bağlarımız bu kadar kuvvetli değildi.

Elimi karın üstüne koyduğumda iyi tarafım bu laneti boz diyordu ama diğer yanım bunu hak ettiklerini söylüyordu. Yeni yıl dedim içimden . Yeni başlangıçlar olabilirdi .

Karı ezip toprağa ulaştığımda istediğim bu laneti bozmaktı. Kanımı damlatmak için hançerime uzandım aynı anda duyduğum rüzgarı delip geçen ıslık sesi ile başımı yukarı kaldırdım.

Bulutlu ve sisli havada bir şey göremezken eğlenceler için yaptıkları patlamalar diye hançerimin sapını tuttum. Boynumda hissettiğim keskin sızıyla hançerime değen elimi boynuma götürdüm.

Başım dönmeye başladığında gözlerimin önüne büyük bir karanlık indi.

Mutluluk fazla mıydı bana ?


Bölüm sonu

Sizce Amaris'e ne oldu ?

Kelly'i nasıl buldunuz ?

Eğer oy ve yorum sayısı fazla olursa diğer bölümü hemen yayınlayacağım 😉

Continue Reading

You'll Also Like

165K 10.6K 53
~Fantastik~ "Öfkenin ve dansın zarafeti, olacak her şeyin sebebi... ~ Yaratıkların kol gezdiği, tehlikenin hüküm sürdüğü dünyada; onları avlamak için...
332K 5K 27
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
70.5K 2.7K 13
"Seni çok seviyorum Çavê Şîn. Seninle gözlerimi açıp kapatacak kadar. Seninle doğup ölecek kadar. En çokta o mavi gözlerine aşık oldum."
3.8M 311K 85
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...