Polis Mafya'm +18

By busr4xt

4.7K 498 127

Tehlikeli ve psikopat bir polis. Sevdiği kadını sahiplenip kısıtlayan bir adam.. Herşeyiyle onu kabul edebile... More

1.part
2. part
3.part
4.part
5.part
6.part
7.part
8.part
9.part
11.part
12.part
13.part
14.part
15.part
16.part
17.part
18.part
19.part
20.part
21.part
22.part
22.part
23.part
24.part
25.part
26.part
27.part
28.part
29.part
30.part
31.part
32.part
33.part
34.part
35.part
36.part
37.part
38.part
39.part
40.part
41.part

10.part

117 14 0
By busr4xt

Arkamdan jungkook'un sesi gelmişti.

"Ah aşkım beklettim mi seni?" diyerek yanıma gelmiş dudağıma uzun bir buse kondurmuştu. Bunun etkisinde kalıp kaşlarımı havaya kaldırmıştım.
Jungkook ise elini belime koymuş hyun-joonun tuttuğu kolumu kurtarırcasına kendisine çekmişti.

"Bu kim sevgilim.." diyerek hyun-jooyu göstererek

"Sınıftan arkadaşım..." deyip sustum.

Hyun-joonun anında yüzü değişmiş suratı gerilmişti.

"Merhaba ben Jeon Jungkook" deyip elini uzattı. Hyun-joo elini uzatmadan "Kim Hyun-joo" diyerek kısa kesmişti.

"Memnun oldum..." diyerek ortada duran elini indirip elimi tuttu.

"Bizim de düğün hazırlıkları yapmamız gerekiyor. Görüşürüz!" diyerek arabaya kadar getirip kapının önüne getirip kapıyı açıp oturmamı bekledi. Bindikten sonra kapıyı kapatıp önden dolanıp arabaya bindi.Arabaya binmeden önce hyun-jooya kafadan selam verip arabaya bindi.

Hızlı bir şekilde kampüsten çıkıp anayola girdi.

"Ne zamandır ortalarda yoksun? Nereye gittin?" dedi kafasını bana çevirip konuştuktan sonra önüne geri dönüp yola baktı.

"Seni pek ilgilendireceğini sanmıyorum" dedim sakin bir sesle.

"Karım olacaksan ilgilendirir." deyip çenesini sıktı.

Emniyet kemerimi takmayı unutmuş olmam işime gelip üzerine doğru eğildim.

"Seninle seve seve evlenmiyorum! Hatta her fırsatta karşımdaki kişiyi öpmüyorum!" deyince bir anda kaza yapar gibi sağa doğru savrulduk.

Elim bir koltuğu tutmuş bir de onun bacağını tutmuş şekilde duruyordu.

Arabayı sağa çekip bekledi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen" diyerek konuştu sinirli bir şekilde.

"Neden heyecanlandın ki! Kazayı yapacak olan sendin!" dedim elimi bacağından çekerek.

Ne zaman emniyet kemerini açtığını farketmemiştim. Yavaş yavaş üzerime doğru gelmeye başladı.

Bir elini belime koyup beni kendine daha çok çekti.

"Neden heyecanlandığımı ya da sana kızdığımı söyleyeyim. Bir kaç gündür evde yoksun. Bana hiç bir şey demeden ortadan kayboldun. Belki de hyun-" ne söyleyeceğini bildiğim için "kaçırıldım" dedim aniden.

Tüm ciddiyetini bozup kaşlarını havaya kaldırdı.

"Na-nasıl? Bir yerine bir şey olmadı değil mi?" diyerek gözleriyle vücudumda yaralanmaya dair bir şeyler aradı.

"Yok bir şey olmadı...." deyince rahatlar gibi kaşlarını indirip yüzüme baktı. "Aslında var..." deyince gözlerime bakmak yerine dudaklarıma baktı.

"Annem beni kaçırdı..."

"Ne?" diyerek bağırdıktan sonra gözlerime baktı.

"Senin annen ölmemiş miydi?"

"Hayır da neden şaşırdın?"

"Sadece annen bu zamana kadar neden beklemiş onu merak ettim"

"Varmış bir nedeni... Ayrıca bana beni öpecek gibi yakın durmazsan sevinirim" deyip omuzlarından tutup itikledim.

Koltuğa yerleşip emniyet kemerini bağlarken bana döndü.

"Emniyet kemerini bağlamak için neyi bekliyorsun?" dedi

Emniyet kemerimi bağlayıp önüme döndüm.

"Nereye gidiyoruz?" "Eve" "ben seninle gelmek istemiyorum finallere çalışmak için evden eşyalarımı iste.
Finaller bitene kadar annemin yanında kalacağım. Annemden konum istedim. Atınca beni oraya bırak." dedikten sonra mesaj sesi geldi. "Hah bak yollamış bile" diyerek telefonumu eline verdim.

Telefonu alıp konumu açıp sesli yönlendirmeyi açarak önüne indirdi.

Yol boyunca konuşmamış öylece oturuyorduk. Sadece sesli yönlendirme arabada yankılanıyordu.

Geldiğimizi anlayınca"burda dur. Burası" diyerek durmasını bekledim.

"Unutma kitaplarım akşam burda olsun." diyerek gülümsedim.

Ona güle güle yapmadan arabadan çıkıp eve doğru ilerledim...

Jungkook ağzından:

Yaklaşık 10 saattir ha-rini arıyordum. Bugün okula gitmemişti. O yüzden oraya gitmedim.

Telefonlarımı da açmayınca iyice endişelendim.

Bir kaç kişiyi ha-rini bulmasıyla görevlendirip gizli odama girdim.

En son sabahki görüntüleri açıp izledim.

Eğer bir yere gitmek isteseydi yanına birşeyler alıp giderdi.

Ama eli boştu. Gece olduğunu boşverip polis yalakasını aradım.

İki çalıştan sonra açınca direkt konuya girdim.

"Ha-rin yanına geldi mi bugün?" deyince kahkahası kulaklarımı çınlatınca telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.

"Kes zarvanayı. Evet ya da hayır diyeceksin!" diyerek gürledim.

"Evet geldi.... Hatta ona gerçekleri söyledim.... Hayal kırıklığıyla çıkıp gitti... Noldu bir şey mi oldu?"

"Sanane lan sanane karımdan! Ondan uzak dur!" diyerek telefonu yüzüne kapattım.

Bunun için mi gelmedi diye düşünmeye başladım.

Eğer bunun içinse çok üzülmüş olabilir diye düşündüm..

Gizli odamdan çıkıp kendimi yatağıma attım.

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım..

Uyandığımda saat sabah 10.47 di.

Hızlı bir şekilde yataktan kalkıp üzerimi giyinip evden çıktım.

Arabaya hızlı bir şekilde binip telefonu koltuğa attım.

Arabayı okula doğru sürüp ha-rinin dersliğinin önünde bekleyip durdum.

10 dakika arabanın içinde bekleyince sıkılıp çıktım.

Arabanın önüne yaslanıp kollarımı birbirine bağladım.

Kapıya doğru baktığımda ha-rinin çıktığını görünce doğrulup oraya doğru yürüdüm.

Daha sonra birisi kolunu tutup durdurdu.
Ha-rin arkasını döndüğü için beni görmediğinden faydalanıp hızlı bir şekilde yanına vardım.

Ah aşkım beklettim mi seni?" diyerek yanına gitmiş dudağına uzun bir öpücük bırakmıştım. Bunun etkisinde kalıp kaşlarını havaya kaldırmıştı.
Şaşkın olmasından yararlanıp belinden tutarak kendime çektim.
Böylelikle Ha-rin kolundaki fazlalıktan kurtuldu.

"Bu kim sevgilim.." diyerek hyun-jooyu göstererek konuştum.

"Sınıftan arkadaşım..." deyip sustu.

Adamın yüzü anında değişmiş suratı gerilmişti.

"Merhaba ben Jeon Jungkook" deyip elimi uzattım. Karşımdaki şaşkın adam elini uzatmadan "Kim Hyun-joo" diyerek kısa kesmişti.

"Memnun oldum..." diyerek ortada duran elimi indirip ha-rinin elini tuttum.

"Bizim de düğün hazırlıkları yapmamız gerekiyor. Görüşürüz!" diyerek ha-rini arabaya kadar götürüp kapının önüne getirip kapıyı açıp oturmasını bekledim. Bindikten sonra kapıyı kapatıp önden dolanıp arabaya bindim.Arabaya binmeden önce hyun-jooya kafadan selam verip arabaya bindim.

Bundan sonra ha-rinin yanına yaklaşacağını sanmıyordum.

Hızlı bir şekilde okuldan çıkıp ana yola girdim.

Kafamı sola doğru çevirip ha-rine baktım.
"Ne zamandır ortalarda yoksun? Nereye gittin?" dedikten sonra kaza yapmamak için kafamı yola çevirdim.

"Seni pek ilgilendireceğini sanmıyorum" dedi kuru bir sesle
"Karım olacaksan ilgilendirir." deyip önüme daha da yoğunlaşıp kaşlarımı çattım.

Daha sonra kafamı çevirince üzerime eğilen ha-rine baktım.

Bu yakınlık kalbimi bilmediğim bir nedenle çarpıtırken ani bir gazla frene bastım. İkimiz sağa doğru savrulunca ha-rine baktım.

Bir eli arabanın koltuğunda bir eli de bacağımdaydı.

Dokunduğu yer karıncalanıp yanarken ha-rine dönüp sinirle baktım.

Arabayı sağa çekip bekledim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen" diyerek konuştum sinirli bir şekilde.

"Neden heyecanlandın ki! Kazayı yapacak olan sendin!" dedi elini bacağımdan çekerek.

Emniyet kemerimi bir çırpıda açıp Yavaş yavaş üzerie doğru eğilmeye başladım.

Bir elini beline koyup kendime daha çok çektim.

Daha sonra yüzüne bakarak konuşmaya başladım.

"Neden heyecanlandığımı ya da sana kızdığımı söyleyeyim. Bir gündür evde yoksun. Bana hiç bir şey demeden ortadan kayboldun. Belki de hyun-" demeden "kaçırıldım" dedi aniden.

Gözlerine şaşkınlıkla baktım. Ne demek kaçırıldım.

"Na-nasıl? Bir yerine bir şey olmadı değil mi?" diyerek gözlerimi vücudunda gezdirdim.

"Yok bir şey olmadı...." deyince rahatlar gibi kaşlarımı indirip yüzüne baktım. "Aslında var..." deyince gözlerine bakmak yerine dudaklarına bakıp ne diyeceğini bekledim.

"Annem beni kaçırdı..."

"Ne?" diyerek bağırdıktan sonra gözlerine baktım.

Biz evlenene kadar ortaya çıkartmayacaktım.

Annesi yüzünden belki benimle evlenmek istemeyecekti.

"Senin annen ölmemiş miydi?"diyerek sordum annesine kızgın olması benim işime gelirdi.

"Hayır da neden şaşırdın?" dedi düşüncelerimi ters çıkartarak

"Sadece annen bu zamana kadar neden beklemiş onu merak ettim" diyerek bir kaşımı havaya kaldırdım

"Varmış bir nedeni... Ayrıca bana beni öpecek gibi yakın durmazsan sevinirim" deyip omuzlarımdan tutup itikledi.

Dediği şeye şaşkınlık duysam da itiraz etmeden kendimi koltuğa attım. Emniyet kemerimi bağlayıp dönüp ha-rine baktım.

"Emniyet kemerini bağlamak için neyi bekliyorsun?" dedim

Emniyet kemerini bağlayıp önüne döndü.

"Nereye gidiyoruz?" "Eve" "ben seninle gelmek istemiyorum finallere çalışmak için evden eşyalarımı iste.
Finaller bitene kadar annemin yanında kalacağım. Annemden konum istedim. Atınca beni oraya bırak." dedikten sonra mesaj sesi geldi. "Hah bak yollamış bile" diyerek telefonunu elime verdi.

Her ne kadar şaşırsam da bunu belli etmesem de sesimi çıkarmadan dediğini yaptım.

Telefonu alıp konumu açıp sesli yönlendirmeyi açarak önüme indirdim.

Yol boyunca konuşmamış öylece oturuyorduk. Sadece sesli yönlendirme arabada yankılanıyordu.

Bir villanın önünden geçince"burda dur. Burası" deyince yavaşça durup yol kenarına park edip bekledim.

"Unutma kitaplarım akşam burda olsun." diyerek gülümsedi.

Ondan sonra birşey demeden arabaya binmişti. Eve gidene kadar izledikten sonra arabayı çalıştırıp olduğum yerden uzaklaştım.

Eve gelince arabadan inip direkt Ha-rinin odasına gittim.

Bir kutu alıp istediği kitapları yerleştirip elime aldım.

Aşağıya inip arabaya koyduktan sonra arabadan bir mesaj sesi geldi.

Elimi cebime atıp baktım. Mesaj benden gelmemişti.

Arabaya binip oturduktan sonra kontakta duran telefona baktım.

Ha-rin telefonunu yanımda unutmuştu.

Telefonu elime alıp ne geldiğine baktım.

Hyun-joo❤️
Sana bir şey demem gerekiyordu. Anlaşılan bunu yüzyüze söyleyemiyeceğim ha-rin.

Ben senden hoşlanıyorum....

Bu bölüm nasıldı arkadaşlar....

Voteleyip destek olur musunuz lütfennn

Continue Reading

You'll Also Like

365K 33.7K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
46.6K 2.3K 14
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
840K 67.4K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 214K 33
okumayın for vanilla baby