abin sevgilim dedim || chanba...

By cbdahlia

42.1K 2K 1K

sehun: chanyeol knk bi şey dicem benden duymuş olma ama senin kardeşi götürüyorlar galiba chanyeol: siktie pu... More

1∆
2∆
3∆
4∆
5∆
6∆
7∆
8∆
9∆
10∆
11∆
12∆
14∆
15∆

13∆

1.1K 133 45
By cbdahlia

(Jongin)

"Bütün içtenliğimle söylüyorum ki senin ilmini, sıfatını sikeyim Jongin."

Elimdeki buz torbasını kafama bastırırken bakışlarımın odağı Sehun'du. Benim gibi onun da elinde buz torbası vardı ve inanmayacaksınız ama o da kafasına tutuyordu... İşler hiç istediğim gibi gitmemişti maalesef.

"Senin yüzünden oldu," diye ters ters konuştuğumda elindeki buz torbasını kaldırıp "Yemin ediyorum bunu kafana atarım." demişti. Fazla asabiydi, geldiğimden beri kızıp duruyordu. Böyle davranması için ona haklı sebepler vermiş olabilirim yalan yok ama yine de daha insancıl yaklaşsa fena olmazdı sanki.

Bugün Baekhyun tarafından ekildikten sonra evde sıkıntıdan kafayı yeme raddesine gelmiştim. Malum şahıstan da ayrıldığım için yapacak hiçbir şeyim yoktu şu zamanlar. Sıkıntıdan perdeyi boynuma dolayıp kendimi boğmayı düşündüğüm vakitlerde de Sehun imdadıma yetişmişti. Normal şartlarda konuşmayı pek sevdiğim biri olduğu söylenemezdi ama son bir haftadır onunla uğraşmak çok eğlenceli geliyordu. Buraya gelme amacım da oydu başta. O, onu dövmek için geldiğimi sanıyordu fakat benimki tamamen can sıkıntısıydı.

İlk beş dakika beni içeri almamış, saçını yeni yaptığını o yüzden elimi dahi sürersem beni çok kötü döveceğini söylemişti. Rahat duracağıma dair ettiğim yeminlerden sonra kapıdan içeri girebilmiştim. Bana inanmıştı ama tabiki de rahat durmadım. İçeriye girdikten en fazla on dakika sonra üstüne atladım ve her zaman yaptığım gibi saçını çektim. Bildiğiniz güreşen boğalar gibi dakikalarca cebelleştik ve en sonunda yere düşüp kafamızı duvara çarptık. Bir ara beni pencereden atacak gibi olsa da kendine sürekli Chanyeol'ün kardeşi olduğumu hatırlatıp bu fikrinden vazgeçmişti.

"Benim damarım çatlamış olabilir mi acaba? Çok ağrıyor lan."

"Senin çatlayan tek damarın ar damarı Jongin."

Gözlerimi kısarak ona baktım. "Arsız mı diyorsun sen bana?"

"Zekana hayranım." Yerinden kalkıp buz torbasını tezgaha bırakırken alaylı alaylı konuşmuştu. Amma da atarlı giderliydi bugün. Bakışlarımla onu süzerken gelip koltukta yanıma oturdu.

"Bu yakınlık niye?"

"Çok aşığım sana, uzak kalamıyorum senden." Oyuncu bir ifadeyle yüzünü yana eğip sessiz bir tonda konuştuğunda buz torbasını kaldırıp kafasına vuracaktım ki son anda geri çekilip elimden aldı.

"Bu kadar şiddet yanlısı olman normal değil amına koyayım... Elin ayağın rahat dursun."

"Senin de ağzın rahat dursun, sürekli aşk şakası yapıp durma. " Sırıtışı bütün suratını kapladı. " Heyecanlanıyor musun lan, hayırdır?"

"Sanki evet desem korkudan altına sıçmayacakmış konuşmana bayılıyorum."

"Hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi?"

Ciddilişen sesiyle beraber şaşırarak ona baktım. Az önceki alaylı tavrı aniden yok olurken ciddileşen surat ifadesiyle benden bir cevap bekliyordu.

"Neyi hatırlamıyorum?"

"O gece," deyip sustu. Konuşup konuşmamak arasında gidip geliyor gibiydi.

"Sarhoş olduğum gece mi?" diye sordum devam etmesi için, baş sallayarak onayladı beni.

Düşündüm, o gece ne olmuştu?

İlk başlarda sadece birinin beni almaya geldiğini hatırlıyordum, yüzü belirsizdi fakat Sehun'un o kişi bendim demesiyle çoğu şey tamamlanmıştı. Sehun'un yanıma geldiği anı hatırlıyordum hatırlamasına ama aradaki olaylar kesik kesikti. Ona sarıldığımı anımsıyorum hafiften ve özür dilediğimi ancak o özür neyin nesiydi bilmiyordum. Kötü bir şey mi yapmıştım diye çok düşünsem de cevabını bulamamıştım.

Ona küfür ettim desem? Hep ediyorum.
Vurmak desen? Saçını yolmak en büyük hobilerimden. Başka ne yapmış olabilirim hiçbir fikrim yoktu. Araflarda dolana dolana perişan olmuştum.

"Sana sarıldığımı hatırlıyorum." Sessiz geçen dakikaların ardından konuştuğumda telaşlı gözlerini gözlerime dikti. "Başka?" diye sordu.

Başka? Başka ne olmuş olabilirdi?

"Senden özür diliyordum." dediğimde sertçe yutkundu ve o gece bir şeyler yaşandığına emin oldum böylece. Oturduğu yerde biraz geri kayıp başını koltuğun başlığına yasladı. Elleriyle yüzünü kapatıp sıvazlarken oturduğum yerde onu izledim. Bu kadar stres yapmasına sebep olan şey ne olabilirdi diye çok düşündüm. Aklıma gelen cevaplar ise oturduğum yerde buz kesmeme sebep oldu. Salak bir çocuk değildim, aklım her türlü bokluğa, şeytanlığa çalışırdı. Zekiydim, ne istediğini bilen ve istediğini almak için adım atmaktan asla çekinmeyen biriydim.

Jongin'dim işte. Onun sürekli atıştığı ve her fırsatta sevmediğini söylediği çocuktum.

"Seni öptüm değil mi?"

Sözler benden habersiz dudaklarımdan firar ettiğinde bunu bekliyormuş gibi derin bir nefes çekti içine. Anlayacağımı biliyordu. Zeki olduğumu söylemekten çekinmezdi hiçbir zaman. Onun zeki çocuğu Jongin'in böyle bir şeyi anlamama ihtimali yoktu.

"Şimdiye kadar çoktan anlarsın sanıyordum."

Sanırım davranışlarından anlayacağımı düşünmüştü. Haklıydı da, normal zamanlarda anlardım ama kafam fazla doluydu bu aralar. Ona kafa yoramamıştım.

"Cidden yaptım mı böyle bir şey?"

Sorduğum sorunun cevabından emin olmama rağmen beni onayladığında hayretle geriye yaslandım. Garipti. Nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum ama çok garip bir duyguydu. Birini öpmek değildi mesele, mesele öptüğüm kişiydi. Yanımda stresini burdan bile hissettiğim kişiyi öpmek benim için büyük bir meseleydi.

"Karşılık verdin mi bari?" Ne diyeceğimi bilmeden geçirdiğim sessizliği sordum saçma soruyla bitirirken elleri yüzündeyken kahkaha attı. Fazlasıyla içten bir kahkahaydı. Onunla beraber gülmemi sağlayacak kadar güzel bir kahkaha.

"Derdini sikeyim Jongin."

Gülerek ettiği küfür daha çok gülmeme sebep oldu. Psikolojim bozulmuştu sanırım. Sehun'u öptüğümü öğrenmek akıl sağlığımı elimden almıştı resmen.

"Merak ettim..Cevap versene." Kolunu dürterek onu sarstım hafiften. " Evet desem ne yapacaksın?"

"Belki tekrar öperim," diye işi dalgaya vurdum ama Baekhyun'un atasözleri kitabından 'her şakaya herkes gülmez' lafının hakkını vermiş ve Sehun'un gülen yüzünün düşmesine sebep olmuştum.

Başını yasladığı yerden bana bakıyorken ona gereğinden fazla yakın olduğumu fark ettim. Biraz önce soruma cevap versin diye onu darladığım vakit fazla yaklaşmıştım galiba. Göz temasımızı hiç kesmeden kolundaki elimi çektim, gözlerim kaymaması gereken yerlere kaymasın diye kendimi çok zorlasam da başarılı olamamıştım. Çok az aralık duran dudaklarına baktığımda dudakları benle eşdeğer zamanda hareket etti.

"Bu doğru değil Jongin."

Tekrardan gözlerine baktım. Doğru mu değildi? Öyle miydi?

"Birbirimizi sevmiyoruz," dedi hemen sonrasında. Anlıyordum.

Öylesine bir şey yaşamak istemiyordu. Duygular olmadan olsun hiç istemiyordu çünkü arada abim vardı. Abime çok çok değer veriyordu ve benimle yaklaştığı takdirde abime karşı gereksiz bir vicdan azabı duyacaktı. Onu tanıyordum. Benim yüzümden abime yalan söylediği için bile aşırı kötü hissediyordu, farkındaydım. Sadece yalan söylemesi yetmiyormuş gibi onu öpmüştüm ve abimden şimdiye kadar hiçbir şey saklamayan Sehun şu an bunlar yüzünden fazla kötü hissediyor olmalıydı.

"Ben... Hiç öyle düşünmemiştim," dedim geri çekilerek, koltukta da kaymış aramıza mesafe koymuştum. Haklıydı, onu zor durumda bırakmak bencillik olurdu.

"Chanyeol'e söylemek istiyorum." Siktir lan ordan diye bağırma isteğimi zor durdurdum. "Ama böyle bir şey nasıl söylenir bilmiyorum. "

"Kafanın içinde beyin taşıyorsan eğer söylemezsin." Söylerse abimin vereceği tepkiyi asla kestiremiyordum.

"Söylemem merak etme, sana da söylemeyecektim aslında ama içimde tutmayı sevmiyorum biliyorsun." Oturduğu yerde doğruldu. "Bilmen daha iyi diye düşündüm."

O da benim gibi kartlarını açık oynamayı seven biriydi.

"Öyle...Söylemen daha iyi oldu " dedim geçiştirir gibi. Hayatımda ilk defa ne söyleyeceğimi bilemez haldeydim.

Sonrası koca bir sessizlik. İki koca insan ne diyeceğimizi bilemez şekilde öylece oturduk. Asla susmaz, atışıp dururduk normalde ama bu sefer sustuk. Tek bir hareketim aramızdaki bütün ilişkiyi değiştirmişti ve bunun hoşuma gidip gitmediğinden emin değildim.

O gün o evden çıkıp giderken kafamın içi bir sürü şeyle doluydu fakat beni en çok korkutan Sehun'un dudaklarını nasıl hissettirdiğini deli gibi merak ediyor olmamdı.

************

amma hızlıyım ha jfşeoxlwisösç kısa oldu çünkü hızlı yazdım??

arkadaşlar yanlış anlamayın ama ya da anlayın banane.

eğer oy vermiyorsanız yorum yapmayın.

hoşuma gitmiyor açıkçası yorum yapıp bir yıldıza basmak çok zor olmasa gerek ama eğer zorsa yorum da yapmayın? hayalet hayalet takılın

Continue Reading

You'll Also Like

59.8K 3.7K 53
Park Chanyeol, Park İşletme'nin CEO'sudur ama aynı zamanda daha fazla güç ve paradan başka bir şey istemeyen acımasız ve soğuk kalpli bir mafya patro...
397K 36.4K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
96.2K 7.5K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
490K 56.4K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.