Trajikomik ; Aden

By Heimir

1.4M 87.1K 32.9K

"Karakter ölür ise hikaye biter derler. Peki hikayenin bitmesi için karakterin ruhunun ölmesi yeterli miydi?"... More

~1~
~2~
~•3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~ (Ç.B)
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~Part1
~26-part2-~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~

~27~

23.1K 1.5K 409
By Heimir

İyi okumalar!

Bol bol yorum beklewek💅🏿
:::::::

Uğur Karacan'ın bakışlarının soğuklastığına şahit oldum daha da.

Bir kac adım geriledim. Evet, doğruydu...biliyorlardı.

"Kim?" Dedim aģlamaklı sesimle. Zayıfliğımi göstermek falan sikimde değildi. Sadece bunu bana yapan kim bilmek istiyordum.

"Mineyla burası yeri değil. Konuşacak bir yere gidelim. Hem üşüyeceksin."

Aklı sıra beni düşündüğünü söyleyerek manipüle etmeye çalışıyordu Sevil Karacan. Yine ...yine...

İçimdeki çocuk mineyla buna kanardı evet. Ama ben artık ne çocuktum ne de sevgi görmemiş Mineylaydım.

Bir ailem vardı...beni seven insanlar.

Güldüm.
"Kim yaptı?"

Uğur Karacan gelmeyeceğime ikna olmuş olacak ki bana bi kaç adım yaklaştı. İkımızin duyabileceği şekilde fısıldadı. Sesindeki korkunç tını beni titretti.

"Ben ... ben yaptım tatlı kızım."

Dünyamın başıma bir kez daha yıkıldığını hissettim. Sanki zaman durmuştu. Bedenim kaskatı kesilmiş ellerim bedenime ihanet ederek titriyordu.

Ne demek ben yaptım?

Şakaydı? Şaka olmalıydı!

Bu kadar...kotü olamazlardı değil mi?

Bu kadar değil.

Yutkundum. İçımde bir yerlerde bulduğum son gücümle fısıldadım.

"Hayır..."

Güldü. Zevkle yıkılmış kızına baktı.

"Ve emin ol Aden. Hiç pişman değilim."

Gözlerimden akan yaşlar durmaksızın intihar etmeye devam etti. Anlayamıyordum. Nasıl olabilirdi? Ne kadar düşünürsem düşüneyim mantıklı değildi ki.

Bir dakika

Belki de sadece beni yeniden manipüle etmek için yapıyordu. Ikna edemediğini anlayınca canımi yakmak istemişti?

Evet evet.

Kesinlikle yalandı.

Olmazdı öyle şey. Nasıl olsundu?

Başımın içindeki uğultular yükselmeye baslarken yeniden konuştu.

"Seni kızim yapabilirim sandım. Ama sen... onlar gibiydin hep... doyumsuz,beceriksiz. Benim kızım olamayacak kadar aptal. "

Konuşamadım, cevap veremedim. Sanki dilim mühurlenmişti.

"Değilim..." çocukça mırıldandım.
Güldü...

"Ah benim tatlı kızım." Saçlarımı okşadı.

"Seni öz annen baban bile sevmez. Bize muhtaćsın"

Sevil hızla onu çekti.
"Uğur yapma. Şimdi değil!"

Karısına bakıp alayla güldü.
"Yalan mı? O bu kadar aptal olmasaydı... bana layık bir evlat olsaydı öz ailesini bulmasına izin verecek miydik sevil?"

İzin vermek?

Ne...saçmalıyordu o?

Bu da mı planlıydı yani?

"Siz ... sorunlusunuz! Bunu hesabını vereceksiniz!"
Sesim kendimden beklemediğim şekilde sert çıkmıştı.

Bana baktı Uğur Karacan... bir zamanlar baba bildiğim adam.

"Sen bizim için ölen kızımızın yerine geçen bir kuklaydın sadece. Öz ailen için ise ufak bir eğlencesin o kadar Mineyla."

Kalbime bir kez daha keskin cam parçaları saplandı sanki. O cam parçaları kırılmış yüreğimdi,çocukluğumdu,hayallerimdi.

Selvi bana baktı hemen.
"Ama geç değil hayır. Kızımız olabilirsin. Beraber resim yaparız, gezeriz...o çok istediğin kurabiyelerden de yaparız mineyla? Olmaz mı?"

Sesi titremiş gözleri sulanmıştı.
Selvi Karacan...pişman olduğu için buradaydı... eşinin aksine

Eşi Uğur Karacan ise sadece benim onlarsız mutsuz ve zayıf olacağımı düşünmemi istiyordu. O hep böyle yapardı zaten. Alamazsa yok ederdi.

Bunun tamamen psikolojik bir oyun olduğunu bilmeme rağmen...neden canım yanıyor?

Annemle babamı istiyorum... abilerimi istiyorum...kardeşimi istiyorum...

Aldığım nefes boğazıma tıkandı bir yumru oluşturdu.

"Düzgünce anlatacaksınız bana her şeyi! En azından bunu borçlusunuz. Ha diyorsanız keyfimiz istemiyor... önce magazinlerde boy boy resimlerinizde sonra da mahkemede öğreniriz üvey kızınızın hayatını çalmanızı!"

Uğur bey güldü.
"Sen o minik aklınla bizi tehtit mi ediyorsun? Görüşmeyeli gerçekten daha da aptallaşmışsın kızım."

Işaret parmağıyla anlımdan ittirdi... bunu her kendimi savunmaya çalıştığımda yapardı küçükken.

Bedenimi usulca korku hissi sardı. Tüm hücrelerimi titretti. Hareketlerimi kesti.

Baş parmağım usulca serçe parmagıma gitti. Gergince iki parmağımı bastırmaya başladım.

Tehlikede miyiz mineyla?

"En azından iki defa beni aldatan eşimin kapısında köpek , babamın emeği olan şirketi yönetip de kibirli davranan bir şerefsiz değilim."

Son gücümle zar zor kurdum cümleleri. Ezdirmeyecektim kendimi.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum... sadece yüzüne duygusuzca bakmış ve canımı yaktığı gibi canını yakmak istemiştim.

Sol yanağımda bir yanma hissettim, başım sağa doğru düştü.

Yere baktım...

Yanağımdaki yanmayı hatırlatmak isterceisne göz yaşlarım hızlandı.

Vurmuştu. Dudaklarımda bir tebessüm belirdi.

Onu yenmiştim işte. Damarına basmıştım...güçlüydüm değil mi?

Serçe parmağımdaki baş parmağımı usulca işaret parmağıma birleştirdim.

Korkuyorum...

Başımı kaldıramadım. Kaldırmalıydım.

İşaret parmağını bana tehtitkarca salladiğını görüyordum ama.

"Bir daha... haddini aşarsan Mineyla. Senden once o çok sevdiğin ailene zarar gelir. Anladın mı?"

Sesi buz gibiydi. Ölüm gibi, karanlık gibi...

İçımdeki minik mineyla bir köşeye pusmuş aģlarken ailesinin kızı Aden bu herife haddini bildirmek istiyordu.

Kaldırdım başımı, yüzüne baktım. Sol yanağım hala acıyordu. Ve dudağımdan çeneme doğru akan şey doğru düşünüyorsam oydu...şey...

Derin nefes aldım...

O şey...kan?

Gözleirmi sertçe açıp kapadım.

Kan değil hayır. Burnuma dolan metalik koku dediğimi anında avutmamı çürütmüştü.

Bayılmanın eşiğinde olmama rağmen korkusuzca ona baktım.

"Bu mu? Gücün buna yetiyor yani? Tch...yazık. Eminim baban sana bundan fazlasını yapmıştır. Hoş...ne yapsın adam? Atsan atılmazsın , satsan satılmazsın."

Sevil ise dolu gözlerle bakıyordu bana.

Mineyla...çok mu kötü durumdayız?

"Şimdi defolun gidin... çünkü malum... daha magazine hayatımı satacağım. Umarım beğenirsiniz."

Hayır yapma! Basma damarına. Zarar verecek bize.

Beni kendine sertçe çekip kollarını bedenime doladı. Yutkundum.

Dışarıdan sarılıyor gibi gözüküyorduk. Emindim.

"Dediğin olursa güzel kızım. Baban mazallah kaldıramaz..ölür ...falan."

Dişlerimi sıktım. Benden son kez güldü.

Ikisine de nefretle baktım.

Onlar arabalarına binip giderken daha doğrusu uğur sevili sürüklerken banka geri çoktüm.

Boynuma ulaşan kan kurumuş olmalıydı ki rahatsız ediyordu beni.

Bileğime kadar gelen kara baktım.

Kimse yok...bırak kendini

Maskemi indirdim.

Elimi kalbime koydum.

Ve bir kez daha ağladım. Hıçkırarak. Bağırarak. Okul bahçesinde olmak urumda değildi. Ya da abilerim görür diye düşünmek.

Bedenim sanki kara büyü etkisindeymiş gibi kötü ve boğucu hislerle dolmuş. Nefesimi kesiyordu.

Ağlamaya devam ettim. Bankta dizlerimi kendime çektim. Yüzümü dizlerime gömdüm.

Bir süre sonra sakinleşmiştim. Dalgınca ve ruhsuzca bakmaya başladım yağan kara.

"Sen bizim için ölen kızımızın yerine geçen bir kuklaydın sadece. Öz ailen için ise ufak bir eğlencesin o kadar Mineyla."

Titrek bir nefes aldım.

Neden iyileşemiyordum ben?

"Seni öz annen baban bile sevmez. Bize muhtaćsın"

Seviyorlar...çok seviyorlar hemde.

"Seni kızim yapabilirim sandım. Ama sen... onlar gibiydin hep... doyumsuz,beceriksiz. Benim kızım olamayacak kadar aptal. "

Hıçkırdım. Neden tam iyilesirken gelmişlerdi ki?

Ellerimim uyuştuğunu hissediyordum. Bedenim buz kesmişti sanki.

Derinden ismimin bağırıldığını duydum. Tepki veremedim. Dalgınca bakmaya devam ettim.

Önümde diz çöken beden yüzümü avuçlarına aldı , gözlerimi usulca gözlerine kaldırdım.

Karan abi endişeyle yanağıma bakıyordu.
Tebessüm ettim. Umursuyorlardı işte beni.

"Aden sana diyorum! Ne oldu sana?!" Sesindeki endişe öyle bir içime işledi ki. Şükür ettim. Geç olsa bile opnları bulduğum için.

Ayak ucumdan saç tellerime kadar bedenimde tüm gücü dudaklarımda toparlamaya çalıştım. İçimdeki minik kız konuşmak istedi. Bu defa karşı çıkmak istemedim.

Dudaklarımi araladım, ellerimi yumruk yaptım. Sol gözümden bir damla daha aktı.

İçimdeki boğucu hissin el verdiği kadar derin bir nefes aldım.
"Abi..." sesim güçsüzdü, titrekti, savunmasızdi.

Afalladı,duraksadı.

Saniyelerce boş boş yüzüme baktı. Ardından derince yutkundu. Titreyen elini sırtıma koydu. Gözlerinin parıltisından dolduklarını anlamak zor değildi.

"Abim." Dedi içli içli ardından Göğsüne çekti beni İçine sokmak istercesine. Sıcaklığı bedenimi sararken gözlerimi kapadım.

Sessizce derin nefesler aldım ayni şekilde o da saçlarımı okşuyordu.

Sakinleşen bedenim gevşedi. Kollarımı boynuna sarıp sıkıca sarıldım. Yanlız degildim ben.

"Tamam şimdi anlatma tamam mı? Sadece gözlerini kapar ve sakinleş bebeğim." Başımı boynuna koydum. Boğucu his bedenimi terk etmeye başlamıştı. Kalp atışlarım normale dönüyordu.

Kriz geçirmemi engellemişti...

Görmeyeceğini bilerek gülümsedim boynunda. Gözlerim hala doluydu. Bebek gibiydim.

Kasılan bedeninden sinirini anlayabiliyordum. Öfkeden deliriyordu ama korkmayayım diye bekliyordu.

Kulagıma yaklaştı usulca , kollarını sıkılaştırdı.
"Abim,sakinleş. Burdayım ben" sesi o kadar naifti ki bir de ona ağlamak istedim.

"Abi ." Diye mırildandım konuşmayı yeni söken bir bebek edasıyla.

"Abim..." dedi yeniden içli içli .

Geri çekildi. Saçlarımı okşadı.
"Buz gibisin. Eve gidelim mi abim?" Dudagımdaki yaraya bakmamk için savaş veriyordu sanki kendiyle.

Çenesinin kasıldığını gördüm. Sakinleşemiyordu.

"Atlas ve Erez abimler?" Diye mırıldandım sakince.

Anlımı öptü.
"Şöförlük mu edeceğim o eşşek oğlu eşşeklere?" Kıkırdadım yavaşça

"Babam duymasın?" Gülümsedi. Burnumu parmakları arasına sıkıştırdı.

"Duymaz,duymaz. Satmaz abisini benim güzelim."

Iç ćektim. "Gidelim mi?"

Başını salladı. Ayağa kalktım. Arabaya gidene kadar beni soğuk rüzgardan korumak için göğsünde saklamıştı.

Arabanın sıcaklağı yüzüme vurunca gülümsedim. Donmuştum cidden.

Arabayı yavaşça sürmeye başladı sessizce.

"Anlatmak ister misin?" Dedi ılımlıca. Aldiğı derin nefeslerden hala sinirli olduğunu görüyordum ama saklayamazdım bunu.

Ellerime baktım. Tırnaklarımla uğraşmaya başladım.

"Onlar geldi..." mırıldandım. Çocuk gibi şikayet etmek hoşuma gitmesede söyledikleri yenilip yutulacak şeyler değildi.

"Kim?" Ama ses tonundan anladiğını ve anlamamazlıktan geldiğini anlamak zor değildi. Daha çok öyle olmasını istemediği için sormuş gibiydi.

"Üvey aile "

Direksiyonu sıkan elleri daha da sıkışlaştı. Parmak boğumları beyazlaşmıştı.

"Ne dediler güzelim sana?" Sesini sakin tutmaya çalışıyordu ama içinde volkanlar patlıyordu.

Söylemeli miydim? Karan abi fevri davranabilecek birisiydi ama bu konu hakkında bizden bile fazla bilgisi olduğuna da emindim.

"Nasıl sizden ayrıldığımı." Araba acı bir frenle durdu.

Dumura uğramışca karşıya bakıyordu. Bir kaç dakika tepki vermeyince gergince kıpırdandım. Ölü gibi bakıyordu karşıya. Derin nefes aldım gerginlikle.

"Abi " sesimin cılız çıkmasına engel olamamıştım.

Yine tepki vermedi. Yıkılmışlıkka arkasına yaslandı,ellerini direksiyondan çekti.

"Onlar mı yapmış?" Sesi buz gibiydi ve bir o kadar sakin. Bu sakinlik içimi ürpertmişti.

"Evde konuşalım."dedim sesimdeki bariz korkuyla.

"Onlar mı almış seni...benden.." son
Kısımda fısıldayarak bir şey dedi ama duymadım.

Derin nefes aldım.
"Evet."

Yutkundu.

"Onlar?"

"Anlamadı-"

Elini sertçe direksiyona vurdu. Olduğum yerde sıçradım.
"ONLAR!" Diye baģırdı.

Bana değildi kükremesi. Kendi kendine konuşuyordu. Hırsla arabadan inip kapıyı kapadı.

Yutkunup izledim yaptıklarını.

Arabanın önüne geçip iki elini hırsla kaputa vurdu. Arabanın titrediğine yemin edebilirim.

Dışarıda kar yağmıyormuş gibi üzerindeki montu çıkarıp hırsla yere fırlattı.

Gözlerinden ateş çıkiyordu sanki. O an aklıma ilk zamanlar Erez abimin onu anlatırken kurduğu cümle geldi aklıma.

"Uzun bir süre sinir problemleri yüzünden tedavi gördü Karan abim."

Yutkundum.

Hayır hayır hayır ona söylememeliydim!

"Kaçırıldığın gece galiba senin yanında uyuyormuş. O yüzden hep kendini sorumlu tuttu."

Derin nefes aldım. Hırsla bağırdı yeniden kaputa vurdu.

Gözlerim korkuyla kırpıştı. Içinden başka birisi çıkıyordy sanki.

Elleri hala kaputa yaslıyken kırmıxı gözleriyle bana baktı nefes nefese.

Gözlerinde sanki...kan vardı.

"Minik kız kardeşi kendi kucağından kaçırılınca asla eskisi gibi biri olmadı abim"

.

.

.
Bölüm sonu

Bölüm hakkında fikirler?

Sizce Karanın kişiliği hakkında ne duşünüyorsunuz?

Bölüm burada biter ve hei kaçıp gider.

Sonraki bölüm için bol vote🤌🏿

Hadi tuttu tutmadı oynayalım buraya ilk yorumu atanın favorisi Mehmet amca✍🏽

Continue Reading

You'll Also Like

595K 34.7K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
615 68 15
Hikaye, küçük yaşta ailesini kaybeden prensesin amcası tarafından bir laboratuvara hapsedilmesiyle başlar. Bu laboratuvar, prensesin hayatını sonsuza...
1M 34.6K 46
Bardağı geri tezgaha koyduğum esnada ensemde hissettiğim nefes ile çığlık atmak için ağzımı açtım. Ne yapacağımı önceden biliyor gibi eliyle ağzımı k...
22.4K 1.6K 10
Fanatik arkadaşının zoruyla futbol maçına giden Doktor Alina, takım doktorunun orada olmaması ile oyuncuya müdahale eder. Ertesi gün ise beklenmedik...