AV U AGIR

By mezopotamyali_yazar

2.4M 105K 60.9K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... More

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
ÙMÙD £T
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
B£D£L
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
ÁČÎ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
ŠÁF Š£VGÎ
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
V£DÁ
BÁÝRÁMÁ ÕŽ£L

HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ

60.3K 2.2K 1.2K
By mezopotamyali_yazar

24/11/2022

""VE ARTIK BİLİYORSUN Kİ NEFES ALMAK İÇİN AÇTIĞI CAMDAN ATLAR İNSAN...""🥀🥀🥀

Havin artık Havin Ömerli değildi .

Havin Asrındağ'ydı ...

Yanındaki Cesur Asrındağ'ın resmi nikahlı karısı Havin Asrındağ .

Nikah memurunun evlilik cüzdanını Havin'e uzatmasıyla da Havin her ne kadar onu almak istemesede almak zorunda kalmıştı.

Cesur'da , Havin'in elinden tutarak oturduğu yerden kaldırmıştı .

Havin'in kan çanağına dönmüş gözlerine bakmadan da Havin'e yaklaşmıştı.

Havin'in yüzünü iki avucunun arasına almış alnının ortasından öpmüştü .

Havin'de kendini çekmeden gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı .

"" Sen bana aitsin ."" Dedi Cesur .

"" Bunu sakın unutma ."" Dedi kulağına fısıldayarak .

Havin bu sözlerle nefesinin kesildiğini hissetmişti .

Heleki Cesur'un nefesini bedeninde hissettiğinde .

Havin yanındaki adama ait olmak istemiyordu ki .

Havin , Havin olmak istiyordu ...

Başka bir cana , başka bir kula ait olmak istemiyordu .

Heleki Cesur Asrındağ'a ...

O cana o kula ait olmak istemiyordu .

Cesur , Havin'le aralarında olan mesafeyi bir adım geriye giderek açmıştı .

Havin'de bedenin üstünden çekilen nefesle rahat bir nefes almıştı .

Gözlerini açmış kan çanağı dönmüş gözlerle Cesur'a bakmıştı .

Cesur'un üstünde siyah bir takım elbise vardı .

Cesur o takım elbiseyi neden giymişti ki ???

Havin'in gözleri bu sefer kendi üstüne gitmişti .

Üstünde olanı görmesiyle de göz yaşları yüzünü ıslatmaya kaldığı yerden devam etmişti .

Gelinlik ...

Üstünde kendisi için kefenden farksız sade bir gelinlik vardı .

Havin üstünde olan bu gelinlikle kendinden nefret ediyordu .

Sırf babasının canı için bu dağ evinde kıyılan nikaha göz yummuştu .

Daha doğrusu göz yummak zorunda kalmıştı .

Bundan sonraki hayatında Ömerli olarak değil Asrındağ olarak devam edecekti .

Cesur Ağa'nın karısı Havin Asrındağ...

Nikah memuru ise kıyılan nikahın ardından dağ evinin kapısına yönelmişti .

"" Dur orda !!!"" Dedi Cesur .

Nikah memuru da olduğu yerde durup Cesur'a bakmıştı .

Cesur'da gözlerini kısarak karşısında olan nikah memuruna bakıyordu .

"" Bu dağ evinden çıktığında !!!"" Dedi Cesur .

"" Bana karşı en ufak yanlış yapmayı aklından bile geçirmeye kalkarsan eğer !!!"" Dedi nikah memuruna bakmaya devam ederek .

"" Yoldan geçen birine sedece Cesur Asrındağ'ın kim olduğu sor !!! "" Dedi nikah memura göz dağı vererek .

Nikah memuru ise bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuştu .

Çünkü Cesur Asrındağ'ın kim olduğunu çok biliyordu .

Her ne kadar Cesur'un yaptıklarına şahit olmasa da çok duymuştu .

"" Buna rağmen bile bana yine yanlış yapmaya kalkarsan !!!''" Dedi Cesur .

"" Sana söz canını bağışlarım !!!"" Dedi rahat bir tavırla .

Nikah memuru bu sözlerle Cesur'la hiçbir şekilde konuşmadan da can havliyle dağ evinden çıkmıştı .

Havin ise hâlâ ayakta durmaya devam ediyordu .

Cesur'da bunu fark edince Havin'in yanına gitmişti .

Kolundan tutmasıyla da Havin korkarak irkilmişti .

Kolunu Cesur'un elinden çekip bir adım geriye gitmiş .

""Hadi Havin ."" Dedi Cesur .

"" Dağ evinden gidiyoruz ."" Dedi tebessüm ederek .

Havin bu sözlerle göz yaşlarını elleriyle silmişti.

Gözleri ise üstünde olan gelinliğe gitmişti .

Daha fazla üstünde olan gelinlikle durmak istemiyordu .

Kendini bu gelinliğin içinde nefessiz kalacak gibi hissediyordu .

En önemlisi de Ailesi onu böyle görsün istemiyordu .

Havin'in arkasını dönüp bir adım atmasıyla da Cesur'un kolundan tutup gitmesine engel olması bir olmuştu .

Cesur , Havin'i kendine çevirip gözlerinin içine bakmıştı.

"" Hayırdır Havin ."" Dedi Cesur .

"" Yolculuk nereye ???"" Dedi göz kırparak.

Havin ise içinde olan nefretle Cesur'a bakıyordu.

"" Yalnız kalmaya ihtiyacım var ."" Dedi Havin .

"" En azından birkaç dakika ."" Dedi kolunu çekerek .

Cesur ise bu sözlerle karşısında olan Havin'e bakıyordu .

Bu genç kız onun birkaç dakika önce resmi nikahlı karısı olmuştu .

Bir ömür yanında olup onunla yaşayacağı can.

Bu yüzden de sorun çıkarmadan başını olumlu yönde sallamıştı .

Havin'de dağ evinde eşyalarının olduğu odaya gitmişti .

Gözlerinden tekrardan akan yaşlarla da üstünde olan gelinliği çıkarmıştı .

İşte o dakikadan sonra nefes aldığını hissetmişti .

Üstüne kendi kıyafetlerini giyip elinde olan çantayla odadan çıkmıştı .

Cesur ,Havin'in üstünde olan kıyafetleriyle görmesiyle de dişlerini sıkmıştı .

Havin'e yalnız kalması için birkaç dakika vermişti .

Gelinliği üstünden çıkarması için değil .

"" Gelinliğini çıkar dediğimi hatırlamıyorum !!!"" Dedi Cesur .

"" Yada gelinliği çıkarmak için rızam olup olmadığını sorduğunu !!!"" Dedi öfkeyle .

Havin ise bu sözlerle derin bir nefes alıp vermişti .

"" Nefes alamıyordum içinde ."" Dedi Havin .

"" Eğer biraz daha üstümde kalsaydı astım krizi geçirecektim ."" Dedi astımını kullanarak .

Cesur ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Havin'in elinde olan çantayı kendi eline almış elinden sıkıca tutarakta dağ evinden çıkmıştı .

Rızgar ve Serhad'da onları sessizce takip etmeye başlamıştı .

Cesur arabaya doğru geldiğinde elinde olan çantayı çöp konteynırına atmıştı .

Havin'e arabasının kapısını açıp girmesini beklemişti .

Havin bir an üç gün önce olanları hatırlamıştı .

Üç gün önce Cesur onu zorla arabasını bindirip bu dağ evine getirmişti .

Şimdi ise bu dağ evinden gitmek için bu arabaya kendi rızasıyla binmek zorundaydı .

Havin'in arabaya binmesiyle de Cesur'da binmişti .

Böylelikle de dağ evinde yaşanılan herşey dağ evi gibi geride kalmıştı .

Havin başını arabanın camına yaslayıp üç gündür olduğu gibi yine sessizce ağlamaya başlamıştı .

Önüne çıkan ilk tebelayla da Mardin topraklarına olmadığını anlamıştı .

Bu topraklar daha önce hiç görmediği topraklardı .

Amed toprakları ...

Annesi Delal Hanımağa'nın doğup büyüdüğü Amed toprakları .

Havin ise ilk kez Amed topraklardaydı .

Cesur Ağa'nın karısı Havin Asrındağ olarak.

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında cehennemden beter saatler geçiyordu.

Ömerli Ailesi ise koca bir karanlığın içindeydi .

Havin üç gündür yoktu ...

Bildikleri tek şey Havin'in, Cesur'un yanında olduğu ve yaşıyor olmasıydı .

Daha fazlası değil ...

Botan Ağa'nın yanına ise Asaf Ömerli gelmişti .

Asaf Ömerli ,Botan Ağa'nın amcasının en küçük oğluydu .

Geçmişte yaşanan bir olayla da Mardin topraklarından gitmiş ve yıllarca geri dönmemişti.

Asaf ise yıllardır gelmediği Mardin topraklarına Havin için gelmişti.

Ömerli Ailesi'yle birlikte üç gündür Havin'i aramıştı .

Çünkü Botan Ağa, Havin'i onun yanına gönderecekti .

Cesur'un, Havin'i kaçırmasıyla da Botan Ağa'nın bu plan suya düşmüştü .

Delal Hanımağa'nın ayakları ise onu Havin'in odasına götürmüştü .

Bu odada Havin'e ait herşey vardı .

Bir tek kendisi yoktu ...

Üç koca gündür olduğu gibi bu oda Havin'sizdi.

Bir Ana üç koca gün boyunca evladı olmadan nefes almaya çalışmıştı .

Delal Hanımağa'nın gözleri Havin'in odada olmamasıyla bir kez daha dolmuştu .

"" Korkar ."" Dedi Delal Hanımağa .

"" Benim kızım korkar ."" Dedi yatağa oturarak .

"" Hem astımı var ."" Dedi sesi titreyerek .

"" İlacı olmazsa nefesi kesilir ."" Dedi bu cümleyi kurduğunda bile bir Anne olarak nefesi kesilirken .

Delal Hanımağa bu düşüncelerle daha fazla dayanamayıp iki gündür olduğu gibi bir kez daha sinir krizi geçirmeye başlamıştı .

Odada olan herşeyi kırıp dökerekte bağırmıştı .

"" Havin !!!"" Dedi Delal Hanımağa .

"" Kızımı getirin bana !!!"" Dedi sesi konakta yankılanırken .

Botan Ağa ve oğulları ise kırılan eşya ve Delal Hanımağa'nın sesiyle Havin'in odasına koşmuştu .

Delal Hanımağa iki gündür olduğu gibi yine bu günde sinir krizi geçiriyordu .

Botan Ağa karısının bu hâliyle olduğu yerde öylece durmuştu .

Eğer kızı Cesur tarafından kaçırılmış olmasaydı karısı Havin'in öldüğünü düşündüğü için sinir krizleri geçirecekti .

Şimdi ise kızı kaçırıldığı için sinir krizi geçiriyordu .

Jehat ve Dora Anne'lerinin yanına gidip sakinleştirmeye çalışmıştı .

Delal Hanımağa ise onu oğullarını değil kızı gelip sakinleştirsin istiyordu .

&&&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı .

Cesur ise arabasını Asrındağ konağının önünde durmuştu .

Araba durunca da Havin başını camdan kaldırıp nerde olduğunu anlamaya çalışmıştı .

Karşısında daha önce hiç görmediği bir konak vardı .

Asrındağ konağı ...

Cesur'un arabadan inip kapısını açmasıyla da Havin kendini geri çekmişti .

"" İstediğin oldu ."" Dedi Havin .

"" Bırakta gideyim ."" Dedi bir umud .

Cesur ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Havin onun karısıydı yeri ve yanı bu konak'tı .

Ama Havin ne bu konakta olmak ne de Cesur'un yanında olmak istiyordu .

"" Senin yanın benim yanım ve bu konak !!!"" Dedi Cesur .

"" Ben istemedende hiçbir yere gidemezsin !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Havin'in bu sözlerle göz yaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" Benim yanım senin yanın değil !!!"" Dedi Havin .

"" Benim yanım bu konak değil !!!"" Dedi Cesur'a bakarak .

"" Benim yanım Aile'min yanı !!!"" Dedi sesi titreyerek .

"" Benim yanım Ömerli ko..."" Demesine kalmadan da Cesur, Havin'i arabadan indirmişti .

Havin'in elinden sıkı sıkı tutmuş ve yürümeye başlamıştı .

"" Bırak beni !!!"" Dedi Havin .

"" Yanında olmak istemiyorum !!!"" Dedi bir umud .

Cesur ise Havin'e kulaklarını tıkamış ve Havin'le birlikte yoluna devam etmişti .

Havin her ne kadar elini çekmek istese de elini Cesur'un elinden çekemiyordu .

Gücü Cesur'un gücüne yetmediği gibi de onunla birlikte yürümek zorunda kalıyordu .

Ciwan Ağa ise kardeşi Şerwan ve babası Adar Ağa'ya birlikte herşey habersiz bir şekilde avluda kahve içiyordu .

Cesur elinden sıkı sıkı tuttuğu Havin'i artık bir ömür yaşayacağı Asrındağ konağından içeri sokmuştu .

Üç koca adam ise karşılarında olan çiftle hızla ayağa kalkmıştı .

Cesur , Havin'in elinden sıkı sıkı tutmuş ve konağa getirmişti .

Ciwan Ağa yüzünde oluşan tebessümle onlara doğru adım attığında Havin bir adım geriye gitmişti .

Ciwan Ağa'da geri gidip başı eğik olan yeğenine bakmıştı .

Aklına ise Havin'in çocukluk yılları gelmişti.

Onu ilk gördüğü zamanlarda Annesi Delal Hanımağa'nın eteklerine sarılırdı.

Masum gözleriyle de Ciwan Ağa'ya bakardı.

Ciwan Ağa tebessüm edip gel diyerek kollarını açtığında Havin Annesi'nin eteklerini bırakırdı .

Minik ayaklarıyla da dayısı Ciwan Ağa'ya doğru adımlar atardı .

Ciwan Ağa hatırladığı geçmişle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Yıllar önce Annesi'nin eteklerine sarılan küçük kız ve şimdi olan genç kız aynıydı .

Aradaki tek fark ise Havin'in yanında eteklerine sarılabileceği bir Annesi yoktu .

"" Havin ."" Dedi Ciwan Ağa .

"" Hoşgeldin ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

Havin ise başını kaldırıp bir umud dayısına bakmıştı .

Ciwan Ağa , Havin'in kızarmış ve dolan gözlerini görünce de canından can kopmuştu.

Bu iki çift kızarmış gözün sebebi elinden sıkı sıkı tutan oğlu olduğunu biliyordu .

Havin yüzünü ıslatmaya başlayan göz yaşlarıyla dayısına bakıyordu .

Gitmek istiyorum dese Ciwan Ağa gitmesine izin verir miydi ???

Yoksa bir ömür oğlumun yayında ve bu konak'ta yaşayacaksın mı derdi ???

Havin bu soruların cevaplarını almak için boğuk bir sesle konuşmaya başlamıştı.

"" Ailemi istiyorum ."" Dedi Havin.

"" O izin vermedi ."" Dedi Cesur'dan bahsederek .

"''Ama belki sen izin verirsin ."" Dedi bir umud .

Ciwan Ağa ise bu sözlerle acı bir tebessüm etmişti .

"" Mardin'e haber yollatırım ."" Dedi Ciwan Ağa .

""Birkaç saate kalmadan da gelip seni görürler ."" Dedi Havin'e bakarak .

Havin aldığı bu olumlu cevapla gözyaşlarını elleriyle silmişti .

Çünkü biraz önce Cesur'un izin vermediğine Ciwan Ağa izin vermişti .

Havin diğer elini de Cesur'un elinde çekmeye çalışmıştı .

Ama sadece çalışmıştı ...

Çünkü Cesur dakialardır olduğu gibi yine elini bırakmıyordu.

Bu durum ise Ciwan Ağa'nın gözünden kaçmamıştı .

"" Cesur ."" Dedi Ciwan Ağa .

"" Konak'tasınız ."" Dedi öfke dolu gözlerle Cesur'a bakarak .

Cesur ise her ne kadar Havin'in elini bırakmak istemesede bırakmak zorunda kalmıştı .

Havin'de kendini daha güvende hissetmek için Ciwan Ağa'nın yanına gitmişti .

Roza ise yüzünde oluşan tebessümle Havin ve amcasının yanına gitmişti .

"" Havin ."" Dedi Roza .

"" İyi misin ???"" Dedi bir umud .

Adar Ağa'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek torunlarına bakmıştı .

"" Roza ."" Dedi Adar Ağa .

"" Delal'ler gelene kadar Havin'i içeri götür ."" Dedi tebessüm ederek .

Havin bu sözlerle dayısı Ciwan Ağa'ya bakmıştı .

Çünkü kendini bu konakta bir tek Ciwan Ağa'nın yanında güvende hissediyordu .

"" Havin ."" Dedi Ciwan Ağa .

"" Hadi Roza'yla içeri geçin .""Dedi tebessüm ederek .

Havin ise istemeden de olsa içeri geçmek zorunda kalmıştı .

Roza'yı takip edip onu götüreceği yere doğru yürümüştü .

Roza'da , Havin'i teras katında olan Cesur'un odasına götürmüştü .

Havin'de daha önce hiç bu konağa gelmediği için odayı Roza'nın sanıp içeriye girmişti .

Cesur'da peşlerinden gideceği sırada Ciwan Ağa izin vermemişti .

Dişlerini sıkarak Cesur'un ensesine meşhur Osmanlı tokatını indirmişti .

Cesur'da ensesinde hissettiği acıyla babasına bakmıştı .

"" Ağa'm şu hareketinden vazgeç ."" Dedi Cesur .

"" Karşında küçük bir oğlan çocuğu yok ."" Dedi sahte bir tebessümle .

"" Karşımda çocuk yok !!!"" Dedi Ciwan Ağa .

"" Karşımda yaptığı hareketlerle koca bir bebek var !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Azer ve Dila çifti ise Asrındağ konağına daha yeni gelmişti .

Dila , Havin'in yanına doğru giderkende Azer,erkeklerin yanında kalmıştı .

Hepsi ise öfke dolu gözlerle Cesur'a bakıyordu .

Çünkü Cesur'un yaptığı hareket onlar için çok yanlıştı.

Heleki yıllar önce Havin ve onun için berdel kararı verilmişken .

"' Ağa'lar ."" Dedi Cesur .

"" Ben evlendim ."" Dedi tebessüm ederek .

Asrındağ erkekleri ise bu sözlerle neye uğradığını şaşırmıştı .

"" Havin artık Havin Ömerli değil ."" Dedi Cesur .

"" Havin Asrındağ ."" Dedi kendini öven bir sesle .

Ciwan Ağa oğlu Cesur'un bu sözleriyle oturduğu yerden kalkmıştı .

Aklınada ise olur olmadık şeyler gelmeye başlamıştı .

Oğlu ne yapmıştı da Havin, Havin Asrındağ olmuştu ???

"" Andım olsun ki !!!"" Dedi Ciwan Ağa .

"" Başımı Delal'e karşı öne eğmişsen !!!"" Dedi imalı bir sesle.

"" Bir ömür affetmem seni !!!"" Dedi Cesur'a bakarak .

Cesur ise bu sözlerle sesli bir nefes alıp vermişti .

Bu sözü herkesten beklerdi de babası Ciwan Ağa'dan beklemezdi .

Babası onu çok iyi tanıyordu ve Havin'e dokunmadığını da biliyordu .

Kurduğu sözler yüzünden de babası ondan şüphe etmişti .

"" Konuş !!!"" Dedi Ciwan Ağa .

"" Ne yaptın da Havin nikahına girdi ???"" Dedi öfkeyle .

Cesur ise bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

"" Tehdit ettim ."" Dedi Cesur.

"" Daha doğrusu Asrındağ olmazsa olacakları söyledim ."" Dedi sahte bir tebessümle .

Ciwan Ağa ise bu sözlerle az da olsa rahatlamıştı .

"" Neyle tehdit ettin ???"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Botan Ağa'yla tehdit ettim ."" Dedi Cesur .

"" Havin'de nikahı kabul etmek zorunda kaldı ."" Dedi göz kırparak .

Şerwan Ağa ise sıkıntılı bir nefes alıp vererek Cesur'a bakmıştı .

Dini ve resmi nikah için bile olsa iki şahide gerek vardı .

Dila ve Azer daha yeni geldiğine göre de şahitler onlar değildi .

Peki ya Havin ve Cesur'un nikah şahidi kim olmuştu ???

"" Cesur oğlum ."" Dedi Şerwan Ağa .

"" Şahidiniz kim oldu ???"" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .

Cesur ise bu sözlerle ufak bir kahkaha daha atmıştı .

Çünkü nikah şahidlerden biri amcasının oğlu Rızgar olmuştu .

"" Amcam ."" Dedi Cesur .

"" Bence bilmek istemezsin ."" Dedi Rızgar'a bakarak .

Şerwan Ağa ise sessizce oturan oğluna bakmıştı .

Onun için oğlunun bu sessizliği hayra alamet değildi .

"" Rızgar ."" Dedi Şerwan Ağa .

Rızgar ise sesli bir şekilde yutkunmuş ve babasına bakmıştı .

"" Buyur Ağa'm ."" Dedi Rızgar .

"" Sen bu gün nerdeydin ???"" Dedi Şerwan Ağa .

"" Ağa'm ."" Dedi Rızgar .

"" Ben bu soruya cevap vermesem ."" Dedi bir umud .

Ciwan Ağa'da öfke dolu gözlerle oğluna ve yeğenine bakmıştı .

Cesur ve Rızgar birlik olup peşlerinden iş çevirmişti .

""İt oğlu itler !!!"" Dedi Ciwan Ağa .

"" Bir de arkamızdan iş çevirmişler !!!"" Dedi öfkeyle.

Cesur ise bu sözlerle gülmemek için kendini zor tutmuştu .

"" Ağa'm tamam bize sinirlen ."" Dedi Cesur .

"" Ama kendine ve amcama hakaret etme ."" Dedi gülerek .

Adar Ağa'nın içtiği kahve bu sözlerle boğazına takılmış ve öksürmeye başlamıştı .

Azer ise ufak bir kahkaha atarak babasının sırtına vurmuştu .

Ciwan Ağa, Cesur'un bu tavrıyla ensesine bir kez daha Osmanlı tokatını indirmişti .

"" Hak etti !!!"" Dedi Şerwan Ağa .

"" Hatta bu da hak etti !!!"" Dedi Rızgar'ın da ensesine vurarak .

Cesur ve Rızgar'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek birbilerine bakmıştı .

&&&&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu .

Dila Asrındağ ise Havin'in yanında durup onu sarıp sarmalamıştı .

Havin'de dakikalarca Halas'ına sarılıp ağlamıştı .

Bir an önce Ailem gelsinde gideyim diyordu .

Bu konakta ise saniyeler dakika, dakikalar saat olmuştu.

Ezo Asrındağ'da karşısında Halası'na sarılıp ağlayan genç kıza bakıyordu .

Havin gerçekten de ölen Halası'na çok benziyordu .

Bu durumda Ezo'yu hem mutlu ediyor hemde acı veriyordu .

Roza'nın telefonuna ise Cesur tarafından bir mesaj gelmişti .

Mesajda Havin'in aç olabileceğini bu yüzden de yemek yemesi gerektiğini yazmıştı .

Roza'da , Havin için konağın mutfağına inmişti.

Hazır olan yemeklerden Havin'e bir tabak hazırlamıştı .

Büyük bir bardağa su doldurarakta mutfaktan çıkıp odaya geri dönmüştü .

"" Havin ."" Dedi Roza .

"" Açıkmışsındır ."" Dedi tebessüm ederek .

Havin ise başını olumsuz yönde sallamıştı .

Ezo Asrındağ'da kızının elinde olan tepsiyi almıştı .

Havin'in dizlerine koyup yemek yemesini istemişti .

"" Havin ."" Dedi Ezo Asrındağ .

"" Hepsini yemesen bile tatlarına bak ."" Dedi tebessüm ederek .

"" Böyle lezetlisini hiçbir yerde bulamazsın ."" Dedi kendini överek.

Havin ise saygısızlık olmasın diye başını olumlu yönde sallamıştı .

Bir bardak su içerek susuzluğunu bastırmıştı .

Kendini zorlayarak yemek yemeye çalıştığı sırada da odada göz gezdirmişti .

Bu oda Roza'nın odası olmak için çok koyuydu .

Çünkü Roza açık renk şeyler severdi koyu renk değil .

Peki ya bu oda Roza'nın odası değilse kimin odasıydı ???

"" Bu oda ."" Dedi Havin .

"" Kimin odası ???"" Dedi yutkunarak .

Odada olanlar ise Havin'i duymazlıktan gelmeyi tercih etmişti .

Havin sorusuna cevap alamayınca önünde olan tepsiyi kenara bırakmıştı .

Odada olan eşyalardan da bu odanın kimin odası olduğunu anlamıştı .

Cesur Asrındağ ...

Havin haberi olmadan Aile'sini Cesur'un odasında beklemişti .

Havin'in odadan çıkmak istemesiyle de Dila Asrındağ önüne geçmişti .

"" Havin sakin ol ."" Dedi Dila .

"" Yoksa kriz geçireceksin ."" Dedi Havin için korkarak .

Havin ise Halası'nın söylediklerini duymuyordu .

İstediği tek şey bu oda ve bu topraklardan gitmekti .

O sırada ise Asrındağ konağında bir el silah sesi duyulmuştu .

Silah sesinin hemen ardında da Botan Ağa'nın sesi yankılanmıştı .

"" Havin !!!"" Dedi Botan Ağa.

Botan Ağa 18 yıl aradan sonra ilk kez kızı için bu topraklara gelmişti .

Havin'i alamadan da gitmeyecekti...

Havin odadan çıkıp gelen sese doğru koşmaya başlamıştı .

Oysa astımı olduğu için koşmamalıydı.

Havin ise astımını umursamadan koşmaya devam ediyordu .

Varsın astımı onu babası Botan Ağa'nın kollarında bıraksın .

Havin içindeki umutla birlikte Asrındağ konağının merdivenlerini koşarak inmişti.

Cesur ise Havin Ailesi'yle hasret gidersin diye ona engel olmamıştı.

Havin konağın ortasında babasını görmesiyle olduğu yerde öylece durmuştu .

Botan Ağa'da , Havin'in yanına gidip sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Havin'im ."" Dedi Botan Ağa .

Üç gündür Havin'siz cehennem ateşinde cayır cayır yanmışken .

Havin'in ise göz yaşları daha da şiddetlenmiş ve babasının gömleğini hızla ıslatmıştı .

O sırada Asrındağ konağında bir ses daha duyulmuştu .

Bu ses ise Havin'in Annesi Delal Hanımağa'ya aitti .

"" Kızım ."" Dedi Delal Hanımağa .

Havin babasına sarılmayı bırakıp annesine bakmıştı .

Delal Hanımağa'nın gözleri de tıpkı kendi gözleri gibi kan çanağına dönmüştü .

Havin ağlaya ağlaya annesine sarılmış kokusunu ciğerlerine kadar çekmişti .

Delal Hanımağa'da Havin'in saçlarını okşayıp öpmüştü .

Verdiği son nefesine kadar Havin'le böyle kalabilirdi .

"" Ana ."" Dedi Havin .

"" Götür beni burdan ."" Dedi bir umud .

Cesur ise kulağına gelen bu sesle Ana kızın arasına girmişti .

Havin'in bileğinden tutup kendi yanına çekmişti .

Havin her ne kadar bileğini çekmek istesede Cesur buna izin vermemişti .

Çünkü Cesur'a göre Havin'in yanı kendi yanıydı.

Havin bu topraklara bu konağa aitti ve öyle kalacaktı .

Delal Hanımağa yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla Cesur'a bakmıştı .

Onu evladıyla cezalandırğı içinde içinde dehşet bir öfke vardı .

Sürekli kendine Cesur'un, Havin için Ömer olacağını düşünerek avutmuştu .

Şimdi ise kızının bileğinden tutup yanına çeken Ömer değildi .

Cesur'du...

Delal Hanımağa'da karşısında olan Cesur'a tokat atmıştı .

Oysa Delal Hanımağa'yı evladıyla cezalandırmak isteyen kendisi değildi ki .

Botan Ağa'ydı ...

Şimdi ise Delal Hanımağa bunları bilmediği için Cesur'u suçlamıştı .

Botan Ağa'da bileği Cesur'un elinde olan Havin'in yanına gitmişti .

"" Bırak kızımın bileğini !!!"" Dedi Botan Ağa .

Cesur ise Havin'in bileğini bırakmadan Halası'na bakıyordu .

İstemsiz bir şekilde de Havin'in bileğini sıkıyordu .

Havin bileğinde hissettiği acıyla bileğini çekmek istiyor ama olmuyordu .

Jehat , Dora ve Asaf Ömerli ise Asrındağ konağına daha yeni gelmişti .

Jehat Ömerli kız kardeşi Havin'in bileğini Cesur'un elinde görünce de gözü dönmüştü .

Ona göre Cesur ondan güzel bir dayağı çoktan hak etmişti .

Jehat'ta gömleğinin birkaç iliğini açıp kollarını kıvırmıştı .

Havin ve Cesur'un yanına gidip Cesur'un kaşına sert bir yumruk atmıştı .

Cesur yediği yumrukla gülerken de Jehat kız kardeşi Havin'in bileğini Cesur'un elinden çekmişti .

Dora'nın , Havin'i yanına almasıyla da Jehat ve Cesur dövüşmeye başlamıştı .

İki Aile ise onları ayırmak için aralarına girmemişti .

"" Lan sen kimsin kim ???"" Dedi Jehat.

""Kimsin de kardeşimi kaçırırsın ???"" Dedi bir yumruk darbesi daha Cesur'un yüzüne indirerek .

Cesur ise bu sözlerle Jehat'a bakıp gülümsemişti .

Karşısında onunla denk ve gücü gücüne yeten çok nadir insanlardan biri vardı .

Jehat Ömerli...

Cesur'da bu yüzden büyük bir hevesle Jehat'a karşılığını vermişti.

"" Cesur Asrındağ'ım !!!"" Dedi Cesur .

"" Havin'in sahibiyim !!!"" Dedi Jehat'ı kışkırtarak .

Jehat Ömerli'nin ise bu sözlerle gözü dönmüştü.

Karşısında olan adam ben senin kız kardeşinin sahibiyim mi demişti ???

Jehat belinden çıkardığı silahı Cesur'a doğrultmuştu .

Cesur'a silah doğrultmasıyla Cesur'un elinden çekip Jehat'a doğrultması bir olmuştu .

"" Geç kaldın Jehat Ömerli !!!"" Dedi Cesur .

"" Kız kardeşin artık bana ait !!!"" Dedi gülerek.

Cesur'un kurduğu bu sözlerle Jehat Ömerli, Havin'e bakmıştı .

Doğru ya Havin artık Cesur'un karısıydı .

Hemde resmi nikahlı ...

Havin ise bu olanlar sanki onun suçuymuş gibi mahçup bir şekilde başını eğmişti .

Babasının canı için bu evliliği kabul etmek zorunda kalmıştı .

Botan Ağa'da kızı Havin'in yanına gitmişti .

""Kaldır o başı !!! "" Dedi Botan Ağa .

"" Ben yaşadığım sürece de o baş asla
eğilmeyecek !!!"" Dedi Havin'in eğik başını kaldırarak .

Havin ise başını kaldırıp mahçup gözlerle babasına bakmıştı .

Babasının canı için bu gün olan evliliğe göz yummuştu .

Daha doğrusu göz yummak zorunda kalmıştı .

"" Benim kardeşim !!!"" Dedi Jehat Ömerli .

"" Bacak arasından gelecek birkaç damla kandan ibaret değil !!!"" Dedi öfkeyle .

Jehat bu cümleyi kurarken Cesur'un dağ evinde Havin'e dokunduğunu ve bu yüzden Havin'in bana ait dediğini sanmıştı .

Bu gün kıyılan resmi nikahtan bir haber .

Cesur ceketinin cebinde olan evlilik cüzdanını çıkarmıştı .

"" Jehat Ömerli !!!"" Dedi Cesur .

""Bahsettiğim sahip olmak birkaç damla kan değildi !!!"" Dedi alaylı bir sesle .

"" Soy adıma almaktı !!!"" Dedi göz kırparak .

Oysa zoraki ve bedel olarak yapılan evliliklerin hepsinde önce dini nikah kıyılırdı .

Hatta yıllarca insanlar dini nikahla yaşardı .

Çünkü dini nikahın bozulup bitmesi resmi nikaha göre daha kolaydı .

Cesur ise bedel ve zoraki olan evliliğinde önce resmi nikah kıymıştı.

Botan Ağa , Havin'in elinden tutup Asrındağ konağında çıkacağı sırada Cesur önlerine geçmişti .

Havin'in bileğinden tutup kendi yanına almıştı .

"" Çek o elini kızımın üstünden !!!"" Dedi Botan Ağa .

Cesur ise Havin'in bileğini bırakmamıştı .

"" Botan Ağa !!!"" Dedi Cesur .

"" Karımı hiçbir yere götürmezsin !!!"" Dedi öfkeyle .

Botan Ağa'nın ise Cesur'un karım kelimesiyle gözü dönmüştü .

"" Havin senin karın değil !!!"" Dedi Botan Ağa .

"" Havin benim kızım !!!"" Dedi öfkeyle .

"" Şimdi de kızım ait olduğu topraklara geri dönecek !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Cesur bu sözlerle gür bir kahkaha atmıştı .

"" Havin Ömerli onu öldü gösterip göndermek istediğin gece öldü !!!"" Dedi Cesur .

"" Havin Asrındağ ise artık bana ait !!!"" Dedi Botan Ağa'ya bakarak .

"" Son nefesini de bana ait olarak yanımda verecek !!!"" Dedi Havin'e bakarak .

Botan Ağa , Cesur'un bu sözleriyle neye uğradığını şaşırmıştı .

Cesur aylardır Havin için kurduğu planı Havin bile bilmezken kendisi nasıl biliyordu ki ???

Bu yüzden mi kızını kaçırıp nikah kıymıştı ???

Asrındağ konağına ise Cesur'un bu sözleriyle sessizlik esir almıştı .

Botan Ağa, Havin'i bir kazada öldü gösterip göndermek mi istemişti ???

"" Botan ."" Dedi Delal Hanımağa .

Botan Ağa ise sıkıntılı bir nefes alıp vererek karısına bakmıştı .

Niyeti kızını Cesur'dan korumak ve işlemediği günahın bedelini yıllarca ödediği gibi kızının da ödememesiydi .

"" Mecburdum ."" Dedi Botan Ağa .

Ciwan Ağa öfke dolu gözlerle Botan Ağa'ya bakıyordu.

Botan Ağa'nın bu kadar ileri gidebiceğini aklından bile geçirmemişti .

"" Mecburdun !!!"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Havin'i kaçırıp öldü göstermeye mecburdun !!!"" Dedi sesini yükselterek .

Cesur ise acı bir tebessümle Delal Hanımağa'ya bakmıştı .

"" O gece !!!"" Dedi Cesur .

"" Kocanın planını öğrenmeseydim !!!"" Dedi Botan Ağa'dan bahsederek .

"" Hepimiz Havin'i öldü bilecektik !!!"" Dedi öfkeyle .

"" Bende bir ömür Havin benim yüzümden öldü diye vicdan azabı çekecektim !!!"" Dedi sesi konakta yankılanırken .

Delal Hanımağa yazık der gibi kocasına bakıyordu .

Botan Ağa nasıl böyle bir karar verebilmişti ki ???

Herşeyden önce ona nasıl evlat acısı yaşatacaktı ???

"" Benim kızım !!!"" Dedi Delal Hanımağa .

"" Senin yüzünden mi cehennemi yaşadı ???"" Kocasına bakarak .

"" Bu gün kıyılan nikahın suçlusu sen misin ???"" Dedi öfkeyle .

Cesur geçmişin gün yüzüne çıkmasıyla rahat bir nefes alıp vermişti.

Çünkü herkes sebepsiz yere yada nefsi için Havin'i kaçırmadığını biliyordu artık .

Delal Hanımağa'da bir umud Ciwan Ağa'ya ve Cesur'a bakmıştı .

"" Havin bizimle gelsin ."" Dedi Delal Hanımağa .

"" En azından düğün olana kadar."" Dedi bir umud.

Ciwan Ağa ve Cesur bu sözlerle birbirlerine bakmıştı .

Cesur , Havin'in yanından göndermek istemiyordu .

Ciwan Ağa ise sonrası için bile olsa Havin'in gitmesi taraftarıydı .

Ciwan Ağa konuşacağı sırada Cesur izin vermemişti .

"" Olmaz ."" Dedi Cesur .

"" Havin hiçbir yere gelmiyor ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak .

Havin bu sözlerle kendini kaybetmiş ve avazı çıktığı kadar bağırmıştı .

Bileğini Cesur'un elinden çekip onu itmeye başlamıştı .

"" Ne istiyorsun benden ???"" Dedi Havin .

"" Ne yaptım ki ben sana ???"" Dedi Cesur'u var gücüyle iterek .

Cesur ise Havin'in bu tavrıyla sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

"" Ben istemedim !!!"" Dedi Havin.

"" Duydunuz mu ???"" Dedi konak'ta olan insanlara bakarak .

"" Ne o gece doğmayı !!!"" Dedi sesi titreyerek .

"" Ne de yaşamayı ben istemedim !!!"" Dedi çaresizce .

Cesur karşısında olup o geceden kendini suçlayan Havin'e bakıyordu .

O gece aralarından en masum olan Havin'di.

Havin ise o geceden en çokta kendini suçluyordu.

Sırf doğduğu için ...

"" Sadece düğüne kadar ."" Dedi Cesur .

""Daha fazlası değil  ."" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .

Delal Hanımağa , Havin'i yanına gidip sıkı sıkı sarılmıştı .

Ömerli Ailesi'de Mardin topraklarına gitmek için arabalarına geçmişti.

Delal Hanımağa ise tebessüm ederek Cesur'a bakmıştı .

"" Ben bilmiyordum ."" Dedi Delal Hanımağa .

"" Eğer bilseydim ."" Dedi yutkunarak .

"" O gece kendim bile arardım seni ."" Dedi mahcup bir sesle .

Cesur ise bu sözlerle içten bir tebessümle Halası'na bakmıştı.

Halası'nın ve kuzenlerinin bu konuda bir suçu yada günahı olmadığını biliyordu .

Delal Hanımağa'nın ona tokat atmış olmasını da üç gündür yaşadığı acılara vermişti .

Delal Hanımağa'da , Cesur'a sarılmış gülümseyerekte arabaya geçmişti .

Ciwan Ağa'da karşısında olan Azer ve Dila çiftine bakıyordu .

"" Dila ."" Dedi Ciwan Ağa .

"" Sende Mardin'e git ."" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek.

Azer ise şaşkın bakışlarla abisine bakmıştı .

Tam konuşup karım gitmesin diyeceği sırada da Ciwan Ağa izin vermemişti .

"" Dila hadi ."" Dedi Ciwan Ağa .

Dila'da başını olumlu yönde sallamış ve arabaya geçmişti.

Ömerli Ailesi'nin ise böylelikle Amed topraklarından , Mardin topraklarına yolculuğu başlamıştı .

Havin ise yanında olan babası Botan Ağa'ya bakmıştı .

Botan Ağa'da yüzünde oluşan tebessümle Havin'i yanına çekmişti .

Havin'i sarıp sarmalayarakta saçlarından öpmüştü .

Havin ise üç koca günün ardından kendini ilk defa tam anlamıyla güvende hissediyordu .

Çünkü en güvenilir yer babası ve en güvenli kollar babasının kollarıydı .

&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında gecenin karanlığı kendini güneşin aydınlığına teslim etmişti .

Havin ise dün gece arabada uyuya kalmıştı .

Babası Botan Ağa'da, Havin'i küçük bir kız çocuğu misali kucağına alıp odasına götürmüştü .

Sabaha kadar da kollarında uyuyan Havin'i izlemişti .

Havin yavaş yavaş uykundan uyanmaya başlamıştı .

Gözlerini ise günler sonra doğup büyüdüğü konakta açmıştı.

Botan Ağa'da tebessüm ederek Havin'e bakmıştı .

"" Kızım ."" Dedi Botan Ağa.

"" Günaydın ."" Dedi Havin'in saçından öperek .

Havin ise yüzünde oluşan tebessümle babasına bakmıştı.

"" Günaydın Ağa'm ."" Dedi Havin.

Oysa dağ evinde bir daha bu sahneyi bir kez daha göremez diye o kadar çok korkmuştu ki .

Şimdi ise eskiden olduğu gibi bu gün babası ona suyunu verecekti .

Botan Ağa'da her sabah olduğu gibi Havin'e bir bardak su içirmişti .

Havin suyunu içtikten sonra da Botan Ağa ona bir kutu uzatmıştı .

Havin babasının elinde olan kutuyla sesli bir şekilde yutkunmuştu .

"" Kızım."" Dedi Botan Ağa .

"" Alıp açmayacak mısın ???"" Dedi gülümseyerek .

Havin'de yüzünde oluşan tebessümle babasının elinde olan kutuyu almıştı .

Kutuyu açmasıyla da dolan gözlerle babasına bakmıştı .

Bu kutunun içinde birkaç gün olduğu gibi yine bir kolye vardı.

Daha doğrusu adının yazdığı aynı model kolye vardı .

Havin ...

Cesur'un birkaç gün önce boyundan çekip yok ettiği kolye .

Botan Ağa'da acı bir tebessümle Havin'in kolyesini boynuna takmıştı .

Aradan biraz zamanın geçmesiyle de Ömerli konağında kahvaltı sofrasına kurulmuştu .

Tüm Aile kahvaltı sofrasına oturmuş kahvaltı yapmaya başlamıştı .

Havin ise konaklarında Asaf Ömerli'yi görünce tebessüm etmişti .

"" Hoşgeldin Asaf abi ."" Dedi Havin .

Asaf Ömerli'de içten bir tebessümle Havin'e bakmıştı .

"" Hoşbuldum ."" Dedi Asaf .

Jehat'ın gözleri ise Havin'in bileğine gitmişti .

Havin'in bileğinde gözle görülür şekilde izler oluşmuştu .

Cesur'un bileğini sıktığı için oluşan izler .

Havin'de abisinin bileğine baktığını fark edince elini yavaşça masadan çekmişti .

O an'da da kahvaltı sofrasında tiz bir ses duyulmuştu .

Çünkü Jehat Ömerli elinde olan çay bardağını avuçları arasında kırmıştı.

Herkes başına toplanırken de Jehat'ın gözleri hâlâ Havin'in üstündeydi .

"" O bilekten utanıp saklaması gereken sen değilsin !!!"" Dedi Jehat .

"" Şimdi çıkar o bileğini sofraya !!!"" Dedi Havin'e bağırarak.

Havin'in ise bu sözlerle gözleri dolmuştu .

"" Hadi !!!"" Dedi Jehat .

Havin'de bileğini tekrardan sofraya çıkarmıştı.

Jehat'ta avuçlarında olan cam kırıklarını çıkarmıştı .

Peçeteyle bastırarakta kahvaltı etmeye kaldığı yerden devam etmişti .

&&&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti .

Cesur ise koca bir geceyi Annesi'nin mezarında geçirmişti .

Asrındağ konağına gittiğinde Ailesi'nden kimse yoktu .

Sadece amcasının kızı Roza ve yengesi Ezo vardı .

"" Roza ."" Dedi Cesur .

"" Hayırdır bizimkiler nerde ???"" Dedi Roza'ya bakarak.

"" Yoksa Mardin'e mi gittiler ???"" Dedi göz kırparak.

Roza ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Çünkü Cesur'un birkaç gün önce Menzil konağının basıldığından haberi yoktu.

Keza aynı şekilde Azad'ın üç gün boyunca yoğum bakımda olduğundan da .

"" Abi. "" Dedi Roza .

"" Ağa'mlar Adıyaman'da ."" Dedi Cesur'a bakarak .

Cesur'da, Roza'nın bu sözlerine bir anlam verememişti .

Ailesi neden Adıyaman topraklarına gitmişti ki ???

"" Niye gittiler ki ???"" Dedi Cesur .

Roza ise geçte olsa Cesur'un gerçekleri öğrenmesi gerektiğini biliyordu .

"" Sen Havin'i kaçırmadan birkaç saat önce."" Dedi Roza .

"" Menzil konağı basıldı ."" Dedi yutkunarak .

Cesur'un ise içinde bu sözlerle sıkıntı kor gibi çökmüştü .

"" Azad abi de sırtından yaralandı ."" Dedi Roza .

"" Üç gün boyunca yoğum bakımda kaldı ."" Dedi durumu anlatarak .

"" Ama dün gece uyandı ."" Dedi tebessüm ederek .

Cesur ise bu sözlerle hızla Asrındağ konağından çıkmıştı .

Son gazda Amed topraklarında Adıyaman topraklarına doğru yola çıkmıştı .

&&&&&&&&&&&&&

Cesur yaptığı hızla yarım saatin ardından Adıyaman topraklarına gelmişti .

Menzil Hastanesi'nin önüne geldiğinde de arabasının el frenini çekmeden inmişti.

Arabadan indiğinde arabanın hareket ettiğini fark ettiğinde el frenini çekmişti .

Hızlı adımlarla da Hastane'nin danışman bölümüne gitmişti .

"" Azad Menzil ."" Dedi Cesur .

"" Hangi katta ???"" Dedi hızlı nefesler alıp verirken .

Danışman ise karşısında olan Cesur Asrındağ'a bakmıştı .

"" En üst kat olan VIP katında ."" Dedi danışman .

"" Oda numarası 21 ."" Dedi açıklama yaparak .

Cesur aldığı bilgilerle danışmanın yanından uzaklaşmıştı .

Asansörlerin olduğu alana gittiğinde asansörün en üst katta olduğunu ve asansörü bekleyen insanları görmüştü.

Cesur'da sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Gözleri yangın merdivenleri görünce de oraya doğru yönelmişti .

Koşarakta yangın merdivenlerini çıkmıştı .

Taki en üst olan VIP katına gelmesine kadar .

Cesur bu kata gelene kadar nefes nefese kalmıştı .

Merdiven çıkarken zorlandığı içinde terlemişti .

Cesur ise bu durumu umursamadan Azad'ın odasına doğru gitmişti .

Odanın kapısını çalmadan da direk odaya girmişti .

Azad'ı bilinci açık bir hâlde görmesiyle de rahat bir nefes alıp vermişti .

Azad ve Amed ise ters ters Cesur'a bakıyordu .

Üç koca gün geçmişti ve Cesur daha yeni gelmişti .

Cesur yüzünde oluşan içten bir tebessümle Azad'a doğru adımlar atıp yanına gelmişti .

"" Allah'ım şükürler olsun ."" Dedi Cesur.

Azad ise kolundan olan damar yolunun kablosuna bakmıştı .

Madem Cesur bu kadar geç gelmişti o zaman bir cezası olacaktı .

Azad kolunda olan damar yolunun kablosunu Cesur'un boynuna dolaşmıştı .

Cesur neye uğradığını şaşırırken Amed iki dostunun bu hâline gür bir kahkaha atmıştı .

"" Allah'a şükürler olsun !!!"" Dedi Azad .

"" Ben üç gündür burda olayım sen daha yeni gel öyle mi ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Cesur ise bu sözlerle boğazında olan kabloyu genişletip gülmeye başlamıştı .

Azad onu çok özlemiş ve özlemini böyle bastırmaya çalışmıştı .

"" Sen beni çok mu özledin ???"" Dedi Cesur .

"" Yokluğumda yataklara düşmüşsün ."" Dedi ufak bir kahkaha atarak .

Azad ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Cesur'un boynunda olan kabloyu çekip onu serbest bırakmıştı .

Cesur'da rahat bir nefes alıp vererek Amed'e bakmıştı .

"" Azad beni çok özlemiş ."" Dedi Cesur .

"" Baksana hemen sarıp sermaladı ."" Dedi imalı bir sesle.

Amed ve Azad ise bu sözlerle ister istemez gülmeye başlamıştı .

"" Sen hayırdır ???"" Dedi Azad .

"" Kız kaçırmalar filan ???"" Dedi sahte bir tebessümle .

Cesur'un ise bu sözlerle yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu .

Amed ve Azad'da, Cesur'un bu tavrıyla gür bir kahkaha daha atmıştı .

Çocukluk arkadaşı Cesur'un kalbine sevda düşmüştü .

"" Ama ben demiştim ."" Dedi Amed .

"" Havin'i görünce yer demiştim ."" Dedi Cesur'a göz kırparak .

"" Keşke yeseydi ."" Dedi Azad .

"" Kaçırmasından iyiydi ."" Dedi imalı bir sesle .

Cesur bu soruyla sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Oysa Havin'le tanışmaları çok güzel olmuştu .

Eğer Botan Ağa , Havin'i göndermek istemeseydi öylede devam edecekti de .

"" Cesur."" Dedi Azad .

"" Kızı istemek varken neden kaçırdın ???"" Dedi acı bir tebessümle.

Azad'ın bu sözleriyle Cesur burnundan solumaya başlamıştı.

"" Botan Ağa, Havin'in gönderecekti !!!"" Dedi Cesur .

"" Sen de Botan Ağa'dan önce ben mi kaçırayım dedin ???"" Dedi Amed .

Cesur öfke dolu gözlerle Amed'e bakmıştı .

"" Bir kaza yapıp öldü gösterecekti !!!"" Dedi Cesur .

"" Sırf yıllarca benim yüzümden öldü diye kendimi suçlamam için !!!"" Dedi sesini yükselterek .

Azad ve Amed gerçekleri öğrenince ister istemez Cesur'a hak vermişlerdi .

Çünkü Havin Ömerli'yi daha önce görmüşlerdi .

Cesur'a anlatmak istediklerinde Ciwan Ağa engeline takılmışlardı .

Havin'in daha çok küçük olduğunu oğlu Cesur'un öğrenirse zorla yanında tutacağını ifade etmişti.

Havin 18 yaşına girmeden de Azad ve Amed , Cesur'a söylemesinler diye de üç büyük yemin üzerine Allah'a and ettirmişti .

"" Biliyordunuz !!!"" Dedi Cesur .

"" Bildiğiniz hâlde sakladınız !!!"" Dedi öfkeyle .

Azad ve Amed bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

"" Ciwan Ağa sağ olsun ."" Dedi Azad .

"" Üç büyük yemin üzerinde Allah'a and verdirdi ."" Dedi gülerek .

Cesur ise dişlerini sıkarak Azad ve Amed'e bakmıştı .

"" Pardon ben onu unutmuşum !!!""Dedi Cesur .

"" Sizin başınız namazdan kalkmıyordu değil mi ???"" Dedi imalı bir sesle .

Azad ise bu boğucu ortamı yumuşatmak için konuşmaya devam etmişti .

"" Cesur Asrındağ !!!"" Dedi Azad .

"" Benim yaralandığım gece sen ne diye kız kaçırıyorsun ???"" Dedi Cesur'a bakarak .

Cesur ise bu sözlerle gür bir kahkaha atmıştı .

"" Azad Menzil !!!"" Dedi Cesur .

"'' Sen benim kız kaçırdığım gece niye yaralanıyorsun ???"" Dedi Azad'a bakarak .

Amed ise birbirleriyle uğraşan çocukluk arkadaşlarına bakmıştı .

Cesur'da dinlenmek için Hastane odasında olan koltuğa oturmuştu .

"" Ben evlendim ."" Dedi Cesur .

Azad ve Amed bu sözlerle neye uğradığını şaşırmıştı .

Cesur evlenmiş miydi ???

"" Kim sen mi ???"" Dedi Azad ve Amed aynı an'da .

Cesur ise bu sözlerle gülerek omuzlarını dikleştirmişti .

"" Lan hangi ara evlendin???"" Dedi Azad .

"" Ya da şöyle sorayım !!!"" Dedi imalı bir sesle .

"" Nasıl oldu da kızı ikna ettin ???"" Dedi başında olan yastığı Cesur'a atarak .

Cesur'da gözlerini kısarak Azad'a bakmıştı .

"" Botan Ağa'yla tehdit ettim ."" Dedi Cesur .

"" Havin'de evlenmek zorunda kaldı ."" Dedi tok bir sesle .

Amed ise sıkıntılı bir nefes alıp vererek Cesur'a bakmıştı .

Çünkü üç genç birbirine nikah şahitleri olacağına dair söz vermişti .

"" Lan köpek !!!"" Dedi Amed .

"" Hani senin nikah şahidin ben ve Azad olacaktık ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Cesur ise bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

Azad'ın durumundan haberi olmadığı için onları aramıştı .

Ama ne Azad ne de Amed'e ulaşamamıştı .

"" Valla ben ikinizi de aradım ."" Dedi Cesur .

"" Ama telefonlarınız kapalıydı ."" Dedi onlara bakarak .

Amed ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Üç gün önce telefonunu Cesur'a ulaşamadığı için kırıp paramparça etmişti .

"" Üzülme Amed'im üzülme ."" Dedi Cesur .

"" Sana ulaşamayınca şahidimi Serhad yaptım ."" Dedi omuzlarını dikleştirerek .

Amed Zagros bu sözlerle neye uğradığını şaşırmıştı .

Cesur ve Havin'in nikah şahidi kardeşi mi olmuştu ???

"" Valla Azad'ım , Dılda'yı da arayıp nikah şahidim yapmak istedim ."" Dedi Cesur .

"" Ama numarasını ezbere bilmiyordum ."" Dedi Azad'a bakarak .

Azad ise bu sözlerle sinirden gülmeye başlamıştı .

&&&&&&&&&&&&&&

                                      ÙĆ GÙŇ ŠÕŇRÁ

Havin ve Cesur'un resmi nikahı kıyılalı tam tamına üç koca gün olmuştu .

Bu sürede ise Havin bir telefonu olsun istemiyordu .

Çünkü biliyordu ki telefonu olursa Cesur onunla iletişime geçecekti .

Havin'de bu yüzden telefon kullanmıyordu .

Cesur ise daha fazla Havin'siz duramıyordu .

Havin'i istiyordu ...

Bir ömür yanında olsun ve hiç gitmesin istiyordu .

Havin'in telefonu olmadığı içinde onunla iletişime geçemiyordu .

Bu yüzden de sürekli teyzesi Dila'yla iletişim halindeydi .

Belki Havin'in sesini duyar umuduyla .

Havin ise bu sürede odasından bile çıkmıyordu .

Sadece sabah ve akşam yemeklerinde odasından çıkıyordu .

Geleceği düşündüğünde de kafayı yiyecek gibi oluyordu .

Üç gün önce Cesur'un resmi nikahlı karısı olmuştu .

Birkaç gün sonrada dinî nikahları kıyılacaktı .

Havin ise herşeyden önce çok korkuyordu .

Özellikle de düğün gecesi başına geleceklerden.

En kötüsü de biliyordu ki o gece sadece bir başlangıçtı .

Devamı sürekli gelecekti ...

&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saat gece yarısını çoktan geçmişti.

Botan Ağa her gece olduğu gibi Havin'in odasına gidip su içirmiş ve odasından çıkmıştı .

Havin ise ne yaparsa yapsın bir türlü uyuyamıyordu .

Güneşin doğumunu izlemek için de kendine kahve yapmak istemişti .

Odasından çıkıp konağın mutfağına doğru adımlar atmıştı .

Konakta çalışan iki kadın ise kendi aralarında konuşuyordu .

Konuşmalarını konu edinen de kendisi ve Cesur'du .

Havin'de bunu fark edince kapıda beklemişti .

"" Botan Ağa çok yanlış yaptı çok."" Dedi kadın çalışan .

"" Havin'i nasıl getirdiler ki konağa ???"" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .

Diğer kadın çalışan ise demlenen çaydan kendine bir bardak doldurmuştu .

"" Niye öyle dersin ki abla ???"" Dedi diğer çalışan .

"" Kız sen salak mısın ???"" Dedi çalışan .

"" Cesur Ağa çoktan almıştır Havin'i koynuna ."" Dedi diğer çalışana bakarak .

"" Hatta Havin ,Cesur Ağa'nın çocuğunu bile taşıyordur ."" Dedi açıklama yaparak .

Havin'in kulağına gelen bu seslerle gözleri dolmuştu .

Ne Cesur'la bir birliktelik yaşamıştı .

Ne de Cesur'un çocuğunu taşıyordu .

Ama kadın çalışan hiçbirşeyi bilmediği, göremediği hâlde kendinden çok emin konuşuyordu .

Diğer kadın çalışan ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

"" Abla deme öyle ."" Dedi diğer çalışan.

"" Belki birşey olmamıştır ."" Dedi iç çekerek.

Konak çalışanı ise bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

Çünkü ona göre Havin bu konağa Cesur'la bir birliktelik yaşayarak hatta hamile olarak gelmişti .

"" Dokuz aya kalmadan Havin doğurur ."" Dedi çalışan .

"" O zaman dersin ablam dedi de ben inanmadım diye ."" Dedi alaylı bir sesle  .

Havin ise mutfağa gidip tek bir kelime bile etmeden konağın teras katına çıkmıştı .

Yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla büyülü Mardin topraklarına bakmıştı .

Bu gece konak çalışanlarının dediği herşeyi çok kısa bir zamanda yaşayacaktı .

Hemde defalarca kez ...

Bunu düşünmesi bile Havin'in nefesi kesiyordu .

Cesur'la yapamazdı heleki geleceği düşündüğünde .

Cesur'un ne karısı olmak ne de çocuğunu taşımak istiyordu .

İstediği tek şey bir ömür Ailesi'yle birlikte yaşamaktı .

Havin'in bu istediği ise tam anlamıyla imkansızdı .

Havin'de taras katının tamda uç noktasında gelmişti .

Yüzüne de sert esen rüzgar esintisi çarpıp saçlarını arkaya doğru uçuşturuyordu .

Tek bir adım atmasıyla da bedeni Ömerli konağının soğuk zeminiyle buluşacaktı .

Ruhu bedeninden çıkıp özgürlüğe doğru koşacaktı .

Asaf Ömerli ise herşeyden habersiz bir şekilde teras katına çıkmıştı .

Havin'i terasın uç noktasında görmesiyle de hızla yanına gidip kendine çekmişti .

Havin'in bağırmasını engellemek içinde eliyle ağzını kapatmıştı .

Havin'i kendine çevirip kan çanağına dönmüş gözlerine bakmıştı .

"" Kafayı mı yedin sen ???"" Dedi Asaf .

"" Kendini öldürmekten ne oluyor ???"" Dedi öfkeyle.

"" Hiç mi ardında bırakacağın acıyı düşünmüyorsun ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Havin'de, Asaf'ın ağzını kapattığı elini çekmişti .

"" Onların hepsi yalandı ."" Dedi Havin .

"" Hiçbiri doğru değildi ."" Dedi yutkunarak .

Asaf ise Havin'i anlamaya çalışıyor ama anlamıyordu .

Havin neye yalan diyordu ki ???

"" Ne yalandı ???"" Dedi Asaf .

"" Dağ evinde hiçbirşey olmadı ."" Dedi Havin .

"" Onunla aramızda hiçbirşey geçmedi ."" Dedi burnunu çekerek .

"" Ama o kadınlar tam tersini düşünüp söylüyor ."" Dedi kan çanağına dönmüş gözlerle .

Asaf ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

Eğer Cesur o gece planlarını öğrenmeseydi Havin bambaşka bir toprakta ve yanında olacaktı .

Biraz önce o sözlerin ve iftiraların hiçbirini duymayacaktı.

"" Havin ."" Dedi Asaf .

"" Böyle saçma sapan şeyler için ağlama ."" Dedi içten bir tebessümle.

Havin ise bu sözlerle taras katında olan sandalyeye oturmuştu .

Asaf'ta aralarında mesafe bırakacak şekilde Havin'in yanına oturmuştu .

"" Eğer o gece Cesur planı öğrenmeseydi ."" Dedi Asaf .

""Ne olurdu diye hiç düşündün mü ???""Dedi yutkunarak .

Havin ise gözyaşlarını elleriyle silip Asaf'a bakmıştı .

"" Botan Ağa seni yanıma gönderecekti ."" Dedi gerçeği anlatarak .

"" Sende bir süre benim yanımda kalacaktın ."" Dedi açıklama yaparak.

Havin'de bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .

Babasının onu nereye göndereceğini bilmiyordu .

Çok sormuştu ama Botan Ağa iyiliği için söylememişti .

"" Eğer gitmek istersen ."" Dedi Havin'e yakın bir ses tonuyla.

"" Hâlâ geç değil ."" Dedi Havin'i kurtarmak isteyerek .

Havin'in bu sözlerle gözyaşları bir kez daha yüzünü ıslatmaya kaldığı yerden devam etmişti .

Artık herşey için çok geçti...

"" Çok geç ."" Dedi Havin .

"" Değil ."" Dedi Asaf .

"" Hâlâ bir umud var ."" Dedi tebessüm ederek .

Havin'in bu sözlerle gözyaşları daha da şiddetlenmişti.

"" Yakalanırım ."" Dedi Havin .

"" Yakalanmayacaksın ."" Dedi Asaf.

"" Seni önce ülke sınırına kadar götüreceğim ."" Dedi Havin'e bakarak .

"" Göze batmamak içinde sular durulunca yanına geleceğim ."" Dedi açıklama yaparak.

Havin ise burnunu çekerek başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Havin ."" Dedi iç çekerek .

"" Sen nerde olduğumuzun farkında mısın ???"" Dedi öfkeyle .

"" Sana yetişmeseydim kendini şu terastan aşağıya atacaktın !!!"" Dedi Havin'e bakarak.

"" Hemde gerçek bile olmayan yaşanmamış şeyler için !!!"" Dedi canı acıyarak .

Havin'in bu sözlerle anlamıştı ki bu topraklardan gitmekten başka çaresi yoktu .

"" Tamam ."" Dedi Havin.

Asaf'ta aldığı cevapla tebessüm ederek başını olumlu yönde sallamıştı .

"" Yarım saat sonra çıkarız ."" Dedi Asaf .

Havin'de cevap vermeden başını olumlu yönde sallamıştı .

"" Ben arabayı konağın arka kapısına götüreceğim sende gelirsin ."" Dedi Havin'i kurtaracağı için mutluyken .

Havin'in yüzünde de acı bir tebessüm oluşmuştu.

"" Asla affetmeyecekler beni ."" Dedi Havin .

Asaf bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

Havin'in iyiliği için bile olsa da gitmek zorundalardı.

"" Öyle düşünme ."" Dedi Asaf .

"" Sen doğru olanı yaptın ."" Dedi Havin'i teselli ederek.

Aradan yarım saatin geçmesiylede Havin konağın arka kapısına gitmişti.

Asaf'ın arabasına binip şoför koltuğunda olan adamlada korku onu esir almıştı.

Cesur ...

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Havin ve Cesur'un nikahı ???

Cesur'un , nikah memuruna göz dağı vermesi ???

Havin'in gelinliğini çıkarıp dağ evinden gitmesi ???

Asaf Ömerli'nin , Mardin topraklarına gelmesi ???

Delal Hanımağa'nın sinir krizi ???

Cesur'un, Havin'in Asrındağ konağına getirmesi ???

Havin'in gitmek için dayısından yardım istemesi ???

Cesur'un, Havin'le evlendiğini Asrındağ Ailesi'ne söylenmesi ???

Rızgar'ın , Cesur'un nikah şahidi olduğunun ortaya çıkması ???

Cesur'un kendine küfür etme demesiyle Ciwan Ağa'nın Osmanlı tokatını ensesine yapıştırması ???

Havin'in kaldığı odanın Cesur'un odası olduğunu öğrenmesi ???

Ömerli Aile'sinin Asrındağ konağına gelmesi ???

Delal Hanımağa'nın Cesur'a tokat atması ???

Jehat ve Cesur'un kavgası ???

Botan Ağa'nın planını ortaya çıkması ???

Havin'in o suikast gecesinden kendini suçlaması ???

Cesur'un düğüne kadar Havin'in gitmesine izin vermesi ???

Botan Ağa'nın, Havin'e doğum günü kolyesini tekrardan hediye etmesi ???

Jehat'ın, Havin'in bileğini sakladığını fark edince verdiği tepki ???

Cesur'un, Azad'ın yaralandığını görmesi ???

Cesur , Azad ve Amed sahnesi ???

Ömerli konağında çalışan kadınların Havin ve Cesur hakkında konuşması ???

Havin'in intihar etmek istemesi ???

Havin ve Asaf'ın arasında olan konuşma ???

Havin'in kaçmak istemesi ve bir kez daha Cesur'a yakalanması ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum .

WATTPAD=mezopotamyali_yazar

TİKTOK =mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM=mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

8.1M 375K 65
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" ...
67.4K 3.9K 26
! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen şeye hayatım boyunca inanmamıştım,ama galiba...
2.4M 105K 71
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Hav...
8.1K 653 7
İnci Eraslan&Aram Eraslan 19 yaşında olan incinin anne ve babasının ölümünden sonra amcasının yanında kalması amcasının onu zengin bir ağaya satması...