Hacker | Minsung

By charmvenom

429K 45.2K 90.6K

• Başlamadan önce bunun 'uzun soluklu' bir kurgu olduğunun bilincinde olun. İleride yorumlarda veya orada bur... More

1》random dom dom
2》tanışalım mı
3》gay misin
4》güzelsin
5》arkadaş olalım
6》yatakta en çok ne yapmayı seversin
7》herkes birbirinin ağzına veriyor
8》orul orul organic evlatları
9》hyung deme lazım olur
10》seni seviyorum
11》ellerimizin yönelimi var
12》seni istiyorum
13》pardon, hapisteydim
14》go sucuk yourself ne demek
15》hacker yarası değil dom dom kurşunu
16》ama evlisin benim degilsin
17》adanaya gidek mi
18》hangimizin donu araya kaçmıyor ki
19》fan servis ;)
20》random dom dom aşireti
21》saydım kaç gün oldu
22》aradığım şey sensin
24》wattpad hatasına kurban giden bölüm
25》özür dilerim
26》evime gel hanji
27》chan hyung felixin poposunu yiyor
28》virüs
29》hyung linea s2s teklifi
30》hyung dedik bağrımıza bastık
31》3f yani fan fin fon
32》başkası adına utanmak
33》kedilerin ikinci babası
34》okeyci tae
35》sugar daddy? no, hacker daddy
36》§exting, §exy thing (M)
37》kaleyi içten hacklemek
38》müneccim elinden su içenler
39》send dudes
40》1F.y0( ). c4π. ®34D. T|-|15. y0 ( ). ª®3. 6ªÝ
41》her hackerın bir okey oynayışı vardır
42》badakokkiri 바다코끼리 kostümlü garsonlar
43》çok yorgunum minho
44》drive with me baby (M)
45》cookin' like a chef I'm a 5 star 미슐랭
46》süpürgeci hanji
47》hüp diye içine çek beni
48》aranan hacker bulundu
49》uchiha hyunjin'in genjutsu tekniği
50》wthatehfcuk
51》doğruluk mu cesaret mi
52》date üstüne date
53》neye gülüyorsun açıkta bir yerimizi mi gördün
54》en büyük asker bizim asker
55》acılarla harmanlanan düğün
56》minho'nun iç dünyası
57》dondan tutan dilenci çetesi
58》hanji kod yazıyor
59》güzelsin 2
60》adaya veda eden isim: minho
61》çin yolcusu kalmasın
62》mezara kadar değil taezara kadar
63》(ma) lee minho x6
64》vien & kibhruk
65》minho görevde
66》ilk kod çözüldü
67》uzun zaman sonra ilk haber
68》itiraflar ve dargınlıklar
69》aç kollarını ben geliyorum
70》lee hanji
71》öpüşelim barışalım zinciri
72》minho'nun hazinesi
73》dom dom con dom
74》kepler havaya donlar aşağıya
75》aralık bırakılan kapı
76》dirty talk random kalk (M)
77》sus ve yalovaya devam et
78》ilk adım
79》hanji on top (M)
80》günde devri alem
81》s.w.a.g
82》sektirsem seni
83》son hack
84》tüm kalpler hacklendi! (final)
85》kiseki (alternatif bölüm-f)
86》fbi open up (alternatif bölüm-f)
87》çınar ağacı (alternatif bölüm-f)
88》betelgeuse söndü (alternatif bölüm-f)

23》çatır çutur

8.1K 808 2.6K
By charmvenom

Her şey Minho'nun planına uygun olarak ilerliyordu. Namjoon'un kullanmadığı ev, misafir ağırlamak için gayet uygundu. Minho, Soobin ve Jay'in yardımlarıyla birlikte evde bulunan kolileri açıp evi düzene soktu.

"İnandırıcı görünüyor mu?"

Jay etrafı inceledikten sonra Minho'ya gülümsedi, onu rahatlatmak istiyordu "Evet, endişelenmene gerek yok."

"Üç bekar erkeğin böylesine temiz bir evde yaşaması bana pek inandırıcı gelmezdi. Şu koltukların altına iç çamaşırlarımızdan sokalım."

Minho ona tiksintiyle baktı, evdeki salonda oturmuyor olsa da evlerine döndüklerinde yapacağı ilk iş salondaki koltuğun altına bakmak olacaktı, fakat bunu yapmasına gerek kalmadı çünkü Jay'in söyledikleri Minho'nun aydınlanmasını sağladı.

"Bunu evde de yapıyorsunuz, sinir krizleri geçiriyorum. Salonda oturmak istiyorum ama sizin yoğun testesteron ve apış teri kokan çamaşırlarınız yüzünden salondan içeriye giremiyorum."

Minho, Soobin'e yaklaştı ve onun ensesine sertçe bir tokat attı. Soobin beklenmedik hareket üzerine kafasını kapının pervazına çarpıp kaşını yardı. Jay ona kızgın olsa da yaralanmasına üzüldü ve üzerindeki tişörtü hızla çıkartıp Soobin'in kanayan kaşına bastı. O sırada Minho ise hiçbir şey olmamışçasına salondaki koltuğa kuruldu.

Soobin, Jay'in bastırdığı tişörtü yüzünden çekerek aynaya baktı. Kafasını çok sert çarpmamış olmasına rağmen yarası fazlasıyla büyüktü. Soobin'in yüzü şekilden şekle girerken, Jay birazdan yaşanacakları az çok tahmin edebiliyordu. Büyük ihtimalle Soobin, Minho'nun üzerine atlayıp onu dövmeye çalışacak ama en sonunda her zaman olduğu gibi dayağını yiyip bir köşeye çekilip sessizce oturacaktı.

Korkulan olmadı, aksine fazlasıyla şaşırtıcı bir durum meydana geldi. Soobin sevinç naraları attı. Kendisini Minho'nun üzerine bırakıp onun yanaklarını kavradı ve yüzünün farklı noktalarına öpücük bırakmaya başladı. Jay kanlı kapı pervazına yaslandı ve telefonunu çıkartarak bu anları kaydetmeye başladı.

"Bu iz çok havalı duruyor, teşekkürler!"

"Sen kafayı yemişsin, bırak beni."

Jay onlara kıkırdarken arkasında birisinin varlığını hissetti, korkuyla arkasını döndüğünde 7 kişinin kendisine ve salonda boğuşan ikiliye baktığını gördü.

"Zili çaldık ama duymadınız, kapı açık olunca da içeriye girelim dedik." Chan'ın açıklamasından sonra Jay onları koridordan salona doğru yönlendirdi. Minho ve Soobin hâlâ güreşiyordu, bu yüzden birilerinin geldiğini fark edemediler.

Changbin durumun saçmalığına anlam vermeye çalışıyordu. Sanki salonda konulu grup porno filmi çekiliyormuşçasına bir hava vardı. Jay'in çıplak üst bedeni, yerde birbirlerinin popolarını avuçlayan ve öpücük saldırısı yapan ikili onun bu düşüncesini destekliyordu.

"Öhm..." Jay yerdeki ikiliyi ayırdı. Minho'nun gözleri Hanji'nin gözleri ile buluştuktan sonra Minho hızla Soobin'in üzerinden kalktı.

"Özür dilerim, geldiğinizi fark edemedim."

"Bölmedik deği mi?"

Felix, Jeongin'in kulağına fısıldadı "Gayler, geyleri ağırlıyor." Jeongin ve Felix gülmemek için büyük bir çaba sergiliyordu. Felix kendisiyle gurur duydu, böylesine gerginlik dolu bir gay panik ortamında Jeongin'in minicik de olsa gülümsemesine sebep olmak çok önemli bir şeydi.

Hyunjin'in imalı ses tonu Minho'nun göz devirmesine sebep oldu. "Bölmediniz."

"Kaşına ne oldu? Ciddi görünüyor, istersen tedavi edebilirim."

"Minho az önce kaşımı yardı. Teklifin için teşekkür ederim ama bu iz gerçekten çok havalı ve ben onu tedavi ettirmek istemiyorum."

"Oh, peki o zaman."

Felix minik adımlarla Chan'ın yanına geldi ve onu koluyla dürttükten sonra fısıldadı. "Hyung, anıların canlandı mı? Sen de benim kafamı yarmıştın."

Chan o anları hatırlamayı istemiyordu ama maalesef hatırlıyordu "Evet." dedi bıkkınlıkla ve ekledi "Unutmak ne mümkün?"

Bu kez de Seungmin, Felix'i kendisine çekti ve onun kulağına fısıldadı "Bu ne Felix, Şam Şeytanı gibi gelene geçene fısıldıyorsun." Felix dudağını büzdü ve kendisini kanepelerden birisine yerleştirdi.

"Bu arada ben Jay, Minho'nun ev arkadaşıyım ve bu da Soobin."

Jay, Soobin ve diğerleri arasında geçen tanışma faslının ardından Jay, Soobin ile önemli işleri olduğunu belirterek evden ayrıldı.

Minho hakkında konuşuldu, laf lafı açtı, toplu sohbetler edildi ve bir süre sonra herkesin odağı kalbindeki kişilere çevrildi. Salonun dört bir yanına dağılmış çiftler keyifle sohbet ediyordu, Hanji ve Minho hariç.

Hanji çekingen bir şekilde Minho'nun oturduğu dar koltuğa gelip oturdu, dizleri birbirine değiyordu. Minho kalbinin hızlandığını hissettiğinde gözlerini kapattı, bunu gören Hanji endişelendi.

"Hyung, bir sorun mu var?"

Evet, sorun bana temas etmen ve gay panik yaşatman.

Tabii ki cesaretini yalnızca klavye başında toparlayabilen Minho bunu diyemedi ve yalana başvurdu "Başım döndü, kazanın etkileri işte."

"Kötü görünüyorsun, biraz uzanmak ister misin?"

Minho odaya baktı, uzanabileceği hiçbir yer yoktu. Şu anda oturdukları koltuğa sığabilmek için de fazlasıyla uzundu. "Uzanabileceğim bir yer yok."

"Odana gidelim."

"Ne?"

"Odana gidelim hyung, senin için çok daha konforlu olur."

Hanji ile baş başa kalabilme şansı... Minho yeniden salona göz attı, diğerleri onların yokluğunu fark edemeyecek kadar meşgullerdi. "Tamam, odama gidelim."

Minho önde, Hanji arkada ilerledi ve koridorun sonundaki odaya girdiler. Minho sahte odasındaki yatağa uzanırken, Hanji de onun için yastıkları düzenliyordu. İşi bittiğinde Minho'nun yanına oturdu, ayaklarını yatağın üzerine konumlandırdı ve sırtını yatağın başlığına dayadı.

Sessiz odada baş başa bir şekilde yatağa uzanıyorlardı. İkisinin de hissettiği duygular aynıydı. Görücü usulü evlendirilmiş bir çiftin gerdek gecesinde sessiz bir şekilde yatağın üzerine oturup karşı taraftan ilk adımı beklemesi... Evet, bu odanın içinde tam olarak böyle bir atmosfer vardı.

"Ee Hanji, bayadır görüşemiyorduk. Hayatın nasıl gidiyor?"

"Eskisi kadar kötü değil fakat iyi de sayılmaz."

"Neden?"

"Birisi var ve o..."

Uzaylı tema müziği duyulduğunda Minho içinden küfür etti, Hanji cebindeki telefonu çıkarttı ve aramayı reddetti. Birkaç saniye sonra yeniden arandı ve yine reddetti. Arayan kişi fazlasıyla ısrarcı gibi görünüyordu, aynı olay birkaç kez daha tekrarlanınca Minho dayanamadı.

"Açmalısın, bu kadar aradığına göre önemli bir şey olabilir."

"Eve gittiğimde ona dönerim, önemli olduğunu sanmıyorum zaten."

Minho, Hanji'yi ısrarla arayan kişinin kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Daha önce Hanji ile olduğu vakitlerde Hanji'yi arayan, hatta tek bir mesaj atan bile olmamıştı. Minho, Hanji'nin kendi minik arkadaş grubu dışındaki kişiler haricindeki insanlarda arkadaş olmadığını düşünüyordu.

"Merakımı mazur gör, arayan kimdi?"

"Eski sevgilim, benimle barışmak istiyor da."

"Anladım."

Sinirleri bozuldu, eski sevgilisi hangi hakla Hanji'yi arayıp barışmak istiyebiliyordu ki? Üstelik bu hangi eski sevgilisiydi? Eğer okey bağımlısı ve baba hırsızı olan sevgilisiyse işler fazlasıyla kanlı bir hale gelirdi. Ve bu defa Minho, okey ıstakalarını büyük bir zevkle o çocuğa sokardı.

"Ee hyung, kendini nasıl hissediyorsun?"

"Daha iyiyim."

"Kaza nasıl oldu?"

Minho, Hanji'nin kendisine acımasını ve kendisiyle ilgilenmesini istiyordu, bu yüzden yaşanan olaya birazcık abartma tozu kattı.

"Normalde gözlerim kapalı olsa bile ustalıkla sürdüğüm motorum pek çok dış etkene maruz kaldı. Zincirleme kaza, bozuk yol, kaygan zemin... Arkamdan gelen araç bana çarptı ve yüz metreden daha fazla savrulmama sebep oldu. Motorum ağaca çarparak durabildi, üstüme devrilen motorun altından zorla sıyrıldım ve yaralılara yardım etmek için kaza bölgesine ulaştım fakat ne yazık ki bir başka aracın frenleri tutmadı ve o da yolda savrularak benim olduğum bölgeye sürüklendi, bu sefer de iki aracın arasında kalmış oldum. Kimse bana yardım etmeye gelmedi, ben de aracı iterek kendime yol açtım ve kendimi kurtardım."

Hanji, Minho'ya büyülenmişçesine bakıyordu. Minho'nun iki araç arasından çıkma anını hayal etti, Alacakaranlıktaki o meşhur araba sahnesi canlandı gözünde. Bir anlığına Minho'nun Edward, kendisinin de Bella olduğunu hayal etti. Kurt olup ulumak, vampir olup ısırmak istedi.

Peki ya işin gerçeği ne? Minho yolda gerçekleşen zincirleme kaza sebebiyle kaza yaptı, elli metre kadar savrulup, bir ağaca çarparak durabildi ve bu anlatımda doğru olan son şey ise motorunun bacağını sıkıştırmasıydı ama Minho bunu bilemezdi çünkü ağaca çarptığı andan itibaren bilincini kaybetmişti.

Geri kalan her şey Turkcell salla kazan uygulamasından çıkan promosyon kodu ile alınan abartma tozunun etkisiydi.

"Hyung, şükürler olsun ki sana bir şey olmadı." Hanji kollarını Minho'ya doladı ve sıkıca sarıldı. Minho hiç beklemeden küçük sincabına karşılık verdi, birkaç dakika boyunca sarılan ikili ayrıldığında Hanji'nin gözleri dolmuştu.

Minho onun yanağını hafifçe okşadı "Üzülme, ben iyiyim." Hanji güçlükle başını salladı ve dudağını dişledi. "Yürürken ve bir şeyleri tutarken biraz zorlandığını gördüm hyung, izin ver de sana yardım edeyim."

Hanji'nin ne gibi bir yardım yapacağını delicesine merak ediyordu, onun antropoloji okuduğunu ve sağlık ile ilgili konularda bilgisinin olmadığını varsayıyordu, bu durum onu biraz korkutsa da Hanji ile temas içinde olabilme ihtimaline karşılık sunulan yardım teklifini onayladı. Hanji aldığı onayla birlikte Minho'nun kolunu tuttu ve nazikçe masaj yapmaya başladı, gözleri Minho'nun damarlı ellerine takıldığında yaptığı masaja ara vererek tuttuğu elleri incelemeye başladı, bu eller ona çok tanıdık geliyordu.

"Bir sorun mu var?"

"Huh? Hayır, hayır sorun yok. Yalnızca damarlı eller çok hoşuma gidiyor da."

Minho sinsice gülümsedi. "Sana bir şey göstereyim öyleyse."

Minho sol elini yumruk yaptı ve birkaç kez salladıktan sonra sağ eliyle sol kolunun üst bölgesini sertçe sıkıp elini açtı, bu hareketiyle birlikte gizlenen damarları da dahil olmak üzere koluncaki ve elindeki tüm damarlar şişip belirginleşti.

Bir anlık refleksle birlikte Minho'nun elini alıp kendisinin boynuna yerleştirdi ve Minho'nun eline güç uygulayarak kendisinin boğazını sıkmış oldu. Kelimenin tam anlamıyla Hanji'nin salyaları akıyordu.

Hayır, kelimenin tam anlamıyla değil, gerçek anlamda salyası akıyordu. Minho elini onun boynundan çekti ve cebinde bulunan peçeteyi çıkartıp Hanji'nin ağzını sildi.

Hanji utançla kendine geldi "Özür dilerim hyung, ben bağımlıyım da... Ya bağımlı değilim de, bir anlık refleks kurbanı oldum." sözü biter bitmez panikle Minho'nun bacaklarına yöneldi. En azından ayaklara ilgi duymuyordu, yani burası risksiz bölgeydi ya da o öyle sanıyordu.

Minho'nun üst bacaklarına ulaştığında elinin altında hissettiği kalın, büyük sertlikle şaşırdı.

Minho'nun üst bacağının bu kadar sert, kalın ve kaslı olmasını beklemiyordu. Hanji önce Minho'nun bacağını sonra da kendisinin bacağını tuttu.

"Yuh hyung! Bacağın ne kadar da büyük."

"Öyledir."

"Ölçmek istiyorum."

"Tabii."

Hanji, Minho'nun yanına geldi ve bacaklarını aynı hizaya getirdikten sonra elini kendi bacağının üstüne koyarak Minho'nun bacağıyla kendi bacağını kıyasladı. Yükseklik olarak Minho'nun bacakları Hanji'nın bacaklarından 2 parmak daha yüksekti. Sıra eni ölçmeye geldiğinde Hanji'nin mantığı devre dışı kaldı ve merakı aktive oldu.

Kendisini bir anda Minho'nun üzerine konumlandırdı ve bacaklarını aynı hizaya getirdi. Minho'nun bacakları, Hanji'nin bacaklarına kıyasla 4 parmak daha enliydi. Minho mu? O halinden gayet memnun bir şekilde Hanji'yi izliyor ve kasıklarına binen yükten dolayı inlememek için dudağını dişliyordu.

Hanji yüzünde şaşkın bir ifadeyle Minho'ya doğru döndü, hâlâ Minho'nun kucağında oturuyordu ve o henüz bunu fark etmemişti, Hanji'nin aklı ölçülerde takılı kalmıştı.

"Hyung, nasıl bu kadar büyük bir bacağın olabilir? Aşırı kıskandım."

"Tanrı vergisi." Minho düşünmeden yanıtladı, şu an düşünmek için uygun bir zaman değildi. Hanji, Minho'nun kızarmaya ve terlemeye başlayan yüzünü gördüğünde endişelendi. Öne doğru uzanarak büyüğünün yüzünü ellerinin arasına aldı. "İyi misin hyung?"

"Jisung..." Minho sesini kontrol edemedi ve Hanji'nin adını inler bir tonda söyledi. "Efendim hyung?" Minho, Hanji'yi utandırmak istemiyordu bu yüzden aklına ilk gelen şeyi söyledi. "Bana su getirebilir misin?" Hanji olduğu yerden kalkıp mutfağa gittiğinde Minho derin bir nefes alabildi. Hanji suyu kaptığı gibi Minho'nun yanına döndü ve suyu uzattı. "Teşekkürler Jisung."

Hanji yeniden ilk pozisyonuna dönüp sırtını yatak başlığına yasladı. Bir süre Hanji'nin okulundan konuştuktan sonra, Hanji yerinde rahatsızca kıpırdanmaya başladı. İçinde bulunduğu durum aşırı can sıkıcıydı, şu anda donunun araya girmesini daha çok isterdi. Her ne kadar rahatsız olsa da sabit kalmaya çalıştı, bugün Minho'ya rezil olmak istemiyordu.

Minho, Hanji'nin rahatsızlığını fark ettiğinde sessiz kalmayı tercih etti fakat bir süre sonra dayanamadı. "İyi misin Hanji, yine mi iç çamaşırlarınla bir problemin var?"

"Yok hyung, iyiyim." tabii ki yalandı, Hanji'nin gerginlikten dolayı poposu bile terlemişti. "Emin misin?" Hanji cevaplamak için ağzını açtığı sırada odanın içerisinde garip bir ses yankılandı. Hanji panikle konuştu "Yemin ederim osurmadım, karnım guruldadı." Minho anlayışla başını salladı "Anladım, açsan mutfağa gidip bir şeyler yiyebilirsin."

"Aç değilim hyung." hiçbir şey yokmuşçasına sohbete devam etmeye çalışıyordu Hanji ama bedeni onunla aynı fikirde değildi. Karnına giren ağrı ile aniden yatağın üzerinde kıvrıldı, Minho onun için endişelendi. "İyi olduğuna emin misin Jisung?"

Hanji yatağın üstünde bir solucan kıvranmaya başladığı sırada Minho'nun kendisine yönelttiği soruyu zorla cevapladı. "Hyung, bu sabah kahvaltıda...Hay Felix senin götünü sikeyim ya..."

"Ne oldu?"

"Hyung... Motorlarımı bozdum galiba."

"Tuvaleti kullanabilirsin, ben içeride olacağım."

Hanji duymak istediği şeyi duyduğunda kendisini Minho'nun odasında bulunan tuvalete attı ve bass boosted bir müzik açtı. Minho, Hanji'nin rahat hissedebilmesi için odadan çıkıp salona geçti. Herkes bıraktığı gibiydi, kimse Minho'nun varlığını fark etmedi.

Hanji işini bitirdiğinde sifona bastı ama sifon çalışmadı, panikten kendisini yemek üzereydi. Telefonunu çıkarttı ve Felix'i aradı ama Felix'in telefonu çekmiyordu.

Deep trauma korean web

Hanji:
hazreti olan olmayan kim varsa yetissin
NOLUR

Foxyin:
noldu
lan sen nerdesin az once
karsidaki koltukta oturmuyo muydun

Hanji:
edindigim dostlara bak
bir saattir minho hyungun odasindaydik
yenimi fark ettin yoklugumu

Foxyin:
evet
neyse sen niye yardim istedin

Hanji:
tuvalette esir kaldim

Foxyin:
kapi mi kilitli kaldi

Hanji:
keske abim keske
bokumla bakisiyom
nolur biriniz yardim edin

Foxyin:
bassana sifona ne bakiyon

Hanji:
sencw yapmamis miyimdir
hayvan degilim ustunu toprakla kapatmaya calismadim sifona bastım
AMA SIFON CALISMIO

Foxyin:
sicccc

Hanji:
sictim zaten
hem mecaz
hem gercek anlamda

Foxyin:
ne bok yicen

Hanji:
bu gidisle ciddili yicem galiba

Foxyin:
afiyet olsun

Hanji:
o orospu felixi gönder buraya
hepsi onun yuzunden oldu

Foxyin:
tamam bekle

Hanji korkudan bayılmak üzereydi, dakikalar sonra tuvaletin kapısı tıklatıldı. Hanji kapıyı açtığında burnunu tıkayan Felix ile göz göze geldi.

"Kanka ne yaptın, gaz bombası mı attın?" diye sordu Felix.

"Bak kafanı şuraya sokarım, hepsi senin başının altından çıktı. Kapa çeneni de bana yardım et."

"Ben ne yaptım ya?"

"Ulan yine normal yağ yerine motor yağı kullanmışsın, başka ne yapabilirsin ki?"

Hanji aklına takılan şeyle birlikte duraksadı ve Felix'in yüzüne baktı.

"Hepimiz aynı şeyden yememize rağmen neden sadece benim motorlar bozuldu?"

"Benim bozulmuyor, sık sık yediğim için bünyem bağışıklık kazanmış."

Hanji arkadaşının psikolojik sorunları olduğunu düşündü, buradan kurtulduğu anda Felix ile olan arkadaşlığını gözden geçirecekti.

"Hadi Seungmin yemedi onun da o yüzden bozulmadı, peki ya Jeongin?"

"O yolda gelirken yetişkin bezlerinden almıştı. Büyük ihtimalle beze yapıyordur."

Hanji şimdi de Felix hakkında düşündüklerini Jeongin'e uyarlıyordu. Buradan çıkar çıkmaz sadece Seungmin ile arkadaş kalacaktı. Felix odanın camlarını açarken, Hanji gizlice mutfağa gitmiş ve içine su doldurabileceği en büyük şeyi kapıp banyoya gelmişti. Çeşmeden doldurdukları suyu klozete döktüklerinde klozetin içindeki su yükselmeye başladı.

Felix büyük bir heyecanla konuştu "Kanka yıllarımın birikimini mi boşalttın? Gitmiyor bunlar." Hanji elindeki tencereyi Felix'in kafasına geçirdi "Bittim ben Felix, bitirdin beni."

"Bu ne ya, koridor ceset gibi kokuyor."

Duydukları üçüncü ses ile birlikte ikisi de neredeyse kalp krizi geçirecekti. Neyse ki gelen Seungmin'di. "Gruba yazdığını okudum ve yardım etmeye geldim." Hanji mutlulukla Seungmin'in üzerine atlayıp ona sarıldı. Seungmin klozetin arkasına doğru eğildi ve oradaki bir vidayı oynattıktan sonra sifona bastı. Sifon çalıştı ve klozet yeniden tertemiz bir hale büründü.

Hanji ağlamamak için kendisini zor tutuyordu. "Felix, şu tencereyi mutfağa bırak." dedi Seungmin. Felix tencereyle birlikte mutfağa gittiğinde Hanji'nin endişe dolu gözleri Seungmin'in gözleriyle buluştu. "Kokuyu ne yapacağız? Hadi diğerleri önemli değil de Minho hyung bu kokuyu almamalı."

"Minho hyung sanırım koku alamıyor."

"Nereden anladın?"

"Çünkü salon fena derecede kötü kokuyor, kokuya tepki veremeyen tek kişi Minho hyung. Sanırım kazanın onda bıraktığı bir özellik ya da kötü koku fetişi var."

"Koku Jeongin'e mi ait?"

"Bir kısmı evet, elbette içerideki herkes bu kokunun sokağın başındaki pancar şekeri fabrikasından geldiğini düşünüyor."

"Şanslı hain tilki."

"Hadi içeri gidelim."

Seungmin ve Hanji içeri gittiklerinde herkes Hanji'ye sert bakışlarını gönderiyordu. Hanji ne olduğunu anlayamadı ve sordu "Neden öyle bakıyorsunuz be?"

Changbin, Hanji'nin yanına adımladı ve kardeşinin ensesine sertçe geçirdi. "Felix'in kafasını yarmışsın." Jeongin, çaktırmadan telefonunu işaret etti ve grubu okuması gerektiğini belirtti.

Deep trauma korean web

Sunshinelix:
olum kafami yarmissin hanji
ama sen bana wolf bakislimin
seksi poposunun belli oldugu o
fotoyu attigin icin bu
defaligina seni kurtarcam

Foxyin:
git ozelden yaz hanjiye

Sunshinelix:
olmaz plana sizde dahilsiniz
hanjiyle benim aramda bi mesele var
biz o yuzden tartisip duruoz
ben su icmeye giderken hanji ile
karsilasiom sonra tartisiyoz o da
beni itip kafami yario seungda
bizi ayirmak icin orada duruyo
ve beni salona gonderip hanjiye azar cekio
OK?

Foxyin:
bu plan hanjiyi nasil kurtarsin

Sunshinelix:
azimle sicip klozeti tikanzi yapmasi mi
yoksa kafami yarmasi mi daha iyi

Foxyin:
haklisin

Hanji gruptaki mesajları hızla okuduktan sonra anında role büründü. "Neden herkes bana kızıyor? Beni tahrik eden Felix'ti." Hanji kendisini hyunglarına haklı çıkartmaya çalışarak ayaküstü bin tane yalan uyduruyordu.

Hyunglarını kendisine inandırdı ve Felix'ten özür diledi. Minho evdeki ilk yardım çantasını almaya gitti, Chan ise Felix'i pansuman için hazırlıyordu. Minho çantayı getirdiğinde tüm hyunglar Felix'in etrafındaydı.

Deep trauma korean web

Seungminnie:
Jeongin bezini bi degistir kokudan olcez
ama sakin evdeki cop kutularina
atma herhangi bi odanin
penceresinden disariya salla

Foxyin:
yaptim ben o isi rahat olun
koku benden gelmiyo yani

Hanji:
of bian asiri korktum
catir cutur sicip tuvaleti tikadim sandim
megerse sifonun ayari varmis

Foxyin:
nasi ayar

Seungminnie:
Biz genelde evden uzun sureli
gidislerimizde o ayari yapiyoz
Biz evde yokken olasi bi su
taskinini onlemek icin

Foxyin:
bu minho hyung hic sicmiyo mu
niye kapatiyo ki

Hanji:
oyle gorunen birisinin
siciyo olma olasiligi yuzde
007 falandir

Foxyin:
neden 007

Hanji:
james bond faniyim
😔

Seungminnie:
Unutmusuz

Hanji:
onu bunu bosverin de
grup adi bugun ilk defa donen
olaylara uyum sagladi
sicmakla alakali buyuk
bi travma yasadim
bugunden sonra baska yerde
sicma fobim olustu

Foxyin:
bez kullan 👍

Seungminnie:
İgrenc

Foxyin:
kucukken de kullandiK
kimseye igrenc gelmedi

Seungminnie:
Cunku o zamanlar kucuktuk??

Hanji:
felixin tipe bi baksaniza
KSJFKFKAOADKDIDJAKA
yada durun asil chan hyunga bakin

Foxyin:
siccammm

Hanji:
siccam deme tetikleniyom

Seungminnie:
İyi izleyin napcam simdi

Seungmin pansumanı bitiren ekibe baktığında sinsice gülümsedi, abisini zor durumda bırakmayı ve diğerlerinin de bu durumu izlemeyi sevdiklerini çok iyi biliyordu. "Abi, anıların hafızanda canlanmış gibi görünüyor.'' Chan önce Seungmin'e ardından Felix'e baktı. Hyunjin hemen atladı ve yanında oturduğu Minho'ya kolunu doladıktan sonra konuştu ''Minho hyung olayın çok dışında kaldı, birisi ona bu olayı anlatsın.''

Changbin oturduğu yerde gerindi ve bir şey anlatma pozisyonunu aldı. ''Bundan ya 7 ya da 9 yıl öncesine ait bir olay... Chan yeni yeni sosyalleşmeye başlıyor o dönemlerde, top oynamayı öğretiyoruz beyefendiye.'' Chan kızgın bakışlarını Changbin'e yönlendirdi ''Sen portakalda vitaminken ben çoktan top oynamayı biliyordum zaten Changbin, sallayacaksan tutarlı salla.'' Changbin omuz silkti ve devam etti ''Her neyse, şut çekiyoruz, o dönemlerde de kundurayla futbol oynama akımı var. Chan'ın da ucu sivri kundurası var, parıl parıl parlıyor. Çok net hatırlıyorum, Nike eşofman takımı giymişti, kaşının üstünde 2 tane kesik var, saçları da yanları al üstü kalsın modelinden.'' Hyunjin iç çekti ''Biz Adidas giyerken o Nike giyiyordu, ona fena halde özeniyordum.''

''Sonra bu Chan topa öyle bir abandı ki, top direğe çarpıp yön değiştirdi ve aşırı bir hızla kum havuzunda oynayan veletlere...'' Hanji ve Felix'e baktıktan sonra devam etti ''Aslında yalnızca Felix'e çarptı ve Felix'in düşüp kafasını yarmasına sebep oldu.'' Hanji hızla sohbete daldı ''Top Felix'ten sonra bana da çarptı ama kimse umursamadı beni.''

''Senin görünürde herhangi bir yaran yoktu, gayet iyi görünüyordun.'' Hanji abisine kaşlarını çattı ''Emin misin?'' Changbin onu başıyla onayladıktan sonra Hanji sinirlendi. Birkaç saniye düşündü ve ''Zaten rezilliğim boyumu aştı, hiç değilse yılların acısını çıkartayım.'' diye düşünüp bir hışımla ayağa kalktı ve eşofmanını aşağıya doğru sıyırarak arkasını döndü, iç çamaşırının kalça kısmına yakın bir noktayı işaret etti ''O zaman buradaki iz ne? Götüme yerdeki cam kırıklarından birisi girmişti.''

Felix kıkırdadı ve Seungmin'i dürttü ''Bunun da götü ne sorunlu ha!'' Seungmin kaşlarını çattı ve Felix'in bacağını cimcikledikten sonra sus işareti yaptı.

''Üzgünüz Hanji senin götüne bakmadığımız için.'' dedi Hyunjin. Hanji üzerini değiştirdikten sonra asık suratıyla birlikte yeniden yerine oturdu. ''Nerede kalmıştım? Haa... Sonra Felix'in civcivli pijaması kan oldu diye Chan kendisini kötü hissetti ve doktor oldu'' Felix yeni öğrendiği detay sayesinde gözlerinden görünmez kalpler çıkartıyordu. Changbin'in sözü biter bitmez Hyunjin konuşmaya dahil oldu "Felix'in sümükleri Chan'ın eline bulaştı, sonra Chan elini saatlerce yık-" Chan, Hyunjin'in ağzını kapadıktan sonra konuştu ''Çok geç oldu bence biz artık kalkalım, Minho da dinlensin.''

''Yorgun değilim ama yine de siz bilirsiniz.'' dedi Minho. Hanji'nin gitmesini istemiyordu ama diğerleri giderken yalnızca Hanji'ye kal demek hiç uygun olmazdı. Kısa bir anlığına düşüncelere daldı, Hanji'nin sürekli ciddiyetsiz davranmasının altında belki de bugün şahit olduğu birkaç acı anı parçasının bir izi vardı. Hanji, kendi ailesi ve arkadaşları da dahil olmak üzere pek çok kişi tarafından dışlanıyordu.

Minho kendisini onun yerine koydu, eğer Hanji'nin yaşadığı şeylerin minicik bir kısmını dahi yaşamış olsaydı büyük ihtimalle sürekli depresif bir modda gezerdi ancak Hanji cıvıl cıvıl, hayat dolu bir şekilde gezmeye devam ediyordu. Belki de tüm tavırları basit bir rolden ibaretti ama yine de yaptığı mutluluk rolünün hakkını fazlasıyla veriyordu. Minho, Hanji'yi iki farklı kimlikle tanıyabilme şansına sahipti bu yüzden gönül rahatlığıyla birlikte Hanji'nin gerçekten çok güçlü bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilirdi.

Büyük arkadaş grubu evden ayrıldıklarında Minho bu evde tek başına kaldı, Hanji'nin kokusunu içine çekemediği için fazlasıyla üzgündü. Hatırladığı şey ile birlikte kendisine sövdü ve burnunun iç tarafına yerleştirdiği koku önleme bantlarını söktü. Namjoon'un bu evi pancar şekeri fabrikasına yakın olduğu için gün içinde berbat bir koku evin içine doluyordu, kokuyu almamak için taktığı burun bantları Hanji'nin bebeksi kokusunu da almasını önlemiş ve ardında büyük bir pişmanlık bırakmıştı.

Hanji, o kaos ortamı içerisinde arkadaşlarının ve diğerlerinin konuşmalarını duymuştu. O bazen mantıklı davranamıyor olsa da bazen de çevresine karşı aşırı bir duyara sahip olur ve çevresindeki her şeyi beynine en ince detayına kadar aktarırdı.

Fazla olmasa da kırgındı arkadaşlarına. Zaten ne zaman Minho ile bir araya gelse sürekli rezil oluyordu, bir de üstüne üstlük arkadaşları onu rezil ediyordu. Tamam, diğerlerinin kötü bir amacı yoktu ama yine de bazen kırılıyordu Hanji.

Ikukwklk'ın bile daha insaflı davrandığı pek çok an vardı, belki de Hanji bu yüzden ona karşı daha rahattı. Odasına girer girmez eline telefonunu aldı ve gruba yazdı.

Deep trauma korean web

Hanji:
isim vermek istemiom
AMAAAA
f*lix arkamdan konustu

Sunshinelix:
ayy ne zaman
ne zaman

Hanji:
sorunlu got dedin bana

Sunshinelix:
🤭
e oylesin

Seungminnie:
Felix bugun sam seytani gibiydi
geleni geceni durttu
gunah fisildadi

Foxyin:
kapidan girdigimizde bana sey dedi
gayler geyleri agirliyo
gulcem gulemiyom
gulsem kesin siccam
beze carpacagi icin de
pata pata pat gibi sesler cikacak
zor tuttum kendimi valla

Sunshinelix:
helikopter gibi olurdun iste
🚁

Hanji:
ya bisey dicem

Seungminnie:
Soyle

Hanji:
hyungun evi size de cok
garip gelmedimi

Seungminnie:
Ne gibi

Hanji:
ev 3 kisiye gore fazlasiyle bostu
su kabi ararken mutfaga gittim
yalnizca birkac parca esya vardi

Sunshinelix:
evet onu bende fark ettim
bunlar hic evde yemek yemiyo mu ya

Seungminnie:
Cogu yerde kutular vardı
Ama hyung dedi ki
Tasincam buradan

Hanji:
ne zaman dedi

Seungminnie:
Sen jeonginle ugrasirken

Hanji:
haaa
ama yinede cok garip

Foxyin:
ev cok temizdi ayrica
tasinacak birisinin evi
bence biraz kirli olmali ya

Seungminnie:
Herkes biz gibi pis mi arkadaslar

Sunshinelix:
haklisin ask

Hanji:
tamam hadi bu o yuzden olsun
eli cok tanidik geldi bana

Foxyin:
eli nasil tanidik gelmis olabilir

Hanji:
random dom dom adamimin
eline benziyodu hyungun eli

Foxyin:
eller birbirlerine benzeyebilir
bu arada siz hyungun odasinda naptiniz

Hanji:
minho hyung beni bogazladi

Foxyin:
ney

Sunshinelix:
ney

Seungminnie:
Ha?

Hanji:
bana damarlarini gosteriyodu
bi an kendimi kaybettim
aldim elini yapistirdim bogazima
sonra guc uygulattirdim
cennet gibiydi o anlar

Sunshinelix:
ASIRI KISKANDIM SAKA MI
acilen wolf bakislimla yapmam lazim

Seungminnie:
Siz neden odaya gittiniz hanji

Hanji:
hyung bi halsizlesti
hepiniz toplu tasimalardaki
dirzolar gibi koltuklara yayildiniz icin
ben de hyungu odasine
goturup uzandirdim

Foxyin:
duzeldi mi bari

Hanji:
duzeldi duzeldi ama
sonra bi ara yine fenalasti
benden su falan istedi

Foxyin:
yazik ya

Hanji:
LAN
lan
UAN

Seungminnie:
Noldu

Hanji:
benngyungunkuxsginaoyurmsm

Sunshinelix:
ceviri plz

Seungminnie:
Ceviremiyorum

Foxyin:
ben bi haltlar yedim diyo

Hanji:
yedim yedim
gittim hyungun ustune oturdum

Sunshinelix:
ulti mi actin
daha gunler once
ben domdoma asigim
minho hyung abim gibi diyodun

Hanji:
valla cok anlik bi seydi
bacak boyu olcerken oturdum

Seungminnie:
Bacak boyu olcmek mi

Hanji:
masaj yapiodum
bavagina bi dokundum YUH
asiri kalin ve buyuK
hic dar bisey giymedigi icin
anlayamamisim daha once
sonra kiyaslama yaparken iste
oturmus bulunmusum

Foxyin:
hayat salaklara guzel
yapiyo yapiyo
sonradan anliyo

Hanji:
sizde salaksiniz
aa bu arada
ben sizinle konusmayacaktim

Seungminnie:
Neden

Hanji:
senle konuscam askim balim
su digerleriyle konusmayacagim

Sunshinelix:
nedenn

Hanji:
biriniz motor yagi bagimlisi
digeri potansiyel manit adayinin
yaninda beze siciyo

Foxyin:
sen normal misinki

Hanji:
en azindan sizin yaptiklarinizi yapmiom

Foxyin:
🤨

Sunshinelix:
🤨

Hanji:
Seung bana minho hyungun
el fotolarini atsana bi askm
hacker stalker olmam lazim
cok fena kafama takildi

Seungminnie:
Atayim askim

Foxyin:
hackerla minho ayni kisi cikiyomus
GUMMM

Sunshinelix:
ayni kisi ciksa naparsin hanji

Hanji:
no idea canim

Seungminnie:
Oyle bi ihtimal var yalniz
Minho hyungun alani da bilisim
????

Hanji:
WHOTTTDAFUZK
neyse fotolari at
is basa dustu

Seungminnie:

Bi tek bunlar var
Arkada ben cikmisim diye atmisti
Sondakini de instasindan aldim

Hanji:
titredim ya
bu eller boynumdaydi

Sunshinelix:
azginnn

Hanji:
hyungun kedisi varmi
biliyonuz mu

Seungminnie:
Bilmiyorum ama kedi
sevdigini biliyorum

Sunshinelix:
kedi derken 🤨
catboy mu 😋
normal olan mi 😻

Seungminnie:
Sus felix

Sunshinelix:
😔

Hanji:
neyse bu bilgiler bana yeter
have a nice gay arkadaslar

Seungminnie:
Sana da have a nice gay 🌈

Foxyin:
bi sey bulursan soyle bize de🌈

Sunshinelix:
bai bai ask 🌈😔💔

-ฅ/ᐠ. ̫ .ᐟ\ฅ -

Hacker'da geçen çoğu olayın yazarınızın ve yazarınızın arkadaşlarının başından geçen olaylar olduğunu biliyor muydunuz? :')

Nerede saçma sapan olay varsa topladım, haftalık cringe dozunuzu alın istedim. Şüphelensin dediniz şüphelendirmeye çalıştım, eski sevgilisi gelsin dediniz ona zemin hazırladım, uzun bölüm istediniz bölümün kelime sayısını 4K yaptım... Charmvenom belediyesi çalışıyor.

Bir sonraki bölüm spoisi:
Gün gelir devran döner
Hanji kaçar Ikukwklk kovalar...

Continue Reading

You'll Also Like

426K 33K 20
karantina günlerinde çok sıkılan jeongin olacaklardan habersiz yanlışlıkla bir linke tıklar. [rewritten]
22.2K 2.8K 11
Jisung göremiyordu ama her şeyi hissedebiliyordu tıpkı onun için atan düzensiz kalp atışlarını hissedebildiği gibi. - bxb *angst değildir *Devam k...
733K 68.1K 30
tae: jungkook bu şarkıyı dinlerken sana mesaj atan kişi ruh eşinmiş aç dinle hemen, belki o çocuk mesaj atar 《25.07.20 - 03.02.21》
17.9K 1.7K 8
"Neden bu kadar az konuşuyorsun?" onun bu gizemini gerçekten merak ediyordum. Bir süre bekleyip cevapladı, "Belki de samimiyetim sadece yakın oldukla...