Görkem'in saçma sapan işlerini hâlledip, tamamiyle bitirmem gerekiyordu. İşleri bitirdim derken tekrar iş çıkartıyordu başıma.
Çalan telefonla derin nefes verdim ve telefonumu açtım. Yine Görkem piçiydi.
"Odama gel. Geçen kontrol etmediğim tüm dosyalarını getir." Dedi. Alo dememe bile fırsat vermemişti.
Telefonu yüzüme kapattı. Telefonumu masada bırakarak masamın çekmecesini açtım ve dosyaları çıkardım. İmzasız olan tüm dosyaları elime aldım ve kontrol ettim. Kucağıma sıkıştırarak yerimden kalktım ve odadan çıktım. Tam kapıyı açtığım sırada Efe ile çarpıştım.
"Ah afedersin, selam bu arada." Dedi gülümseyerek.
"Selam da ben Gö- Ege beyin yanına gideceğim, işim var dosyaları göstereceğim de. Beni bekleyeceksen odama geç istersen mutfağa geçip kendine kahve ya-"
"Ben seni bekliyorum ve sen sevgilinle dedikodu yapıyorsun Oğuz?" Dedi arkamdan bir ses. Arkama dönüp Görkem'e baktım.
"Ne?" Dedim şaşkınlıkla, ne saçmalıyordu bu yine?
"Odanıza geçin lütfen Ege Bey. Gelmek üzereydim zaten." Diye sitem ettim.
Önümden ilerledi. Önüme döndüm ve odamı işaret ettim. Efe bunu anladı ve kafasını salladı. Tekrar arkama döndüm ve Görkem'i takip ettim.
Görkem'in odasına geldiğimizde arkamdan kapıyı kapattım ve masasına doğru ilerledim. Masasının üzerine dosyaları koydum ve geri çekildim.
"Onu benden daha çok seviyorsun değil mi?" Dedi dosyaları incelerken. Bu dediklerini ciddi dediği için komikti.
"Evet." Dedim ciddi durmaya çalışırken.
"O yalancının teki Ata." Dedi bana. Bunu Görkem'in demeside ayrı bir komikti.
"Sen?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Ben?" Dedi dosyalardan gözünü kaldırıp bana bakarak.
"Asıl yalancı sensin. Bir insan birini çok sevince hemen yalan atmaya başlıyorsun. Ne olursa olsun biz Efe'yle birbirimizi seviyoruz. Buna sen karışamazsın." Dedim. Bu dediklerimde sadece sırıttı.
"Zihnini kaybetmende onun parmağı var desem?" Dedi sırıtmaya devam ederek.
Olamazdı değil mi?
~~~
Ata ne kadar salak birisi ya