Şarkıda da dediği gibi yine mi hazan vakti....
Yıldız için yine hazan vaktiydi.
Çünkü sevdiği adam ondan kilometrelerce uzakta bir üniversiteyi kazanmıştı.
Aralarında okyanuslar, dağlar vardı.
Yıldız Gece 'nin odasında oturmuş, onun hazırlanmasını izliyordu.
Gece bu akşam İstanbul'a gdiyordu.
Bir daha ne zaman görüşürlerdi kim bilir..
Gece işini bitirdiğinde Yıldız'a baktı.
Onun o masmavi gözleri yine bulutluydu.
Yıldız da, üzgün bir halde ayağa kalkarak "Vakit geldi demek?" Diye sordu.
Gece de başını sallayarak ona "Gel buraya."diyerek sımsıkı sarıldı.
Yıldız onun kollarında huzuru bulurken Gece de "Çok uzağa gitmiyorum,ne zaman beni özlersen gökyüzüne bak.Çünkü ben öyle yapacağım."diyerek saçından usulca öptü.
Yıldız kendini geri çektiğinde Gece'yle birlikte aşağıya indiler.
Gece Yıldız'a bakarak "Hadi o zaman gidelim mi?"diye sordu.
Yıldız da başını salladığında ise birlikte havaalanına gitmek için arabaya bindiler.
Arabada giderken, Gece o sırada aklına gelen fikirle şoföre "Abi, biraz kenara çeksene, az isim var?"diye seslendi.
Şoför de başını sallayarak arabayı müsait bir yere çekince Gece de aşağıya indi.
Yıldız ona şaşkın gözlerle bakarak "Nereye?"diye sordu.
Gece de planını devreye sokarak "Şimdi geleceğim.Bir şeyi unuttum da."diyerek hızlıca karşı kaldırıma geçti.
Kuyumcuya girdiğinde görevli ona bakarak "Hoş geldiniz, buyurun nasıl yardımcı olabilirim?"diye sordu.
Gece kocaman tezgahın içinde bulunan çeşit çeşit tektaşlara bakarken adama "Ben birine evlilik teklifi edeceğim de, onun için şöyle zarif bir yüzük bakacaktım."dedi.
Adam da sıra sıra yüzükleri Gece'ye gösterdi.
Gece kimini beğendi, kimini de çok basit buldu.
Adam ona bakarak "Peki, şu nasıl, elimde özel bir tasarım var."diyerek Gece'ye üstü küçük taşlarla kaplı tektaşı gösterdi.
Gece de o an hayran kalmıştı.
Adama bakarak " Tamam abi, bu olsun.Sen bunu hazırla."dediğinde adam yüzüğü hazırlamaya koyuldu.
Yıldız yüzüğü görünce nasıl da sevinecekti kim bilir.
Gece arabaya yüzünde gülümsemeyle baktı.
Yıldız da o sırada arabada oturmuş, sıkıntıdan ofluyordu.
Kaç saat olmuştu ama Gece hala gelememişti.
En sonunda başına bir şey gelmesinden şüphelenmeye başladı.
Arabanın kapısını açarak tam aşağı iniyordu ki, Gece koşarak arabaya geldi.
Yıldız Gece'ye bakarak"Nerede kaldın, sevgilim merak ettim?"diye sordu.
Gece hiç bir şey çaktırmadan arabaya bindi.
Yıldız'a göstermeden kutuyu cebine attı.
Yıldız'a gülümseyerek "Geldim işte hayatım.Bankaya uğradım, çok sıra vardı."diye pembe bir yalan uydurdu.
Araba tekrar yola koyulduğunda Yıldız başını Gece'nin omzuna koydu.
Bu, son birlikte vakit geçirdikleri andı.
Bu, anı çok ama çok özleyecekti.
1 saat sonra.
Nihayet havaalanına geldiklerinde araba durdu.
Gece ve Yıldız arabadan indiklerinde Yıldız'ın gözleri dolu dolu olmuştu.
Gece bu halini görünce onun yüzünü elleri arasına alarak "Yapma böyle ama, sen böyle üzgün olunca ben kahroluyorum."dedi.
Yıldız başını sallayarak "Tamam, tamam."diyerek göz yaşını sildi.
Gece kendi kendine işte şu an tam sırası. Hadi oğlum."diyerek cebinden küçük kırmızı bir kutu çıkararak Yıldız'ın önünde diz çöktü
Yıldız ona şaşkın bir halde bakarak "Gece?"diye sordu.
Gece gülümseyerek kutuyu açtığında Yıldız yüzüğü görünce donakaldı.
Bu, hayatında gördüğü en güzel yüzüktü.
Gece ona gülümseyerek "Seni görene kadar ben karanlıkta kaybolmuştum.O zaman bir umudum yoktu.Hayat bomboştu benim için.."
"Sonra sen geldin.Okyanus mavisi gözlerinle bana adın gibi ışık oldun ve ben o an anladım ki, ışığım sendin.Benim ışığım olmaya devam eder misin,benimle evlenir misin?"diye sordu.
Yıldız dolu gözlerle ona bakarken"Evet, evet, evet!"diye bağırdı.
Gece ayağa kalkarak ona sımsıkı sarıldı.
Yıldız için bugün dünyanın en mutlu günüydü.
Gece yüzüğü Yıldız'ın parmağına taktıktan sonra elinin üzerini usulca öptü.
Yıldız hala inanamıyordu.
Sanki bir rüyadaydı ve bu rüyanın bitmesini hiç ama hiç istemiyordu.
Bu, büyülü anı bozan uçağın kalkış saatini anons eden ses oldu.
Gece Yıldız' a bakarak elini elinden çekti.
Havaalanına girdiğinde Yıldız arkasından bakakaldı.
Gece elinde valizle çıkışa doğru ilerlerken Yıldız o anda var gücüyle "Gece!"dediğinde Gece olduğu yerde durdu.
Arkasını yavaşça döndüğünde Yıldız ona dolu gözlerle koşarak sımsıkı sarıldı.
Bir süre öylece kaldılar.
Gece onu son bir kez öptükten sonra gözleri dolu dolu "Seni seviyorum."dedi
Ardından da çıkışta gözden kayboldu..
Yıldız parmağında yüzüge buruk bir gülümsemeyle bakarken arabaya doğru ilerledi.
Eve geldiklerinde odasına yöneldi.
2 saat sonra..
Gece uçaktan indiğinde direkt okuyacağı okula gitti
Bugün okulda yetenek sınavı vardı
O yüzden acele etmesi gerekti.
Elinde bavulla birlikte taksiye binerek okula doğru yola koyuldu.
En sonunda kocaman siyah renkli olan demir kapısı bulunan okulun önünde durduğunda taksiden indi.
Derin bir nefes alarak okula girdiğinde kendi gibi bir kaç öğrenci daha sınav için gelmişti.
Sıra ona geldiğinde hocaları onun eline bir silah vererek karşısında bulunan atış yerine vurmasını istedi.
Gece de derin bir nefes alarak hedefine odaklandı.
Bununla alakalı bir çok film izlemişti.
Kendi kendine "Yapabilirsin, Gece."diye söylenerek silahı atış yerine doğrulttu.
Tek gözünü kısarak art arda ateş etti.
Atış bittiginde ise hocası hedefe baktığında çok şaşırdı.
Gece hedefi tam on ikiden vurmuştu.
Hocası Gece 'ye bakarak "Tebrik ederim, çok başarılı.Aramıza hoş geldin."dediğinde Gece gülümsedi.
Yarın da okulunun ilk günüydü, o yüzden hocası Gece 'ye "Hadi gel, sana kalacağın yeri göstereyim."diyerek önden ilerledi.
Binadan içeriye girdiklerinde burası da çok güzel bir yerdi.
Kapıdan girişte hemen anı köşesi bulunuyordu.
Bazı polislerin fotoğrafları asılıydı.
Hocayla birlikte merdivenlerden yukarıya çıktılar.
Uzun dar bir koridordan geçtiler.
En sonunda koridorun sonunda bulunan odanın önüne geldiklerinde hoca kapıyı açarak içeriye girdi.
Gece de peşinden girmişti.
İçerisi de kocaman çok güzel bir yerdi.
Kapıdan girişte hemen küçük bir lavabo, onun yanında ise yan yana yataklar bulunuyordu.
Hocası Gece 'ye bakarak "Hadi yerleş, yarın yorucu bir gün olacak."diyerek odadan çıktı.
Gece de kapı kapandığında ise cam köşesinde bulunan yatağın yanına gitti.
Eşyalarını da hemen yanındaki dolaba koydu.
İçinden acaba sevgilim ne yapıyor, diye geçirdi.
Yıldız da bugün okuluna başlamıştı.
O da ilk okul günü olduğu için çok heyecanlıydı.
Taksi kocaman kahverengi renkli olan okulun önünde durduğunda taksiden indi.
Elinde valizle birlikte okula doğru yürümeye başladı.
Okul çok güzeldi.Önünde kocaman yemyeşil bir bahçesi vardı.
Merakla etrafa bakındı.Onun gibi bir sürü kızlı erkekli öğrenciler vardı.
Okuldan içeriye girdiğinde ise onu görevli karşıladı.
Görevliye bakarak "Merhaba, ben yurt için gelmiştim."dedi.
Görevli de başını sallayarak"A, evet.Biz de sizi bekliyorduk." Diye cevap verdi.
Yıldız da gülümsedi.
Görevli Yıldız'a bakarak "O zaman ben sizi odanıza götüreyim.Bir kaç saate ders başlar."diyerek önden ilerledi.
İkisi birlikte uzun dar bir koridordan geçtiler.
En sonunda koridorun sonunda bulunan odanın önüne geldiklerinde görevi kapıyı açarak içeriye girdi.
Yıldız da, peşinden girdiğinde odaya resmen hayran kalmıştı.
Kapıdan girişte hemen küçük bir lavabo bulunuyordu
Onun yanında ise iki tane yatak vardı.
Görevli Yıldız'a bakarak "Hadi, sen yerleş, birazdan ders başlar dediğinde Yıldız da kapıyı kapattı.
Cama doğru ilerleyerek gökyüzüne baktı.