I'm Yours || Jikook

By naivejim

83.6K 6.5K 4.4K

Jimin, yakın arkadaşı Lalisa'nın flörtü ile tanıştığını sanıyordu. Texting, Düz yazı. #1 - Jikook - 30.10.22... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Final
Hi baby
Öhm
Hehe

15

3K 244 105
By naivejim

Ben kiyamiyorum 😭😭

~~

Ağlıyordu soğuk hastane koridorunda. Göz yaşları akıp giderken, ameliyathaneden koşarak çıkan ve giren hemşirelere baktı.

Elini kalbine koydu. Sıkışıyordu. Ona bir şey olma düşüncesinden nefret etti o an. Eğer ona bir şey olursa.. kendisini affetmeyecekti, mutlu olamazdı yaşamının geri kalanında.

Koşarak gelen Lalisa'yı gördü, ayağa kalkıp hemen ona doğru bir kaç adım attı ve kollarını ona doladı.

"J-jimin. Nasıl o?"

"Bilmiyorum Lili. Hiç bir şey söylemiyorlar." Ağlamaklı sesi, pürüzlüydü.

Jimin, elini tutan Lalisa ile beraber tekrardan  sandalyeye oturdu ve göz yaşlarını Lalisa'nın silmesine izin verdi.

"Anlat. Nasıl oldu?"

....

Tetiği çeken Minhyuk'a baktı.

Sanki zaman durdu o an. Her şey kısa sürede gelişti.

Birden bire, bedenini, başka bir beden kapatmıştı. O'ndan başkası değildi. Jungkook ona sarılmış ve silahın önüne geçmişti. Ve o an, silahı sıktı Minhyuk.

Vurulan sevdiğinin gözlerine baktı.

Jungkook'un gözünden bir damla yaş aktı, ardından dayanamayıp Jimin'i daha sıkı tuttu.

Fakat Jimin daha güçsüzdü. O da onunla beraber yere düştü. Şuan.. Jungkook, kendi dizlerindeydi ve acı ile inliyordu.

Jungkook'un göğsüne baktı, o an ağzından bir hıçkırık kaçtı. Elini kanayan yere yerleştirdi ve yüzüne baktı, gözleri kapalıydı.

"Jungkook. Gözlerini kapama. Bana bak."

Göz yaşları akıp, Jungkook'un yüzüne düşerken, acıyla inlemesine tekrardan şahit oldu. Daha da çok ağladı.

"Nolur aç gözlerini."

İnlediği sırada gözlerini açtı Jungkook. Elini Jimin'in yüzüne yerleştirip, göz yaşlarını silmeye çalıştı.

"Kutsal su." Tek diyebildiği bu olmuştu, konuşmakta zorluk çekiyordu.

Jungkook'un alnında ki saçlarını eli ile arkaya itti ve yüzüne yaklaştı.

"İyi olacaksın. Tamam mı?"

Etrafına baktı. Minhyuk çoktan gitmişti, neyse ki kendi telefonu yerdeydi. Eli ile uzandı ve hemen ambulansı aradı.

Adresi verdikten sonra tekrardan Jungkook'a baktı. Gözlerini tekrardan kapatmıştı.

"Jungkook. Aç gözlerini." Dakikalarca aynı şeyi tekrarladı. Açmıyordu gözlerini.

Onun yüzüne akan, kendi göz yaşlarını sildi. Ağlamayı durduramıyordu. Jungkook'a biraz daha yaklaştı.

Ve dudaklarını, onun dudaklarına bastırdı.

Geri çekildi. "Aç gözlerini."

Tekrardan dudaklarını bastırdı.

Ve o an açtı. "Sen.. beni öptün."

Başını salladı hızlı bir şekilde ve akan göz yaşlarını sildi tekrardan, durdurması imkansızdı. O istemeden akıp gidiyordu.

Bir süre Jungkook, baygın gözleri ile Jimin'e baktı sadece.

"Jimin.."

"Söyle. Söyle Jungkook."

"Seni seviyorum."

Tekrardan eli ile Jimin'in göz yaşlarını silmeye başladı.

O an içeri giren görevliler, hemen sedyeyi yere koyup Jungkook'un yanına yaklaştılar. Biri nabzını ve nefesini kontrol ederken, diğeri Jimin ile konuşuyordu.

Jungkook'u sedyeye yatıran ikiliye baktı. Ne olduğunu fark etmesi uzun sürdüğü için, hemen ayağa kalktı ve peşlerinden aşağı inip ambulansa bindi.

Jungkook'un elini tutarken, sürekli olarak iyi olacağından bahsediyordu.

İyi olacaktı.

....

"Min-ah. Ağlama bebeğim, tamam mı?"

Ağlama diyen Lalisa'ya baktı, ağlama diyordu ama kendisi ağlıyordu. Bunu görünce kendisini yalnız, veya.. güçsüz hissetti. Ne yapacağını bilmiyordu.

...

"Durumu nasıl?"

Lalisa ile doktorun önünü kesmiş, sorular sorup duruyorlardı.

"Durumu stabil. Kurşunu çıkardık. Şimdilik odaya alıp, gözetim altında tutacağız."

Rahatladı. Hemde hiç olmadığı kadar. İyi olmasının verdiği sevinç ile kendisini yere attı ve ağlamaya başladı tekrardan. Bu sefer mutluluktan ağlıyordu.

Nefes alışverişleri düzene girerken, ameliyathaneden sedye ile çıkan Jungkook'u görünce tekrardan bozuldu. O, onu heyecanlandırıyordu.

Ayağa kalktı ve sedyenin yanına koştu, elini tuttuğu sırada kalp atışlarının yavaşladığını hissetti.

Tuttuğu eli dudaklarına bastırdı.

Seviyordu. Sevdiğini, onu kaybetme korkusu yaşadığı zaman anlamıştı. Ama sevgi yetermiydi? Önemli olan aşktı.

Duygularından hâla emin değildi.

~~

Gözlerini açtı, Jungkook'a baktı ve onun hâla uyuduğunu fark etti. Saatlerdir kesintisiz uyuyordu. Ve o da saatlerdir onu izliyordu. Jungkook gözlerini açarsa, dünyanın en mutlu insanı olacağını biliyordu.

Yüzünü inceledi tekrardan saatlerdir yaptığı gibi. Dünyaya aykırı olan bu güzelliğini öpmek istedi.

Elini onun çenesinin altına yerleştirip okşadı.

"Hoseok hyungum.. bana bir insanın değerini kaybedince anlarsın demişti. Seni kaybetmekten o kadar çok korktum ki. Yanında güvende hissettiğim tek kişiyi kaybedeceğim sandım.."

Elini çekti, Jungkook'un elini tutup tekrardan başını yatağa yasladı ve gözlerini kapadı tekrardan. Elini, onun elinden ayıramıyordu.

Ne kadar öyle durduğunu bilmiyordu. İçeriye giren doktor ve Lalisa'yı görünce, elini çekmeden ayağa kalktı.

"Jimin. Ağlıyor musun sen?"

Kaşlarını çattığı sırada, diğer elini gözlerine götürdü ve sildi. Ağladığının farkında bile değildi.

Doktor, yatağın bir diğer tarafına geçip ne yaptığını bilmediği şeyler yapmaya başladı.

Sandalyeye oturdu tekrardan, tuttuğu ele baktı ve göz yaşının eline düşmesine izin verdi.

Jungkook, Jimin için hayatını tehlikeye atmıştı, her şey Jimin içindi. Güzel seviyordu, kalbiyle seviyordu.

Bunu düşündükçe ağlama isteği daha çok artıyordu, gözlerini kapattı ve başını tekrardan yatağa yasladı.

Göz yaşları tekrardan akmaya başladı..

...

"Jungkook. Beni çok sevdiğin için sana binlerce kez teşekkür ederim sevgilim."

Seviyordu onu ve bunun farkındaydı. Sevgilim demesinde bir sakınca olduğunu sanmıyordu.

Yine ağlamaya başladı ve başını eğip, göz yaşlarını sildi. Uyanmıyordu ve bu durum onu rahatsız ediyordu.

"Jimin."

Kadife sesini duydu. İsmi onun ağzına o kadar çok yakışıyordu ki.

Başını kaldırdığında, Jungkook'un gözlerini açtığını ve kendisine baktığını gördü. Gözleri baygın bakıyordu.

"Jungkook. İyi misin? Nasıl hissediyorsun, ağrın falan var mı? Yaran? Yaran nasıl, hissediyor musun? Canın yanıyor mu? Doktoru çağıra-"

O kadar hızlı konuşmuştu ki, Jungkook ona güldü ve bu gülmeden sonra, yarası yüzünden inledi.

"Tamam doktoru çağırıyorum." Ayağa kalkacağı sırada, Jungkook elinden sıkı bir şekilde tuttu.

"Jimin. Gitme."

Derin bir nefes aldı, dudaklarını birbirine bastırdı ve elini Jungkook'un yüzüne yerleştirdi. Bir süre öylece yüzüne baktı..

"Jungkook. Seni se-"

Kapı birden bire açılıp, içeriye doktor girince sözü yarıda kesildi. Bu nedenle elini de çekti onun yüzünden.

Doktor, Jungkook ile konuşurken onun elini, saatlerdir yaptığı gibi hiç bırakmadı. Onun elini bir daha, asla bırakmak istemiyordu.

Doktor çıkıp gittikten sonra, Jungkook'un tekrardan kendisine baktığını gördü.

"Jimin."

"Jungkook."

Aynı anda seslenmeleri üzerine, ikisi de sustu ve karşı tarafın konuşmasını bekledi ama ikisi de konuşacak gibi değildi.

"Jungkook. Seni seviyorum."

"Ne?"

"Beni bunca zaman bekledin.. Bundan sonra beklemeni istemiyorum."

Jungkook'un gözlerinde ki gülümsemeyi görünce, kendisi de gülümsedi ve ayağa kalkıp yüzüne yaklaştı.

"Benimle çıkar mısın?"

~~

Dedim ki

Her fic de Jungkook çıkma teklifi ediyor
bu sefer de Jimin etsin

Continue Reading

You'll Also Like

111K 6K 33
civciv: sarma mı yaptin gercekten __ #galatasaray 'da 1. 01.08.24 #barışalper 1. #yunusakgün 1. #millitakımlar 1. __ başlama tarihi 19.08.23 bitirm...
41.5K 3.5K 25
Seme: Taehyung Uke: Jimin 17.02.2021: # 1 -vmin 13.06.2021: # 3 -vmin -Sana bir arkadaş bulalım, ne dersin? Kafasını birden bana çevirdi. -Hayır t...
64.7K 4.7K 11
Deli gibi anime izleyen Park Jimin'in en sevdiği karakter Kim Taehyung, bir sabah uyandığında kollarının arasındaydı. - [Tamamlandı ✔] vmin seme Jimi...
47.3K 3.4K 18
Taehyung, iki kişi ile aynı anda çıkmaktaydı. Peki bu iki kişi, birbirlerini öğrenirlerse.. ne olur? Eski adı Pluviophile. Texting, Düz yazı. #1 - Ji...