Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başlamıştı, ilk gördüğüm şey güneş ışıklarıydı odaya göz gezdirdim Hazar boy aynasının karşısında durmuş sattini takıyordu yataktan doğruldum ve saçlarımı düzenlemeye başladım, Hazar'a bakıp "nereye gidiceksin" dedim bana döndü ve "şirkete gidicem" dedi yanıma geldi yatağa oturdu ve yüzüme baktı ve incelemeye başladı "ben gittikten sonra kader teyze gelecek" dedi elini yüzüme attı ve yanağımı okşamaya başladı karnımda kelebekler uçuştugunu hissettim ve yutkundum " Evin etrafı korumalarla dolu...anladım dimi beni Zümrüt'üm" dedi evet anlamıştım bana kaçamasın boşuna deneme diyordu.
Ayağa kalktı ona baktım "görüşürüz sen dinlen" dedi ama ben ayağa kalktım "uykum yok yatmak istemiyorum" dedim ayağıma terlikleri geçirerek.
Bana baktı ve beni süzdü "tamam aşağı in o zaman kader teyze gelir birazdan" demesiyle ben banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp çıktım, odanın kapısını açıp merdivenlerden ilerlemeye başladım.
Hazar arkamdan "benim çıkmam lazım Zümrüt'üm rahat ol ev senin" dedi derin bir iç çekip "tamam Hazar git" dedi "tamam Zümrüt görüşürüz" dedi ve kapıyı açıp çıktı bende mutfağa girip dolapları inceledim.
Kahveyi bulup kendime kahve yaptım, bardağı elime alıp salona geçtim üzerimde hala pijamalarım vardı kahvemi indirip koşar adımlarla odaya gittim ve bana gelen elbiselerden seçip giydim.
Aşağı doğru inerken kapı çaldı kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım karşımda kırklı yaşlarında bir kadın vardı "hoş geldiniz efendim" dedim kadın gülümseyip bana baktı "hoş buldum kızım" dedi içeri girdi "Hazar oğlum bahsetti senden, kusura bakma geç kaldım biraz" dedi kapıyı kapattım "yok sorun değil, geç kalmadın ayrıca" dedim "geçin oturun ben bı koşu size kahve yapim" dedi ama kadın "hayır kızım yok gerek!" Dedi "emin misiniz" dedim gülümseyip"evet eminim" dedi.
Bende yerime geçip oturdum "isminiz kaderdi dimi"
"Evet ismim kader senin ismin neydi kızım" demesiyle "ben Zümrüt" dedim kadın gülümseyip çok güzel ismin varmış.
Kadına bakıp "kahvaltı etmemiştim beraber hazırlıyıp edelim mi" dedim kadın tebessüm ederek "tabikide" dedi.
Mutfağa doğru ilerledik elimde kahvem vardı.
Kadın buz dolabından kahvaltılıklar çıkarıyordu diğer yandanda çay koymuştu, bense kahvemi içiyordum.
Kahvem bitmişti kahvaltı hazırdı kader teyze masaya oturdu bende aynı şekilde bana çay doldurup "meyve suyu istermisin" dedi "hayır yok çay daha iyi gider" dedim kadın gülümseyip kafasını salladı.
"Hazar'la nasıl tanıştınız" dedi bana bakarak şimdi ne diyecektim ben Hazar beni babamdan satın aldı.
Kadına baktım "Hazar'la biz mağazada tanıştık sonrada... buralara kadar geldik işte" dedim çayımı içerek.
Kader teyze tekrar bana bir soru sordu "Hazar'la aranızda kaç yaş var?" Diye sordu.
Şimdi ne diyecem ben kadına baktım elimdeki çayı indirip "yani tam olarak bilmiyorum aramızdaki yaşı biz biraz erken evlenme kararı aldık" dedim.
"Nasıl olur kızım senin yaşın kaç?" Dedi
"yirmi teyze neden küçük mü gözüküyorum"
"Ee daha küçüksün sen okumuyor'musun sen şimdi"
Teyze nerem küçük benim ya diyesim var ama diyemiyorum"
"yok okuyorum okulum bitti sınav falan yaptım"
Bu kadın devam etmeden kesmem lazım bunu soru cevap işini.
"yesenize peynir çok güzel bu arada"
...
Salonda oturuyordum Hazar şirket'ten gelmişti bilgisayarı'yla ilgileniyordu bende televizyonda bişeyler açmış bakıyordum.
"bugün nasıl geçti" diye soru sordu
"ne nasıl geçti evde bomboş oturuyorum"
Gözümü devirip televizyonu kapatım ve merdivene doğru ilerledim.
Yukarı çıktım, Hazar arkamdan geliyordu.
Odaya girdim kapıyı kapattım, arkadan kapıyı açtı ona bakmadan soyunma odasına geçtim kapıyı kapatım ve kendime sweatshirt aldım ve üzerimdeki'ni çıkardım,kapı açıldı arkamı döndüm ve elime aldığım sweatshirt önümü kapattım
"neden girdin çık dışarı bakma Hazar!"
"neden, neden bakmıyorum?" Dedi bana beni süzerek.
"karım olacak'sın zaten" demesiyle sinirli gözlerle ona baktım.
"Hazar daha evli değiliz kapat gözünü!" Dedim
"tamam evlenince doya doya bakarım sana güzelim" dedi imalı imalı.
Beni tekrar süzdü, soyunma odasından dışarı bende hemen sweatshirt'ümü giyip altıma rahat birşey geçirdim, iç çekip soyunma odasından çıktım yatakta uzanmış elinde telefon olan Hazar'a baktım oda bana baktı elindeki telefonu komedinin üzerine indirdi ve yorganı açıp gelmemi bekledi.
Bende açmış olduğu yorgana girdim ve arkamı döndüm oda arkamdan sarıldı bana. "Hazar..." Dedim "efendim güzelim" dedi "babam beni sana verirken üzgünmüydü" dedim "nerden çıktı bu soru"
"üzgün'mü yoksa değil'miydi"
Bu cümle'yi kurarken biraz sinirli sordum oda bana karşılık daha sakin bir konuşma yaptı.
"güzelim... Değildi...O kadar üzgün değildi ama yüzünde birazcık üzgünlük olabilir" dedi
Bu cümleye üzülsem'mi üzülmesem'mi bilemedim ama yinede üzülmemeye çalışıcam.
"tamam peki düğüne gelecek değil'mi?" Sorusunu sordum.
"evet tabi...gelecek..." Dedi beni daha çok kendine çekti ve saçımdan öptü.
"sen üzülme ben burdayım hep yanındayım güzelim..."
Hep yanımda... O benim yanımda gözlerimi kapatım ve beni gerçekten seven birisinin kollarına bıraktım kendimi ona döndüm gözlerim hala kapalı, ona sarıldım oda bana karşılık verip beni sarıp göğsüne çekti kendimi uykunun kollarına bıraktım, yada hazarın kollarına.
._____________________________________.