Işınlanabilmek için önce parçalara ayrılmamız gerekiyor Bu en zor olanı ,
Her atomda türünü, konumunu, enerji durumunu vs. anlatan veriler bulunur. Yani teorik olarak her atomu tarayıp uzak bir lokasyona gönderebilmeli ve vücudu aynı olduğu gibi tekrar inşa edebilmeliyiz. Fakat tabii ki bu kadar basit olamaz.
Her atomda türünü, konumunu, enerji durumunu vs. anlatan veriler bulunur. Yani teorik olarak her atomu tarayıp uzak bir yere gönderebilmeli ve vücudu aynı olduğu gibi tekrar inşa edebilmeliyiz. Fakat tabii ki bu kadar basit olamaz.
Sizi siz yapan her atomun durumunu öğrenebilmek için tüm vücudunuzu parçalara ayırmanız gerekir.
Uzay Yolu filmlerinde sık sık izleyicinin karşısına çıkan 'ışınlanma' teknolojisi, yavaş ancak emin adımlarla gelişiyor.
Çinli bilim insanları, Dünya'nın yörüngesine bir fotonu ışınlamayı başardıklarını açıkladı. Yapılan duyuruda, 500 kilometre uzaklıktaki bir kuantum uydusuna fotonun başarıyla ışınlandığı belirtildi.
peki neden foton elektronu çünkü en basiti ve görüneni o, foton atomunun elektronuna dokduklarında diger taraftaki elektron da aynı hareketi yapıyor, bu gönderemenin gerçek olacağının göstergesi..
Bundan 20 yıl önce İspanya Balear takım adalarındaki deney başarılı olmuştu,
Işınlanma olayı , quantum dolanıklığı denen bir teoriyle başlıyor, dolanıklığı en küçük tanelerinin birbirine bağlanmasını ve uzak mesafelerde bile bağlı tutulmalarını içeriyor. Parçacıklar birbirine dolandığında bu karşılıklı olarak eşit durumlarda olmak zorunda kalmalarına neden oluyor. Biz eğer birinin halini biliyorsak, diğerininkini de bilebiliyoruz.
2 arkadaşın eline 1 siyah diğerine beyaz mendil verelim, sizde siyah mendil varsa arkadaşınızdaki de beyazdı .siz onu gömeseniz de beyaz oldugunu biliyorsunuz yani. zaten teori de bu,
peki neden artık Avrupalılar bu deneylerde yok ta çinli bilim adamlarından bahsediyoruz . çünkü amerika ve avrupanın para sıkıntısı var ekonomik olarak eskisi kadar güçlü değiller bu Tür bilimsel çalışmalar büyük parlar gerektiriyor.
çalışmalar devam ediyor . Hep birlikte göreceğiz