Heartfelt

By nyxmylifemyrules

12K 1.4K 1.8K

Sen ne yaptın kendine?-- İntersex birey içeren bir kurgudur. Başlamadan karakter bölümünü iyi okuyun... Vmi... More

Karakterler
1. ☘︎O kızı unuttun mu?☘︎
2. ☘︎Sesin gerçekten gürültü kirliliğiydi.☘︎
3. ☘︎Sen-☘︎
4. ☘︎-küçük bey?☘︎
5. ☘︎Nereye götürüyorsun beni?☘︎
6. ☘︎𝄞do re mi-☘︎
7. ☘︎-ah güzel oğlan-☘︎
8. ☘︎Babaa.☘︎
9. ☘︎Sadece okşasan saçlarımı.☘︎
10. ☘︎sen ne yaptın kendine?☘︎
11. ☘︎onu öpmüştüm, ben öpmüştüm.☘︎
12. ☘︎Jimin sen-sen.☘︎
13. ☘︎Jimin rahat dur güzelim.☘︎
14. 🔞 ☘︎Benim o.☘︎
15. ☘︎T-taehyung?☘︎
16. 🔞 ☘︎Sinirli çiçekçi oğlanım.☘︎
17. ☘︎Rüyam sonlanmıştı.☘︎
18. ☘︎Sadece saçmalıyordum.☘︎
20. ☘︎İyi ki-☘︎
21. ☘︎Ama o şuan karşımdaydı.☘︎
22. ☘︎Kalbini en değerli yer de-☘︎
23. ☘︎Biraz da kıskandırmak...☘︎
24. 🔞 ☘︎Eskiler can yakıcıydı.☘︎
25. ☘︎Gösteri günü.☘︎
26. Final ☘︎Çiçekçi oğlan bak bana♫☘︎

19. ☘︎Benden af diliyordu...☘︎

303 47 67
By nyxmylifemyrules

Taehyung'un beni getirdiği yere bakıyor, gördüğüm alanla korkuyla içim gidiyordu. Hiçbir kelime konuşmadan yarım saat için de beni getirdiği teleferik merkezi en son düşündüğüm yer bile değildi.

Ayakkabılarım olmadığı için onun kucağında bu kalabalık alanda yürüyorduk. En sonunda belin de fıtık çıkacaktı ağırlığım yüzünden normal olarak ama umursamıyordu aptal. Bu sıırda bazı kişilerin bakışları bizde iken benim bakışlarım hava da giden teleferiklerdeydi.

Korkuyu buram buram her bir yanım da hissediyordum.

"Taehyung beni buraya niye getirdin? Senin bana açıklama yapman gerekiyor, korkunç yerlere getirmen gerekmiyor." konuşurken biraz daha boynuna sarılıp kucağında kıpraşıyordum.

"Senin de ders yapman gerekiyordu, ama çalışmak yerine nişanlanmışsın." dediğin de kaşlarımı çattım.

"Ben dediğin her şeye harfiyen çalıştım. Senin gibi değilim ben." dememle bilet sırası beklemeye başlamıştı.

"Aferin sana çünkü üç hafta sonra büyük gösterinin divası olacaksın, vakit çok az kaldı senin için." demesiyle tepemin tasını iyice arttırmıştı. Ellerimi boğazına sarıp gözlerim iyice kısılırken sessiz tonda konuştum.

"Beni delirtme balık kılçığı tepemin tası atıyor. Konuşmamız gereken şey beni heyecan yaptırıp korkutmak değil de senin benimle olan ilişkin olmalı." dememle sertçe kalçamı sıkmıştı.

"Sabret ve ellerini çek minnoşum. İnsanların bakışları biz de." diyen bedenle bakışlarım bize bakanlara kayarken ellerimi boynundan uzaklaştırıp hemen boynuna yüzümü gömdüm.

Bu yaptığımla elleri popomu okşamış, sıranın beş on dakika bir süreyle bitmesiyle bizim için iki tane bilet almıştı. Bilet sırasında korkudan iyice gerilip, kasılırken bunu anlayan Taehyung saçlarıma minik öpücükler bırakmaya başlamıştı.

"Korkma Jimin bir şey olmayacak. Korkuyorsan da aklına sıcak dakikalarımızı getirerek sakinleşmeye çalış hım." diyen bedenle aklıma otel odası gelirken ben iyice kasılmıştım.

Ne vardı yani hatırlatacak kelimeler söylemeseydi.

"Taehyung seninle olan sıcak dakikalar beni daha fazla geriyor. İki şeyde de ertesi gün beni sevmek için yanımda olmadın. Tekrar bunun olmasını istemiyorum." diyerek boynuna burnumu sürttüm.

Bu dediğime bir şey diyememiş sesli bir soluk bırakırken boş olan camlı teleferiğin içine binmişti. Görevliye bir kaç şey deyip oturma alanına oturmasıyla korkum yüzünden istemesem de titremeye başlamıştım.

Bu tarz yüksek şeyler sevmiyordum.

Hiç binmemiştim daha önce teleferik gibi şeylere, bu beni iyice telaşa sürüklerken yükseklik korkum iyice korku kapılarını benim için aralıyordu.

Oturduğu için kucağında titrememe karşılık haraketlenmemle kulağım da dudaklarını hissettim. Elleri bel hizamı bulurken bir eli saçlarımın arasına karıştı, diğer eli ise ince belimi kavradı.

"Sakin ol dokunuşlarım da kaybol. Bizim güzelliğimizi düşün yüksekte olduğumuz gerçeğini unut. Duymak istediğin kelimelere, bana odaklan." her kelimesin de kulak mememe aldığım öpücük dudaklarımı sıkı sıkı kenetlememi sağlarken, ellerimi haraket ettirip boynundan uzaklaştırarak ceketinin yakasına sımsıkı tutunmuştum.

"Taehyung korkuyorum..." sesiz bir tonla mırıldanmam Taehyung'un belimi okşamasını sağlamıştı.

Saçlarımın arasında ki elini haraketlendirerek saç dipleri mi okşayıp saçlarımı kavrayarak burnunu saçlarımın arasına daldırmıştı. Onun dokunuşlarını takip ederken titremem biraz dinmiş ensemden tutarak başımı boynundan uzaklaştırıp yüzüne bakmamı sağlamıştı.

"Seni seviyorum..." deyip dudağıma küçük bir öpücük bırakması ona anında teslim olmamı sağlarken aklım tamamiyle ona ve öpücüğüne odaklanmıştı.

"Ben de~" kendime hakim olamadan mırıldanmamla tebessüm edip yaklaşarak dudaklarıyla burnumu okşamıştı.

"Jimin söyleyeceklerimi iyi dinle tamam mı." konuşurken alnımı öpmesiyle transa girmişcesine sadece başımı salladım. Ellerim yakasından yanaklarına çıkıp duraksarken tebessüm ederek konuşmaya başlamıştı.

"Tam üç yıl önce iki ay boyunca sevgili olduğum bir kız vardı." diyerek duraksamasıyla sevgilisi olduğu gerçeği bakışlarımı güzel harelerinden kaçırmamı sağladı.

"Onu seviyordum... İlişkimize hızlı başlamıştık ve her şey çok iyi gidiyordu." bunları söylerken bakışlarım dışarıya kaymıştı. İyice biniş yerinden uzaklaştığımız bir anlık aklıma gelirken derin bir nefes solumuştum.

"Sakin ol ben varım yanında." kelimesini tekrar ettirip beni iyice kendine yaklaştırarak dudaklarımızın arasında bir kaç santim mesafe bırakmıştı.

"Zaman geçtikçe ilgisizliğimden söz etmeye başladı. Ben hep aynıydım gram değişmemiş, onunla değil de bestelerimle ilgilenmiştim. İşimdi bu benim Jimin." konuşmalarına karşılık anlıyorum dercesine başımı sallamıştım.

Bunları anlatması canımı yakıyordu.

"Onunla aynı bir kaç gün tatil için otele gitmiştik. Benimle mutlu muydu değilmiydi bilmiyorum ama benden sonra senin gibi mutsuz olmaya başlamıştı, bunu görüyordum." demesiyle hayır anlamın da başımı salladım.

"Mutluyum ben." diyerek aklında ki kötü, kendini suçlayan düşüncelerini gidermeye çalıştım. Bir nevi onun yüzünden mutsuz olsam da üzülmesini istemiyordum.

"O otel de bir kaç gün geçirdiğimiz oda da intihar etti Jimin. Banyo da onu boynundan asılı bir halde buldum. Benden sonra mutluluğu güler yüzü solmuştu." söyledikleri beni ağır bir şoka uğratırken aklıma bir hayal gibi doluşan dakikalar gözlerimi kapamamı sağladı.

Taehyung tek etken suçlu olarak kendini görüyordu.

"Senin de gülüşlerin solmasın istedim..." derken bana sınsıkı sarılıp başımı boynuna soktu. Burnunu saçlarımın arasına sokup tekrar konuşmaya başlamasıyla ellerim ceketinin içine girip kahve gömleğine sımsıkı tutundu.

"Gülüşün soldu Jimin. Ne yapacağımı bilemedim aklıma senin de benim yüzümden bir gün intihar edeceğin dakikalar doldu. Kalbim yandı sandım, bensiz daha da mutlu olacağını bilerek seni ertesi gün bir daha yanına gelmemek üzere evine bıraktım.

Zorundaydım anla beni... Her şey eskisi gibi çok çabuk gelişiyordu, ben bilemedim." sesi bazı kelimelerde titrerken konuşup vücuduma sarılı olan kollarını daha fazla sıkılaştırdı.

"Ben özür dilerim. Çok düşündüm gerçekten çok düşündüm... Sen o pazar da seni ilk gördüğüm gün aklım da yer edindin. Beni affet ne olur... Bundan sonra her an her dakika yanın da olmak istiyorum. Seninle bir aşkı yürütmeyi, denemeyi çok istiyorum Jimin. Olur ki üzülürsün ardına bile bakmadan gidebilirsin, her zaman senin mutluluğunu isteyeceğim." söyledikleri beni sevinçten bayıltacak seviye ye getirmişti.

İlişki yürütmeyi resmen denemek istiyorum demişti. Beni sevdiğini, iyiliğim için beni bıraktığını, eskisi gibi olmak istemediği için gittiğini söylüyordu.

Benden af diliyordu...

Elleri sırtım da dalaşıyor, güzel hareleri yüzümün dört bir yanını tarıyordu. Bir anlık yüzüm de tebessüm oluşurken kucağında kıpırdanıp derin bir nefes aldım. Ellerim ensesine doğru yol alıp ensesini okşamaya başlarken pazar da gördüğüm ilk andan beridir aklım da yer edindin kelimeleri beynimin için de kıkırtıyla oyunlar oynuyordu.

Ayaklarımı iki yanına güzelce koyup dudaklarımı aralayarak bir kaç kelime edeceğim sırada teleferiğin içi karanlığa bürünürken teleferik gökyüzün de kalakalmıştı. Korku bedenimi yeniden ele geçirirken ürkerek etrafa bakınmaya başladım.

"Jimin bana bak galiba elektirikler kesildi sorun yok bana bak lütfen. Dudaklarını haraket ettir etrafa bakma." Taehyung'un konuşmaları kulağıma endişe yüzünden sanki sinek vızıltısı gibi geliyordu.

"Jimin..." tırnaklarım korkudan tenine batmaya başlarken bunu bile hissetmedim. Tek hissettiğim sanki teleferiğin sallanır gibi olmasıydı. Dudaklarım telaştan titremeye başlarken güzel harelerim Taehyung'un hareleriyle buluştu.

"T-taehyung..." korku beni ağlayacak seviye ye getirirken ismini mırıldanmamla gözlerimi iyice büyütecek, aklımın kaçıncı kez ona odaklanmasını sağlayacak şeyi yaptı.

Dudaklarını dudaklarımla temas ettirip alt dudağımı diliyle yallayarak dudaklarının arasına çekti...

Ellerim ensesin de iyice kasılırken ne yapacağımı bilemedim. Aklım, düşüncem tamamen birleşen dudaklarımızdaydı ve içim de ona karşılık vermek için yanıp tutuşan bir nokta vardı.

O noktaya, o isteğe uydum.

Üst dudağını hislerime güvenerek dudaklarımın arasına çekip onun gibi emmeye başladım. Tek farkım onun gözleri açıkken, benim gözlerim usulca kapanmıştı.

Alt dudağımı öyle güzel emiyordu ki sanki içimi bir şey gıdıklıyordu. Dilini dudağıma çarpışı daha sonra ise dudaklarımın arasından ağzıma sızdırıp dilini dilime çarpması kendime hakim olamadan küçük sessiz bir mırıltı bırakmamı sağlamıştı.

Islak sesler dudaklarımızın arasından çıkarken ellerim saç diplerine karışıp okşayarak hafif tırnak batırmamı sağlıyordu. Şapırtılar içim de bir yeri sızlatıyor, inleme isteğimi arttırıyordu.

Öyle güzel emiyordu ki ruhu ruhumu yaşatıyordu.

Elleri popoma inip popomu kendine biraz daha yaklaştırması bir kez daha mırıltı bırakma mı sağlarken bir ses gürültüsü olup etraf tekrar aydınlanmıştı. Teleferiğin tekrar çalışmasıyla ellerim Taehyung'un yakasına tekrar sıkı sıkı tutunmuştu. O ise yavaş bir hareketle dudağımdan ayrılmıştı.

Gözlerim ses sayesinde aralanmışken dudaklarımızım arasından uzayan sıvıyı görmem orada takılı kalmamı sağlamıştı. Bizim birleşimimiz, aklım da yine öpüşme isteğimi arttırırken Taehyung parmağıyla birleşimimizi koparmıştı.

"Buradan bana gidelim ve eskisi gibi olalım." demesiyle bir anda bakışlarım onu bulurken alt dudağımı sertçe ısırmıştım.

"Yanlış anlama beyaz gülüm. Üç hafta sonra ki gösterimize çalışacağız, senle ben ise biz olacağız. Bu teleferikten inince bir ilişkimiz başlayacak ve ben seni hep mutlu etmeye çalışacağım." konuşmasını bitirmesiyle ısırdığım dudağımın üzerini öpmesi boynuna kollarımı sıkı sıkı dolamamı sağladı.

"Seni seviyorum kılçığım, çok seviyorum. Ama beni mutlu etmene gerek yok ben zaten seninle mutlu olurum. " diyerek yüzümü boynuna sokup kokusunu solurken şah damarınını üzerine ıslak bir öpücük bıraktım.

Bunu yapışımla o da belime kollarını dolayıp omzuma öpücük kondurarak yanağını yaslamıştı.
__________

Böyle bir bölüm.

Umarım beğenirsiniz.♡

Continue Reading

You'll Also Like

115K 13.7K 35
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.
635 98 4
Deniz insanları için çiftleşme sezonu olan ilkbahar mevsimi yaklaşıyor. Bütün alfalar beğendikleri omegalara kendilerini beğendirme çabası içindeler...
3.3K 288 10
"kokun evrendeki en mükemmel koku." 26 ocak 2019 BxB texting
39.3K 2.1K 24
İkisi de zorla evlendirilmişti. Özellikle zengin ve yakışıklı bir erkek için bu zoraki evlilik dehşet vericiydi. Kısıldığı bu kapandan tüm kalbiyle...