Günler geçmişti. Aradan 2 hafta geçmişti. Ben kursuma gidiyordum. Okulum başlamıştı. Sınavlara girmiştim. Her şey yolundaydı. Okulun dışında beni bekleyen Hazar'a ilerledim, kollarını açıp bana sarıldı bende onun sarrılmasına karşılık verdim.
"nasıl geçti kursun.?"
"çok iyi geçti" dedim gülümseyerek.
Yanağıma öpücük kondurdu ve konuştu "tamam hadi evimize gidelim karım" dedi ona baktım.
"şirketteki işlerin bitti mi ki?" Diye sordum, bana yeşil gözlerle baktı.
"bitti güzelim" demesiyle gülümsedim.
Hazar arabaya binmem için, arabanın kapısını açtı, yüzüne bakıp bindim, oda sürücü koltuğuna oturdu telefonumu çantama koydum, kemerini bağladım. Hazar bir elini bacağıma götürüp okşuyordu bende cama yaslanıp dışarıyı izledim.
...
Eve gelmiştik, kapıyı açtı kader abla, "efendim misafirimiz var... İçerde" dedi kader abla gözünde bir endişe vardı, o mutfağın yolunu tutu, Hazar elimi tutu, içeri girdik. Salona girdiğimizde Hazar elimi daha çok sıkmaya başladı, ona baktım boynundaki damarlar ortaya çıkmıştı bu adam onu sinir etmişti, adam yaşta büyüktü ellili yaşlarında çıkardı. Hazar'ın kolunu okşadım bana baktı ve sakinleşti, bana baktığında korkmuş tedirgin olmuş gibiydi şu an burda neler oluyor hiç bir fikir yoktu. "Hoş geldin oğlum" dedi karşımızdaki adam ne yani hazarın babasımı e hani babası...
"Senin ne işin var burda" dedi Hazar sesinde korku ve sinir vardı ikisi bi aradaydı. Ben hala hazarın kolunu tutmuştum adam bana baktı onunda yüzünde korku tedirginlik vardı neler oluyor böyle, adam "merhaba kızım" dedi "neden geldin baba?!" dedi hazar birden lafa dalarak "Hazar neden böyle konuşuyorsun babanla, sakinleş lütfen" dedim Hazar bana dönüp "odamıza git bebeğim" dedi babasına ve bana bakarak "ama-" "hadi sevgilim" dedi bende elini bırakıp adımlayarak odaya çıktım.
Aklım hala aşağıdaydı acaba ne konuşuyorlar babası yoktu Hazar'ın diye biliyordum. Odada sağa sola gidip geliyordum. Kapı açıldı Hazar girmişti odaya "neler oluyor böyle".
Bana baktı, yanıma yaklaştı, elleriyle yüzümü okşadı.
"yok bişey aşkım".
"Hazar aşağıdaki adam senin baban, bana yukarı çıkmamı söyledin, neden?"
Yüzümü inceledi yutkundu bana baktı.
"Önemli bişey yok güzelim".
"Hazar ben senin eşinim!"
Sırıtmıştı bu söylediğim cümleye karşı klâsik Hazar her hoşuna giden cümleme sırıtıyordu.
"tamam karıcım..."
Gülüyordu bu beni sinir etmişti.
"Hazar ciddiyim neler oluyor?"
"sevgilim yok bişey dedim Amerika'dan gelmiş o kadar"
"neden benim çıkmamı istedin o zaman"
"onunla pek konuşmuyoruz o kadar seninle ilgili bişey yok merak etme güzelim"
"benimle ilgili olup olmadığını sormadım Hazar!"
Birden beni kucağına aldı ve yatağa yatırdı, oda üstüme çıktı kulağıma yaklaştı ve "akşam biraz ses çıkartalım'mı" dedi ona bakıp "Hazar kalk üstümden elbisemi değişmem lazım!" dedim kalmaya çalıştım dudağıma yapıştı elleriyle ellerimi boynuna koymamı istedi bende onu yaptım, ona karşılık verdim.
Ondan ayrıldım ona baktım "hadi üzerimi değişmem lazım izninizle beyfendi" dedim onu diğer tarafa ittrip kalktım ve giyinme odasına gittim.
Aşağıya indim Hazar banyoya girmişti kader abla mutfakta yemeklerle ilgileniyordu onun yanına gittim "kader abla o... Hazarın babası neden geldi" diye sordum "ben, bilmiyorum kızım " dedi kafamı salladım tabakları masaya koydum " kızım ben şimdi çıkabilir miyim?" dedi "tamam kader abla sen çık yemekler için teşekkürler" dedim.
...
Hazar'la salonda film açmış izliyorduk taki telefonu çalana kadar, telefonunu eline alıp açtı "geliyorum ben bebeğim" dedi bahçeye çıktı, boynundaki uzun damar yine belirmişti bahçede konuşmasına bakıyordum sinirli bir şekilde konuşuyordu. Telefonu kapattı ve nefesini düzeltip içeri girdi "ne oldu Hazar" dedim ona bakarak "benim biraz dışarda işim var bebeğim" dedi ve yukarı çıktı bende onun arkasında ilerledim. İçeri girdim picamasını değiştiriyordu "Hazar nereye saat on farkındasın dimi?".
"Evet ama işim var güzelim " dedi aşağıya indi ve kapıya ilerledi tap açacağı esnada kolunu tutum " bende gelim o zaman seninle" dedim dudağıma öpücük bıraktı ve kapıyı açıp çıktı ona baktım arabasına bindi ve ilerledi korumalar bu saatte işleri yoktu bende araba kullanmasını biliyordum.
Çekmeceyi açıp diğer arabanın anahtarını aldım, montumuda, telefonumuda alıp arabaya ilerledim arabaya binip Hazar'ı takip etmeye başladım onun arabasına çok yakın değildim.
Bir depo gibi bir yerde durmuştu arabayı bir yere park edip depoya yavaşça ilerledim kapısı aralıktı içeri baktım içerde bi kaç tane koruma vardı ve Hazar'ın babası vardı kulağımı onlara verdim " neden beni çağırdın ve neden sen geldin!" Hazar sinirli bir şekilde bunları söylüyordu aralarında ne geçmişti böyle "bak oğlum ben..." "Sen ne, sen ne!" Diye bağırdı Hazar öfkeyle "bak ben o kızı bilmiyordum onunla evlendiğini bilmiyordum" dedi benden bahsediyordu " hayatıma girip mahfetmene izin vermem duydun mu!" Dedi Hazar bağırarak, bu beni korkutmuştu " ben annesinin Firuze olduğunu bilmiyordum, Firuzenin kızı olduğunu bilmiyordum" dedi, annem, annem ne alaka şimdi " ben onun öldürmek istemedim Firuze'yi öldürmek istemedim" dedi Hazar'ın babası nasıl olur "ben babamın çocukluk aşkının kızına aşık oldum sense onun annesini öldürdün insan aşık olduğu kadını öldürürmü söylesen!".
"Bak oğlum hiç bişeyi bilmiyorsun onu başkasının yanında görmek bana büyük acı veriyordu! " Dedi, yeter bu kadar bunlar bana çok ağırdı göz yaşlarıma hakim olamıyordum arabaya doğru koşmaya başladım sessizce arabayı çalıştırdım ağlayarak sürmeye başladım ben onunla oldum onunla yattım beni babamdan satın aldı, onun babası katil, benim annem bu şekilde ölmüş onu öldürmüşler, annem bunları hak etmedi bende bunları hak etmiyorum hala ağlıyordum eve gitmek istemiyordum arabayı babamın evine sürdüm. Yol boyunca ağlamıştım gözlerimden durmadan yaşlar akıyordu. Babamın evine gelmiştim arabanın üzerindeki anahtarı alıp arabadan indim kapıya doğru ilerledim kapıyı çaldım ve birden açıldı babam bana şaşkınca bakıyordu "baba, anneme... Ne oldu o nasıl öldü! " Dedim yüzüme şaşkınca bakıyordu "Zümrüt... bak" "kısa ve net kes lütfen!" dedim ağlayan gözlerle "içeri geç" ellerimle gözlerimden akan yaşları sildim salon aynı salon mobilyalar aynı mobilya annemin evi annemin salonu.
Oturdum oda karşıma oturdu ve "ne öğrenmek istiyorsun" dedi sakince "sana annem... Nasıl öldü veya onu kim öldürdü" dedim akan göz yaşımı sildim "annen öldürüldü...ona aşık olan bir adam tarafından öldürüldü ben annenle ailemin isteğiyle evlendim ona gittikçe alıştı oda bana ama ona aşık olan onu hiç unutamayan adam vardı... Bir gün gelmiş eve ben marketten bişeyler almaya gittmiştim o adamdan haberim vardı annen anlatmıştı çünkü benden bişey saklamaz annen eve geldim..." Dedi ve durdu "ee baba ne oldu o zaman anlat!" dedim öfkeyle "annen kanepede yatarken kalbinden silahla vurulmuş yerdede bir not" dedi "ne yazıyor onun içinde" dedim " 'onu başkasıyla aşk yaşarken görmek zoruma gidiyor' hiç unutmadım o mektupta yazanları" dedi ben daha çok ağladım ve kafamı kaldırıp " hazarın onun oğlu olduğunu biliyormuydun!" dedim kafasını yere indirdi gözleri dolmuştu bunu farkettim "baba sen... Sen nasıl bir insansın böyle bile bile beni ona
verdin!" dedim öfkeyle ayağa kalktım "senden nefret ediyorum" dedim ve kapıya ilerledim kapıyı açtım sertçe kapatım ve arabaya doğru ilerledim arabaya bindim kafamı direksiyon koydum ve ağlamaya başladım, bu acı çok büyüktü ben bunları yaşamak istemiyordum tam herşey güzel gidiyor dedim, ben hiç mi mutlu olamicağım beni kim mutlu edebilecek annem dışında annemin kokusunu özledim annemin sesini özledim.
Göz yaşlarımı sildim, okuldan arkadaşımın evine gidecektim tek başına yaşıyor kimsesi yokmuş burda. Hazar eve gittiğinde beni bulamadığında ne yapacaktı, tabikide her yeri arıcak hatta bu arabayıda bulur nerde olduğunu arabadan kurtulmam lazım arabadan indim yürüyerek gidecektim hava soğuktu, ne kar ne yağmur vardı ama heryerden soğuk hava esiyordu. Ellerimi cebime koydum ve yürümeye başladım. Bi süre sonra arkadaşımın iki katlı evine geldim 2 katta oturuyordu alt kat boştu, göz yaşlarımı sildim kapısını çaldım, açtı saat kaç hiç bilmiyorum.
"Zümrüt hoş geldin" dedi gülüşü söndü bir anda "bitanem ne oldu neden ağladın sen donmuşsun baksana gir çabuk içeri " benim için endişelenmişti "evinde misafir kabul eder misin? " Dedim " tabikide ederim kuzumda ne bu halin kavga mı ettiniz Hazar'la?" evli olduğumu biliyordu ona Hazar'da bahsetmiştim "hayır" dedim ona herşeyi anlatıcaktım "ne oldu o zaman" "çok kötü şeyler oldu ipek!" tamam geç otur önce ben sana ıhlamur yapıp gettirim bekle beni burda" gözlerim durmuyordu durmadan yaş akıtıyordu.
İyiki onu tanımışım belki hayatıma girmiş en iyi insan oydu. İki elinde ıhlamur çayı ile içeri giren ipek bana teleşlıca baktı "al bitanem" dedi "teşekkür ederim" dedim göz yaşlarımı silerek "ne oldu, anlatmak istermisin?" o kadar üşümüştüm ki önce ıhlamur çayını içmek istedim ipek'te anladı konuşmadı. "Çok kötü şeyler oldu".
...
"Peki eve gidip eşyalarını al bundan sonra burda kalıcaksın, benim babam bizi korur, onun için ben bir kırmızı çizgiyim Zümrüt!" dedi sinirlenmişti ipek bu konuya sinirlenmekte haklıydı "hayır o zaman bırakmaz beni hapseder o eve, ben biliyorum onu!" dedim bunu yapardı biliyorum "bende gelirim seninle" "hayır geri dönmeyecem, ama birisi getire bilir" dedim İpek bana bakıp "kim getirecek?" bi kişi yapabilir oda kader abla, beni sever o, ona anlatırım olanları. İkna ederim getirir gizlice" dedim ve devam ettim "kader abla bizim evde çalışıyor sever beni ona anlatırım getirir" Dedim " tamam bi tanem hadi gel sana pijama vereyim giyde yatalım, saat geç oldu" dedi "tamam, her şey için tekrardan teşekkürler" dedim "bişey değil güzelim" dedi onu takip ettim odasına girdi bana picama verdi onları giyindim telefonum çaldı elime aldım arayan Hazar'dı açmadım, tekrar aradı bu sefer telefonu kapatım "o mu arıyor?" dedi ipek "evet arıyor" dedi "şerefsiz hangi yüzle arıyorsa!" dedi yatağa girdim İpek'te yatağın diğer tarafına girdi "iyi geceler kuzum" dedi ipek bende "iyi geceler" dedim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Instagram:baharwold
Bakabilirsiniz.
Sırlar okulu 261 yakında geliyor.
--------------------
Güzel oldu öpüldünüz