Heartfelt

By nyxmylifemyrules

12K 1.4K 1.8K

Sen ne yaptın kendine?-- İntersex birey içeren bir kurgudur. Başlamadan karakter bölümünü iyi okuyun... Vmi... More

Karakterler
1. ☘︎O kızı unuttun mu?☘︎
2. ☘︎Sesin gerçekten gürültü kirliliğiydi.☘︎
3. ☘︎Sen-☘︎
4. ☘︎-küçük bey?☘︎
5. ☘︎Nereye götürüyorsun beni?☘︎
6. ☘︎𝄞do re mi-☘︎
7. ☘︎-ah güzel oğlan-☘︎
8. ☘︎Babaa.☘︎
9. ☘︎Sadece okşasan saçlarımı.☘︎
10. ☘︎sen ne yaptın kendine?☘︎
11. ☘︎onu öpmüştüm, ben öpmüştüm.☘︎
12. ☘︎Jimin sen-sen.☘︎
13. ☘︎Jimin rahat dur güzelim.☘︎
14. 🔞 ☘︎Benim o.☘︎
15. ☘︎T-taehyung?☘︎
16. 🔞 ☘︎Sinirli çiçekçi oğlanım.☘︎
17. ☘︎Rüyam sonlanmıştı.☘︎
18. ☘︎Sadece saçmalıyordum.☘︎
19. ☘︎Benden af diliyordu...☘︎
20. ☘︎İyi ki-☘︎
21. ☘︎Ama o şuan karşımdaydı.☘︎
22. ☘︎Kalbini en değerli yer de-☘︎
23. ☘︎Biraz da kıskandırmak...☘︎
24. 🔞 ☘︎Eskiler can yakıcıydı.☘︎
26. Final ☘︎Çiçekçi oğlan bak bana♫☘︎

25. ☘︎Gösteri günü.☘︎

282 40 85
By nyxmylifemyrules

Gösteri günü.

O gün gelmişti... Beni deli gibi heyecanlandıran, hayallerimi süsleyen o gün. Bugün sahneye çıkacaktım, herkes beni izleyecek ve bu izlemenin sonun da ya hayatım değişecekti yada beğenmeyerek gazeteler de felaket olarak yer alacaktım.

Duygularım karma karışıktı. Ne yapacağımı bilemiyor, ellerimin titremesine engel olmaya çalışıyordum. Tam iki saat vardı çıkacağım ana ve ben giyinmeden, saçımı, makyajı mı yapmadan düşünceler içinde kayboluyordum.

Yerim de olan herkes benim gibi heyecan yapardı, yanı sıra ise korkardı. İlkler hep korkutucu olandı sonuçta değil mi? Ben de bu yüzden korkuyordum, alışılmadık şeyler yapmak zordu her zaman.

Kararsız kalmak hep son dakika ya mahsuzdu. Saatler yaklaştıkça korku ve endişe daha ağır basıyordu. Hele ki şuan size cesaret verecek ben gibi bir kişi bile yanınızda yoksa.

Ellerim titrerken yanımda duran telefonumu alıp heyecandan kurtulmak için instagrama girdim. Sosyal medyanın fazlası zarar olmuş olsa bile dikkatli kullandığın zaman sorun yoktu.

Aklımı bu heyecan sillesinden tek kurtarabilecek etken sevgilimdi ama malesef ki o işlerle uğraşıyordu. Bu yüzden telefondan başka heyecanımı dindirmesi için başka bakacağım bir şey yoktu.

✾✾✾✾

Güzel şeylerle tebessüm ederken gözlerime kapanan elle telefon elimden kayıp düşmüştü. Ellerim hemen gözlerime kapanan elleri bulup tutarken kulağıma yaklaşıp kalın, hoş tınılı sesiyle nefesini tenime üfleyerek konuşmuştu.

"Bil bakalım ben kimim Park Jimin." diyen sesle ve burnuma buram buram dolan sevdiğimin kokusuyla derin bir nefes alıp ömrümün elini yavaşça okşadım.

"Her şeyimsin, ömrüm, bir tanecik sevgilim, ruh eşimsin Kim Taehyung." deyip ellerinden birini gözlerimden çekip dudağıma yaklaştırarak küçük bir öpücük bıraktım eline.

"Güzeller güzeli nurum çok özledim seni." deyip saçlarımı kokumu içine çekerek öpmüştü. Önüme doğru gelip bacaklarımın önüne diz çöken sevgilimle gülümseyerek elimi yanağına koyup okşadım.

"Niye yanına gelmediler senin giyinmene veya heyecanını almaya yardımcı olmak için." demesiyle omuz silktim. O vardı sonuçta şimdi yanımda. Diğerleri de zaten benim gibi heyecanlıdır yanıma gelmeyi bile düşünememiş olabilirlerdi.

"Sebepleri olduğunu söyleyebilirim sadece yoksa beni yalnız bırakacaklarını sanmıyorum." diyerek yaklaşıp alnına daha sonra ise burnuna öpücük kondurdum.

"Önemli olan senin yanım da olman, çünkü en fazla üzerim de sözleriyle etki edecek kişi sensin." dememle yanıma oturup beni kucağına almıştı.

"Parlak yıldızım benim." dudaklarını yanaklarım da gezdirmeye başlayıp söyledigiyle kıkırdadım.

"Senin parlak yıldızınım esmerim." ellerim yolunu bilirmiş gibi göğsüne oradan omzuna tutundu.

"Bu gece bir ay gibi parlayacaksın." demesi derin bir nefes alıp vermemi sağladı.

"Korkma her sözün de her hareketin de gözlerim sen de olacak. Yolun sonu ölüm değil ya, istediğini yap o sahne de ben seni her halinle gözlerim parlayarak izleyeceğim." konuşmaları beni rahatlatırken yanağımı kırılmamdan korkarcasına ufak ufak okşaması dudağına şehvetten uzak duygu dolu bir öpücük bırakmamı sağlamıştı.

"Bir tanem, çiçeğim benim." diyerek bir anda ayaklanması nefesimi kesiyordu.

"Öğrettiğim gibi nefes eğitimini hatırla. Heyecan nefesini kesiyor, hayatı akışına bırak aşkım." demesiyle boynuna hemen sıkı sıkı sarıldım.

"Değerlim benim." boynunda mırıldanmamla beni zıplatmıştı. Boynuna daha sıkı sarılmamla omzumu öpüp dudaklarını tenim de gezdirdi.

"Hadi giydirelim seni." demesiyle başımı usulca sallayıp tenini öptüm. Bir aydır o kadar fazla çalışmaktan birbirimizi doya doya öpememiştik. Onu özlemiştim.

"Taehyung~ sahne makyajı mı sen yapar mısın?~" aklıma gelen ani fikirle başımı boynundan ayırmadan cilveli konuşmuştum.

"Ben anlamam ki güzelim." beni sandalye ye kucağından ayırarak oturtup konuşmasıyla omuz silktim.

"Sadece lip balmı mı sürsen yeter." deyip dudak büzmemle elini çene hizama koyup dudağımı baş parmağıyla okşadı.

"Peki sadece mutlu ol." diyerek benden uzaklaşarak asılı olan koruyucu kılıf içinde ki kıyafetimi almıştı. Yanıma gelerek kılıfı yanımız da bulunan asıcağa asmasıyla bacaklarımı sallamıştım.

"Tae, ailen geldi mi?" merak içinde soru yöneltmiştim. Merak etmiştim bir anda annesi işim var gelemeyeceğim diyordu.

"Geldiler tabiki de şuan senin ailenle aynı ortamdalar."

"Ne!!" duyduğum şey bana şok etkisi yaratmıştı.

"Bağırma güzelim, sakin ol."

"Taehyung onlar anlaşamaz ki, biliyorsun." bir ay içinde annemle tanışmışlardı bir şekilde ama tartışmadan öteye geçmemişti.

"Bizim anlaşmamız önemli, sonunda onlar da bu hallerinden vazgeçer boşver." demesiyle oflayıf pufladım.

"Oflama bebeğim." yanıma gelip üzerimde ki tişörtü çıkartıp yine ve yine ondan izinsiz taktığım sargıya kaymıştı bakışları.

"Yapma şunu işte. İzlerin daha yeni geçiyor ama sen bunu takmaktan vazgeçmiyorsun." demesiyle omuz silktim.

"İnsanların bakış açısı kılçık. Her neyse hadi soy beni hadi." deyip ayağa kalktım. Elleri bir hız eşofmanımı bulup aşağı indirmesiyle alnımı göğsüne koymadan edemedim.

"Seninle akşam bir parti yapalım." eli ensemde ki saçlarımı okşayıp söylediği kelimeyle alnımı göğsünden ayırdım.

"Parti derken?"

"Süpriz eğlence." deyip bir hız önüme eğilmesiyle bacaklarımdan eşofmanı çıkartıp kanepeye bıraktı. Eğlence ve süpriz demesi bir tık sevincimi arttırken aldığım 4 kilo yüzünden çıkıklaşan göbeğimi öpmüştü.

"Yiaa Tae öpme öyle bir anda içim kıpraşıyor." dememle yükselip yanağımı öptü. Daha sonra kılıfın fermuarını indirip içinden birlikte seçtiğimiz kıyafetin içi için olan atleti alıp üzerime geçirdi.

"Beyaz meleği öpmeden durmak fazla güç sarfetmeme sebebiyet veriyor yıldızım." demesi başımı eğmemi sağlamıştı.

Tekrar önümde eğilip beyaz bol paça pantolonumu da bacaklarımdan geçirip  popoma geldiğinde zorlanmasıyla bir an ne oluyor dedim. Elim ellerine giderken dudaklarım 'o' şeklini almıştı.

"Taehyung popom mu büyüdü? Ben çok mu kilo mu aldım?" dememle biraz zor olsa da pantolonu popomdan geçirip giydirmişti.

"Saçmalama Jimin?" bir an yükselip saçmalama demesi kaşlarımı çattırsa da eline gömleği alıp kaşlarıma parmağını koyup okşamıştı.

"Çatma kaşlarını." konuşup bir hız gömleği giydirmesi beni makyaj masasına götürerek sonuçlanmıştı.

"Çatmıyorum zaten sana öyle geliyor." dememle kahkaha atıp tarağı eline almıştı.

"Şakacı minik seni." deyip saçlarımı taramaya başlaması gözlerimi kapattırdı.

"Canım hamburger'le pizza istiyor." bir anlık dediğimle elim karnıma gitmişti.

"Akşam doya doya yedireceğim. Şimdi bir şey yemen heyecandan kusmanı sağlaya bilir." demesiyle uslu uslu başımı salladım.

Gözlerimi hiç açmadan yumuşak dokunuşların da kaybolup sakin sokuklar aldım. Bu sırada ise karnımı okşamaya devam ediyordum. Öyle güzel dokunuyordu ki sanki canımı yakmaktan, incinmemden korkuyordu.

"Aç bakalım gözlerini." sesini işitmemle gözlerimi aralayıp saçıma baktım. Kristal tokalar saçlarımda parlıyordu. Eli omzumu okşarken eğilip şakağımı öptükten sonra konuşmayı akıl etmiştim.

"Taehyung her dokunduşun mu güzel olur." dememle tebessüm etti. O sırada ise kapı çalmıştı.

"Sadece sen güzel olansın, gir!" demesiyle kollarımı ona doğru dönerek beline sarıp başımı yavaşça karnına gömmüştüm.

"Efendim biz saç ve makyaj görevlisiyiz."

"Tamam gelin böyle." deyip başımı karnından ayırmasıyla dudak büzdüm.

"Saçım böyle kalsın, istemiyorum." dememle yanağıma koydu elini.

"Sadece göz makyajı yapılacak. Abartı olmadan doğallığını koruyacak." deyip bana göz kırpmasıyla kıkırdadım.

Zaten o da sonra benim başta oturduğum yere gidip koltuğa oturmuştu. Güzellik salonundan gelenler ise işine başlamıştı. Kimsenin eli bence Taehyung kadar yumuşak davranmıyordu.

İşte bu yüzdendir yüksek sesle şarkı söylemeye başlamıştım.

İsyanım vardı benim!!!

✾✾✾✾

"Jungkook bir sakin ol! Burada heyecandan delirmesi gereken benim!" Jimin bir anlık çıldırmanın eşiğinde Jungkook'a çıkışırken, jungkook duraksamayarak Jimin'i sarsmaya devam etmişti.

"Jimin resmen sanatçı olacaksın gerizekalı! Bunun mutluluğunu kardeşin olarak yaşamayayım da kim yaşasın!"

Jungkook, Jimin'in sahneye çıkmasına 20 dakika kala yanına koşarak gelmiş ve Jimin'i mutluluktan delirecek seviye de sarmalamıştı. Konuşurken omuzlarını tutup sarkması ise Jimin'in başını döndermeye yetmişti.

"Jungkook sarsma lütfen, başım dönüyor." jimin son çare sakin bir tonla konuşmasıyla jungkook kendine gelerek duraksamıştı.

"İyi misin? Özür dilerim Jimin'im." jungkook tavşan dişlerini göstererek gülümseyip konuşmasıyla Jimin başını bir şey yok anlamında sallamıştı.

"Bir anda sarsılınca başım döndü iyiyim gerçekten."

"Ee peki enişte nerede? Neden yalnızsın sen burada!"

"Bağırma jungkook gelecek şimdi o da sahne de beni izleyecek biliyorsun."

"Tamam, tamam neyse ben gideyim. Bütün mahalle bu arada burada, o geri zekalı ve ailesi de." diyen bedenle Jimin oflamıştı. 'O geri zekalı niye burada' diye düşünmeden edemezken koşarak gelen bedenin jungkook'a çarparak jungkook'u kuş misali yere düşürüp Jimin'in korkulu bir inleme bırakmasını sağlamıştı.

"Jungkook! Jungkook iyi misin, bir yerin acıyor mu?" Jimin endişeli sorular sorarken jungkook ise bir anda başını kaldırıp onu yere düşüren bedene bakmıştı ki gördüğü bedenle dudakları açık kalmıştı.

"Tamam yoongi kapa son 10 dakika. Hey kusara bakma bir anda acelem olduğu için çarptım sana." jungkook'un susmasını sağlayan adamla Jimin de başını kaldırıp o adama bakmıştı ki gördüğü Taehyung'la ayaklanmıştı.

"Sorun yok efendim." Jimin, jungkook'un ilk kez nazikliğini gördüğü için yanına gelip kollarını beline dolayan adama değil de jungkook'a odaklanmıştı.

"Tut elimi kalkmana yardımcı olayım." jungkook yakışıklı adamın konuşmasıyla hemen kendine uzanan güzel eli tutup ayaklanmıştı.

"Burada ne oluyor seokjin?"

"Yoongi acil beni çağırdığı için yanına koşarken bu beye çarptım."

"Ne beyi canım jungkook deseniz yeterli." jungkook usulca alnına dökülen saçları kulağının arkasına yerleştirken jimin gülümsemeden edememişti.

Jungkook'un bu seokjin denilen adamı beğendiği bu nazik konuşmasından acıkca belli oluyordu.

"Tekrar özür dilerim ben şimdi gideyim." diyen beden tek bir kelime dahi söylemeden Taehyung'a bakıp salona gitmişti.

"Jungkook bu ne haller böyle?" Jimin konuşmuştu ama jungkook giden beden de kalakalmıştı.

"Hadi şimdi yoongi konuşma yapacak herkes yerlerine oturdu gidelim bebeğim." diyen Taehyung'la jimin Jungkook'a bir şey diyemeden sevgilisiyle beraber perdenin arkasına geçmişti.

"Efendim gösterinin bu son merakla beklenen kapanış bölümün de sizleri sahneye ilk defa çıkacak bir ses bekliyor. Müziğin Güney Kore'yle buluşmasını en derinden hissettirecek bir ses. Bu sesi bu gecenin mimarı sevgili arkadaşım Kim Taehyung keşfetti, ardından üç ay yoğun çabayla geçen bir eğitimden sonra hazırlandı. Kim Taehyung'un istediği Güney kore'nin dört bir yanını kucaklayan bir sesti. İşte karşınızda geçenin yıldızı Park Jimin."

Jimin konuşmayı dinlerken alnını Taehyung'un göğsüne yaslayıp derin bir nefes çekip vermişti. Ardından Taehyung, Jimin'i kendinden uzaklaştırıp alnına küçük bir buse kondurup bedenini sahnenin yönüne döndürerek son kelimeyi söylemişti.

"Hadi git ve başar gecelerimin ve gündüzlerimin yıldızı." Jimin bir daha tek bir kelime etmedi gözlerini saliselik kapayıp açtıktan sonra sahneye yürüdü.

İki basamak çıkıp bütün kalabalığın önünde karanlıkta yürüyerek mikrofonun yanına gelip durdu. O anda her yer karanlığa bürünüp, sadece kendisini gösteren tek bir ışık parladı.

Jimin ilk önce yumruklarını sıkıp etrafına baktı. Onu izleyenler de göz gezdirdi. Tanıdığı sanatçıları gördüğü an ailesi çarptı gözlerine. Babası tebessüm etti, daha sonra küçük bir ışıltı gibi annesi tebessüm etti.

O an işte o an Jimin dudaklarını araladı güzel gözlerini yumdu. Tarifi olmaz ses tonuyla insanları büyüllemeye başladı.

Melekler Jimin'in güzel varlığının etrafın da mutlulukla şakıdı. Park Jimin o gece orada sesiyle ve güzelliğiyle efsane oldu.

Sadece bir kaç dakika sonra yüksek notası ardından susmasıyla ışıklar yandı ve büyük salonda alkışlar havalandı. Taehyung'un yıldızı göz kapaklarını dakikaların ardından aralayıp sesiyle kutsadığı kendini alkışlayan insanlara baktı.

Gözleri annesi ve babasının gururlu bir yüzle kendini izleyip  annesinin göz yaşı döktüğü gözlerin de takılı kaldı.

O an mikrofondan uzaklaşıp arkasına döndü. Kendisini gururla alkışlayan ve parlayan gözlerle kendine bakan sevdiğine doğru yürümeye başladı. Donuktu yüzü için de karmaşalar vardı. Heyecan ve mutluluk gururla için de başardım diye bağırıyordu.

"Başardın bebeğim." Taehyung'un yanına varmasıyla Taehyung'un söylediği Jimin'in yüzünü güldürdü ve tek bir kelime söyletti.

"Başardım." o andan sonrası uçsuz bucaksız karanlıktı.
____________

Böyle bir bölüm.

Hızlı oldu geçişler...

Bir kez daha soruyorum yorum yapan canlara.

26. Bölüm final olsun mu? 

2 sezon yapmayı düşünüyorum aslında bu fıci ama şuan düşüncelerdeyim dediğim gibi.

Umarım beğenirsiniz.

Continue Reading

You'll Also Like

37K 3.3K 21
Cennetten kovulmuş bir melek Ocean Ve Armageddon'un kaderini değiştirecek Anafial. Bu hikaye diğerlerinden çok farklı.
27.9K 2.5K 34
Hiç şaşmayan saat gibi işler dururmuş kader. İkebukuro'da sıra dışı hayatlara sahip iki genç ise birbirlerini gördükleri anda zamanlarını durdurdu. O...
218K 17.8K 33
Eğer Harry bir uyurgezer olsaydı, geceleri gideceği tek ev Bay Tomlinson'ın ki olurdu. Ve Harry bir uyurgezerdi.
180K 17.2K 26
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin