Heyooo
Sandığımdan da güzel büyüyoruz!
💜🦋🤧
Çok teşekkür ederim aesnsbxhncc
Ağrım var áə of çok kötüyüm. Yani şuan yazarken var sbdbfbbfbfjekd
Jungkooku halamın kedisine benzetiyorum...onun da azgınlık dönemi böyle geçti
Bu arada... Uke jk evet. Ama yaşının veya boyunun kaç olduğu bilinmiyor yazıyor. Yani aklınızdaki soruyu cevaplamak istiyorum. Yaşı ve boyu bilinmiyor. Sadece tahmin...
ABİ SOKACAM KİRANİZA LİGHTİNİZA ARTIK NEYDEN BAHSEDİYORSANİZ. RAHATSIZ EDİCİ :/
SÜREKLİ AYNI SEY SÖYLENİYOR VE SİNİRLENİYORUM :( O KARAKTERLERİ BİLMEDİĞİMİ SÖYLEDİM. VE YOK KİRSGMİS, BENZİYORMUS FALAN FALAN.
hayatımda hiç anime izlemedim, manga okumadım. Lütfen bir daha yazmayın rahatsız edici.
••
JJ
Bu fotoğrafı ne zaman çektin?
Doğrusu ne zaman çekindin?
Thv
4 ay önce
JJ
Taehyung
Thv
Efendim
JJ
Müsait misin?
Thv
Odamda oturuyorum
Kendimi kilitledim
Aptal oropsu müdürün sesini duymamak için
JJ
Taehyung
Thv
Efendim bunny
JJ
Ağrım var
Gidermem gerekiyor
Thv
Sende ne kadar azıyorsun ya|
Mart ayı kedisisi misin bilmiyorum ki|
Çok mu ağrıyor?
JJ
İlk defa böyle birşey oluyor
Bilmiyorum taetae
Sızlıyor ve yanıyor
Thv
O da artık karşıma çıkmanı istiyor
JJ
Taehyung!
Thv
Efendim
JJ
Bana emret
Thv
Ne
JJ
Kendimi rahatlatmam lazım
Bana emret
P*rno açıp izledim erekete olamadım
Lütfen Taehyung
Benim sana ihtiyacım var
Thv
Sesli mesaj mı istiyorsun?
JJ
Gerekiyorsa, evet
Thv
Tamam
İlk önce derin nefes al bebeğim
JJ
Aldığımda acıyor
Thv
Sesli mesaj
🔊: Bebeğim... Hâla karşıma çıkmamak için direniyorsun. erken olduğunu düşünüyorsun ama erken falan değil.
JJ
Taehyung!!
Thv
Bebeğim?
JJ
Sana
Bana emret
Dedim
Bana emret
Thv
Sesli mesaj
🔊: İkimizin öpüştüğünü hayal et
Öpüşürken iki parmağımın ağzında olmasını, deliler gibi sızlayan deliğin için ıslattığını
Hâlâ öpüşüyorduk ve ıslattığın parmaklarım benim için yanan deliğinle buluşmuştu
Sesli mesaj
🔊: Ah! Kahretsin müdür geldi
Biraz bekle bebeğim
JJ
Müdürü sikeyim!
Cidden müdürün anasını sikeyim
Telefonu hızlıca kapatıp, oturduğum sandalyaden ağır adımlarla kalktım ve kapıya adımladım. Biraz daha çalsın dursun kapıyı köpeğin soyu. İnsan olmayı ne zaman öğrenecek diye bekliyorum, sanırım ömür boyu bekleyecektim.
Vuruşları fazlalaştı ve bu sefer hem tekme hemde yumruk atmaya başladı. Bunu müdür yapanın yedi sülalesinin gelmişini geçmişini asmadaki ipini boynundaki zincirini ipliğindeki iğnesini nenesinin dedesini...
Kapının kilidini yavaşça çevirip ses çıkarmamaya özen gösterdim. -Ki çünkü sokuk müdür şimdi de kapıya omzuyla baskı uyguluyordu.
Sanki fuhuş operasyonu yapıyor orospu çocuğu!
Kapının kulbunu tutarak hızlıca kendime çektiğimde, müdür hızını alamamıştı, karşısındaki dolaba çarpmıştı. Akıl sik olsa direkt buna sokardım. Ama değil ki sokayım...
Yüzü ve elleri küçük dolaba yaslı dururken yüzünü buruşturmuştu. Ardından kendine gelip geriye çekildiğinde sinirle bana bakmıştı üstünü düzeltmişti. Ellerimi pantolon cebine koyup, geriye doğru gittim. Kalçamı masaya yasladığımda zevkle karşımdaki sinir küpünü izledim.
Dilim yanağımda tur atarken, tek kaşım kalkık duruyordu ve cebimdeki ellerim sinirden dolayı yumruk halini almıştı. Varlığı bile sinir bozucuydu.
"Sana kapıyı kim kilitle dedi?"
Aileye saygım vardı o yüzden susuyorum...
"Ben?"
"O hakkı kim verdi?"
"Ben?"
"Benimle alay etme!"
Cebimdeki ellerimi çıkardım ve belimin iki yanına koydum bu sefer. Sağ bacağımı sol bacağımın önüne atıp tamamen geriye doğru yaslandığımda, kafamı geriye yatırdım.
Canımı çok sıkıyordu. ve benim canım sıkılınca, o katilden bir farkım kalmıyordu. Gerçek yüzümü bu adama gösterdiğim zaman işte o zaman kıyamet kopacaktı.
Ne zamana kadar saklayacağımı bende bilmiyordum.
"Ne için geldin buraya?"
"Hah doğru! Bu en son öldürülen adamın bırakıldığı yerde kamera varmış. Mobese kayıtları şuan senin bilgisayarına aktarılıyor. Bak bir sonra yanıma gel!"
"Bakarız."
Müdür ters ters bakıp odadan çıktığında, vakit kaybetmeden masamın başına geçtim ve önümde açık duran bilgisayardan birşey gelmiş mi diye bakındım. Daha gelmemişti, ama gelirdi.
Sıkıntıyla saçlarımı karıştırdığımda, aklıma onu öylece bıraktığım gelmişti. Unutmuştum onu! O sikik herif yüzünden herşeyi unutuyordum.
Mesajlara girdiğim de hızlıca klavyeye tuşladım yazmak için.
Lakin üst kısımda yazan aktiflik dakikası moralimi yerle bir etmişti. Aktif değildi.
Yazsam cevap verir miydi emin değildim. Emin olmadığım içinde yazamıyordum.
Evet büyük bir kafa karışıklığı yaşıyordum kendi içimde.
Telefonu çekmeceme fırlattım ve bilgisayardan gelen bildirim sesine çevirdim kafamı seri hareketle. Sonunda mobese görüntüleri elimizdeydi. Doğrusu elimdeydi. Onlara o görüntüyü bırakamazdım.
Atılan videonun üzerine tıkladım. Nedensizce ellerim ve vücudumdan bir anda titreme geçmişti. Sakin olmalısın!
Kençana Taehyung mslfkrkmxjdkxjfkxmd
Kısa kesit bir kayıt vardı. Ekranı büyüttüm ve gözlüklerimi takıp biraz daha yaklaştım.
Saat sabah 5:40 suları, siyah şapkalı, siyah ince kazaklı ve siyah bacakları saran eşofman... Bir önceki yani birkaç tane daha kamera kaydı bulduğumuzda da aynı şekilde giyiniyordu. O zaman bu demek oluyordu ki siyahlara karşı zaafı vardı.
Defterimi çıkardım çekmeceden. Hemen not aldım hep aynı yerlere. Sadece birkaç not yazıyordu. Hepsinin de sıralaması şöyle ki; kadınlara şiddet uygulayan insanları öldürüyor, öldürürken üzerlerine çengelli iğne bırakıyor, öldürdükten sonra yıkıyor ve takım elbise giydiriyor...
En önemlisi ise otopside herhangi bir cinayet silahı olmamasına rağmen kalp krizi teşhisi koyuyorlardı ve kapatıyorlardı. Ah Tanrım! Bu nasıl oluyordu? Adamlar kendi kendine mi kalp krizi geçiriyordu?
Ceseti evinin içine bırakıyor. Ondan sonrası görünmüyor. Zaten o kısımda da kayıtlar kesiliyor.
Gözümdeki gözlüğü sinirle çıkardım ve ayağa kalktım. Bu odada biraz daha kalsaydım kendimi boğacaktım ve sinir krizi geçirecektim.
Burada sinir krizi geçirmektense, aptal müdürün yanında geçiririm daha iyi.
Odadan çıktım ve koridor sonundaki aptal müdürün odasına ilerledim. Bir anlık gözüm kararmıştı. Anlaşılan tansiyonum düşmüştü. Kaç gündür sadece içkiyle besleniyordum. Yemekten bihaberdim.
Kapıyı çaldım ardından içeriye girdim. Kendi kendine volta atan müdüre baktım ve gözlerimi devirip koltuğa geçirip oturdum.
Önüme bir dosya atmıştı ve sinirle karşıma geçip oturmuştu. Ne olduğunu anlamamıştım ve neden böyle davrandığını.
"Aç bir oku."
Stresle elini yüzünü sıvazladı ve kaşlarımı kaldırarak kendisine, sonra ise önüme attığı dosyaya baktım. Hemen yamacımda durduğu için uzanmadan aldım ve okumaya başladım.
Yine kalp krizi teşhisi koyulmuştu.
Ama lakin...
Bir saç örneği vardı ve bu saç örneği...
"Ben yapmadım!"
"Lanet olsun! Biliyorum Taehyung!"
Tanrım! O olabilir miydi?
"Ama geçen ceseti kontrol etmeye gittiğimiz zaman düşmüştür. Çünkü o zaman çok yakından bakmıştın kendisine. Ayrıca o kameradaki adamla sen hiç uyuşmuyorsun."
Söylediği şey içime su serperken, rahatlamıştım. İki defadır aynı şeyi yaşıyordum ve bu beni daha çok strese sokuyordu.
"Elimizi çabuk tutmamız lazım Taehyung. O adamın daha fazla Kore sınırları içerisinde kalmasına izin veremeyiz."
Bu adamın arkasında kim vardı? Ya da nasıl bir güçtü ki onu böyle koruyordu?
Geriye doğru yaslandım, yutkundum boğazımı ıslatarak.
"Bu olayı tamamen benim üstüme bırakın Müdürüm. Kimse bu olaya karışmasın."
"Emin misin?"
Kısık gözlerle onu izledim, gülümsedim.
"Emin olmayacağım bir işlere kesinlikle burnumu sokmam."
•
Thv
Bunny
En sevdiğin renk ne?
•••
Özür dilerim kısa oldu 🥺
Ama inanın uzun yazmaya çalışıyorum.
Nasıl buldunuz?
Hem ilk bölüm için kira falan demişsiniz. Ben death note ne izledim ne de okudum. Anime izlemem ve sevmem. Dün bir arkadaştan cevabını aldım. Ama cidden kirayı izlemedim hiç.
Bu arada yorumlarınıza bakmaya çalışıyorum. Eğer bakmadıklarım varsa kusura bakmasınlar🦋
Birşey daha diyeceğim... Lütfen yazım hatalarına aldırmayın!
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ♥️