TEVAFUK

By hediyesariz_01

1.2K 565 158

Kendimi boşlukta gibi hissediyorum ,ne tutunacak biri nede duracak bir yerim var,sadece düşüyorum.. İçindeki... More

bölüm -1
bölüm- 3
#Karakter tanıtımı #
bölüm -4

bölüm-2

359 191 48
By hediyesariz_01

Selamün aleyküm Bisimilllahirrahmanirrahim
Bölüm şarkısı Hirai Zerdüşt,Ne kadar acıyor yüreğim.
Keyifli okumalar dilerim ☺️

(Alyadua'dan)

"Benim yaralarım ateş tuttukça daha çok kanıyor kendime deva olamıyorum bari başkalarına umut vereyim."

Unutmak ne büyük bir lütuftur değil mi?

Peki ya unutmayıp avutmak,umutla mutluluk arasındaki kadar fark vermez mi insana...

Bir türlü unutamayıp kendimi avuttuğum yerdeydim şimdi.
Bahçesinden bile girmeye cesaret edemeyecek kadar yormuştu beni.

-"Abla inecek misiniz artık?"

Ne zamandan beri burdayım ?Kaç dakikadır önümdeki kapının kolunu açmaya cesaret edemiyorum?

Bilmiyorum.

Derin bir nefes alıp taksiciye ücreti ödeyip indim.

Ben adım attıkça ayaklarım geri sendeliyordu sanki,ayaklarıma inat daha hızlı yürüdüm ve o büyük, siyah çelik kapının önünde durdum.

Bu kapı kaç kere yüzüme çarpılmıştı?Kaç kere o küçük yumruklarımı kanatmıştı ?Kaç kere çaresizliğimi yüzüme vurmuştu?
Saymaya bile gücüm yetmemişti.

-"Buyrun kime bakmıştınız?"

Güvenliğin seslenmesiyle aniden irkildim.

-"Bben Müdüre hanımla görüşecektim."

-Adam adımı sordu ve beklememi söyleyip yurdun içine girdi.

İçimden tekrar ve tekrar inşrah okuyup gözümde ki yaşları sildim.
Önümdeki kapı büyük bir gürültüyle açılınca besmele çekip yavaş adımlarla içeri girdim.

İçimde ki burdan arkasına bile bakmadan kaçmak isteyen çocuğun sesini bastırmaya çalışıp yürümeye devam ettim.

Bahçede koşuşan çocuklar, hâla ilk gün ki gibi duran halat ipinden yapılmış salıncak,her gölgesine oturduğumda beni koruyacakmış gibi hissettiren koca çınar ağacı ve her bir köşesinde acılarımı gizleyen geniş üç katlı eski bina...

Açık olan kapıdan içeri girdim,sanki her an biri boynunu sıkıyormuş gibi nefes alamıyordum.

Ezbere bildiğim koridorlardan geçerken sanki her an o aciz kız çocuğu önüme çıkacaktı.

Büyük harflerle Müdüre Ahu Alkan yazan kapının önünde durdum.
Elimi sanki yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimin üstüne koyup sırtımı duvara dayadım.

-"Elem neşrah leke sadrek,ve veda'na 'an ke vizreke,Elleziy enkada zahreke..."

Kendimi biraz daha rahat hissettiğimde omuzlarımı dikleştirip yavaşça kapıyı çaldım.

-"Gelll"

Besmele çekip yavaşça kapı kolunu indirdim.

İnsan nisyan kökünden gelir ya hani unutur bir çok şeyi, ama kokular, onlar unutulmayacak kadar kalıcıdır.

Aynı kokuyordu burası ilk defa sekiz yaşında küçük bir çocuğun kokladığı gibi kokuyordu,seni sessizliğe çeker gibi kokuyordu...

-"Alyadua hanım lütfen şöyle geçip oturun."

Varlığını yeni fark etmiş gibi başımı kaldırıp orta yaşlı kadına baktım.

Orta boylu hafif kilolu,gri renk dizinde biten etek,ceket takımı
Aralardan bir kaç tel beyazlamış kısa saçları, şeffaf kırmızı çerçeveli gözlükleri olan tombul,güler yüzlü bir
kadın duruyordu karşımda.

Seri adımlarla gösterdiği yere oturup bende yüzüme zoraki bir tebessüm yerleştirdim,istiyordum ki burdakiler benim gibi olmasındı.

Acı bile olsa kaçmasınlardı yaşadıklarımdan,biri onlara evet yada hayır diyebilsindi hiç yoktan içine attıklarını benimle paylaşabilsinlerdi,yeter ki yanlız hisetmesinlerdi.

-"Tekrardan merhaba , nasılsınız Alyadua hanım."

-"Bakışlarımı kadına çevirip iyyim ,sağolun siz nasılsınız dedim."

-"Bende iyyim çok sağolun",lafı fazla uzatmadan tekrar öğrenim belgelerinizi göre bilirmiyim dedi

-"Tabi "diyip ,çantamdaki belgeleri çıkarıp kadına uzattım.

Bir kaç dakika sonra başını aşağı yukarı sallamaya başladı,kaşlarını hafif çatmış bir şekilde incelemeye devam etti.

-"Bizimle çalışmanızdan çok mutlu oluruzda,"
da kadın susmuştu bu sefer kaşlarını çatma sırası bendeydi.

-"Yani açıkçası böyle yüksek bir dereceyle mezun olup,burda çalışmak istemeniz beni biraz şaşırttı"

Evet , Mardin Artuklu Üniversitesi 'ni ikincilikle bitirmiştim.
İstersem başka çok başka yerlerde çalışabilirim ama sorun şu ki istemiyorum...istemiyecektim

-"Daha fazla uzatmamıza gerek yok o zaman ,şunları imzalasanız yeterli
Önüme uzattığı bir kaç belgeyi ellerimin titremesine aldırmadan imzaladım."

-"Hayırlı olsun,diyip elini uzatan kadının elini hafifçe sıktım."

Gerçektende hayırlısı olsundu.

Yerimden kalkıp kapıya doğru yürüdüm tam çıkacakken,

-"Bu arada sol koridorda sağda ki ilk oda sizin ,başlayacağınız güne kadar tekrar bir düzenleme yapılacak,ama yinede siz bakabirsiniz."

Anladım der gibi başımı salladıktan sonra iyi günler dileyip çıktım.

Sol koridordaki ilk oda,dilim bilinçsiz bir şekilde bu cümleyi tekrarlayıp duruyordu.

Sonunda odanın kapısının önünde durup kolunu indirdim
İçeriye tamamen koyu renkler hakimdi kendi karanlığı gibi...

Kahverengi ahşap geniş bir masa ,aynı renkte sandalyesi
Siyah orta boy bir kitaplık,ahşaptan oyulmuş eski küçük bir sehpa,iki deri karşı karşıya koyulmuş koltuk.

Elindeki balonu uçururken gülümseyen bir çocuğun resim tablosu, sanki bu karalık odaya ışık olmak için asılmış gibiydi. Uzun zamandır kullanılmadığı belli olan odayı,toz ve rutubet kokusu kaplamıştı,

Odayı biraz daha inceledikten sonra,çıkışa doğru yöneldim.

İnsan niye bile bile kendisine acı çektirsindi değil mi ?

Peki ya senin çektiğin acının aynısını başkaları gözlerinin önünde çekiyorsa yardım etmez misin?

Yada bunu bir bahane görüp yıllardır Kaçtığın gerçeklerle yüzleşmek istemez misin?

Telefonuma gelen mesajla düşüncelerimden sıyrılıp,tuş kilidini açtım.

-"Acil bir hastam çıkı,biraz geç gelirim.
Anahtar girişteki saksının altında.Allah'a emanet ol ,Selamün aleyküm."

-"Anladım,sende Allah'a emanet ol,Ve aleykümselam."

Taksiye binmek istemiyordum,biraz yürümek iyi gelecek,hem evde doğru dürüst bir şey yoktu.

Ceyda hep hazır şeylerle geçirdiği için,birşeyler alıp mutfakta biraz kafamı dağıtırım diye düşünüp yolumu uzattım ve markete doğru yol aldım.

Uzun bir yürüyüşten sonra sonunda markete vardım.Gerekli eşyaları alıp markette biraz daha oyalandıktan sonra, eşyaları kasadan geçirip çıkışa yöneldim.

Uçan kuşlar,açan çiçekler,yeşeren ağaçlar ve en önemlisi hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşayan insanlar ne kadarda acizdik değilmi...

Çok şükür ki eve varabilmiştim,açık olan bahçe kapısını görünce kaşlarım istemsizce havalanmıştı.

Ceyda böyle şeylere mutlaka dikkat eder,dalgınlığına gelmiş herhalde içimdeki huzursuzluğu hayra yormaya çalışarak adımlarımı hızlandırdım,sanki orda biri vardı.

Her bakışımda daha çok netleşen görüşümle,evet gerçektende orda biri vardı ama ne yapıyordu bu elinde ki şey fotoğraf makinesine benziyordu hafifçe dizini burkmuş evi çekiyordu.

Kimdi bu? Niye evi çekiyordu ki? içimdeki merakla adımlarımı biraz daha hızlandırıp yürümeye devam ettim...

İkinci bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız.Acaba evi çeken kim ve neden çekiyor 🤷‍♀️

Yorumları arttıralım yıldızları parlatalım inşallah Rabbime emanetsiniz Selamün aleyküm ❣️☺️

Continue Reading

You'll Also Like

75.9K 4.7K 21
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
2.5M 80.7K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
469K 35.5K 12
Boş kalan son sayfa dolmadan, kibritler yere saçılmadan, yanan son mum sönmeden, bu yabancı duman her yanımızı sarmadan ve onlar beni bulmadan bul be...
1.6M 53.7K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...