Son Muhafız {Muhafızlar Seris...

Par amour_des_livres07

42.1K 3.4K 2.4K

Kim olduğunu bilmeyen bir kız Amaris. Yetimhanede büyümüş dış dünya hakkında tek bildiği şey kitaplar ve hay... Plus

1.Bölüm : Gerçekler
2.Bölüm : Tören
3.Bölüm : Akademi Yolunda
4.Bölüm : Bir Dost
5. Bölüm : Bir Umudun Yıkılışı
6.Bölüm : Düşmanın İninde
7.Bölüm : Kabulleniş
8.Bölüm : Karanlığın İçinden
9.Bölüm : Düello
10.Bölüm : Buz ve Elektrik
11.Bölüm : Kan
12.Bölüm : Görünenin Öteki Tarafı
13.Bölüm : Kabullenişler ve Parçalanışlar
14. Bölüm : Örtbas Edilenler
15. Bölüm : Zedelenen Bağlar
16. Bölüm : Kara Gözlü Kara Saçlı Adam
17.Bölüm : Kolye
18.Bölüm : Açığa Çıkanlar
19. Bölüm : Kaybetmek
20.Bölüm : Benim Küçük Perim
21.Bölüm : İki Ruh Tek Beden
22. Bölüm : Cehennemin Kızı
23. Bölüm : Kaos'un Başlangıcı Part 1
24.Bölüm : Yüzeye Çıkanlar Part 2
Açıklama !!!
25. Bölüm :Bedel Zamanı Part 3
26. Bölüm : Elementer Halkı Part 4
27. Bölüm Alıntı
27.Bölüm : Yalnızlık
28. Bölüm : Göz Yaşı Damlası
29. Bölüm : Düşmanla Dost
30. Bölüm : Hor Hor Zamanı
32. Bölüm : Leke
33. Bölüm : Yüzleşme
34. Bölüm : Kibarlık
Duyuru !
35. Bölüm : Yılbaşı
36. Bölüm : Tartarus
37. Bölüm : Ama Umuttu
38. Bölüm : Deli Kızım
39. Bölüm : Rövanş
40. Bölüm : Evimsin
41. Bölüm: Asrın Kılıcı
42. Sezon Finali Bölümü'nden Alıntı
42. Sezon Finali Bölümü : Benzedik
II. Kitap | 1. Bölüm : Diğer Yarım
II. Kitap | 2. Bölüm : Suyun Gelişi
II. Kitap | 3. Bölüm : Geçmiş ve Şimdi
II. Kitap | 4. Bölüm : Kadim Ejderhalar I
II. Kitap | 5. Bölüm : Kadim Ejderhalar II
Duyuru!

31. Bölüm : Buz Tutmuş

564 44 10
Par amour_des_livres07

Nasılsınız ?

Bölüme geçmeden bir oy verin bakayım.
Satır arası yorumlarınızı da bekliyorum.

İyi okumalar dilerim perilerim 🧚🏻‍♀️





31. Bölüm : Buz Tutmuş







•••

" Ulan ! Sen insanda akıl bırakmazsın !"

" Aklını aldığını biliyordum Dean'ım."

Dean yüzünü buruşturarak arkasını döndü.
' Sahiplik ekini bir tek Amaris'den duymak isterdi bu gevşekten değil ' diye düşünerek kendini Ateş Saray'ına ışınladı.

Yatağına yatıp gözlerini kapattığında gözüne gelen kızla gülümsedi. Önceki günlerdeki gibi rüyasını süsleyecekti kız. Hoş bu durumdan şikayetçi değildi.

Olmazdı da.

•••

Yeni bir güne uyandığımda esneyerek yerimden doğruldum. Tüm vücudum yenilenmiş gibi hissediyordum. Dinlenmek iyi gelmişti.

" Günaydın." Sesli harfleri uzata uzata söylediği kelimeyle yanıma gelen George gülümsedim.

" Sana da günaydın." dediğimde kolunun tekini omuzuma attı. " Güneş parıldıyor, kuşlar cıvıldıyor. Huysuz cadı bile bugün sessiz. Ne güzel bir gün değil mi ?"

George'un dediklerine güldüğümde Sarah tersçe bize bakıyordu ama takan kimdi ki.

" Gülüşmeniz bittiyse bir şeyler yiyin yola çıkacağız." diyen Sarahla birlikte George'la ateşin yanına yürürdük. Sıcak alevin etrafına oturup yanıma aldığımız sandviçleri yemeye başladık.

" No kodor yolomoz vor ?"

Sarahla aynı anda George ters ters baktığınızda ağızdakileri yutup bize şirince bakmaya başladı.

" Yarım günlük bir gecikmemiz var sadece. Muhtemelen sabah varacağımız yere akşamleyin varırız. Gece boyu dinlenir sonra da devlerin yanına gideriz."

" Devler dost canlısı değiller ayrıca." dediğimde George gözlerini kocaman açmıştı.

" Biz nasıl kılıcı onlardan alacağız ? Bizim on katımızlar."

Elimi yumruk yapıp çeneme dayayarak düşünmeye başladım. İlk kılıcı nerede tuttuklarını bulmamız gerekiyordu sonrada bir plan yapar ve kılıcı onlardan alırdık.

" Dev ülkesinde elementlerimiz bir işe yaramıyor."

" Nasıl ?" diye şaşkınca Sarah'a baktığımda omuz silkti.

" Devler yaşayacakları yerde bizler istememiş gelen olursa diye de böyle bir sihir yapmışlar."

" Çok zekice ."

" George seni onlara yem olarak kullanıp Amarisle kılıcı alsak nasıl fikir ?"

Sarah'ın tehditkar dolu cümlesiyle George düşünürmüş gibi yapıp cevap vermişti.

" Bence iyi bir fikir değil en başta Amaris beni asla yem olarak kullanmaz . Hem sessizce almak varken niye uyuyan canavarları uyandırıyoruz ki."

" Devler çok iyi koku alırlar. Ayak bastığımız an bizi bulurlar."

" İlk element şelalelerine ulaşalım gerisini sonra düşünür kafa yorarsız." diye ayağa kalkıp Ligero'nun yanına yürüdüm.

Bembeyaz aynı zamanda da yumuşacık tüylerini okşadım. " Ne oldu durgun gibisin ?" diye sorduğumda ayaklandı ve masmavi gözlerini benim gece mavisi gözlerime dikti.

Nasıl hissediyorsun?

" Yenilenmiş gibi." dediğimde başını sallayıp sırtına binmem için eğildi. Başka bir şey söylememesi ve bir o kadar da durgun olamasını sormak istedim ama bana zamanı geldiğinde anlatacağından emindim.

•••

Kavurucu sıcakla baş etmek mümkün değildi. Dilim damağıma yapışmış bir halde Ligero'nun sırtındaydım. Ormanlık alandan çıkmış güneşi örtecek tek bir ağaç bile olmayan kurak alandan gidiyorduk.

Bunun tek sorumlusu kısa yol diye bizi peşinden sürükleyen Sarah'tı.

Mataramı üç defa kafama dikip yerine koydum. Önde yürüyen Loni'nin üstünde olan Sarah'a çıkışmaya hazırlanıyordum ki bir çığlık sesi duydum.

Ligero'da durup kulaklarını sese vermişti. Bir kaç saniye sonra tekrardan çığlık sesinin gelmesiyle Ligero adımlarını durdurup hırladı.

" Ormandan geliyor."

Sertçe Sarah'a baktığımda omuz silkerek yönünü sağ tarafa doğru çevirdi.

" Yan tarafımızda orman var ve biz bu çorak çölden mi gidiyoruz !"

" Kestirme olduğunu söylemiştim."

" Sen -" dediğimde tekrardan çığlık sesi duymamla tartışmayı son verdim. Ligero çığlığın geldiği tarafa yönelmişti.

Sık ağaçların olduğu ormana girdiğimizde güneşi görmememle gülümsemiştim. Çalıların arasına gizlenen Ligeroyla dikkatle boş alandakileri görmeye çalıştım.

İki adamın genç bir kıza saldırdığını görmemle ellerimi yumruk yaptım. Hemen yanımda harekete geçecek olan Sarah'ı kolundan durdurdum.

Kısık sesle " Cadısın eğer onlara zarar verirsen yargılanırsın. Bana bırak." Başını sallayıp beni onayladığında hemen üstümdeki ağaç dalını kavradım ve kendimi yukarı çektim.

Ağaçların sık olmasından faydalanarak diğer ağaca dikkatlice geçtim. Bulunduğum yerden iki adamı net bir şekilde görebiliyordum. Genç kızın çırpınış ve bağrışlarından zevk alan ikiliyi mahvedecektim.

" Buzdan heykel yapar süs niyetine dikersin."

Hemen yanımdan gelen sesle irkilip dengemi kaybedecektim ki George beni kolumdan yakalayıp geri çekmişti.

Sinirle ona döndüğümde bana masumum bakışları atıyordu. İlk önceliğim genç kız  olduğu için George ters ters bakmakla yetinmiştim. Zırhımın kemerinde bulunan mini yayımı elime aldım.

" Peri oku mu ?"

" Muhafız oku."

" Nasıl ?" diyerek elimdeki yaya şokla bakarken onu umursamadan yayımı buzla kapladım. Anında büyüyen yayımı kavradım ve iki adamdan kadına yakın olanını doğrulttum.

" Peki oksuz nasıl atacaksın ? Oda mı mini boy."

" Sadece izle."

Yayımı gerdiğimde buzdan bir ok oluşmuştu. George'un ağzı bu durum karşısında açık kalırken dikkatimi genç kıza yaklaşan adama verdim. Üzerindeki pantolonu da indirecekken okumu serbest bıraktım.

Okum hedefine on ikiden vurduğunda adam kolunu tutarak benim olduğum tarafa dönmüştü.

" Hiç mi canı acımadı ya ?"

" Sana sadece izle demiştim."

Ağaçtan inerek adamların görüş açısına girdiğimde ok attığım adam alayla gülüp bana bakmıştı.

" Bu muydu marifetin Su Mu-" Sözünü tamamlayamadan acıyla inlemişti. Ok attığım kolu donmaya başlamıştı. Görmeseler de dudağımı büzmüştüm.

" Ne oldu marifetimi beğenemedin mi ?"

Arkasındaki adam sinirle bana ateş topladı attığında gönderdiğinde de sırıtmıştım. Bir tek gözlerim açıktı.

Ateş topları bana gelmeden buhar olduğunda tehlikeli bir şekilde baktım ikisine. Kolu donan adamın yavaş yavaş omzu oradan da diğer yerleri donmaya başladığında diğer adam bana art arda ateş topları gönderiyordu.

Gelen her ateş topu bana ulaşamadan sönüyordu. Bu adam benim Cehennemin Kızı olduğumu bilmiyor gibi duruyordu. Boşa çabasından kurtarmak adına yayımı gerdim. Okum yayımın ucunda oluştuğunda ateş topları atmayı durdurmuştu.

Bir arkadaşına bir de bana baktı. " Lütfen beni de dondurma. Özür dilerim lütfen ölmek istemiyorum." Tek kaşımı havaya kaldırdığımda hiç acımadan önümde diz çöken adamın göğsüne okumu attım.

Arkasına bile bakmadan oktan kaçarken arkasından umutsuz vakaya bakar gibi bakmıştım. Yayım bir tek muhafızlarda bulunuyordu ve bir tek onların aurasıyla çalışıyordu.

Okum hedefinde her ihtimalde ulaşacaktı. Koşması faydasızdı. Çok da uzaklaşmadan sırtına gelen okumla birlikte yere düştü. Okum vücudunun içine girip onu dondurmaya başlayacaktı.

Bende zevkle yalvarışlarını dinleneyecektim.

" Teşekkür ederim."

Gelen sesle genç kıza döndüm. Üstünde yırtılan elbisesinin omuzlarını ve göğsünü kapatmaya çalışarak minnetle bana bakıyordu.

Birden elbisesi onarıldığında arkamı döndüm. Dalın üstünde duran ikiliyle göz göze geldim. George tüm vücuduyla yanında duran Sarah'ı işaret ediyordu. Sarah en sonunda ayağına basınca acıyla inleme sesi yayılmıştı ormana.

Avucumla alnıma vurdum.

" Bir ses duydum sanki ."

" Yok yanlış duymuşsundur. Adın ne ve bu adamlar senden ne istiyor ?"

" Seni öldürmeliydik !" diye yerde kıvranan adama döndüm. Gözleri hipnoz olmuşçasına ayağa kalktı ve kadının önünde diz çöktü.

" Özür dilerim. Affet beni büyük bir hata yaptım." dediğimde ağzından kan geldi ve gözü açık yere düştü. Aynı anda kızın çığlık atmasıyla yüzümü buruşturdum.

" Ö-öldü."

" Ne olması gerekiyordu ?"

Genç kız gözlerini adamdan ayıramıyordu. Bu sırada kızı  üstün körü süzme fırsatı bulmuştum. Ufak tefek bir şeydi zaten. Üstünde dizlerinin bir karış altında yazlık bir elbise bulunmaktaydı. Çok dar değildi, kolları da uzundu.

Sarı saçları beline kadar uzanıyordu. Beyaz teniyle uyumlu su yeşili gözleri vardı. Gözlerindeki ifadeye duruşuna bakılırsa masum duruyordu.

" Kız şoka girmiş sen kızı süzüyorsun Amaris."

Yanımıza gelen Sarah ve George'la onlara döndüm. Genç kız gözlerini zorlukla adamdan alıp bana döndüğünde dengesini yitirip yere düşmüştü. Bayılan kızla birlikte gözümü büyütmüştüm.

" O kadar uzun zaman ölüye bakarsa olacağı buydu."

Sarah'a cevap vermeden kadının yanına çömeldim. Nabzını kontrol ettiğimde attığını gördüm. Ölmemişti en azından.

" O iyi mi ?"

" Sadece bayılmış. Yardım et de gölge bir alana taşıyalım kızı." George kızın yanına çömelip kucağına aldı.

" Böyle de olur."

Genç Kızı ormanın içerisindeki kurumuş bir gölün yanındaki ağaca yatırmadan önce rüzgarla yerdeki taşları süpürmüştü.

Bu durumla kaşlarım havalanmıştı. George özünde de nazik biriydi zaten de bu kadar derin düşünmesiyle şaşırmıştım.

" Arkadaşın aşık olmuş." diyerek yanımdan geçen Sarah kayanın üstüne oturup matarasınaki suyu içmeye başladığında Ligero'ya döndüm.

" Sence ?" Gözlerimle George'u gösterdim. O sırada matarasındaki suyla kızın uyanmasını sağlıyordu.

Birbirleriyle uyumlular.

" Olur yani ?"

Olabilir.

Gözlerimi tekrardan George'a çevirdiğimde yerinden doğrulmuş uyanan kıza bakıyordu. Kız aniden doğrulup George'a tokadı basmasıyla ağzım açık kaldı. Kız panikle ayağa kalktığında yanına gittim.

" Şşş. Sakin ol !"

Kızın korkuyla bakan gözleri bir süre sonra normale dönmüştü. George baktığımda Pera'nın yanına durmuş bir eli yanağında bize bakıyordu.

" Ben teşekkür ederim."

" Görevim. Senden ne istiyorlardı ?"

Kızı elleri ile oynamaya başladığında Sarah sırtını verdiği ağaçtan ayrılıp yanıma geldi.

" Ben tarlaya gidecektim bir anda önüme çıktılar ve hangi elementer olduğumu sordular. Benim özel gücüm var şifa. Onlarda bana do-"

" Tamam bu kadarı yeterli. Adın ne bu arada ?" devamın zaten biliyorduk.

" Megan. Tarlaya gitmem gerek çok fazla geciktim."

Megan'ı baştan aşağıya tekrardan süzüp kaşlarımı çattım. Bizim yaşlarımızdaydı ama tarlada neden çalışıyordu ?

" Sen neden çalışıyorsun ?" dediğimde gözlerime baktı. Belli bir kırıklık görmüştüm.

" Annemle babam öldü. Teyzemlerde kalıyorum onlarda yük olmamak için çalışıyorum."

Elimi omzuna koyup gülümsedim. " Bu sıcakta tarlada çalışmak akıl kârı değil . Başka bir iş bulman senin için daha iyi olur."

" Şifacıyım zaten ama bugün boş günümdü değerlendirmek istedim."

" Kendi canını okuyarak." Ne ara yanımıza geldiğini bilmediğim George gözlerimi Megan'a dikmişti mırıltılı söylediğini de bir tek ben duymuştum.

Gözüm yanağına takılınca gördüğüm kızarıklıkla kıkırdadım.

Kaşlarını çatıp bana bakan George umursamadığımda Sarah da gülmeye başlamıştı bende kendimi tutmayı bırakmıştım.

" Benim yapmak istediğimi yapmış kız." diyen Sarahla Megan'ın yanakları kızarmıştı.

" Ben özür dilerim yani istemedim bir anda oldu."

" Tarlada çalışmaz iseniz sizi affederim."

" Ben çalışmazsam siz mi çalışacaksınız ?"

George ağzını açıp bir şey söyleyecek iken Sarah konuştu .

" Ekinler için suya ihtiyacınız var ama su yok denecek kadar azaldı."

" Ekinler oldu toplamaya gidiyordum."

" Tamam o zaman ben toplarım." Hayretle George döndüm . O ise aşık aşık Megan'a bakıyordu . Megan ise şaşkınca George bakıyordu.

" Alo bizim gitmemiz gerek unuttun mu ?"

" En fazla ne kadar vakit alır ki tarla hemen halleder gelirim. O sırada da siz dinlenirsiniz ."

George hevesli bir şekilde bana bakarken elimle git git işareti yapıp kayaya oturdum ama kalkmam bir oldu.

" Ay ! Sıcak bu hatta yanıyor." der demez hepsi kahkahaya boğuldu. İlk kaşlarımı çatıp sonra bende onlarla birlikte güldüm.

Yanaklarımı şişirerek gülmeme son verdim. " İşi çabuk bitirip geri dönün." dediğimde George başınız sallayıp Megan'a döndü.

" Uzakta mı tarla ?"

Megan kendini toparlayarak bulunduğu yere baktı. Kafasında bir kaç bir şeyi tartıp George döndü.

" On dakika."

" Biz gidiyoruz Amarisçiğim."

" Dikkat et ve elini çabuk tut yoksa seni beklemeden gideriz."

" Beni geride bırakmazsın." Kendinden emin konuşmasıyla güldüm ve başımı salladım. Megan tekrardan teşekkür edip bize veda ettiğinde kayayı soğutup oturdum ardından mataramı çıkarıp ağzıma diktim.

" Bu gidişle bir gün geç varacağız ."

" Otur dinlen Sahra çünkü yola çıktığımızda böyle bir şansın olmayacak."

" Emir vermek için doğmuşsun."

Omuz silktim. " Babam yer altının kralı annem eski su muhafızı aynı zamanda Kraliçe."

" Aslında birbirimize benziyoruz." Tek kaşımı havaya kaldırıp Sahra'ya diktim gözlerimi.

" Benim annemle babam Kara Muhafız annem Cadı Kraliçesi. Yasak ilişkileri var yani. Üvey babam ve annem de ölünce taht  bana kaldı ve bu yaşımda Kraliçe oldum. Kara Muhafız olan Carlos'u seviyorum. Aynı zamanda da biz karı kocayız. Karanlığın Kralı Carlos."

Gözlerimi büyüterek Sahra'ya baktım. Carlos'la birbirlerini sevdiğini biliyordum ama evlenme ihtimallerini düşünmemiştim bile.

" Eksik bilgin var Sahra. Evet babamla annemin yasak ilişkilisi var ama onlarınki hevesti ayrıca ben kimseyi sevmiyorum."

" Aklın belki ama kalbin ?"

Sorusuyla kalkıldığımda sessizleştim. Bunun cevabı yoktu bende. Zaten beni umursamayan adamın ayaklarına gidecek değildim.

" Seninle aşk hayatımı konuşmayacağım."

" Dean'ın yanında uzun zaman kaldım. İlk defa birine bu kadar yoğun baktığını onun için bu kadar çabaladığını şahit oldum. O seni seviyor."

Alayla güldüğümde bana kınarcasına baktı.

" Sana Dean seni seviyorum diyorum Amaris sen ise beni kale bile almıyorsun !"

" Senin ne dediğin umrumda değil ! Dean'ın beni sevmesi umrumda değil !" duraksadım ve yutkundum. Kahretsin ki umrumdaydı.

" Tek önceliğim halkım Sahra !"

" Sen de diğer su elementerleri gibi bencilsin. Kalbin buz tutmuş farkında değilsin Amaris. Sen ne Dean'ın sevgisini hak ediyorsun ne de başka bir şeyi !"

Gözlerim koyulaşmış bir şekilde ellerimi yumruk yaptım. Oturduğum kayadan inip Sahra'nın tam karşısında durdum. Etrafımda dönen soğukluğu tüm hücremde hissediyordum.

" Tabi canım sen sonuçta on sekiz yıl boyunca başka bir bedene ruhun sıkışmadı. On sekiz yıl boyunca zorbalığa uğramadın ! Senden habire kim olduğun gizlenmedi değil mi Sahra ! Ben hak etmiyorum ya sevgiyi sana bir şey söyliyeyim mi ben sevgi nedir onu da bilmiyorum. Babamın yanında baba sevgisi almadım ben hoş annemi de hiç tanımdım. Belki o beni sever beni geri plana atmaz dedim. Önceliğim halkım derken ben bir tek annemi bulmak istedim."

Derin bir nefes alıp yukarı bakarak göz yaşlarımı geri gönderdim.

" Geri plana atılmaktan yoruldum ben ! Birlerini anlamaktan da yoruldum. Dean'ın tavırlarını anlamıyorum biliyor musun en son Hector'u seviyor musun diye sordu ya ! Geri döndüğümüzde yüzüme bile bakmadı ben bundan ne anlamalıyım acaba beni sevdiğini mi ! Sırf babamı savunduğum için beni bırakıp gitti o ! Hiç bir açıklama da yapmadı. Ben artık arka planda kalmaktan yoruldum. Herkes benim kim olduğumu görecek ve bilecek ben öyle işi gelince kullanılan biri değilim Sahra !"

Yorgunlukla Sahra'ya baktım. Gözlerinde hafif bir üzüntü vardı.

" Sen şanslısın herkesin korktuğu Kara Muhafız seni seviyor ve senin için her şeyi yapmaya hazır. Oysa Dean benim iki defa öldürülmek üzere olduğumu veya kocan tarafından tecavüze uğramak üzerinde olduğumu bilmiyor !"

" S-sen ne ?"

" Git ve kocana sor çünkü bu konuda hiç bir açıklama yapmayacağım !"

Arkamı döndüğümde gözümden akan yaşları geri gönderdim. İçimde belli bir rahatlama vardı, içimi birine dökmek hatta düşmanıma dökmek iyi gelmişti.

Yutkunup Ligero'ya baktım. Hüzünlü gözlerle bana bakmasıyla yanına vardım ve elimle başını okşadım.

" Kalbim gerçekten de buz mu tuttu Ligero ?"

Kalbin ihtiyaçla atıyor . Şu zamana kadar ihtiyacın olan sevgiyi alamadığın için çabalıyor. Gözlerini aç ve etrafına bak çünkü arkadaşların sana sevgi vermeye hazır. Sevgiyi annenle babanla veya bir başkasıyla sınırlama. Sevgi çok geniş bir kavramdır .

" Seni seviyorum Ligero."



Bölüm sonu



Drita Krallığı'nda Kral'ın ani ölümü ile Saray içerisinde kargaşa başlar. Kralın yerine geçecek veliaht Kehanet Tacın seçeceği kişidir ama sahte bir taç ve düzenlenen komplolarla birlikte gerçek yalana karışır.

Kralın ardında bıraktığı mektupla birlikte gerçek tacı ve veliahtını aramaya koyulan Lilith kaçtığı geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır.

Ama bu sefer yalnız olmayacaktır.

Gerçekler yalanlarla karıştığında doğru bildiğini yap keza kimse senden bunu neden yaptın diye
sorgulamayacak çünkü sen Lilith'sin.

•••

Yeni kitabıma bir göz atarsınız artık.

Yeni bölümde görüşürüz perilerim 🧚🏻‍♀️

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

149K 415 3
(+18) Yabancı çevik bir hamleyle beni çevirip masaya dayarken elimdeki hançere gülerek baktı, buz mavisi gözleri bana dönerken gölgeler sıklaştı, uya...
193K 15.9K 41
Av oyunlarını bilir misiniz? Hani bir ormana hayvanları salarlar, en hızlı avcıyı bulabilmek için. Avcılar için bir zevk ve güç gösterisi olan bu oyu...
1.8M 98.1K 50
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...
7.7M 450K 84
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...