luz de la luna || marvel

By oprexia

90.2K 6.9K 2.8K

daughter of stark başlangıç 12/06/2022 bitiş 10/02/2023 ❝ 𝘕𝘰 𝘥𝘦𝘫𝘦𝘴 𝘲𝘶𝘦 𝘦𝘭 𝘴𝘰𝘭 𝘯𝘰𝘴 𝘢𝘭𝘶𝘮... More

promotion
episode 1
episode 2
episode 3
episode 4
episode 5
episode 6
episode 7
episode 8
episode 9
episode 10
episone 11
episode 12
episode 13
episode 14
episode 15
episode 16
episode 17
episode 18
episode 19
episode 20
Episode 21
Episode 22
Episode 23
Episode 24
Episode 25
Episode 26
Episode 27
Episode 28
Episode 29
Episode 31
Episode 32
Episode 33
Episode 34
Episode 35
Episode 36
Episode 37
episode 38
teşekkür + duyuru
yeni hikaye <3

Episode 30

1.1K 109 60
By oprexia

"Nuyikannemi ve büyük babamı öldürmüş. İnanabiliyor musun!?" Kaskatı kesilmiş bedenim az önce duyduklarımı Loki'ye aktarırken o ise oturmuş ifadesizce beni dinliyordu.

Annemin saatlerdir beni karşısına alıp anlattıklarının bir değeri yoktu. Tek anlayabildiğim, her şeyi güç için yaptığı ve ölümümde parmağı olduğuydu. Ve bunu yaparken kendi tarafını tutmam icin Loki ile çalışmaya yanaştığı, neyse ki anlaşılan Loki bunu kabul etmemişti.

"Bu kötü bir şey mi?" Karşımdaki tanrı kstifini bozmadan konuşurken, gözlerimi devirerek karşılık verdim.

"Elbette kötü bir şey! Babamın baştan beri yarattıklarının temel sebebi aile içinde yaşadığı olaylar. Ve annem yangına körükle gider gibi babamın ailesinin ölümüne sebep olmuş."

Anlattığına göre, kendisi bundan önce sıradan bir insandı. Bu sıradanlığından arada sıyrıması hariç.

Bu zamana kadar bildiğim James Barnes annemin sadece bir anlık dalgınlığı yüzünden ortaya çıkmış bir kazaya sebep olmuştu.

Babamla tanışmasından hemen önce, Hydra'ya çalışan süperaskerleri deşifre etmeye çalışan özel bir şirkette çalışıyormuş. Birgün James Barnes'ın izini sürdüğünde öylece ondan korkmuş.

Yıllardır onu arayan orta yaşlı kadın, karşısında yıllardır bunun için hazırladığı şeyden korkmuş.

"Öylece Hydra'dan olduğunu söyleyip yoldan geçecek olan ilk arabanın kazasına sebep olmasını söylemiş." Dedim sinirle Loki'ye anlatırken.

"Ee, aptal bir Midgardlı bir diğer aptal bir Midgardlıya öylece inanmış mı yani?"  Basitçe konuştuğunda sabır çeker gibi kafamı salladım.

"Kulağına yaşa Hydra diye fısıldaması yetmiş. Çünkü James o an sadece bir robottu, ona denileni yapmaktan başka bir şansı yoktu! İnanamıyorum..oradan geçen ilk araba ise Howard Stark ve eşi olmuş.." Loki ayaklandı. Koynuyla pek ilgisi olmasa da endişeli gözüküyordu.

"Grace'nin teklifi artık umurudma değil. Seni anlıyorum, ve birlikte burada  kurtulabiliriz küçük Midgardlı. Eğer içini biraz rahatlatacaksa bunu bilmelisin."

Ve bu andan sonra, bunun hakkında tek bir kelime bile etmedik.

Derin bir nefes alarak geri çekilirken, Loki çoktan masanın üstüne devrilip uykuya dalmıştı bile.

Buraya gelmesinin üstünden tam bir yıl geçmişti. Her geçen gün burdan çıkmakla ilgili bulabileceğimiz şey sayısı bir hayli azalıyordu. Ama ikimizde pes edemeyecek kadar yorulmuştuk.

Kütüphanede ki bütün kitaplara bakacak olursak bu yüzyıllarımızı alırdı. Ve benim delirmek için ondan daha az bir süreye ihtiyacım vardı.

"Hey, bir şey mi buldun?" Loki kafasını kaldırıp gözlerini kısarak bana baktığında olumsuz anlamda kafa sallamaktan başka hiçbir şey yapamadım.

"Burdan hiç çıkamayacağız, galiba." Dedim sessizce.  O ise elini belime koyarak bana destek çıkmaktan ve parmaklarını şıklatarak masaya iki tane Melisa çayı getirmekten başka hiçbir şey yapamadı.

"İyi, sohbet zamanı gelmiş demek ki." Ben gülümserken sanki gülümsemem bir başarıymış gibi böbürlenerek konuştu.

Aslında şuna bakarsak, ben Loki'nin gerçek bir süper kötü olduğunu düşünmüyordum.

Evet, başta bana da boktanmışım gibi davransada şu an rahatlıkla söyleyebilirdim ki bazen o kadar düşünceli ve kibar oluyordu ki bu düşünceye aklım ermiyordu. Derin bir nefes alarak Loki'nin yaptığı gibi ayaklarını masaya uzattım. O ise onu taklit etmemle birlikte hafifçe gülümsedi.

"Siz midgardlılar, ne diyorsunuz?.."

"Neye ne diyoruz?" Dedim dikkat kesilerek. Kelimeyi bilmiyormuş gibi gözlerini kıstı, bir süre oylece durduk.

"Karş..narş..aşk! Evet, aşk. Midgardda senin için böyle biri var mıydı acaba Leydi Stark?" İmalı imalı sorusunun sorarken, hiçbir amacı olmamasına rağmen yüzümün kızardığını hissettim.

Evet, vardı.

"Evet." Diyerek yüzünü daha fazla görmemesi ve soru sorması için Melisa çayını şu içermiş gibi kafama diktim. Loki'nin yüzündeki gülümseme bir an tavan yaptı.

"Onu kafana dikerek kurtulamazsın küçük hanım. Anlat." Bir dedikoducu kadını andıran şekilde konuşunca elbetteki şaşırmıştım. Hafif kıkırtım bu yüzdendi. Kafamı sallayıp arkama yaslandım. Gözlerimi kitaplığa sabitlerken, anlatmaya başladım.

"Adı..Peter Parker. Sana daha önce çok şey anlattım Loki, Peter hariç. Çünkü hakkında hâlâ kendimi suçlu hissediyorum." Derin bir nefes alarak konuşmayı devam ettirdim. Pür dikkat beni dinliyordu.

"Bana kendimi burada bulmadan bir hafta öncesine kadar beni sevdiğini söyledi. O an bir saniye bile düşünmeden onu reddettim ve konuşmayı kestim." Hafifçe gülümsedim. "Onu seviyormuşum. Bunu anladığımda benim için yıllar, onun için büyük ihtimalle saniyeler geçti.

Ah, aşırı iyi hatırlıyorum. Babamla mezarlıktaki kavgamızın ardından beni takip edip yanıma gelmişti. O gün onunla beraber ilk defa ağladım. Bana ağlamayı öğretti. O bana değer veren ilk gerçek kişiydi Loki." Hafifçe gülümsedi. Daha çok üzülmemi istemezmiş gibi sandalyesini kendim doğru çekip kocaman kollarıyla beni kucakladı.

Bense buna hazır bir şekilde sessizce dökülen gözyaşlarıma engel olamadım. Ancak hemen kendimi toparlayıp geri çekildim. Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken gülümsemeye çalıştım.

"Ee, sende var mıydı şu Narş olduğun biri?" Dedim dalga geçercesine. Ancak hiç beklemediğim bir şekilde, birden yüzü asıldı.

"Hey, sormamam gereken bir şey mi sordum? Eğer öyleyse üzgünüm. Hadi biraz bahçede dolanıp bunları unutalım, olur mu?" Yerimden kalkmak için hemle yaptığım sırada beni geri oturttu. Merakına yenik düştüğüm için daha fazla üstelemedim.

Bu bir yılda Loki benim hakkımda birçok şey öğrenmişti, ama benim onun hakkında bilebildiğim şeylerin sayısı bir eli geçemezdi.

"Sen söyle küçük Leydi, sevgi hissedilmeden aşık olunulabilir mi?" Sorduğu soruyla kafam karışırken devam etmesini rica ettim.

"Benim hakkımda bilmediğin çok şey var. Hatta belki şu an bana güvenmemelisin bile." Dediğiyle lafını bölüp kaşlarımı çattım.

"Ben güveniyorum, kararımı soegulayacak değilsin herhalde? Ben delirmek üzereyken yanımdaydın, bundan daha ne büyük bir iyilik olabilir ki!" Dedim sevinçle. O ise gülümseyip gözünü önündeki kitaplara dikti.

Onun buraya hapsedilmesinde baş sebep olduğunu söyleyemedim.

"Ben Loki'yim. Belki kendim hakkında doğru bildiğim tek şey bu. Yüzyıllarca kendimi Odin'in çocuğunu sanarak yaşadım. Ama o ve halkına göre iğrenç bir buz devinden başka bir şey değilim."

"Kesinlikle iğrenç biri değilsin." Dedim inkar ederek. Yüzüm buruşmuş, söylenenleri yalanlamaya çalışmıştım. Bir saniye gözleri bana kitlendi.

"Buraya gelmeden önce babamı Midard'a sürgün etmiş ve onun kılığıyla tahtında hüküm sürüyordum." Dediğinde, yüzümdeki gülümseme yapay bir hal alırken hafifçe boğazımı temizledim.

"Belki de azıcık iğrenç birisindir." O bana güldüğünde, demek istediğimin bu olmadığını beni eder bir şekilde devam ettim.

"Yani- yani demek istedim ki eğer bunları yapmışsan kesinlikle bir amacı vardır." Hayır Amaris, belki de hiçbir amacı yoktu ve sadece kötülük olsun diye yapmıştı. Nereden bilebilirsin ki? Bu kadar aptalca güven sence defazla değil mi? Diyen iç sesimi duymazlıktan gelmek oldukça kolay oldu.

"Ah, kesinlikle vardı." Dedi kafasını heyecanla sallayarak. Kendi hikayesi şimdi ilgisini çekmişti işte. "Babam tahtı bana asla layık görmedi. Ne yaptıysam yapayım asla onun için Thor kadar değerli olamadım. İkisine de çok sinirliydim. Ve yapabildiğim en iyi şeyi yaptım. İllüzyon." Sözünü bitirdiğini belli edercesine sustuğunda başta kafa salladım. Ama sonrasında aniden aklıma gelenlerle sessizliği bozan taraf ben oldum.

"İllüzyon, nasıl yani? Ayrıca sen babanın kılığında iken Thor bunu fark etmedi mi?" bunu sormami bekliyormuş gibi anında açıklamaya başladı.

"Ben illüzyon yaratıcısıyım Amaris. Bu evrende istediğim her şeyin kılığına girebilirim. Olmadığım bir ortamda kendimi de illüzyon ile yaratabilirim." Dedi böbürlenerek. Ardından ekledi, "ayrıca hayır, Thor uzun süredir ortaliklarda yoktu."

Loki'nin buraya gelmesinin üstünden bir yıl geçse de, bu gerçek hayatta üç ay kadar bir süre geçmişti. Ve bu sürede eğer Asgard başında Odinsiz kalmışsa, Tanrı bilir neler olmuştu. .

"Ne yani?" Dedim asılan yüzümü umursamayarak. "Şu an..gerçek olmayabilir misin?" Bütün hayal kırıklığımla konuştuğumda koca bir kahkaha attı.

"Dokunarak anlayabilirsin." Dediğinde, hiç düşünmeden elimi kalbinin üstüne koydum. Bu onkadar anı olmuştu ki, o da hiç beklemiş gibiydi. Kalbinin atışını duyduğumda, derin bir nefes verip mutlu bir sekilde geriye çekildim.

Tanrıya şükür o gerçekti.

"Yani, şu an istediğim her şeyin kılığına girenilir misin?" Dedim heyecanla. Kafasını sallayıp konuşmaya başladı.

"Evet, Tony Stark'ın bile. Bunu ister misin?" Aniden sorduğu bu soru ile, olduğum yerde kalıverdim.

"Hayır, bunu asla istemem. Eğer bir kere bile olsa istesem büyük ihtimalle sonu gelmez ve bu bizim zararımızdan başka hiçbir şeye sebep olmaz." Kısa bir sessizlik yaşanırken aklıma gelen şeyle konuşmaya devam ettim.

"Eğer bir gün bunu senden istersem, beni engellemek için elinden gelen her şeyi yap Loki. Bu senden isteyeceğim ilk ve tek şey olsun."

10 yıl sonra;

"Yalvarırım," gözümden akan yaşları durduramazken. Ellerimle Loki'nin yakasına yapışmışken o ise endişeyle benden uzaklaşmaya çalışıyordu.

"Buna çok ihtiyacım var, onları çok özledim." Artık sonu gelmeyen uzun aramalardan sonra ilk pes eden taraf ben olmuştum. Yıllardır milyonlarca yollardan geçmiştim ancak hayır, hiçbir şey hiçbir şeyi ifade etmiyordu artık benim için.

24 yıldır düştüğüm bu dipsiz kuyuya yanımda birinde sürüklemem çabası iken, şimdi ondan hayatımda ihtiyacım olabileceği en çok şeyi istiyordum.

"Bana ne dediğini hatırlıyor musun Amaris? Ne yaparsam yapayım asla güçlerimi aleyhine kullanmamam için yemin ettirdin. Üzgünüm kardeşim ama sağlıklı düşünmüyorsun!"

Kardeşim..

İhtiyacım olan bütün söz buymuş gibi duraksadım. Ellerin kendiliğinden çözülürken o da söylediğinin farkına varmıştı.

Bunu ikimiz de iyi biliyorduk, o benim hayatta sahip olduğum en önemli varlıktı. Belki cidden de, o benim abimdi.

Bazen aramızdaki yaş  farkı ve asla yaşlanmayan vücudum hakkında esprilerle bunu geçiştirsekte bunu cidden ikimiz de çok iyi biliyorduk.

Sessizce durduğumuz çimenliklere hafifçe çömelirken "Loki, sen benim abim sayılır mısın?" dedim saf bir merakla. O ise konunun alakasızlığını bir kenara bırakıp kafa salladı.

"Tabii ki, sen de benim küçük kız kardeşimsin." Elleriyle saçımı dağıtırken ağzım kulaklarıma varmıştı. Onun gerçek olduğuna inanamadığım o anda, elimi kalbinin üstüne koyarak sadece her şeyden emin olmam bir olmuştu.

O gerçekti.

Kendimi daha iyi hissettiğimde, ses çıkarmadan karşımdaki nehiri izlemeye daldım. Bu sırada, Loki ayağa kalkmak için hamle yapmıştı. Bakışlarım üzerine döndü.

"Söz veriyorum kardeşim, güneş tekrar üzerimize doğacak.

Önümdeki kitap ben parmağımı şıklattığımda yok olurken, annemin bakışları beni oldukça rahatsız ediyordu.

"Burada olmamın bir sebebi yok, sadece artık Loki ile nöbetleşe başında durmaya karar verdik." Dedim bakışlarından kurtulmak için. Hiç kstifini bozmadan bana bakarak gülümsemeye devam ediyordu. Tam o sırada, arkamdan bağıran Loki ile hızlıca ayaklandım.

"Amaris, buraya gelmelisin!" Keskin sesi etrafimdaki birkaç canlıyı kaçırırken telaşla ayaklandım. Sesinin az çok nereden geldiği belli oluyordu. Koşarak kütüphaneye girdiğimde benim geldiğimi fark etti. Hızlıca arkasında dönerken masanin önünden çekildi.

Üstünde duran kitabı gördüğümde ister istemez kaşlarım çatıldı.

Darkhold.

huh, benden bu kadar.

Bu arada bölüm okul başladığı için bu kadar geç gelmedi, hevesim yoktu yazmaya. Ama şimdi iyiyim finale yaklastik zaten.

Türk dizileri gibi en olmadık yerlerde kesiyorum kusura bakmayın ama yoruldum.

Belki vote sayısı iyi gelirse hemen yarın bir bölüm gelebilir. 😃

Continue Reading

You'll Also Like

10.9K 987 13
𝐷𝑒𝑙𝑙𝑎 𝑣𝑒 𝐽𝑎𝑚𝑒𝑠 𝑏𝑖𝑟𝑏𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑒 𝑘𝑎𝑟𝑠̧𝚤 𝑑𝑢𝑦𝑑𝑢𝑘𝑙𝑎𝑟𝚤 𝑜̈𝑛𝑦𝑎𝑟𝑔𝚤 𝑖𝑙𝑒 𝑎𝑠𝑙𝑎 𝑏𝑖𝑟𝑏𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑖 𝑡𝑎𝑛�...
20.6K 1.1K 32
Peki Ya Biz? Sahte bi aşkla başlayıp gerçek bi aşka dönüşe bilir miyiz? Bizim hikayemizin sonu mutlu bitebilir mi? ~~~~~~~~~~~~~~~~♡
9.2K 613 29
"Öfkemi asla anlayamazsın." Spirit Soldier.Ruh askeri.Neden ruh askeri denmiş bu kıza?Gayet tatlı ve samimi bir kadın.Öyle değil mi? Şu an olabilir.P...
71.8K 5.2K 74
" Aile sonsuza kadardır." dedi Fiona. Öyle olması lazımdı, gerçek aileler sonsuza kadar olmalıydı. Sirius hiç düşünmeden yüzünde ufak bir gülümseme i...