TİGER LEE -MinSung-

By illerwhale_k

25.2K 2.6K 3.4K

"Ateş!" Ardından bir patlama.. ve küçük çocuğun çığlığı... Kana bulanmış bir peluş ayı ve kanla kaplanmış küç... More

1.Bölüm~
2.Bölüm~
3.Bölüm~
4.Bölüm~
5.Bölüm~
6.Bölüm~
8.Bölüm~
9.Bölüm~
10.Bölüm~
11.Bölüm~
12.Bölüm~
13.Bölüm~
14.Bölüm~
15.Bölüm~
16.Bölüm~
17.Bölüm~
18.Bölüm~
19.Bölüm~
20.Bölüm~
21.Bölüm~
22.Bölüm~
23.Bölüm~
24.Bölüm~

7.Bölüm~

1.2K 119 72
By illerwhale_k

İyi okumalar~
________________

Koğuşun kapısının açılmasıyla hızla arkama dönmüş Seungmin'i görmemle olduğum yerde korkuyla ona bakmıştım. Ardından ise gecenin bir saati gelen gardiyana dönmüştüm. Gardiyan Seungmin'le ikimize bakarken kaşlarını çatmış ardından konuşarak

"Han Jisung artık burda kalmayacaksın takip et beni"demişti. Şaşkınca gardiyana bakarken Seungmin de şaşırmış olacak ki

"Neden?"diyerek benden önce o davranarak soracağım şeyi sormuştu. Gardiyan Seungmin'e kaşları çatılı bir şekilde bakarken

"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma yat uyu!"demişti. Ben hâlâ olayın şaşkınlığı ve daha demin yaşadığım korkuyla gardiyan ve Seungmin'e bakarken Seungmin ilk beni süzmüş ardından gardiyana bakarak yatağına yatmıştı. Ben hâlâ anlamaz gözlerimi gardiyanda dolaştırırken

"Beni takip et!" emri ile birşey diyememiş ayağa kalkarak gardiyanı takip etmeye başlamıştım. Uzun sessiz ve ışıksız kolidorda yürümeye başlarken içimde oluşan ürperti ve tedirginlikle karanlık kolidora bakmaya başlamıştım. Hiçbir şey görünmeyen koca bir karanlıktan ibaret olan bu kolidor herkesin uyumasıyla daha korkunç bir hal almıştı.

"Nerde uyuyacağım?"

Sorduğum soruyla gardiyan ilk izlerle kaplı olan yüzüme ardından ellerime bakarak

"Birazdan görürsün"demiş tekrardan önüne dönerek karanlık kolidorda yürümeye başlamıştı. Aldığım cevap beni tatmin etmezken endişe ile dudağımı ısırmış ardından yara olduğu aklıma gelince acıyla kısık bir şekilde inlemiş elimi dudağıma atmıştım. Gardiyan birkez daha beni kontrol ederken

"İyi misin?"diyerek sormuş elindeki feneri yüzüme doğru tutmuştu. Gözlerim anında kamaşırken kafa sallamış gardiyanı onaylamıştım. Ardından ise kanayan dudağımı elimin tersiyle silmiştim. Hâlâ yürümeye devam eden gardiyanla kaşlarım çatılsada birşey belli etmek istememiştim. Çünkü diğer koğuşlardan bayağı uzaklaşmıştık. Üstelik her tarafın karanlık ve sessiz olmasıda korku filminde gibi hissetmeme neden olmuştu.

Birden gardiyanın durmasıyla durmuş olduğumuz yeri incelemeye başlamıştım. Gardiyanın konuşmasıyla kaşlarımı çatmış tek kaşımı kaldırmıştım.

"Yarın banyo günü. Sıra bulamazsın gir yıkan seni burda bekleyeceğim"

Gardiyanın dediği şeyle sorgulayıcı ve kaygılı bir şekilde gardiyana bakarken gözlerini kaçırmış elini ensesine atarak

"Bak senin için diyorum yarın her türlü pislikle karşılaşabilirsin o yüzden gir hadi"demişti. Ben hâlâ gardiyana bakarken ilk banyoya bakmış ardından içimde oluşan ürperme hissi ile tekrardan gardiyana bakmaya başlamıştım. Gardiyan girmemi söylemiş bana güven vermek için elime feneri sıkıştırarak banyoya doğru işaret etmişti. Hâlâ içimde yer edinen garip hisle girip girmeme arasında kalırken yarın gerçekten sıkıntı olacağını düşünmüş elimdeki feneri sıkarak

"Bekleyeceksin demi?"diyerek gardiyana doğru dönmüştüm. Gardiyan anında onaylarken

"Evet banyodan sonra nerde kalacağını göstereceğim acele et!"demişti. Hızla kafamı sallamış banyoya girerek gardiyana bakmış

"Kolidordamı bekleyeceksin?"demiştim. Gardiyan anında panik olurken

"E-evet sen gir ben kolidorda beklerim böylesi daha uygun olur"demişti. Omuz silkmiş banyoya girmiştim. Ardından koskoca banyoya bakarak incelemiştim. İçeriye sadece demir parmaklıklardan süzülen loş ışık yansırken büyük banyoda güzel bir görüntü oluşturmuştu. Hızla üstümü çıkartmış sadece bel altına kadar kapalı olan kabinlerle yüzümü buruşturmuştum. Gardiyan kesinlikle haklıydı yarın her türlü pisliği görecektim ve aşırı rahatsız edici bir durum olacaktı.

Kabine doğru ilerlemiş suyu ayarlamaya başlamıştım. Ardından ise sıcak suyun bedenimle bütünleşmesini sağlayarak rahatlamaya çalışmıştım. Birden kapıdan gelen sesle irkilmiş sağıma soluma bakmaya başlamıştım. Birşey görememenin verdiği his ve gardiyanın dışarda oluşunun güvenliğiyle rahatlamış tekrardan kendimi sıcak suyun bedenimde süzülmesine bırakmıştım.

Aklıma biraz önceki Seungmin gelirken gerilmeden edememiştim. Onun yerine üzülmüştüm ama bir o kadarda kendimi mutlu hissediyordum. O ölmüştü evet ürkütücü bir durumdu ama başkası olsa daha çok üzülürdüm sabah yaşadığım şeyden dolayı mı bilmem ama o kadarda üzülmemiştim. Ama yinede gerçekten ürkütücü bir olaydı üzülmeden edememiştim. Dugularımın karmaşıklığını yaşarken gözlerimi kapatmış morluklarla kaplı olan bedenimi okşamaya başlamıştım. Tahmin ettiğim gibi sabah ki kızarıkların yerini morluklar doldurmuş vücudumu adeta tuval gibi kullanmışlardı.

Sıcak suyun buharlaşmasıyla ellerimi duvarıya yaslamış kafamı aşağı eğerek derin bir iç çekmiştim. Sular sırtımdan kalçama doğru akmaya başlarken ensemde hissettiğim nefesle irkilmiş arkaya dönmek için yeltenmiştim. Birden ellerimden tutularak duvarıya yüz üstü yaslanılmamla arkama dönememiş, olduğum poziyonda çırpınmaya başlamıştım. Ensemde hissettiğim bir diğer nefesle gerilirken şu anda çıplak olmam ve tanımadığım biriyle bu poziyonda olmam oldukça gerilmeme ve korkmama neden olmuştu.

"Gardiyan! Yardım et!"

Arkamdaki beden bağırışlarımı ve feryatlarımı engellemek için bir hamlede bulunmazken yutkunmuş kafamı arkaya döndermek için hamlede bulunmuştum ama sıcak sudan dolayı buharlaşan banyo yüzünden göremediğim yüz canımı sıkmıştı. Bu sefer omuzumda bir nefes hissederken konuşmuş

"Kimsin sen?!"diyerek panik ve korkuyla sormuştum. Arkamdaki tanımadığım adamdan ses çıkmazken bedenimden uzaklaşmış araya sıcak suyun girmesine izin vermişti. Kalçama ve sırtıma değen sıcak suyla irkilirken tekrardan konuşmuş

"Bırak beni!!"diyerek çırpınmıştım. Ellerimden tutuşu bir an olsun gevşemezken kendimi büyük iri el tarafından kelepçelenmiş hissetmiştim. Kulağımda hissettiğim nefesle istemsiz belimi bükerken boşta kalan eliyle belimi tutuşu karşısında iyice gerilmiştim.

"Korkma küçüğüm"

Duyduğum kalın erkeksi ve bir o kadar hoş ses tonu karşında titrerken gözlerimi kapatmış yutkunmuştum. Birden saçlarımda hissettiğim burunla gözlerim benden habersiz açılırken tekrardan çırpınmaya başlamıştım. Korkuyordum...

"B-bırak beni seni piç herif!"

Kulağıma gelen sırıtma sesi ve sıkılaşan eliyle bileklerim acımış ağzımdan küçük bir inleme çıkmıştı.

"Acıyor..."dediğim şeyle eli gevşerken ensemde hissettiğim nefes alışverişler karşında birşey yapmamış sadece bir sonraki hamlesini beklemeye başlamıştım.

"Benden korkma küçüğüm sana zarar vermem..."

Fısıltıyla söylediği şey bana hiç iyi gelmezken belimdeki tutuşu sıklaşmış göğüsüne değen sırtımla onunda çıplak olduğunu çok geçmeden anlamıştım.

"N-ne yapıyorsun?"dediğim şey karşında birşey demezken saçlarımda burnunu dolaştırmaya başlamış sıcak suyun verdiği hislede iyice mayıştırmıştı.

"Doktor..."demiş söylediği şeyi tamamlamasını beklerken kulağımın arkasında oluşan nefes ve baskıyla titremiş kafamı aşağı eğerek ondan uzaklaşmıştım.

"Senin üzerinde benim yaptığım izler harici hiçbir iz istemiyorum..."

Dediği şey ve belimi okşayan elle titrerken etkilenmemek için gözlerimi sıkıca kapatmış konuşmuştum.

"B-bırak beni yüzyüze konuşalım"

İlk bir süre ses gelmezken ensemi öpmeye başlayan dudaklarla vücudumu çekmeye çalışmış iyice duvarıya yapışmıştım. Lakin ben kendimi çektikçe üzerimde oluşan baskı artmış belimden tutarak tekrardan eski yerime gelmemi sağlamıştı. Sırtım hızla göğüsüne çarparken ellerimden tutuşu nedeniyle hareket edememiştim.

"Bende kaçma küçüğüm..." Dediği şey ve enseme konan ıslak öpücüklerle olduğum yerde titrerken sıcak suyun vücuduma vuruşu karşında da etkilenmeden edememiştim.

"Sakın... Benden... Kaçma..."

Birden penisimde hissettiğim elle ağızımdan küçük bir inleme firar ederken

"B-bırak sapık mısın?!"demiş sesimi öncekilere göre biraz daha yükseltmiştim. Bileklerimde ki tutuş anında sıkılaşırken boynumdaki nefes alışverişler hızlanmış

"Seni ne zamandır hissetmek istediğimi hayal bile edemezsin küçüğüm..."demişti. Olduğum yerde bir an dediklerini düşünürken

"Sen psikopat falan mısın? Seni tanımıyorum bile üstelik yüzünü görmeme izin vermiyorsun kimsin sen?"demiştim. Sesim öncekilere nazaran kısık ve titrek çıkarken en önemli nedeni ise penisimde olan büyük ve sıcak el olmuştu.

"Merak etme küçüğüm yakında beni göreceksin... Şimdilik elimde seğirmeye devam eden küçük penisine mi odaklansan?" Dediği şey karşında kızarırken büyük elin hareket etmesiyle inlemiştim. Penisimdeki el yavaş yavaş hareket etmeye başlarken boynumda hissettiğim ıslak öpücükler ve sıcak suyun tenimle teması karşında ağzımdan tekrardan bir inleme kaçmıştı. Boynumda gerilen dudaklarla kaşlarım bir an için çatılsada hızlanan elle dudaklarımdan öncekine nazaran daha büyük inlemelerin kaçmasına neden olmuştu.

"Sen... Bana aitsin... Kimse benden habersiz sana dokunmayı bırak bakamaz bile küçüğüm"

Penisimdeki el her geçen dakika hızlanırken kulağıma söylenen sert fısıltılar karşında ayakta kalamayacak raddeye gelmiş sendeleyerek sırtımı sert göğüsüne yaslamıştım. Birşey düşünemememin verdiği sarhoşluk ve vücudumda oluşan hazla ağzımdaki inlemelerin her geçen dakika yükselmesi karşında gözlerimde kaymaya başlamıştı.

"D-daha hızlı!"dediğim şeyi ben bile idrak edemezken ensemde oluşan gerilme nedeniyle bir kez daha güldüğünü anlamıştım. Birden penisimden çekilen elle kaşlarım çatılmış boşluğa düşmüşlüğün verdiği his bir yana kalp gibi atan penisimle ağzımdan bir kaç sinirli mırıltının çıkmasını sağlamıştım.

"Ah~ ne yapsak acil bir işim çıktı" kulağıma doğru üflenen sıcak nefes ve duyduğum cümleyle kaşlarımı olabildiğince çatmış titreyen vücudumu ve penisimi kontrol etmeye çalışmıştım ama seğiren ve karnıma kadar değecek olan penisimin bana hiç yardımı dokunmazken hala büyük el tarafından kelepçelenen ellerim ise etkisiz eleman olarak kalmıştı.

"Ellerim..."diyerek cümlemi tamamlamak için bir nefes almış penisimin ucunda hissettiğim parmakla inleyerek sırtımı daha çok göğüsüne bastırmıştım.

"Ne oldu yoksa... Gitmemi istemiyor musun?" Boynuma doğru fısıldayışı bana hiç yardımcı olmazken penisimin ucunda daireler çizen parmak ise aklımı her an kaybetmeme neden olacaktı. Yara olan dudaklarımı serçe ısırırken o an kanamasını ve yara oluşunu umursamayacak dereceye gelmiş dudaklarımı serbest bırakarak konuşmuştum.

"Gi..."diyeceğim şeyden dolayı ufak çaplı bir utanç yaşarken daha demin beni bırakmasını istediğim adama bu kelimeyi demek oldukça utanmama neden olmuştu.

"Seni dinliyorum küçüğüm..." Boynuma bahşetmiş olduğu ıslak öpücükler enseme doğru yol alırken birden penisimden çekilen parmakla tekrardan boşluğa düşmüş gibi hissetmiş ama boşluğu dolduran göğüsümün ucuna konan ve okşayan parmaklarla bir kez daha inlemiştim.

"Gitmemi mi istiyorsun?" Dediği şey ve diyeceğim şey arasında kararsız kalırken bedenlerimizin arasında açılan boşlukla sırtıma soğukluk gelmiş titremiştim. Ardından ise göğüsümden çekilen elle gözlerimi kapatarak dolan gözlerimi gizlemeye çalışmıştım.

"Gi... Gitme!"dediğim şeyden dolayı pişmanlık yaşayıp yaşamayacağımı bilemezken sertçe sırtıma yaslanan göğüs ve penisimi saran elle tekrardan inlemiş olduğum yerden öne doğru sarsılmıştım.

"Devam etmemi ister misin küçüğüm?"

Dediği şey karşında kaşlarım çatılsada bir nevi benimle uğraştığını çok geçmeden anlamıştım. Kafa sallamış onaylamıştım ama hala hareket etmeyen elle sinirle dudaklarımı ısırmış derin ve titrek bir nefes vermiştim.

"L-lütfen elini hareket ettirir misin?" Kulağıma dolan sesle bütün uzuvlarım titrerken kafamı omuzuna doğru yaslamıştım.

"Aferim benim küçüğüme..."

Birden hareket eden ellerle delirecekmiş gibi hissetmeye başlamıştım. O an hiçbir şey düşünemezken açık olan ağzıma dolan suyla kafamı yana yatırmış göğüsüne ıslak olan saçlarımı sürtmeye başlamıştım. Eli her geçen dakika hızlanırken bu denli sıcak oluşu karşısında ölüm fermanımı yazmaya başlamıştım.

Diğer eli hala ellerimi tutarken penisimdeki elinin hareketi karşısında kayan gözlerim ve titreyen bacaklarımla kulağıma dolan hırıltılı ses penisimin tekrardan seğirmesine neden olmuştu. Birden penisimden çekilen elle kaşlarımı çatmış sinirle dudaklarımı ısırmıştım. Tam olduğum konumdan dikeleceğim sırada kulağıma dolan hırıltılı ses karşında nefesimi tutmuş kafamı yana doğru çevirerek yutkunmuştum.

"Bacaklarını aç!" Duyduğum şeyle ne olacağını kestiremezken bana dediği şeyi yaparak bacaklarımı aralamıştım. Birden bacak aramda hissettiğim penisle gözlerim irice açılırken yutkunmuş kafamı yüzünü görmek için çevirmiştim lakin gözlerime kapatılan elle kaşlarımı çatarak

"Görmek istiyorum"demiştim. Bir kaç onaylamaz mırıltı çıkartırken kulağıma doğru yaklaştığını hissetmiş huylanarak boynumu bükmüştüm

"Şu an değil küçüğüm"duyduğum şey tüğlerimi havaya kaldırırken penisimde hissettiğim acıyla alt dudağımı tekrardan dişlemiştim. Birden dudağımda hissettiğim parmakla acıyla inlemiş yutkunmuştum.

"Bu yaralar sinirimi çok bozuyor... Buna sebep olan herkesi öldürmek istiyorum bakanları bile..."duyduğum şeyle bütün vücudum titrerken sesindeki sertlik ve yoğunluk karşında ezilmeden edememiştim. Zaten kalkmış olan tüğlerim daha çok kalkarken yutkunmuş testislerime değen penisle irkilmiş ağızımı aralamıştım. Ardından ise beni önüme döndererek bacak arama iyice girmiş yerleşmişti.

"Bacaklarını sıkıca kapat küçüğüm"hissettiğim penisle ağzımdan bir inleme çıkarken bu denli sert ve büyük oluşu karşında yutkunmadan edememiştim. Bacaklarımı sıkıca kapatırken hareket etmeye başlamasıyla nefesim kesilmiş bir an nefes almayı unutmuştum. Göğüs kafesim çıkmak istermiş gibi ağzımda atarken hareketlerinin hızlanmasıyla başımın dönmeye başlaması bir olmuştu. Verdiği haz karşında dudaklarımdan firar eden inlemelerin haddi hesabı olmazken bacaklarımın titremesi ve testislerime sürtünen penisiyle sınırıma ulaşırken başımı omuzuna yaslamış sürtmeye başlamıştım.

Saçlarımda gezinen burun ve hırıltılı bir inlemeyle gözlerimi sıkıca kapatırken dudağımın kenarından süzülen salya adeta bedenimde sıcak suyla kaybolmuştu.

"Kendini hareket ettir küçüğüm"

Duyduğum şeyle kalcalarım otomatik bir şekilde harekete geçerken eş zamanlı hareket ettirerek kalçalarımı ona doğru vurmaya başlamıştım. Kulağıma dolan hırıltılı ses tatmin olmuşcasına çıkarken hareketlerinin daha çok hızlanmasıyla gözlerim yuvalarından çıkmak istermiş gibi hazla açılmıştı. Birden penisimde hissettiğim elle çığlık atarmış gibi inlerken benim inlememin yanı sıra duyduğum kalın sesli inlemeyle çıldıracak raddeye gelmiş iki taraflı aldığım hazdan dolayı hareketlerimi onun gibi hızlandırmıştım. Boynuma gömülen kafasıyla konuşmuş

"B-ben... Geliyorum"diyerek gözlerimin kaymasına engel olamamıştım. Boynumda hissettiğim nefesler bir an olsun aklımı kaçırmama neden olacak derecedeyken duyduğum sesle nefesimi tutmuştum

"Beni beklemelisin küçüğüm bu çok saygısızca olur..."

Birden penisimin ucuna bastırılan parmakla çığlıkla inlerken gözlerimden bir damla yaşın düşmesine engel olamamıştım. Nerdeyse patlayacak olan penisim acımaya başlarken titrek nefesimle konuşarak

"L-lütfen... Acıyor"demiştim. Boynumu ısırmaya başlayan dişlerle acıyla inlemiş gözümden yaşların düşerek suyla karışmasına neden olmuştum.

"Yalvar bebeğim..." Duyduğum şeyle burnumu çekerken dudaklarımı dişlemiş

"Lütfen... Penisim acıyor... B-boşalmama izin ver"demiştim. Artan hırıltılar tatmin olmuşcasına çıkarken elini tekrardan penisime atmış çekmeye başlamıştı.

"Ben boşal demeden boşalma"diyerek kalın ve sert sesiyle konuşmuştu. Kalbim göğüs kafesimi tırmalarken gözlerim 360° dönmek istermiş gibi kaymaya devam etmişti. Gözlerimdeki yaşlar teker teker ıslaklıklara karışırken yutkunamadığım için dudağımın kenarından akmaya baş tutmuş salyalarımla konuşmuştum

"L-lütfen!"

Artık sınırıma ulaştığımı bütün hücrelerimde hissederken kalçamı sertçe vurmaya başlamamla kulağıma hırıltıyla konuşmuştu. Penisimdeki eli hızlanırken

"Boşal..."demişti. Duyduğum şeyle kendimi bırakırken ağızımdan kaçan çığlık şeklindeki inlemeyle eline gelmiş çok geçmeden onunda boşaldığını anlamıştım. Gözlerim kararırken yorgunluğun verdiği his ve bacaklarımın titremesiyle kendimi arkamdaki bedene yaslamış ellerimin serbest kalmasıyla iyice bırakmıştım. Belime dolanan bir el ve gözüme kapatılan elle iyice mayışmış kendimi karanlığa hapsetmiştim.

Gözlerimi kapatmadan önce düşündüğüm tek şey ise pişman olmamış olmamdı...

~Bölüm Sonu~

Ya dedim uzun zamandır bölüm atmıyorum

Ufacık bir hediyeden birşey olmaz dmşsçskcöepdmd

Neyse inşallah red lights'la okumamışsınızdır jdlsçxomfoeçxpc

Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın

Sizi seviyorum

Muahhh ~~

Baybay👋👋

Continue Reading

You'll Also Like

68.5K 5.7K 23
nasıl olsa görmez diye düşünen yağmur çözer, barış alper yılmaz'ın mesaj kutusunu not defteri olarak kullanmaya başlar. - hayat beni tekrardan 13 yaş...
23.6K 2.2K 47
Eğlenmek için yazıyorum, eğlenmek isteyenleri hikâyeme bekliyorum🖤
37K 1.5K 17
Alaz'la Asi yer değiştirmiş olsa nasıl bir dinamikleri olurdu çok merak ettim. Yaman, Alaz ve Cesur'un birlikte büyüdüğü; Asi'nin Soysalanlar'ın kız...
169K 9.1K 59
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..