Tüm hayatım boyunca
Karanlığın tek yoldaşım olduğu bir yerde
Kilitli kalmış gibi yaşadım
Ne kadar zaman geçerse geçsin,
Gecemi gündüz mü bilmem mümkün olmamıştı
Yaşadım ama gerçekten yaşamadım
Ve şimdi öğrenmek istemiyorum
Sadece ölümle yüzyüze geldiğimde
Dilediğim şeylerin zorlukla gelip gelmeyeceğini
Parmaklarımın arasından sızan kum gibi
Ne kadar sızdırmamaya çalışsamda
Pişmanlıkların doğrultusunda
Kayboluşum pahasına yok olmak zorundayım.
Zifiri karanlıkta ölümü hissettim
Esen güçlü rüzgarın etkisinde kalmıştım
Artık vitrindeki bir manken kadar boş
Bayat bir pasta kadar çürümüş
Sesi olmayan bir bülbül kadar çaresiz
Ve bir gül kadar yalnızım.
Şimdi herşeyi anlıyorum
Etrafımız güzel ağaçlar ve çiçeklerle süslü
Hepimiz görünürde gülümsüyoruz
Ama yine de hiç birimiz mutlu değiliz
Aynı şimdi olduğu gibi bazenleri inanılmaz derecede yalnız hissettim
Duygularım içeri sıkıştı ve kalbime battı
Biriyle paylaşmak istedim
Bir arkadaşın sıcaklığını özledim
Sadece güvenmek istedim
Ve ben onu burada buldum...
Kaybedene kadar.
Sabah güneş doğarken bedenin başında kaldım.
Son bir patlama ve bende ölecektim ama bu ne kadar umrumda?
Güneş buraları aydınlatınca bedeni ve ellerinde tuttuğu büyük altın meyveyi aldım ve ilerledim.
Bölgeden çıkınca Daniel oradaydı ve deli gibi ne olduğunu soruyordu.
-Majesteleri! Neler oldu! İyi misiniz!? Sesler duydum ve...o...o iyi mi?
Dişlerimi sıkarken kafamı hayır anlamında salladım.
-Oh tanrım...
-O... öldü Daniel. O an o canavar yüzünden...
-Bu...bu...
Bedene koruyucu bir büyü yaptım ve yola çıktık.
Ne Daniel mola vermememizden şikayet etti ne de ben ses çıkardım.
Birlikte sessizce ilerledik.
Sonunda Saraya varana kadar Daniel at üzerinde uyudu ben sürmeyecek devam ettim.
Uyuyabileceğimi sanmıyorum.
Sonunda vardığımızda kollarımda tuttuğum bedeni görenler ağızları açık fısıldamaya başlıyordu.
Caein beni karşıladı.
-İkinci malzemeyi...o...
Ona dikkat etmedim onun yerine asistanlarıma emir verdim.
Gizlice girmeye çalışmanın manası yok.
-Benim özel bahçeme büyük bir mezar hazırlayın. Mezar taşı için en değerli mücevheri kullanın ve bahçeyi çiçeklerle süsleyin.
Bu...ancak ölümünden sonra ona yapabileceğim birşey.
Belki büyük bir yüzük vermedim ama... Beni affedebilir mi?
Bedeni bırakmadım ve çukur aceleyle açılana kadar tuttum.
Ne kadar sürdü bilmiyorum.
Saray bundan sonra yas havasındaydı.
Artık sadece siyah takım elbise ve pelerin takıyordum.
...
Her şey bittiğinde tekrar emir verdim.
-Tüm soyluları toplayın.
Böylece yarın sabah erkenden tüm soylular saraya toplandı.
Toplantı odasında masanın başına oturdum.
-Sizi buraya topladım çünkü haber vermem gereken bir şey var.
Hepsi dikkatlice dinliyordu.
-Huri imparatorluğuna saldırı planlıyorum.
Hepsi şaşırdı ve itiraz için ayaklananlar oldu.
-Majesteleri bu olamaz! Daha yeni tahta geçtiniz ve...
İtirazlara rağmen kısık bir sesle sordum.d
-Bir itirazı olan?
Ve tüm sesler kesildi.
-Şüphesiz ki iktidarda olan benim. Halkın refahını tehdit edecek bir şey yapmayacağım. Ama verdiğim karar nettir. Karşı çıkan olursa emire itaatsizlikten cezalandırılacak.
Hepsi korkmuş ve ani değişimi merak ediyorlardı.
-Dağılabilirsiniz.
Bundan sonra savaş için hazırlıklar başladı.
Kara büyümü tedavi etmeyeceğim. Bunun uğrunda birini kaybettim bile.
Kan mı istiyordu? Öyle olsun! Ona istediğini vereceğim. Hem de fazlasıyla!
Bundan sonra Caein toplantı masasından kalkıp yanıma geldi.
Büyücü kulesi başı olarak o da toplantılar da yer alabilir. Onu özellikle çağırdım.
-Estelle bu ne demek oluyor!? Delirdin mi!?
-Delirdim mi? Hayır oldukça iyiyim.
-Sen...kendine hakim olmalısın! Daniel'dan duyduğuma göre orada bir şeyler olmuş ve kara büyü yine artmış...yoksa...
-Evet bir patlama daha.
-Bu bir tane kaldı demek malzemeleri toplamalıyız ve...
-Hayır ondan vazgeçtim.
-Ne...iki tanesi burada ne kaldı geriye onları bulmamız gerek yoksa...
-Hayır dedim.
-Öleceksin!
-Yani.
-Sen...iyi değilsin.
-Savaş için hazırlan Caein. Yakında tüm kıtalara hükmedeceğiz.
-Bu imkansız!
O arkadan bağırmaya devam ederken odama yürüdüm. Ve kara büyü kitabını karıştırdım.
Yeni sayfa beklendiği gibi açıldı.
'İkinci malezemeyi almanın daha zor olduğunu söylemiştim. Kayıplar her zaman olur. Ve can yakar ama atlatacaksın. Üçüncü malzemeyi almak için yola çık. Ve dikkatli ol... çünkü bunun basit olması da beklenemez.'
O biliyordu... Bunların olacağını biliyordu.
Kitabı yere fırlattım ve bağırdım.
Sonra cadının bana bıraktığı büyü kitabına baktım.
Diriltme büyüsü...diriltme büyüsü...
Ama ona dair bir şey yoktu.
Haah...
Olduğum yerde çöktüm...benim hatamdı...
Sabah ordu için teftişe gittim ve bir sürü kişiyle düello yaptım. Tsk hiç biri yeterince iyi değil.
Abel bile kolay bir şekilde yenildi.
Babamın yanına ziyarete gittim ve belki de bu beni sakinleştirebilirdi.
Ama babam bana savaştan vazgeçmemi söyledi.
...neden?
Sinirliydim, onun imparatorluğu en büyük ve en iyisi olmalıydı.
Bu iki imparatorluk eskiden beri bize sıkıntı veriyordu onları yıkmak bir sorun olmayacak.
Eskisinden çok daha güçlüyüm ve kan gördükçe korkacak bir şeyim yok. Her yeri yıkabilirim. Ve en kudretli orduları bile dağıtabilirim.
Savaş için sadece iki ay için hazırdık ve ben de fazlasıyla hazırdım.
Daniel ve Mikhael ikisi de yanıma birlikte geldiler ve yanımda yer alacaklarını bildirdiler.
Onlara daha önceden onların imparatorluğu veya diğerleri olsun yok edeceğimi söyledim.
Yanımda olsunlar veya olmasınlar bunu yapacaktım ama bunu beklemiyordum.
Ne olursa olsun onlara kötü davranmıyorum ve her türlü istekleri oluyor.
Önümde diz çöküp sadakatlerini bildirince kabul ettim ve ayrıldılar.
Ve yakında savaş için yola çıkacağız. Son iki hafta.
Son iki haftada canavar ormanına gittim. Beni engelleyebilen bir canavar yoktu.
Ufak çizikler ve bir iki zehirlenme. O kadar kötü değil. Değişik büyüler öğrendim ve ışınlanma üzerinde çalıştım.
Kara büyüm dağınık bir top halindeydi ve pürüzsüz hale gelemezdi.
Peki kimin umurunda?
Ve yakında savaş için yola çıkma zamanı geldi.
Tüm kıta ve çok yakında dünyanın tümü bu topraklar altında olacak ve o zamana dek durmayacağız!
________
Yazar:Villainesssss
Bunu karakterin en dipte olduğu an gibi düşünün. Yakında düzelecek ve huzuru bulacak.
Bir kayıp gerekliydi.
Artı bundan bir iki gün önce üç bölüm birden atmıştım. Farketmeyenler olmuş diye söylüyorum.