MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)

By OjoTelTigro

3.4M 83.5K 19.6K

Bir fotoğraf gönderdin. Bir fotoğraf gönderdin. Ahu: Merhaba Mert Bey bu fotoğrafları atmışsınız menajerime... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
33
34
Sezon Finali 35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
Gezinti 👀
55 /Final
Özel Bölüm 1

32

35.7K 1.2K 434
By OjoTelTigro

Vote ve yorum atmayı unutmayın....

——

"İnanamıyorum sana bu bebeği Türkiyeye götürelim lütfen."

Uçaktan indiğimiz gibi Kartalın Range Rover arabasına binmiştik. Bu bebek harikaydı!

"Oldu hayatım. Burada ne kullanacağım?"

"Ordan bir tane de buraya yollarsın."

"Tabi efendim. Başka bir isteğiniz var mı?"

Bacağımdaki elini cimcikledim. Yüzünü buruşturdu yalandan. Evinin havaalanına çok uzak olmadığını söylemişti. Yeni çıktığımız yolculuğumuzun hemen bitmesini istiyordum. Uçakta uyumama rağmen bir yorgunluk vardı üzerimde.

"Bu parti nerede olacak?" Bir anda aklıma gelmişti.

"Burada ki şirket binası sadece bana ait. Arka bahçesinde olacak."

"Aa doğru, unutmuşum. Gelmiştim ya bir kere söylemişlerdi aslında hepsinin Tigre'ye ait olduğunu." 

Başını sallayarak onayladı beni.

"Neden Tigre?"

"Sevdiğim bir yazarın nickname minden bir kısım." (Ya askim bende seni seviyorum ahahhaqjs)

Derin bir nefes çekip bıraktı. Birkaç kez de sadece burnundan alıp verdi. Yola bakıyordu.

"Ne oldu, iyi misin?"

"İyiyim bebeğim, neden?"

"Hiç hızla nefes alıp verince" kaşlarını kaldırım indirdi.

"Yok yok yoruldum ama nedense. Uçak yordu."

Bacağımdaki eli çenemi tutup okşamaya başladığı da başımı ona çevirerek gözlerimi kapattım.

——

Tabi ki de araba da uyumuştum. Kartal eve gelince beni kucaklamak istediğinde korkup uyanmıştım. Koca bir cüssenin üzerinize gelmesi bazen ürkütücü olabiliyordu.

"Ya sen bana baksana bir!"

Elinde bavullarla durup bana baktı.

"Nerden buluyorsun sen bu parayı? Doğruyu söyle."

Kahkaha attı. Bana doğru gelip cebini işaret etti. Elimi sokup anahtarı çıkarttım.

"Alın teri kızım. Enayimiyim ölü yatırım yapayım. Bunların hepsi gençliğimden kalama."

"Konuştu seksen yaş!"

"Seksen ve seksi." Kulağıma doğru konuşunca huylanıp kafamı eğdim.

Gülerek eve girmiştik. Bembeyaz bir ev! Yüksek tavanlı ve oldukça güzeldi. Evet zevkine çok uygun bir evdi.

"Yukarıya hadi, uyuyalım. Akşama doğru bakarsın."

Merdivenlere doğru yöneldi. Bende peşinden giderken hala bakmaya çalışıyordum.

Yatak odasına girdiğimizde hemen üzerimdeki bluzdan burtuldum. Kartalla bavulları koyup kemerini çözdü.

Odası da çok güzel ve oldukça genişti. Salona göre daha koyuydu.


Beraber banyo ya geçtik. Burası da yatak odasına göre oldukça ferahtı!



"Ay çok güzel burası."  Küçük ama oldukça güzeldi.

"Neden iki tane küvet var?" Diye devam ettim.

"Bu düz küvet. Odamdaki jakuzi." Ben etrafı incelerken o ellerini yıkamıştı. Şimdi ben yıkıyordum. Belime sardı uzun kollarını.

"Odanı da beyaz yapsaydın ya."

"Biraz değişiklik olsun istemiştim, yaptırdığım zamanlar. İstiyorsan değiştirebiliriz."

"Hayır hayır. Sen beğeniyorsan sorun yok canım." Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktım.

Kartal elimi tutup içeriye götürdü.

"Sen geç giyinme odasına bavulunu getireyim." Kafamla onaylayıp banyonun yanındaki kapısı olmayan odaya girdim.

Burası da küçüktü ama oldukça şıktı. Tek yaşayan biri için oldukça idealdi.

Kartal da gelmişti hemen ardımdan.

"Bak sağ tarafı senin için boşalttırmıştım. Buraya yerleştir sen eşyalarını istediğin gibi." Eliyle gösterdi.

Şortumu çıkartıp katladım ve oraya koydum.

"Devamını yarın yaparım." Diye mırıldandığımda güldü.

Tişörtlerinden birini üzerime geçirdim hemen. Elbise olmuştu resmen bana. Kartal üzerindekilerden kurtuldu. Baksırını da çıkartıp yenisini giydiğinden hala onu izliyordum. Kirli sepetine attı bütün kıyafetlerini. Ben o sepeti görmemiştim bile. Şortumu uzattım. Onu da alıp içine attı. Büyük ihtimalle akşam dışarıda yemek yerdik. Geldikten sonra çamaşır makinesine atardım.

Kartal boş boş kıyafetlerine baktı. Omuz silkti sonra kendi kendine. Sadece baksırıyla uyuyacaktı zaten. En sevdiği şeylerden biriydi.

Yatağa yattığımız gibi sıkıca sarıldık. Yeni çıkan sakallarını okşamaya başladım.

"Hani çocuk istiyoruz ya..." dedim bir anda.

"Senin baban ikiz. Ya ikizimiz olursa?"

"Oh tadından yenmez." Dedi gülerek.

Tepkisine bende güldüm. Babasının ikizi vardı. Amcası yani. Hemde tek yumurta ikizi. İlk fotoğraflarını gösterdiğinde şaşırmıştım. Aynı iki yüz ve beden. Farklı renkte iki gömlek vardı.

"İki tanesini nasıl taşıyacağım."

"Ben sana yardım ederim."

"Nasıl olacakmış o?"

"Karnından tutarım yukarıya doğru." Göğsüne ellerimi koyup çenemi de üzerine yerleştirdim.

"Sevgilim ya, dönünce evlenelim. Hatta annenlere haber ver bence dönmesinler bizi beklesinler. Onlarda Muğladayken halledelim."

Başımın iki yanından tuttu.

"Ciddi misin sen?" Dedi şaşkınlıkla.

"Ya evet aşkım. Kulaklarım ezildi bırak." Dedim gülerek. Ellerini çekti hemen.

"İçim rahatladı ya. Anasını satayım, kurban olduğum yüce Rabbim hayırlısıyla halledelim ya şu işi."

Kahkaha attım. Kendi kendine tavana bakarak konuşmuştu.

"Olur olur iyi düşünelim iyi olsun." Başımı yasladım göğsüne.

Saçlarıma öpücük kondurdu.

——

"Kartal bunu giyeceğim diyorsam bunu giyeceğim."

"Ya kurban olduğum. Seni götüreceğim yere bu daha uygun diyorum inat etmesene!"

Kartalın uzattığı beyaz elbiseyi aldım. Kırmayacaktım ve giyecektim.

"Ha şöyle ya." Dedi ve dolaba kendini yasladı.

"Bak Kartal biraz daha konuşursan giymeyeceğim."

Ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı. Biz çoktan uyanmış, duşumuzu almıştık. Şimdi ise yemeğe gitmek için hazırlanıyorduk. Ben her ne kadar lacivert bir takım giymek istesemde Kartal saçlarımın sarı oluşundan kaynaklı istemiyordu.

Üzerimi değiştirirken beni izliyordu. Sütyenimden kurtulduğum da ıslık çaldı.

"Sapık bakma." Dedim ters ters. Gülüşü giyinme odasında yankılanmıştı.

Giyinip basit bir makyaj yaptım. Kartalda gri bir yüksek bel kumaş pantolon üzerinede salaş bir beyaz gömlek giyip uçlarını pantolonuna sokuşturdu. Altına beyaz spor ayakkabılarını giymişti.

——

Mükemmel bir yere gelmiştik. Aşık olmuştum. Ateş böcekleri geceyi aydınlatıyordu. Küçük bir ev vardı. Göl manzaralı ve oldukça ağaçlı bir yerdi. Göle doğru uzanan bir köprü vardı. Orada duruyorduk. Kartal arkamdan bana sarılmış bir haldeydi. Bende bütün bedenimi ve başımı ona yaslamıştım.

Ateş böcekleri etrafımızda uçuşurken biz sadece etrafı izliyor, zamanın tadını çıkartıyorduk.

"Buraya ilk geldiğim zaman seni ilk gördüğüm zamanlar falandı..." konuşmaya başladı. Hiçbir tepki vermeden dinlemeye başladım.

"Senin için ilk burada ağlamıştım."

"Yaa neden ama aş-" sözümü kesti biraz daha sarıldı.

"Şş bölmeden dinle." Dedi. Çenesini başımın üstüne yasladı.

"Birini seviyorsun, haberi yok. Senin var olduğunu bile bilmiyor belki. Tek yaptığın şey paylaştığı fotoğraflara bakmak."

Derince bir iç çekti. Haklıydı, Kartalı ilk gördüğüm andan beri yaptığım en büyük aktivite buydu.

"Oğuz sevgilin olduğunu söylemişti. Buradaydım tam şuraya sandalyemi koymuş kafamı dinliyordum." Eliyle köprünün tam ucunu gösterdi.

"Dedim hasiktir. Hiç şansım kalmadı. Aldım ellerimin arasına başımı. Başladım ağlamaya. İçim nasıl bir korku hissiyle doluydu bak bilemezsin, anlatamam."

Bedenimi saran kolunu okşamaya başladım.

"Uzaktan seviyorsun, dokunmuyorsun koklayamıyorsun. Karşına çıkacak vaktim yoktu resmen. Burada işler tam o ara tökezlemişti. Babam hastalanmıştı her şey üst üste gelmişti."

Kollarının arasında dönüp yüzümü göğsüne yasladım.

"Neyse işte ilk defa bir kadın için ağlamıştım. Benden haberi olmayan platonik aşkım için." Gülerek burnumun ucunu öptü.

"Şimdi ise o platonik aşkım kollarımın arasında."

İkimizinde gözleri dolu doluydu. Kartalın güzel sesi titriyordu.

"Ve benim bu güzel kadına bir sorum ve söylemem gereken bir şey var."

Bir adım geriye giderek diz çöktüğünde. Tuttuğum göz yaşlarım yanaklarımdaki yerini aldı. Gülüşümde asla gitmiyor daha da genişliyordu. Çıkarttığı yüzük kutusunu bana doğru uzattı. Alt dudağını ısırıp yutkundu. Hafifçe öksürdü ve boğazını temizledi.

"Seninle evlenmeme izin verir misin?" Sorusuna seslice gülüp biraz eğilerek boynuna sarıldım.

Geri çekildim. Göz yaşlarımı sildim hemen.

"Benimle evlenir misin, güneş kızım?"

"Evet, evet seninle evlenirim sevgilim." Bağırmama ikimizde güldük. Elimi tutarak damla şeklinde ki yüzüğü parmağıma taktı.

Sıkıca sarıldık birbirimize. Kartalın göz yaşını sildim.

"Tamam evlenme teklifi bekliyordum ama bu biraz hayallerimden fazla oldu. Mükemmel bir ortam. Çokta anlamlı."

Ateş böceklerinin sesleri o kadar hoş geliyordu ki... Mükemmel bir ortamdı. Hiç böyle bir yerde evlenme teklifi alacağımı düşünmezdim. Hatta hiç ateş böceği göreceğimi de düşünmezdim.

Kartal düşüncelerimin, hayallerimin ötesinde bir adamdı.

"Bu diğer söyleyeceğin şey neydi?"

Hafifçe gülümsedi. Modu düşmüştü.

"Söyleyeceğim ama bana kızarsan 'ne diye evlenme teklifi ettin?' Falan dersen anlarım seni gerçekten."

"Ne diyorsun be? Çarpacağım şimdi bir tane."

"Tamam ya bir şey demedim say."

"Söyle hadi çatlatma."

Dudaklarını yaladı. Yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Hastayım ben Ahu."

Bölüm sonu

Kimse bana küfür etmeden ben hemen çekileyim ahahhaıdnd

Alın size leziz bir evlenme teklifi.

İlerdeki eşime sesleniyorum. Böyle bir şey olursa sevinirim tatlım.

Nasıl buldunuz efendim.

Öptüm sizi

Sınır 500 vote 80 yorum

Continue Reading

You'll Also Like

703K 24.8K 37
"okulumu değiştirdim ve geldim" iki gün önce bora bana bu ifadeyle tekrar baksa anıra anıra güle bilirdim ama maalesef iki gün önce var olduğu için g...
29.2K 2.6K 57
Bi akşam bütün hayatımın değişiceğini nerden bilebilirdim ki -seyferr
3.9K 159 33
Merhaba arkadaşlar burda yazdıklarım ve yazacaklarım bir roman yada bir kurgu hikayesi degil tamamiyle bana ve benim hayatıma ait yaşanılarlar ve ya...
30.7K 773 50
"Lamia ! Dur artık !"Kolumu elinden kurtardım ve tekrar içtim.Etrafı bulanık görmeye başladığımda baygın bakışlarımla ona döndüm. "Onu unutmam gereki...