BU DA GÜNÜN SÜRPRİZ BÖLÜMÜ OLSUN
💋💋💋
💖KEYİFLİ OKUMALAR💖
🎨
Elimdeki telefonu heyecanla yatağa attım. Ki o an aşağıdan kapının zil sesi duyulmuştu. İçime dolan heyecanla yatakta zıpladım.
Öztan gelmiştii!!
Öztan'la en son 2 gün önce konuşmuştuk. Yani, yüz yüze. Arabayla beni eve bırakmıştı. Bırakmadan önce yaşadığımız kısa an sürekli zihnimde dönüp duruyordu.
Beni özlediğini söylemişti. Elbette bunun ardından donup kalmıştım. Sonra devam etmişti. "Eskisi gibi olamaz mıyız? Bana bir şans veremez misin?"
Ona cevap vermemiştim. Eve gitmek istediğimi söylemiştim sadece. Arabadan inmeden önce yeniden sormuştu. Sesindeki umut tınısı hâlâ kulaklarımdaydı. "Elvan, bir şey söylemeyecek misin? En azından bana kendimi affettirmek için bir şans ver. Fazla bir şey istemiyorum."
Bu sefer soran bendim. "Neden? Neden umurunda? Bunca sene sonra ne değişti?"
Yutkunmuştu. "Çok şey değişti. Ben değiştim sen değiştin. Büyüdün."
O an nefes alamamıştım. Ama şu an kolaylıkla nefes alabiliyordum üstelik hatırladıkça nefeslerim hızlanıyordu.
Arabadayken cevabımı vermemiştim. Düşüneceğimi söylemiştim. Ve Öztan belli ki şu an cevabını almaya gelmişti.
Derin bir nefes alarak kendimi yatağa bıraktım. Aşağıdan Öztan'ın içeriye girdiğine dair sesler geliyordu.
İki gündür tek düşündüğüm konuştuklarımızdı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bana söyledikleri için çok mutluydum ama daha fazlası beni üzerdi. Çünkü gidecektim.
Biletimi bile almıştım.
Ona tekrar alışmak, sonra yeniden uzaklaşmak, ki bu sefer yüzünü bir daha göremeyeceğim bir yere gidiyordum, ondan uzaklaşıyordum. Bunu kaldırabilecek miydim?
Kaldıramayacağımı biliyordum. Lakin kendime işkence etme kısmı çook ağır basıyordu. Çünkü ben de Öztan'ı çok özlemiştim.
Uzaktan görmek yetmiyordu. Yetinemiyordum, onsuzluğa dayanamıyordum.
Onunla olmaya da dayanamayacaktım ama. Beni sadece kardeşi olarak görürken nasıl olacaktı da ben kalbimi yanındayken susturabilecektim?
Onunla bu konuyu konuşmalı ve bıraktığımız yerde kalmalıydık. O gün her ne kadar Öztan'ı kalbimden silemesem de hayatımdan silmiştim.
Artık beni her durumda güldüren, koruyup kollayan, her halimi anlayışla karşılayan, beni yargılamayan, mutsuz olduğumda beni mutlu etmek için uğraşan, ağladığımda göz yaşlarımı silen bir Öztan yoktu benim hayatımda.
Yoktu. 15 yaşımda kalmıştı. Onu hayatıma geri almaya hazır değildim.
Abimin aşağıdan yükselen sesini duydum. "Elvan!"
Sesi sitemle yükselmişti. Biraz da sinirliydi. Sırıttım. Çünkü düştüğünde kafasını yere çarpmıştı. İlk başta çok korksam da sonra kahkahalara gömülmüştüm. Hâlâ kendine gelmediğine emindim. Ses vermediğim için yeniden seslendi.
"ELVAAAN! LAN KİME DİYORUM!?"
Yataktan kalkarak kapıyı araladım ve aşağıya doğru bağırdım. "Ne böğürüyorsun?!"
"Beni getirme oraya!"
Kıkırdadım. "Gel! Gel de vereyim ağzının payını!"
"GELİYORUM LAN!"
Gözlerim açıldı. Hemen içeri girerek kapıyı kilitledim. Saniyeler sonra kapı yumruklanmaya başlamıştı.
"Ben şimdi seni haşlamaz mıyım?! Aç şu kapıyı! Camdan sallandırmaz mıyım ben seni!?"
Beni yakalarsa dediğini yapardı. Yapmışlığı vardı. Camdan sarkmıştım ben birçok kez. Tadını iyi biliyordum.
"Git başımdan! Vahşi! Dağ ayısı! Git biraz medeniyet öğren!"
Kapıyı tekrar yumrukladı. "Elvan kırarım bu kapıyı! Yiyosa karşıma geç konuş kızım!? Yaşına başına bakmıyor ne diyor bana ya! Keserim dilini senin!"
Kapıya doğru surat yaptım. Görmediği için sorun yoktu.
"Ne oldu? Neyi bölüşemiyorsunuz yine?"
Öztan... abim bana sinirlendiğinde anneme koşmazdım ben, zaten yoktu, hiç yanımda olmamıştı, Öztan'a koşardım. Beni korurdu.
"Duymuyor musun bana ne diyor? Gel de delirme!" Kaşlarımı çattım. Bağırdım. "Sen başlattın! Ne dalıyorsun odama öküz gibi!"
Kapıya yumruk attığında yerimde hopladım. "Senin terbiyen geçikmiş! Ben seni iyi bir terbiye edeyim bak bakayım bir daha benimle böyle konuşabiliyor musun sen?!"
"Sen kendini terbiye et! Genç bir kadının odasına öyle dalınır mı? Terbiyeymiş! Dağ ayısı seni!"
Yumrukları peş peşe geldi. "ELVAN GEBERTİRİM SENİ!"
Yutkundum. Biraz abartmıştım sanırım.
"Abi tamam sakin ol." Dedi Öztan. Abim bağırdı. "Nasıl sakin olayım?! Delirtecek beni!"
"Çok üstüne gidiyorsun sen de,"
"Bak zaten sinirim tepemde, seni de döverim. Savunma bana o bacaksızı!"
"Tuna!"
"Ne Tuna?!"
"Lan bir nefes al lan! Ne bağırıyorsun kıza sen de? İyi yapıyor! Hak ediyorsun sen."
"Allah'ım bana sabır ver!"
"Zeliş versin sana sabrı, geliyormuş."
Abimin ses tonu anında değişti. "Yemin et. Hani dedesine gidecekti bugün?"
"Ne bileyim oğlum? Geliyorum dedi."
"Tamam."
Adım sesleri duydum. Sonra da Öztan'ın sesini. "Düşeceksin lan, yavaş."
Güldü. "P*zevenge bak, uçtu resmen."
Ben de güldüm. Derin bir nefes aldığımda kapım tıklatıldı. "Elvan?"
Yutkundum. Ellerim titriyordu. Seslendim. "Öztan?"
"Gelmeyecek misin aşağıya?"
"Nasıl geleyim öldürür beni,"
"Yavaş öldürsün, ben varım yanında."
Yedi yıldır yanımda yoktu. Yedi koca yıl.
"Açmayacak mısın kapıyı?"
"Hayır."
Kısa bir sessizlik oldu. "Neden?"
"İstemiyorum." Dedim istemeye istemeye. Derin bir nefes aldığını duydum.
"Aşağıda bekliyorum seni. Çay yapacağım. Sana da bardak koyarım. İstersen gelirsin... gelir misin?"
Kabul etme. Kabul etme!
"Gelirim." Gözlerimi sıkıca kapattım. "Birazdan inerim, üzerimi değişeyim."
"Tamam. Bekliyorum."
Gülümsediğini hissettim. Gülümsedim.
🎨
Bölüm sonuu
Ayy öleceğiiim galibaaa!!!
Nasıl?
Sevdiniz mi bölümü??
Kitap hakkında tahminleriniz var mı??
Bugün 3 bölüm attım, çünkü birkaç gün çok yoğun olacağım. Bölüm düzenlemeye vaktim olmayabilir. Beni bekleyin tamam mı?💋
Kitabımı sevdiyseniz arkadaşlarınıza da önermeyi unutmayın💖
Beklerken diğer kitaplarımı da okuyabilirsiniz💖.
.
LÜTFEN VOTE VE YORUMU EKSİK ETMEYİN. BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BAŞKA TÜRLÜ BÜYÜYEMEYİZ🥺
KENDİNİZE ÇOOK İYİ BAKINN
BİRKAÇ GÜN SONRA GÖRÜŞÜRÜZZ
Öpüldünüüzzz💋💋💋
Muaahhh