UFAKLIK | Daddy Issues ✓

By -Kirilmisbirkalp

2.2M 95.4K 31.4K

Motor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir... More

TEASER I 🐻
TEASER II 🐻
1. DEMİR ATASOY
2. YARIŞ
3. HER ŞEYİN BAŞLADIĞI GECE
4. AMANSIZ İDDİA
5. PANSUMAN
6. GÜZEL GÖZLÜ KIZ DEMEK
7. HIÇKIRIKLAR
8. ŞÜPHELİ YARA
9. İLK TEMAS
10. DÖVÜŞ
11. KELEBEK ETKİSİ
12. VE KELEBEKLER ÖLÜR
13. DÜŞ KIRIĞI
14. KIVILCIMLAR
15. HESAPLAŞMA
16. KALPLİ ŞEKER 🍭
17. KARMA
18. BİR UMUTTUR SEVMEK
19. ERKEĞİN GÖZYAŞLARI
20. YAKICI ATEŞ
21. ATEŞİN KORLARI
22. KETENPERE
24. GEÇMİŞİN ACI DOLU PENÇELERİ
25. ISLAK BEDENLERİN ŞARKISI
CAST 🐻
26. KOR ATEŞİN KIVILCIMLARI
27. NEZARETHANE
28. UFAKLIK NEREYE İSTERSE
29. LUNAPARK
30. SOKAK ÇOCUKLARI
31. BERABER UYUMALIYIZ
32. AŞKIN SAÇTIĞI KIVILCIMLAR
33. YENİ EV
34. KURŞUN
35. ONA TUTUNMAK
36. KAYIP GİDEN ÖZGÜRLÜK
37. YAŞLI ADAM
38. SORGU
39. KASET
40. BEN VE SEVGİLİM
41. ECELİN
42. TUTKU VE ŞEHVET (+18)
43. BENİM İÇİN DÖVÜŞ
44. ÖLÜMCÜL KARAR
45. ÖLÜMCÜL DÖVÜŞ
46. UÇURUMUN KIYISI
47. İNTİKAM ATEŞİ
48. BENDEN NEDEN SAKLADIN?
49. MELİS & ATAKAN
50. AŞKIN VERDİĞİ MUTLULUK
51. ŞEHVETKAR DAVET (+18)
52. NUR & CENGİZ
53. İKİGAİ
AÇIKLAMA (2023)
54. NUR & CENGİZ
55. PASTA🍰
56. KÜLE DÖNMÜŞ HAYALLER
57. HER BİTİŞ BİR BİTİŞTİR
58. HAYAT HIRSIZLARI
59. BİR TUTAM MUCİZE
60. YENİ BAŞLANGIÇLAR
🐻
61. GÖNÜL SALINCAĞI
62. NUR & CENGİZ
63. KIZ KIZA
64. FUTBOL MAÇI
65. NUR & CENGİZ
💌
66. EN MUTLU GÜN 💌
67. JAGUAR VE PANTER (+18)
68. BAYRAM ÖNCESİ 🍭
69. TRABZON MASALI ☘️
70. TRABZON KABUSU🍃
71. AYI KABUSU 🧸
72. ÇİÇEK AÇAN PAPATYA
73. KÜÇÜK MUCİZE
74. TALİHSİZ DÜĞÜN
75. GÜVENLİ KOLLAR
76. NUR & CENGİZ
77. MELİS & ATAKAN
78. YENİ BAHARLAR
79. AL YANAKLI PAPATYA
80. VEDA
🤍♾️
1 MİLYON - Özel Bölüm

23. KENAN ATASOY

36.2K 1.5K 745
By -Kirilmisbirkalp

Oy ver, oy vermeyen kansız.

Şarkı; Erkin Koray - Öyle Bir Geçer Zaman ki

Hepinizin alnından öperim, iyi okumalar.

Telefonunu çıkarıp üzerinde sapık yazan numaraya tıkladı WhatsApp'ından. Bu mesajlar... "Az önce beni aradığında emin oldum sapığın sen olduğuna." Telefonu kapatıp cebine koydu. Koyu bakışları sarılarımı bulurken yeniden yutkundum. "Şimdi söyle bakalım ufaklık. Ne zamandan beri tanıyorsun beni?"

Korkudan ağzımdan bir hıçkırık kaçarken Demir'in gözleri kısıldı. Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladığında "Ben," diyebildim sadece ve hemen gözlerimi kaçırmaya çalıştım.

"Efnan," diye yükseldi. "Ne zamandan beri tanıyorsun beni?"

Ne diyecektim! 3 yıldır sana platonik aşığım, uzaktan sapık gibi izliyorum mu!?

Dudaklarımdan bir hıçkırık daha kaçarken Demir'in çalan telefonu bizi bölmüştü.

Allah'a şükür reklam arası verebilmiştik!

"Ne var?" diyerek yanıtladı çağrıyı. Kenara çekilmek için adımladığımda kolumu tutup beni kendine çekti. Yüzüm yanmaya başlıyordu. Bu hiç hayra alamet değildi! "Kenan," dedi sorarcasına. Kaşları çatıldı birden. "Ne işi varmış benim evimde!" Öfkeli sesi beni bile korkutmuştu. Artık Kenan her kimse buradan geçmiş olsunlarımı iletmek düşerdi bana. "Kapat Atakan kapat! Senin yapacağın işin ta amına koyayım!"

Telefonu kapattığında "Ne olmuş," diye sordum, sanki konuşmayı dinleyen ben değilmişim gibi.

Telefonu cebine koyup bana çevirdi başını. "Eve gitmemiz lazım."

Hızlıca başımı salladım, eve gitmek işime gelirdi çünkü bu konuyu mümkünse hiç mi hiç konuşmak istemiyordum. "Tamam hadi gidelim." Yürümek istediğimde yine durdurdu beni.

"Bu konu burada kapanmadı ufaklık," dedi uyarı dolu sesiyle. Ben hıçkırırken Demir kaskı kafama geçirip dibime kadar girerek kopçasını takmaya başladı. "Bana neden sapıklık yaptığını anlatmanı dört gözle bekliyor olacağım."

Yoğun bakışları gözlerimdeyken saçlarımı narince tutarak enseme doğru çekti. "Kenan kim?" diye sordum kendimi tutamayarak.

Gözlerini çekti gözlerimden. "Sonra konuşuruz bunları," diyerek motora bindiğinde ben de peşinden arkasına bindim.

Kısa bir sürenin ardından Demir'in evine gelmiştik. Motoru durdurduğunda kaskı çıkarıp indim motordan.


Demir de indiğinde Atakan'ın arabası da yanımızda durmuştu. Arabadan inip yanımıza doğru adımladı. "İçeride mi?" diye sordu korktucu bakışlarıyla.

Atakan başını salladı. "Dün gece karşıma çıktı, insan gibi konuşmak istiyorum falan dedi, şimdi de evine gelmiş."

Demir ellerini saçlarından geçirerek öfkeli bir nefes verdi. "Ne konuşacakmış benimle bu haysiyetsiz it!"

"Sakin ol belki..."

"Sakın," dedi Demir dişlerini sıkarak ve hemen ardından içeriye doğru ilerledi.

Demir'in siniri hiç hayra alamet değildi. "Kenan kim," diye sordum yanımda dikilen Atakan'a. "Neler oluyor?"

Bana çevirdi tedirgin bakışlarını. "Bunu benim söylemem doğru olmaz ama birbirlerinden nefret ettiklerini bil yeter!" Atakan Demir'in peşinden koşarken ben de beklemeden peşlerinden içeriye girdim. Annem ve uzun boylu, takım elbiseli esmer bir adam mutfaktaki yemek masasında oturmuş kahve içiyordu.

"Ne işin var burada?" diye sordu Demir sakin kalmaya özen göstererek.

Uzun boylu esmer adam ayağa kalktı. "Seni ziyaret etmeye geldim, böyle mi hoş geldin diyorsun?"

Demir sinirle gülümseyerek alt dudağına baş parmağını iki kez sürttü. "Gel ben sana dışarıda hoş geldin diyeceğim."

Kenan onu takmayıp anneme döndü. "Tanıştığıma memnun oldum Gülçin Hanım. Umarım bir gün kızınızla da tanışırım."

Yanlarına doğru adımladım. "Kızım da geldi zaten." dedi annem gururlu bakışları beni bulurken. Kaşlarımı çattım, annemle bu adam benim hakkımda mı konuşmuştu? "Efnan," dedi annem beni göstererek.

"Memnun oldum, Kenan ben." Adam elini uzattığında Demir'e döndü bakışlarım. Gözlerini kapatarak sinirli bir nefes verdi. Ne yapacağımı bilemeden elini sıktım. Adam Demir'e gerçekten de çok benziyordu, acaba bir bağları falan olabilir miydi?

"Görüşürüz Gülçin Hanım." diyerek dışarıya doğru adımladı adam.

"Görüşürüz," drdi annem arkasından tebessüm ederek.

Demir adamın peşinden çıkarken annemin yanına yaklaştım. "Anne, senin ne işin var bu adamla ya!"

"Ne oldu şimdi kızım?" Annem bana şaşkınlıkla sorduğunda başımı iki yana sallayarak Demir'in peşinden çıktım.

"Ne işin var lan burada!" Demir Kenan'ın yakasına yapıştığında hemen yanlarına doğru adımladım. "Sana bir daha karşıma çıkmayacaksın demedim mi!"

"Demir," dedim tedirginlikle. "Ne yapıyorsun!"

"Karışma Efnan!" diye kükredi bana doğru, bakışlarını yeniden Kenan denen adama çevirdi. "Konuş, konuş ki dayanayım, öldürmeyeyim seni."

"Bırak," dedi Kenan yakasına bakarak. Demir daha sıkı tuttu yakasını. "Buraya konuşmaya geldim şansını zorluyorsun!"

Demir sinirle güldü. "Şansımı zorluyorsam ne yapacaksın lan!"

Kenan Demir'in yakasındaki ellerini bir çırpıda itip Demir'in suratına bir yumruk geçirdi. Korkuyla bağırıp kolunu tutarken elimi silkti. "Abinle saygılı konuş demedim mi lan sana?"

Abi mi! Kenan Demir'in abisi miydi!?

Demir doğrulup Kenan'ın yüzüne bir yumruk indirdi. "Böyle abinin ta' amına koyayım!"

Kenan kanayan dudağını tutarak başını dikleştirdi. "Babam seninle konuşmak istiyor Demir!"

Demir'e baktığımda Kenan'ı hiç ciddiye almadığını fark ettim. "Çok bekler!"

Kenan bana döndü. "Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?"

Başımı salladım. İçeriye doğru adımlayıp eğer birbirine girerlerse ayırmak adına kapının önünde durdum. O sırada Atakan da yanlarına doğru adımladı.

"Benim onunla konuşacak bir şeyim yok!" diyordu Demir, Kenan'a. "Çok istiyorsa gelip kendi konuşsun benimle, tabi anladığım gibi."

Kenan'ın gülüşü duyuldu. "Ne yani babanın tüm servetini red mi ediyorsun?"

"Senin istediğin de bu değil mi zaten?!" diye bağırdı Demir öfkeyle. "Al bir tarafına sok!"

"Sakin olun amına koyayım!" diyerek araya girmeye çalıştı Atakan.

"Babam sen olmadan şirket hakkında bilgi paylaşmayacağını söyledi," dedi Kenan'ın sinirli sesi.

Demir'in küfürü kulaklarıma doldu. "Onu da şirketini de, uzak durun lan benden!"

"Sen madem istemiyorsun gel konuş bitir bu işi!" diye bağırdı Kenan. "Sen olmadan bilgi vermiyor lan adam bize!"

"Ölürüm de o bunağın ayağına gitmem! Sikerim onu da şirketini de!" Demir'in öfkeli sesi kulaklarıma dolarken göz ucuyla onlara baktım. Kenan ve Demir karşı karşıya birbirine bağırıyordu. Atakan'sa onları ayırma derdindeydi.

"Numaranı ve evini değiştirerek bizi reddedebileceğini mi sandın, sen Atasoy'sun Demir, madem şirketin başına geçmek istemiyorsun gel konuş babamla ben geçeyim!"

Demir, "Ben İrfan Atasoy'un torunuyum, Teyfik Atasoy'la bir bağım yok!" diye kükrerken Atakan lafa atıldı.

"Bey amcanın akli dengesi yerinde değil herhalde, son olanları ne çabuk unuttu!"

Kenan, Atakan'ın omzundan itti. "Sen karşıma Atakan,  o imza atılacak!"

Atakan öfkeyle solurken, Demir alaylı bir şekilde güldü. "Hadi Kenan hadi, sabrımı zorlama benim git işine."

"Demir!"

"Tek kelime daha edersen sikerim ağzını!" Demir'in ateş saçan gözleri Kenan'ın sözünü kesmişti.

"Ağzını topla," dedi Kenan sinirle. "İyice serseri olmuşsun sen! Zaten hiçbir zaman düzgün bir adam olamadın, şimdi de tamamen bozmuşsun kendini!"

Demir öfkeyle öne atılmıştı ki kapıdan çıkan annemle birlikte durdular. "Çocuklar," dedi şaşkın çıkan sesiyle. "Siz neden kavga ediyorsunuz?" O sırada ben de durduğum kapının arkasından çıkıp onlara görünür bir şekilde durdum.

Demir sinirle saçlarını geriye atarken Atakan yapmacık bir gülümseme yerleştirdi suratına. "Ne kavgası ya, şakalaşıyoruz teyzeciğim."

Annem gülümsedi hemen. İnanmıştı garibim. "Kusura bakmayın, bende kavga falan ettiğinizi sandım."

"Anne," dedim sadece onun duyabileceği bir sesle. "İçeriye gir, geliyorum."

Annem başını sallayıp eve girerken Kenan Demir'e döndü. "Eğer yirmi dört saat içinde o belgeleri imzalamazsan başına gelecekleri biliyorsun kardeşim!"

Demir öfkeyle Kenan'ın göğsünden itti. "Yürü git siktirtme belanı!"

"Görüşeceğiz seninle." diyerek lüks arabasına bindi Kenan, giderken gözlerinin üzerimde yoğunlaşması garip bir his uyandırmıştı bende.

Kenan'ın arabası mahalleden ayrılırken "Ne yapacağız," diye sordu Atakan.

Demir burnundan soluyordu. "Ona istediğini vermeyeceğim."

Atakan kaşlarını çattı. "Nasıl yani, şirketin CEO'su sen mi olacaksın?"

Öfkeyle Atakan'a çevirdi başını. "Benim o şirkete ayak basacağımı senin aklın alıyor mu amına koyayım!"

Atakan başını iki yana sallarken elimi Demir'in omzuna koydum. "Sakin ol..."

"Demesi kolay!" diye söylendi.

Haddim olmayarak bir soru sordum. "Neden abine öyle davrandın?"

Bana çevirdi bakışlarını. "Öyle olması gerekiyor çünkü." dedi cebinden çıkardığı sigarasını dudaklarının arasına alırken.

Anlatmak istemiyordu, zorlamadan elimi çekip başımı salladım. "Annemle konuşmuş olması sorun yaratır mı?"

Çakmağını çıkarıp ateşledi sigarayı. "Sorun olmaz ama ona uzak durmasını söyle. Kenan göründüğü gibi biri değil, göt herifin tekidir."

Başımı salladım. "Ben bir anneme bakayım." Sigarasından derin bir nefes çekip üflerken başını salladı o da.

❥❥

Annem, Kenan ile konuştuğu her şeyi harfi harfine anlatmıştı bana. Sadece eve gelip Demir'in abisi olduğunu söylemişti Kenan. Sonrasında annem ona kahve yapmış, beklerken birlikte içmeyi teklif etmişti. O sırada da sohbet ederken konu benden açılmış, kızı olduğunu söylemişti.

Kenan'a Demir hakkında iyi dileklerini söylediğinde ise Kenan'ın güldüğünü söyledi. Demir'in abisine ve babasına olan nefretini deli gibi merak etmeye başlamıştım. Sormuştum ama geçiştirmişti. Anlatmak istemediği için sormamıştım bir daha fakat bu sonra da sormayacağım anlamına gelmiyordu. İlk fırsatta sorup öğrenmeye çalışacaktım.

Şimdi ise kıyafetlerimi almak için eve gidecektim. Asıl amacım kıyafetler değildi. Demir'in bana verdiği bandana kalmıştı evde. Onu orada bırakamazdım. Almam gerekiyordu. Ama öncesinde Melis'in dükkana uğrayıp motoru almalıydım. Asıl sorun, annem bunu öğrenmeden evden nasıl çıkacağımdı.

Hırkamın önlerini sıkı sıkı kapatıp indim aşağıya. Demir evde değildi, Atakan'la birlikte gitmişti. Annem'se mutfakta Atakan'ın getirdiği yemeklik malzemeleri doğruyordu.

"Anne," diye seslendim yanına doğru yaklaşarak.

Güzel yüzünü bana çevirdi. "Efendim çiçeğim?"

"Ben Melis'in yanına uğrayıp geleceğim iki dakika."

"Ya o pislik görürse Efnan, biliyorsun bize kinlendi, eğer sana bir şey-"

"Bana bir şey yapamaz anne!" diyerek sertçe kestim sözünü. Artık ondan korkmamamız gerektiğini iyi bilmesi lazımdı çünkü o evden çıkmıştık. "Gidip geleceğim."

Yanına yaklaşıp yanağına uzun bir öpücük bıraktım. "Dikkat et yine de," dedi endişeli sesiyle.

Başımı salladım. "Kapıyı kimseye açma anne. Kenan da olsa, bir başkası da olsa."

"Ama o abisi olduğunu söyledi." dedi mahçup bir tonlamayla.

"Onun ailesini nereden tanıyoruz?" diye sordum, sakin bir sesle. "Belki başka birisiydi, sana yalan söylüyordu, nereden bilebilirdin ki?"

"Haklısın," dedi dudaklarını birbirine bastırarak. "Artık babam da gelse açmam kapıyı kimseye."

Güldüm bu sözüne. "Şimdi çıkıyorum ben, lütfen dikkat et kendine."

Annem başını sallarken ona öpücük atıp çıktım evden.

❥❥

Melis'in dükkanına girip Abdullah'ı pataklamasını izledim birkaç dakika. Sonunda Abdullah'a ağır motor beyinlerini taşıtma cezası vererek bana döndü.

"Ay kusura bakma Efnan! Bu dayak yemezse düzelmez!"

Güldüm kıs kıs. "Yazık çocuğa ya!"

Somurttu. "Hak ediyor o, hak ediyor!" diye bağırdı Abdullah'ın duyabileceği şekilde. Abdullah ağzında sinirle bir şeyler gevelerken "Sen niye gelmiştin?" diye sordu Melis.

"Motor lazım, eve kadar gidip geleceğim."

Kaşlarını çattı hemen. "Eve mi? Ne diye eve gidiyorsun kızım!"

"Bağırma Melis!" dedim sinirle. "Keyfimden değil herhalde, kıyafetlerimi falan almam lazım!"

Sıkıntılı bir nefes verdi. "Tamam beraber gidiyoruz o halde."

Onun benimle gelmesi başının belaya girmesi demekti. Ben buna izin veremezdim. "Olmaz, ben tek giderim."

"Nah gidersin!" diyerek Abdullah'a döndü. "Dükkan sana emanet, bir yere kadar gidip geliyorum. Aman buraları yakayım deme!"

Abdullah üzüldüğünü belli eden bir ifade yerleştirdi suratına. "Aşk olsun usta!"

Ben gülerken "Hadi lan oradan!" diye bağırdı Melis. Abdullah somurtarak işine devam ederken Melis'le birlikte motora atlayıp eve doğru ilerlemeye başlamıştık.

❥❥

"Burda duralım." dedim Melis mahallenin başında motoru durdururken.

Aşağıya indiğimde anahtarı alıp o da indi motordan. "Niye burada durduk?"

Çünkü her ihtimale karşı o pislik evde olabilirdi, Melis'i görmesini istemiyordum. "Sen burada bekle ben alıp geleyim."

"Salak salak konuşma kızım!" diye bağırdı Melis kısık bir sesle. "Ben de seninle geleceğim!"

Benden önce yürümeye başladığında ben de oflayarak peşinden yürüyordum. O sırada çalan telefonumla birlikte ikimiz birden duraksadık. Telefonu çıkardığımda aramanın Demir'in ben de çoktandır kayıtlı olan numarasından geldiğini gördüm.

Melis'e "Bir saniye," diyerek yanıtladım aramayı.

"Demir?"

"Nerdesin sen!"

"Ne bağırıyorsun ya!"

"Efnan, annene Melis'e gidiyorum demişsin, baktım orada yoksunuz. Neredesin?"

"İşim var, gelirim yarım saate."

"Ne işin var?"

"Ben sana bu kadar soru soramıyorum Demir Atasoy!"

"Sorun sende o zaman!"

"Şimdi bunu mu tartışalım!"

"Hayır, nerede olduğunu söyle bende kapatayım."

"Sen bana abine neden öyle davrandığını söyleyeceksen olur."

"Ya sabır!"

"Kapatıyorum Demir, görüşürüz!"

"Efnan-"

Konuşmasını dinlemeden suratına kapattım telefonu. Ben ona böyle hesap sorsam şimdiye yemediğim laf kalmamıştı! Ben ne diye hesap verecektim ki!

"Demir mi?" diye sordu Melis.

Başımı salladım. "Neredesin diyor."

"Hesap soruyor yani." dedi göz devirerek. Melis böyle şeyleri asla ama asla sevmezdi.

"Her neyse, gidelim mi?"

Melis başını salladığında eve doğru yürümeye başladık. Demir beni yeniden aramaya başladığında aramayı reddedip yürümeye devam ettim. Aramakta ısrar ettiğinde ise telefonu kökten kapatıp cebime koydum.

Apartmana girip ben önde, Melis arkamda olmak üzere çıkıyorduk merdivenleri. Bizim kata geldiğimizde duraksayıp her zaman ayakkabılığın altına soktuğum gizli anahtarımla kapıyı açtım.

İçeriden ses gelmiyordu, zaten bu saatlerde işte olurdu. O yüzden rahat rahat gelmiştim buraya. "Sen kendi kıyafetlerini al, ben de Gülçin ablanın kıyafetlerini alayım." diyerekten mantıklı bir öneri sundu Melis.

Başımı salladım. "Dolabın üzerinde büyük bir çanta var."

"Tamam," dediğinde ayrılmıştık odalara.

Hemen odama girip dolabıma sakladığım Demir'in bandanasıyla birlikte birkaç parça kıyafet ve özel eşyalarımı aldım. Onları sırt çantama koyup tam odadan çıkacakken Melis'in attığı gür çığlık kulaklarıma dolmuştu. Çantayı elimden atıp panikle annemin odasına koştum.

"E...Efnan!" dedi Melis korku dolu bir ifadeyle.

"Ne oldu," diye sordum panikle.

Gözleri arkasına, yere döndüğünde bende başımı oraya çevirdim. Babam olacak adam yerde iki büklüm bir şekilde kanlar içinde yatıyordu.

❥❥

SİZCE FARUK'A NE OLDU?

DEMİR'İN BABASINA VE ABİSİNE OLAN NEFRETİNİN SEBEBİ NEDİR SİZCE?

BÖLÜM HAKKINDA KISA BİR YORUM BIRAKIN.

Oy vermedin değil mi, yazıklar olsun.

Continue Reading

You'll Also Like

8.7M 222K 50
Çağrı'nın annesinden sonra tutunduğu dal Demir'di. Demir'in hayatındaki tek doğruydu Çağrı. Klasik mafya hikayelerinin standartlarını aşan, burun kır...
15K 565 17
"Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur." (İbn-i Mace, "Dua", 1) ₪28.07.2017₪
5.8K 377 31
568 yıl önce ayrıldılar ve günümüze kadar bir araya gelemediler.. Drakula sevdiği kadını tanımıştı. Ama kadın? "Bir aşk hikayesi" serisinin 2. Kit...
5K 244 6
Mutsuz SeyFer olmayacak 3. Kişi yok dizinin konusuna çok bağlı olmayacak değişiklikler olacak +18 kısımlarda olacak 🫶🏻 Kitapa bi göz atın derim🫠🫂