drummer,, hyunin

By jssungie

77.9K 8.4K 8.9K

@hyunjin_hhj: Bateristmişsin sanırım, okulun müzik grubuna neden katılmıyorsun? - 🥇 - # hyunin | 220922 | 🥇... More

art deco
florida kilos
false alarm
affection
cry
neon moon
dreaming of you
the morning
west coast
snowchild
sad girl
opera house
kiss it off me
salvatore
starboy
wanna be yours
heavenly
lovememore.
after hours
kingston
no other heart
sex, drugs, etc
🥁 - not around

taste

2.3K 229 220
By jssungie


"Önce evime uğramalıyız."

Okuldan çıktığımızda gerekli şeylerini almak için Jeongin'in evine doğru yol almıştık. Eve girdiğimizde ailesi muhtemelen işte olduğundan ev boştu. Hızlıca üst kattaki odasına ilerlemiş, renkli odasında bir şeyler aramaya başlamıştı.

"Pijama ve yarın giyeceklerimi alacağım, yeterli olur mu?"

"Olur bitanem."

Sırt çantasına birkaç parça kıyafet koyup banyoya ilerlemiş, çantasına birkaç bakım malzemesi ve diş fırçasını koyarak geri dönmüştü.

"Gidebiliriz!"

Dediği şeyle aşağı kata inip evden çıkmıştık. Benim evimle olan mesafesi buraya olduğundan daha kısaydı. Bu yüzden 10 dakika sürmeden eve varmıştık.

Eve girip üst kata çıktığımızda, önceden geldiğimizde çok vaktimiz olmadığından inceleyemediği odamı incelemeye başlamıştı. Posterler ve birkaç müzik aleti ile dolu olan odada, her yeri incelemeye çalışıyordu.

"Odan ne kadar havalı!"

"Teşekkür ederim, seninki de çok şirin."

"Seninki benimkinin tam tersi, kesin peluşlarımı sana anlatırken sıkılmışsındır."

Konuşurken yanıma yaklaşmış, başını omzuma gömmüştü. Minik bedenini kollarımla sardığımda konuştum, "Hayır, çok eğlendim. Onlar da çok sevimliler senin gibi."

"Teşekkürler."

Sakin bir sesle konuşmuştu. Aynı zamanda yavaşça saçlarını okşadığımdan mayışmış olsa gerekti. Muhtemelen bu onun en belirgin özelliklerindendi, saçlarını ne zaman okşasam yavaşça uykuya dalardı. En sonunda saçlarına bir öpücük kondurup ondan ayrıldım.

"Ne yapmak istersin şimdi?"

Dikkatini en çok çeken şeyin odanın bir köşesinde bulunan gitarlar olduğunu fark ettiğimde gülümsedim.

"Beraber gitar çalalım mı?"

Onu anladığımı fark ettiğinde hızlıca ve heyecanla başını sallamıştı. Köşedeki klasik gitarı alıp yatağa oturdum. O da yanıma yerleştiğinde parmaklarımı gitarın ince tellerine yerleştirdim.

"Kısaca anlatayım, öncelikle duruşunu iyi ayarlamalısın. Buradaki boşluğun dizine gelmesi gerek. Ardından akorların ayarlanması gerek ama benimki zaten ayarlı, bu yüzden sıkıntı yok. Buraya perde deniyor, burayı iyi kullanmalısın çünkü her şey buraya bağlı denebilir. Aynı zamanda parmaklarının dayanıklı olması gerek çünkü burada çok kullanacaksın."

Kafası karışık şekilde anlattıklarımı çözmeye çalışıyordu. Çattığı kaşlarını düzelttiğinde konuştu, "Çok karışıkmış."

"Biliyorum, ama öğrenince alışıyorsun."

"Ben bunu öğrenemem ki."

Tedirgin bir yüz ifadesiyle konuştuğunda kıkırdadım. Ona güldüğüm için tekrar kaşlarını çatmıştı.

"Tamam öyleyse, öğrenmeyeceksen ben sana çalayım."

Olumlu bir cevap manasında birkaç mırıltı çıkardı. Kabul ettiğinde ben de ne çalacağımı düşünmüştüm. Tam ezberimde olmasa da bir kısmını bildiğim bir şarkıyı çalmaya başlamıştım.

Cigarettes After Sex - Sweet

Aslında çok dinlediğim bir grup değildi, kısa bir süre öncesine kadar. Ama Jeongin fazlaca seviyordu, ben de ona çalmak için birçok şarkısını çalmaya çalışıyordum.

"Beğendin mi?"

"Çok...güzel."

Cidden etkilenmiş bir şekilde konuştuğunda gülümsedim.

"Beğenmene sevindim, daha çok öğrenmeye çalışıyorum."

"İnanılmaz birisin."

Yavaşça yanıma daha da sokulmuş, ona sarılmam için uğraşmıştı. Bedenini kollarımın arasına aldığımda o da gülümsemişti.

Bu şirinliğin ardından yaptığı şeyi beklemiyordum tabii, hem de hiç.

Sarılırken oturduğu pozisyonu değiştirmemiş, hala yanımdaydı. Ancak sonradan yavaşça ellerini boynuma çıkarmış, yerini değiştirmede karar kılmıştı sanırım. Boynuma kollarını sardıktan sonra kucağıma yerleşmişti. Bana dönük bir şekilde kucağımda otururken başını göğsüme yaslamıştı. Yaptığı şeyle terlediğimi hissediyordum sanırım. Derince nefes alıp sesli bir şekilde yutkundum. Nedense öyle stres olmuştum ki ellerimi bile nereye koyacağımı bilemeyip bacaklarımın yanında bir yere bırakmıştım.

Ancak o bir şeyler yapıyorsa beni durduran neydi ki?

İki yanımda olan ellerimi beline çıkarmış, ince belini iki elimle sarmıştım. Hafifçe okşadığımda minik vücudunun titrediğini hissedebiliyordum. Başını göğsüme yasladığından açık kalmış ensesine birkaç öpücük kondurdum. Bu yaptığımla başını hafifçe yana eğmiş, boynu için de yer açmıştı sanki. Hiçbir şey söylemiyordu ancak hareketleriyle ne yapmam gerektiğini belli ediyordu bana. Yavaşça boynuna yaklaştığımda nefesimi derinden hissetmiş, kıpranmıştı. Yaptığı herhangi bir hareket bile benim için iyi olmuyordu kucağımda olduğundan.

Boynuna iyice yaklaşıp zar zor hissedebileceği birkaç öpücük bırakmıştım. Yaptığım her şey onun daha da kıpranmasını sağlıyordu ama bu bana hiç iyi gelmiyordu, hem de hiç.

"Hyunjin..."

"Hm?"

"..."

Sessizce ne diyeceğini beklemiştim. İstediği şeyi söylemesini istiyordum. Şu an istediklerinden çekinmemesi gerekiyordu çünkü.

"Öp beni."

Tamam, ben de bunu bekliyordum zaten.

Yavaşça göğsümden çekildiğinde, hala boynuma sarılı elleri beni ona daha da yaklaştırmıştı. Dudaklarım, onun dolgun dudaklarını bulduğunda hafifçe sırıttım. Çenesinden yavaşça tutup dudaklarını daha da aralamasını istediğimde, dilimi ağzına göndermiştim. Ardından üst dudağını dudaklarımın arasına almışken hafifçe inledi ve kucağımda iyice hareketlenmeye başladı. Bunu bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama inanılmaz zorluyordu beni.

Yataktan yavaşça kalktığımda boynuma doladığı kollarını sıkılaştırmış, bacakları da belimi bulmuştu. Kucağımdaki zorlamalarına daha da devam etmemesi için onu yatağa yatırmış, hafifçe üzerine eğilmiştim. Sonunda nefessiz kaldığında yavaşça dudaklarını ayırmış, hızlı nefesler almaya başlamıştı.

"Yavaş ol, acelemiz yok sonuçta değil mi?"

Başını hafifçe arkaya attığından açıkta olan boynuna yaklaşıp okşadım. Beyaz ve pürüzsüz teni delirtiyordu resmen beni. Boynunu iz bırakmamaya çalışarak öpmeye başladığımda tekrar sessizce inlemişti. Bu çocuğun beni zorlamalarından kurtulamayacaktım anlaşılan.

Bir süre boynunda oyalandıktan sonra göğsüne ilerlemiş, tişörtünü sıyırmıştım. Kafayı yememe sebep olan ince belini ellerimle yavaşça sarmış, hafif öpücükler bırakmıştım. Sırtını yataktan kaldırıp tişörtünü tamamen çıkarmıştı. Vücudunda yavaşça parmaklarımı gezdirdim. O kadar hassastı ki, bu küçük temaslarıma bile sessizce inliyordu. Göğüs uçlarını parmaklarımın arasına aldığımda ses çıkarmamak için eliyle ağzını kapatmıştı.

"Ellerini çek."

Ellerini ağzından çekip yatağa bıraktığında sırıtmış, parmaklarımın arasındaki göğüs uçlarıyla oynamaya devam etmiştim. Her ne kadar kendini sıksa da küçük inlemeleri odayı dolduruyordu. Minik bedenine yaklaşmış, göğsüne izlerimi bırakmıştım. Sonuçta burayı benden başkası göremeyecekti, iz bırakmamda sorun olmazdı.

Göğsünden ayrıldığımda kısık gözlerle bakışlarını dudaklarıma çevirmişti. Başını hafifçe yataktan ayırarak dudaklarımı yaklaşmıştı. Ona daha çok yaklaştığımda tekrar yatağa yaslanmış, ellerini enseme yerleştirmişti. Güzel dudakları biraz acı çekecekti ama bu hoşuna gidiyordu belli ki. Dudaklarımızı ayırmak istemezken belinde gezdirdiğim ellerimi hafifçe aşağıya indirip pantolonunu bulmuştum. Düğmesini ve fermuarını yavaşça açıp sıyırırken dudaklarımızı ayırdı. Kızarmış yanakları ve dudakları, dağınık saçları ve çıplak vücudu ile olağanüstü görünüyordu şu an.

"Çok güzelsin Jeongin. Seni, benim yapmak istiyorum."

Pantolonunu tamamen çıkardığımda sadece iç çamaşırı kalmıştı. Bu onu utandırmış olacak ki elleriyle yüzünü kapatmıştı yavaşça. Çamaşırını da tamamen sıyırdığımda oldukça zorlandığından kızarmış penisi gözlerimin önüne serilmişti.

"Utanıyorum."

Elleri yüzündeyken konuştuğundan sesi boğuk çıkmıştı. Bu haline sırıtmış ve onu rahatlatmak için konuşmuştum, "Utanmanı gerektirecek bir şey yok sevgilim. Bugün ilerlemeyeceğim, zorlandığını biliyorum. Ama sanırım bu küçüğe yardım etmeliyim, hm?"

Gözlerimle penisini işaret ettiğimde sesini çıkarmamış, sadece bir şeyler yapmamı beklemişti. Ellerini biraz kasıklarında gezdirdikten sonra penisini elime aldığımda kısıkça inledi.

"Sıkma kendini, seni duymak istiyorum."

Parmaklarımı hafifçe üzerinde gezdirdiğimde ne kadar hassas olduğunu anlayabilmiştim. Yaptığım her şey ona iki katı hissettiriyor gibiydi, durduramıyordu hissettiği zevki göstermeyi. Ellerimi hızlandırdığımda istemsizce vücudunu hareketlendiriyordu. Başını geriye attığında boynuna yönelmiştim. Kesik inlemeleri tüm odayı ve kulaklarımı dolduruyordu artık. Birkaç dakika sonra çıplak karnına ve elime kendini bıraktığında hızlanmış nefeslerini düzenlemeye çalışıyordu. Boynuna başımı gömdüğümden titrek nefesini yakından duyuyordum. Hafifçe ondan uzaklaştığımda komodin çekmecesindeki peçeteyle vücudunu temizlemiştim. Nefeslerini düzene soktuğunda yavaşça yaklaşarak boynuma sarıldı.

"Utanıyordum ama artık huzurlu hissediyorum."

Dediği şeyle gülümsedim. Her ne kadar bazen böyle şeyler yaşasak da ardından sürekli iyi hissettiğiyle ilgili konuşurdu. Onu rahatsız hissettirmediğimden emin olmak için ben de defalarca nasıl hissettiğini sorardım gerçi. Böylelikle ilişkimizde cinselliğin ön planda olmadığına seviniyordum.

"İyi hissetmene sevindim, istersen duş alabilirsin."

Hyunjin cidden beni her konuda iyi hissettiriyordu. Yani evet, o konuda da iyi hissettiriyordu. Buna daha az önce şahit olmuştum sanırım... En başlarda utandığımı söylemeliyim ancak sonrasında beni rahatlatacak şekilde konuşuyordu. Bu yüzden ona karşı çekingen olmayı bırakıyordum yavaşça.

Hızlıca kısa bir duş alıp çıktığımda Hyunjin alt katta yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Islak saçlarımı havluyla hafifçe kurutup ben de aşağıya inmiştim. O sırada tezgahta birkaç sebze doğrayan Hyunjin, başını bana çevirip gülümsedi.

"Saçlarını neden kurutmadın?"

"Gerek yok ki, hava sıcak."

"Olmaz, gel kurutalım."

Doğradığı sebzeleri de ocaktaki tencereye kattığında kapağını kapatıp yanıma gelmişti. Elimden tutup beni tekrar üst kata çıkardı. Banyo dolabındaki kurutma makinesini alıp odasına geçti. Yatağının bir köşesine oturup önüne oturmam için beni de çağırdı. Çalıştırdığı makinenin ılık seviyesini çalıştırıp saçlarımı sakince kurutmaya başladı. Birkaç dakikaya kalmadan kuruyan saçlarımı karıştırıp makineyi kapattığı. Aldığı tarakla acıtmamak için yavaşça saçlarımı taradı. Sanırım bu an, hayatımda hissettiğim en huzurlu an olabilirdi.

"Teşekkür ederim."

"Ne demek, hadi aşağı inelim. Yemek yiyeceğiz."

"Keşke ben de yardım etseydim."

"Hallettim ben, hadi."

Bugün gece yarısına kadar beraber bir sürü şey yapmış, uzun uzun sohbet etmiştik. Beraber çizim bile yapmıştık. Her ne kadar çizdiği şeyi beğenmeyip bıraksa da, ben çizimime devam ederken gitarıyla bir sürü şarkı çalmıştı. Günün sonunda uyumak için hazırlanırken gün boyu neredeyse hiç ilgilenmediğim telefonumdaki bildirimlerime bakmak için kilidi açtım.

has hyunin shipperlar

jisung
Seungmin sülalene sövsem ne yapardın

felix
beraber kardesim
SU COCUK HAFTALARDIR AGLIYO BI BIZ SAP KALDIK DIYE
SEN DE REDDEDIP DURUYOSUN
OLDU MU SIMDI BU
TERBIYESIZ

seungmin
YA DAHA ORTADA Bİ ŞEY YOK
SİZE DE SÖYLEMEYE GELMİYO SAKİN OLUN
VALLA HİÇ YÜZ VERMEDİM

felix
ben biliyodum
onun odev olmadigini biliyodum ben...
cok ayip seungmin
bizden nasi saklarsin
...

seungmin
Söylenince bu tepkiyi vereceğinizi bildiğim için...
Neyse şaka bi yana
Napıcam

felix
atla ustune gitsin
nolcak

jeongin
merhaba
noluyor

felix
JEONGINIMM
ASK BOCEGIM
NAPTIN
NASIL GECTI GUNUN

jeongin
atesli|
anlatirim sonra
seungmin napmis

seungmin
Ya valla bi şey yapmadım
Şey
Chan konuştu benle işte

jeongin
BILIYODUM
ASIK MIYMIS SANA

seungmin
Anlatıcam bekle
Benle konuştu işte beraber takılalım falan diye
Ama öyle ortam amaçlı değil yani
Ciddiydi
Ben de ilgilenmiyorum falan dedim
O konuştuğumuz gün işte
Sen de biliyosun

jeongin
EVET BILIYODUM
OPUSMUS MUYDUNUZ ORDA

jisung
NE
BU DA MI VAR

seungmin
YA HAYIR YOK
YOK ÖYLE Bİ ŞEY
JEONGIN ORTALIĞI KARIŞTIRMA

jeongin
tamam ozur
niye reddettin ki
baksaydin bi nolcak

seungmin
Bilmiyorum düşünücem

jisung
Şimdi ciddili sadece ben kaldım

felix
sana da minho kaliyo mantiken

jisung
Dağıtım mı yapıyoruz kalıyo ne
Odun demiştim ben ona olmaz

jeongin
olmaz diyenlere hic guvenmiyorum
felix de oyle demisti
neyse
ben gidiyorum gorusuruz arkadaslar

felix
nereye jeonginim ozledik seni

jeongin
yarin konusalim hyunjin varken telefona bakmak istemiyorum 😣
gorusuruzzz

felix
asik yavrucak

benden goreceginiz max smut bu arkadaslar yok ya olmuyo gerisi

Umarım beğenmişsinizdir, oy verip yorum yapmayı unutmayın ! ^^


bu arada yaklasik 5 bolume fic finito

Continue Reading

You'll Also Like

12.4K 1.8K 19
Hyunjin: Annem beni zorla psikologa getirdi psikolojim bozulmus diye amk burdaki adama asik oldum hayatim karariyo kizlar yardim edin _______________...
24.5K 2.5K 34
Biri doktor, diğeri itfaiye şefi olan iki eski sevgili büyük bir vakada yeniden karşı karşıya gelmek durumunda kalırsa ne olur?
32.2K 5.2K 13
Jisung arkadaşlarıyla çıktığı bir haftalık tatilde tanıştığı Minho'yu bir daha görmeyeceğini düşünerek onunla yatar. Ancak Minho'nun çok farklı düşün...
4K 453 21
Jisung, yanlış kişiyi ısrarla seversen üzülen sen olursun gerçeğini anlamakta hayli geç kaldı. minsung texting