« 𝖱𝗂𝖽𝖾𝗋 »

By TeNtendOu

3.8K 458 1.2K

𝗦𝘂𝗻𝗮𝗼𝘀𝗮, 𝖲𝖺𝗄𝗎𝖺𝗍𝗌𝗎 ağırlıklı bir kurgu olup olabildiğince bütün shiplere değinilmiştir. More

始まり
血液
喧嘩
好きか嫌い
本物
沈黙
本当のターニングポイント
手をあげて
いつでも行ける
彼らが私をp噛み砕き、吐き出し、私に腹を立てたとき?
彼らが私を笑ったとき
私の手を取って
私の心を食べた

ウノ

223 26 85
By TeNtendOu

Suna'nın anlatımı ile

Sabahın ilk ışıkları ile doğrulup mataradaki suyla elimi yüzümü yıkayıp ıslak ellerimi enseme götürüp kafamı geriye yatırdım. Uykusuzluk dert değildi ama soğuk toprağa oturmak rahatsız ediciydi. Hemde çok rahatsız ediciydi.

"Günaydın Rintarō"

Duyduğum ses ile doğrulup arkamdaki kita-san'a baktım. Kontrolle mi gelmişti?

"Hoş geldiniz kita-san"

"Hoş buldum. Gruplarda küçük değişiklik yapacağım. Herkesi uyandır"

Aha sıçmıştık. Kesin gruptaki biri bir şeyler uçurmuştu kita-san'a.

"Emriniz olur"

Yavaşça ağaç diplerinde uyuyanları uyandırıp en son suga ve osamunun önüne eğildim.

"Hadi uyanın sabah oldu"

Yavaşça açılan gözleri ile doğrulup saçlarını kita-san görmeden karıştırıp herkesin sıraya geçmesi ile tsukinin yanındaki yerime geçtim. Geçirecek tam zamandaydımda kita-san vardı

"Atsumu vurulduğu için bölük biraz dağıldı. Bu yüzden Suna o kısma geçeceksin. Sakusa ve Atsumu buraya gelecek. Atsumunun tedavisine suga-san devam edecektir."

Kafamı geriye yatırıp derin bir nefes alıp kafamı salladım.

"Nasıl isterseniz"

"Hiçbir şeyden memnun olmuyorsun Rintarō."

Sırıtarak kafamı yere doğru çevirdim.

"Teşekkür ederim kita-san"

Kita-san'ın yanında adam olmadan dolaşması zaten tim başı olma nedeniydi ama sanki farklı bir şeyler var gibiydi.

"Şimdilik Rintarō ile diğer ekibe haber vermeye gidiyoruz. Biz gelene kadar buradan ayrılmayın"

Kenardan aldığım silahımı omzuma yerleştirip rahat rahat çalılıkların arasına giren kita-san'ı takip ettim

"Duyduğum şeyler hoş değildi Rintarō"

"Eh...iftira onlar"

Gerinerek ellerimi cebime sokarak kita'san'a baktım.

"Osamu zayıflığın olmaya başladı. Ve Osamu olmayınca da düzgün iş yapmıyorsun"

"Ama kabul edin osamu olduğu için de mükemmel iş yapıyorum"

Yüzünde oluşan sırıtış ile kafasını sallaması bana cevabı vermişti.

Atsumu'nun anlatımı ile

Sabahın 6 sı. Herkes yemeğini yiyordu. Ben ise enfeksiyon riskinden dolayı acı acına oturmuş yanımdaki sakusa'nın kolumdaki bandajı sıkmaması için zırlıyordum.

"A-acıyor.. ACIYOR ACIYOR!"

"Bu senin omzunun iyiliği için atsumu. Az sabırlı ol"

İç çekerek zar zor acıdan ağlamamaya çalışarak aniden kolumun gevşemesi ile kafamı kaldırıp Sakusa'ya baktığım gibi. Sakusa'nın silahla nişan alıp sıkması ve karşıdan gelen ateş ile iki merminin çarpışıp yere düşmesi üstüne karşıdan ses yükseldi.

"LAN SEN KOMUTANI NE HALTA VURMAYA ÇALIŞIRSIN?!"

Çalıların arasından çıkan ikili ile sakusa silahı yerine koyup ayağa kalkarak Suna'ya doğru yürüyüp rahatça elini sıktı. Bana gelince mikroptum

"Sen olduğunun o rahat hareketlerinden anladım"

Suna sakusa'nın elini sertçe sıkıp dişlerinin arasından konuştu

"Pezevenk"

"Sakin olun. Bu team de başka yaralı olan var mı?"

İwazumi kitanın yanına gelip hazır ola geçerek konuştu.

"Sadece atsumu kita-san"

Kita yanıma gelip omzumdaki yaraya baktı

"Durumu ne?"

"Enfeksiyon riski olduğu için ilaç ile enfeksiyon tespiti yapmaya çalışıyorum kita-san"

Akaashi'nin rahatlatıcı sesi ile kita-san saçlarımı karıştırıp Akaashi'ye baktı

"Suga devam edebilir mi?"

"Evet tabiki. Hatta suga enfeksiyon konusunda daha iyi. Sadece ona 6 saat içinde enfeksiyon çıkmazsa normal tedavi yapabileceğini iletmemiz gerekir"

"Duydun Rintarō. Atsumu'yu sırtına al"

HA O YAVŞAK MI BENİ TAŞIYACAKTI?! ÖLSEM İZİN VERMEZDİM LAN!

"HOŞT SEN GİT ŞEYTANI TAŞI"

"NE DİYON LAN?! VURULDUN DİYE AĞZIN ÇOK AÇILMIŞ"

"BEN O AÇILMIŞ AĞZI SANA BİR GÖSTERİRİM!..."

.
.
.

Evet şuan üsteki kavgadan yarım saat geçmişti ve ben Suna'nın sırtında öylece giderken önde omi omi ve kita-san yürüyordu.

"Osamu nasıl?"

"İyi. Vurulduğun an bir irkildi durdu. Dedi Atsumu vuruldu dedi sonra bir şey olmamış gibi yoluna devam etti....sende de bu var mı?"

"Iıııı... hayır. Osamu manyak bir şekilde sezgileri çok güçlü olan biri. Bu yüzden bir yere gitmem konusunda çok sert uyardığı zaman gitmiyorum"

"Geleceği ya da olmadığı yerde ki gerçeği hissediyor gibi"

"İçinde bir ağırlık kapladığı sırada eğer biri bir eylem yapacağını belirtirse o zaman o eylemi durduruyor. Çok fazla bu sayede annemlerin ya da benim hayatımı kurtardı"

"Tavşan doktor strange'e dönüyor gibi hissediyorum"

Kıkırdayarak bileğimdeki bileziği bakıp daha da sıkılaştırarak iç çektim. Suna kötü biri değildi. Ama kardeşime kör kütük aşık olduğu gerçeği beni rahatsız ettiği gibi de sicilini bilmiyordum. Tek bilinen bir şey ise sicili yüzünden müebbet hapise çarptırıldığı. Ama son yıllarda devlete olan faydalarından Kıta-san'ın kontrolüne verildiğiydi. Omi Omi de aynı durumdaydı. Onunda sicili gizleniyordu. Lakin onun hapis kararı falan yoktu. Terunun dediğine göre Suna ve Omi omi çok eskiden beri tanıdıklar. Omi ominin bütün dediklerini Suna'nın yaptığı ve aslında ikisinin bu kadar iyi anlaşmasının nedeninin bu olduğunu söylüyordu. Lakin kita-san'a olan bu bağlılıklarından işin içinde daha farklı bir şey olduğu yatıyordu.

"Suna"

"Hm?"

"Kita-san mı Omi omi'mi?"

"Bir anda bu soru için sana vahiy mi indi?"

"Yoo... önümüzde yan yana oldukları için soruyorum"

"Kita-san"

"Ölsün mü?"

Aniden Suna'nın durup gözleri kısılarak bana bakması ile kaşlarımı çattım.

"Ne şurada can sıkıntısından soru soruyoruz"

"Atsumu. Kapa çeneni."

"Rintarō?"

Kita-san'ların durup bize bakması ile bakışlarımı geri Suna'ya çevirdim.

"Neyin atarı lan bu? Sadece ölsün mü dedik öldürece-"

Aniden bana doğru hareket eden el ile ne olduğunu anlamadan duyulan yüksek ses ile bakışlarım yanımıza gelip Suna'nın yumruğunu tutan Omi omi'ye kaydı.

"Suna...sakin"

Suna yumruğunu indirerek bir anda beni bıraktığı gibi sakusa'nın tutması ile dik dik Suna'ya baktım.

"Ne dedik ya?"

Omi omi'nin kucağında olduğumun farkındaydım. Normalde olsa kalp krizi geçirirdim ama şuan Suna'nın davranışlarını düşünmek beni rahatsız ediyordu ve Omi omi'yi düşünemiyordum.

"Suna'ya ölüm kelimesini kullanma. Özellikle değer verdiği insanlar hakkında."

"Bunu bilmiyordum bu kadar tepki göstermesi çok saçma???"

"Saçma değil. Suna'nın geçmişi zaten ona böyle davranmasına neden oluyor."

"Geçmişi?"

O sırada suna ve kita-san arasında olan mesafe ile yürümeye devam ediyordu.

"Anlatacaklarımı ben anlatmadım. Ve bunu kimse bilmeyecek"

Kafamı sallayıp ağzımı kapatarak Omi omi'ye kulak kesildim.

"Suna ve ben 3 yaşından beri tanışıyoruz. Yetimhanede. Ben ailem bıraktığı için oradaydım ama Suna'nın hikayesi çok daha başkaydı. Suna ailesi tarafından şiddet gören bir çocukmuş doğduğundan beri. Ve yetimhaneye ailesi tarafından bırakılmış. Bu gayet normal gibi duruyor ama ailesi onu bırakırken 'onu öldürün yoksa o sizi öldürür' gibi bir tabir kullanmış. Tabi bundan hiçbir çocuğun haberi yok. Benimde de dahil. Neyse ben yalnız takıldığım için genellikle suna gelip benimle konuşurdu. Bende konuşmaz onu dinlerdim. Zaten bana asla dokunmazdı. Daha sonra herhalde 17 yaşlarına kadar yetimhanede hizmetlilerin, yönetimin ve öğrencilerin sürekli suna üstünde bir baskısı oldu. Bu laf yüzünden. Suna hiçbir şekilde ses etmedi. Sadece yanıma gelip oturup okuduğum şeyleri dinlemek istediğini söylerdi. Bu arada Suna'dan 4 yaş büyüğüm. Suna 25 ben 29 yaşındayım. Her neyse. Suna'ya bu kitapları okudukça suna bazı şeyleri not etmeye başladı. Bunu neden yaptığını hiçbir şekilde tahmin etmiyordum....her şeyin üstünden zaman akıp geçti. 18 Aralık tarihi. Suna'nın yanında onu bu hale getiren kişinin ben olduğum düşüncesi ile kafama silah dayandı. Bunu duyan suna....."

Sırıtarak bana baktı

"Koskoca yetimhaneyi ateşe verip herkesin yanarak ölmesine neden oldu. O gün ise tek bir şey hatırlıyorum. Polislerden kaçmak için bir araba enkazının altına saklanmıştık ve ona ısınmak için ceketimi vermiştim. O ise bana geri ceketimi uzatarak 'içeriden gelen ölüm çığlıkları içimi ısıtıyor zaten' demişti "

Olayı gerçekten nutkum tutulmuş gibi dinliyordum.

"Neden kita-san?"

"Kita-san bizi açlık ve ölümden kurtardı. O zaman Generaldi. Ve hiçbir şeyden haberi olmadan bizi büyütüp babalık yaptı. Ama daha sonra bu olay öğrenince ikimizinde kimliklerini yok edip sicillerini sakladı. Bu yüzden Suna kita-san diyor. Onu seçerse ne olursa olsun bizi kurtaracağına inanıyor"

"Suna'nın sicili bundan mı ibaret"

"Tch.... hayır. Suna ne adamlar öldürüp ne işkenceler yaptı. Kita-san'ın emri doğrultusunda. Bu yüzden en iyi adamı suna. Etrafa algısı çok açık, çevik ve gözü kör. 13 mermi yemesine rağmen 30 kişi temizlediğini hatırlıyorum. Manyak bir şey. Bazenleri diyorum insan olamaz. Ama bazenleri ağladığını gördüğümde diyorum...o bizden aslında daha insan"

"Senin peki kita-san için neden kritik adamsın?"

"Ah o konuya gelirsek ben çatışma konusunda iyi değilim lakin. Stratejik ve soğuk kanlı olduğum için kita-san beni yanında tutuyor "

"Suna ile mermileri sıktığınızda birbirlerine geçtiler..."

"Suna çünkü sıktığım her şekile rağmen mermileri tokuşturmada kafayı bozmuş bir insan"

Dinlediğim şeyler sadece şunu söylüyordu. Suna, Omi Omi ve kita-san için delirebilirdi. Eğer bu ikili bir araya gelirse dünyayı yıkar yeniden kurarlardı. Peki neden Kita-san onları ayrı takımlara koymuştu? Birbirlerinin eksikliklerini tamamlasınlar diye mi? Hiç sanmıyorum.

Çok uzun bir bölüm. Evet uzun sınırımı her kelime yazdıkça geçiyorum. Her neyse bu kitap bir güne biter mi Allah bilir. Çünkü yetiştirmem gereken dersler var. Yinede size bence güzel bir kısmı anlattım diye düşünüyorum. Sorularınız olursa bana yazabilirsiniz. İyi günler dinlerim. Görüşmek üzere Seviliyorsunuz ❤️💪

Continue Reading

You'll Also Like

20.6K 806 38
Bir açıklamada bulunmak istemiyorum okuyarak karakterlerimin dünyasına katılmayı deneyin :)
251K 5.9K 4
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
21.4K 494 17
Berdel evliliği yapan Baran ve Evin'in yaşadığı zorluklar ve ardından mutlu son
Derin By Betül

Short Story

943K 43.3K 42
Kafamı ellerimin arasına alıp kendimi öne doğru eğmiş az önce yaşananları algılamaya çalışıyordum. Bu olamazdı, hayır hayır hayır yine sokakta bir y...