SÖZLEŞME

By stunninghails

325 21 1

Elimdeki hamilelik testini gelişi güzel masaya fırlattım. Hayır olamam ben hamile. Derince bir nefes aldım v... More

Bölüm 1 |Süpriz|

Bölüm 2 |İlk Gün|

132 11 1
By stunninghails


Alarmla gözümü açtım. Gece kafamı meşgul eden düşüncelerden dolayı hiç uyuyamıycağımı düşünürken tam tersi olmuştu derin bir uykuya dalmıştım.

Hızla kalkıp elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım ve mutfağa doğru gittim.

"Ben çıkıyorum." Kapıdan seslenen Deniz'in yanına koştum.

"Görüşürüz."

"İlgi ilk günden işe geç kalma." Deniz'in cümlesine karşılık göz devirdim.

"Tamam tamam bir şey demiyorum. Bu arada babamlar senin sevdiğin peynirden yollamışlar masanın üstünde."

Deniz'i öpüp koşarak mutfağa gittim. Peynirin kapağını açmamla midem ağzıma geldi. Bu peynir hep mi kötü kokuyordu yoksa ben mi yeni fark etmiştim. Koşarak banyoya gittim. Hızlıca işimi halledip geri mutfağa döndüm.

Bir kaseye yoğurt üzerinede havuç doğradım ve yemeye başladım. Bir yandan da doktorun bana verdiği listeye bakıyordum.

Yoğurdumu bitirdikten sonra hazırlanmak için odama gittim. Siyah kazağımı üstüme geçirip eteğimin deseniyle uyumlu ceketi giydim. Sarı saçlarımı arkadan topladım yüzüme renk gelmesi içinse makyaj yaptım.

Gerekli olan şeyleri çantama attıktan sonra hızlıca üzerime tüylü montumu giyip dışarı çıktım. Gerçekten hava inanılmaz soğuktu.

Bir yandan kafamı meşgul etmek çalışmak iyi gelicekti. Gece sakin kafayla düşünüp minik nokta için ne yapmam gerektiğine karar vericektim.

Ama minik nokta dışında bir şey düşünemiyordum. Görmezden gelmek umursamamak istiyordum ama benim çözmem gereken bir durumdu.

Konuma Karan Holding'i girdim ve yaklaşık 20 dakika sonra şirket binasının önündeydim. Arabamı boş bulduğum bir yere park edip içeri girdim.

Güvenliğin yanına gidip adımı söyledim ve bir kaç kart verdi.

"Mavi kart genel bir kart giriş çıkışlar için bu kartı kullanabilirisiniz ama sizin çalışma katınız en üst kat o kata çıkmak için gri kartı kullanmanız lazım."

Güvenliğe teşekkür edip mavi kartla turnikelerden geçtim ve asansörü çağırdım. Kapılar açılınca gri kartı okutup en üst kata bastım.

Ne iş yapacağımı bilmiyordum daha doğrusu babam söylememişti ama en üst kata erişimim varsa demek ki beklediğim kadar kötü değildi.

Asansörün kapısının açılmasıyla dışarı çıktım. Kocaman beyaz bir kattı ama tahmin ettiğimden daha küçüktü. Yan yana  iki tane oda vardı. Aslında oda gibi değildi boydan boya cam kaplıydı ve büyük sayılmazdı. Hemen iki cam odanın çaprasınza  büyük siyah bir kapı vardı ve biraz daha sağında başka bir kapı vardı. Tam karşıda ise  bir koridor vardı.

"Merhaba." Arkamdan gelen kadın sesiyle yerimden sıçradım. Odaya sanırım biraz fazla daldığım için korkmuştum.

"Kusura bakma seni korkurtmak istemezdim." 

"Önemli değil." Sıcak bir gülümseme yolladım.

Karşımdaki kadın aşağı yukarı benimle aynı yaşta yada daha büyüktü. Kumral uzun saçlarını örmüştü. Gözleri ise siyahtı. Sıradan yüz hatları vardı.

"Hakla ilişkiler dosyanızı dün çıkarken yolladı inceleme fırsatım pek olmadı hemen bakayım ve yardımcı olayım sana. Bu arada Zeynep ben."

"Tanıştığıma memnun oldum ben de İlgi."

Cam odalardan birincisine girip bir kaç dosyanın altından mavi bir dosya çıkarttı. Dosyanın kağıtlarını çevirirken gözlerinden anlık şaşkınlık geçti.

Hızla odadan çıkıp yanıma geldi.

"Kusura bakmayın İlgi Hanım ben sizi tanıyamadım." Göz devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Saçmalama lütfen bende buranın bir çalışanıyım." Her ne kadar zorunlu olsada.

Başını sallayıp bir kez daha dosyaya döndü.

"Burda Demir Beyin kişisel asistanlığını yapıcağınız yazıyor ama..." Başımı onay vermek için salladım.

Demek kişisel asistan olucaktım ne harika.

"O zaman ben size ilk başta bu katı gezdiriyim." Hemen Zeynep'in peşine takıldım.

"Burası Demir Beyin odası buraya bir tek onun erişimi. Aslında Demir Beyin odasının içinde bir bir odada daha var."

Eliyle büyük siyah kapının ilerisindeki kapıyı gösterdi.

"Orayada burdan giriyorsun. Önceden kişisel asistanlar ordaki odayı kullanıyormuş ama ben geldiğimden beri hep yanımdaki odayı kullandılar."

İkinci cam odanın önünde durdu.

"Burası sizin odanız. Masanın üstüne Demir Beyin bu haftaki programını bıraktım. Bunu normalde ben yapıyordum ama artık sizin göreviniz."

Eliyle ileriyi işaret etti "Koridorun hemen ilerisinde lavabolar var."

Bu sırada telefon çaldı. Zeynep telefonu açmaya giderken bende bana gösterdiği odaya girdim ve çantamı masanın üstüne bıraktım.

Zeynep'in telefon konuşmasının bittiğini görünce yanına gittim.

"Zeynep tam olarak ne oluyor bu kişisel asistanlık?"

"Şöyle söyliyim benim mesaim 6'da bitiyor ama sizin öyle değil. Demir Bey gelmeden burda olmalısınız o çıkmadan çıkamazsını. Tüm kişisel şeylerini siz ayarlarsınız. Masanızın üstüne bir dosya bıraktım. Onun içinde her şey yazıyor. Özel günlerde yollamanız gereken çiçekler. Hangi restoranttan sipariş verir. Tüm her şeyini siz planlayıp siz ilgileniyorsunuz."

Birinin resmen hizmetçisi olmuştum. Hangi insan bunlar için birini işe alırdı ki kendisi yapamıyor muydu?

Bu sırada asansörden bir ses çıktk ve kapılar açıldı.

Yaklaşık 1.90 boylarında koyu kumral saçlı ela gözlü biri indi. Yeni çıkmaya başlayan sakalları yüzüne inanilmaz bir hava katıyordu. Koyu bir takım giymiş ve telefonuyla uğraşıyordu.

"Günaydın Demir Bey." Zeynep'in cümlesine karşılık vermeden kartı okutup büyük siyah kapıdan içeri girdi.

Bense arkasından baka kalmıştım. Bizim olduğumuz tarafa bakmayı bırak Zeynep'e Günaydın demeye tenezzül bile etmemişti. Ukala.

Babam gerçekten bu adamdan mı bir şeyler öğrenebilceğimi düşünüyordu.

Telefon çalma sesiyle Zeynep koşarak telefonu açtı.

"İlgi, Demir bey seni odasına çağırıyor."

Üzerimdeki ceketi ve eteği düzeltip siyah kapının önünde durdum ve kapıyı tıklattım.

"Gir!"

Odanın içine girip hemen ardından kapıyı kapattım. Oda boydan boya cam kaplıydı. En üst katta olduğunuz için güzel bir şehir manzarası vardı.

Camın hemen önünde büyük bir çalışma masası vardı Demir Bey ise masanın arkasında siyah bir koltukta oturuyordu. Masanın hemen önündeyse iki tane siyah deriden koltuk vardı. Hemen ortalarında ahşap bir masa üstünde işle alakalı dergiler vardı.

Oda da genel olarak koyu renkler tercih edilmişti. Düşüncelerimi kesen Demir Bey'in sesi olmuştu.

"İlgi Demirol. Bülent Demirol'un kızı." Bu cümleyi kurarken yüzüme değil elindeki kağıda bakıyordu.

"Eğitim hayatın güzel ama sıfır deneyim." Kafasını kağıttan kaldırıp yüzüme baktığında kaşları saniyelik havaya kalktı.

Yüzümü incelemeye başladı. Bende aynı şekilde onun yüzünü inceliyordum. Gözlerinin rengi kesinlikle çok güzeldi. Doğal ışıkta daha farklı ve canlı duruyordu.

Ama işte her şey dış görünüşle olmuyordu. Günaydın bile diyemiyordu.

Oturduğu yerden kalkıp yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başladı.

Hemen önümde durup ağzını birkaç kez bir şey söylemek için açtı ama sonrasında durdu. Şaşkın gözüküyordu.

Suratımda falan bir şey mi vardı acaba. Elim istemsiz yanağıma gitmişti.

"Bir saat sonra toplantım var sende benimle geliceksin. Zeynep'e söyle sana yanına alman gereken dosyaları göstersin."

Bunları söylerken gözünü bir kez bile suratımdan ayırmamıştı. Açıkçası garip ve rahatsız edici bir durumdu.

Tam kapıyı açmak için bir hamle yaptığımda arkamda ki tok sesle bir kez daha olduğum yerde kaldım.

"Ben sana çıkabilirsin dedim mi?"

Her ne kadar sinirlensemde yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim. İlk günden kimseyle tartışmak gibi bir amacım yoktu.

"Pardon."

"Çıkabilrisin."

Hızla kapıyı açıp tüm gücümle kapıyı çarptım. Çıkan sesle Zeynep hemen yanıma geldi.

"Zeynep toplantı varmış hangi dosyalara ihtiyacım olucak gösterebilir misin?"

Zeynep odadan bir kaç belge getirip masama koydu. Sonrasındaysa biraz sohbet ettik. Demir'in aslında çok iyi bir patron olmasından bahsetti. Genelde soğuk ve mesafeli biriymiş.

Babası üç sene önce kalp krizinden ölmüş. Babasının ani ölümü sonrası. Tüm işin başına o geçmiş. Zeynep babası ölmeden önce daha neşeli ve güler yüzlü biri olduğundan bahsetmişti ama nedense inanasım gelmiyoru.

Suratı o kadar katı ve mesafeli duruyordu ki gözümün önünde gülümsemiş halı canlanmıyordu bile.

Ne ara zaman geçti bilmiyorum ama Demir Bey'in odadan çıkmasıyla bende ayaklandım. Belimdeki ağrıyı görmezden gelip çantamı ve montumu elime aldım.

Demir Bey'im hemen arkasında asansöre doğru ilerledim. Zeynep'e görüşürüz dercesine el salladım ve Demir Bey'in hemen arkasından asansöre bindim.

Bakalım nasıl bir gün beni bekliyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

2.9M 101K 63
"Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiyorum anlamıy...
670K 44.7K 34
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
53.3K 3K 22
Yıllardır aradıkları kardeşlerini bir tesadüf eseri bulan ailenin maceralarla dolu hikayesi
71.3K 3.5K 30
İzel 17 Yıl boyunca hayatını Cehenneme çeviren Ailesinin gerçek Ailesi Olmadığını öğrenir. Peki ya Yıllar sonra çektiği acılara rağmen gerçek ailesin...