BELOVED || James Potter [Türk...

By yagnisa

18.2K 1.3K 407

James Potter, bir sevgilisi olduğu konusunda ailesine yalan söyledi. Şanssız kız kim mi? Gwen Selwyn, çocuklu... More

BELOVED
Cast
PART I
Bölüm 01
Bölüm 02
Bölüm 03
Bölüm 04
Bölüm 05
Bölüm 06
Bölüm 07
Bölüm 08
Bölüm 09
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 20
Bölüm 21
BONUS BÖLÜM
PART II
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30 || (+18)
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
SON
SCARED

Bölüm 19

327 31 0
By yagnisa

Başlama Tarihi
11.10.2023
18.48

Geçen sene bu saatlerde 5. bölümü yayımlıyormuşum... Ay bi duygulandım. (Şu an sanki 150. bölümü yayımlıyormuşum gibi ksdsksksksls)

*******


10 MART, 1976

       Balonun ardından Gwen, James'in uzaklaştığını hissetti. Sadece ondan değil herkesten. Sürekli derin düşüncelere dalıp, etrafındakileri fark etmiyordu.

       Bugün Remus'un doğum günüydü, yani James Potter tamamen durgun olalı neredeyse bir ay olmuştu. James insanlardan uzaklaşırken Gwen, iksir ortağı Apollo'yla yakınlaştı. Romantik olmayan bir şekilde. O iyi bir arkadaştı. Üzgün ​​anlarında onu neşelendiriyordu.

       "Ben sadece- anlamıyorum, sorun neydi ki? Balodan beri hiç kendi gibi değil." Gwen başıboş dolanıyordu.

       "Gwen. Onunla konuşmalısın."

       "Denedim. Ama ne zaman ona yaklaşsam, çekip gidiyor. Ne kaba ama." Kız gözlerini devirdi.

       "Onu konuşmaya zorla?" Apollo'nun başka tavsiyesi yoktu. Gwen'le takılmaktan hoşlanıyordu. Ondan platonik olarak hoşlanıyordu. Kız onun sorunlarını dinliyordu ve o da kızınkileri. Diğer tüm Slytherin'lerle olanın aksine harika ve sağlıklı bir arkadaşlıkları vardı. Çoğu gizlice genç ölüm yiyen olduğu için onlarla gerçekten arkadaş olamazdı zaten.

       "Haklısın. Yeter artık. Yani ben buradayım, eğer her şey yolunda gitmiyorsa benimle konuşabilir."

       "Katılıyorum." Apollo başını salladı.

       "Gitsem iyi olur. Bugün Remmy'nin doğum günü ve onun doğum gününde hep yatıya kalırız. İyi geceler Pollo." Ona veda edip yatıya gitmek üzere ayrıldı.

       Şifreyi mırıldandı ve Gryffindor ortak salonuna girdi. Çoğu zaten yatakhanelerindeydi ve Gwen'in kulede olmasına zaten alışmışlardı. Erkekler yatakhanesinin  kapısını çaldı.

       "İçeri gel." duyduğu sesten Peter olduğunu anladı.

       Odaya girince James dışında bütün çocuklar ona baktı. Gülümsediler ve yanlarına oturması için ona el salladılar. Herkes yerde oturmuştu, şaşırtıcı biçimde monopoly oynuyorlardı.

       "Sizin monopolyden nefret ettiğinizi sanıyordum?" Gwen sırıttı. Çünkü kendilerini hep kodeste, diğer adıyla Muggle'ların Azkaban versiyonunda buluyorlardı ve bu da onları iflas ettiriyordu.

       "Sadece senin gibi bir manyakla oynamaktan nefret ediyoruz Winnie." Remus kıkırdadı.

       "Hey! Doğum günü çocuğu olman bana hakaret edebileceğin anlamına gelmez." Kız ona sarılmak için yanına yaklaştı. Remus'un kucaklamaları harikaydı. Kesinlikle 10/10. "Doğum günün kutlu olsun Rems." diye fısıldadı. Ona büyük bir kutu uzattı.

       "Bu ne? Zaten bana hediye vermiştin."

       "Doğru ama çocuklar ve ben bunu aylar önce planladık." dedi Gwen. "Aç şunu."

       Kutuyu açan Remus hemen güldü. İçinde kendi monogramının bulunduğu bir bavul vardı, Profesör R. J. Lupin.

       "Şey, doğum günün kutlu olsun Profesör Lupin!" dedi Gwen, Sirius ve Peter tekrarlarken.

       "Teşekkür ederim. Bunu bugün en az 50 kez söylediniz."

       "Üzgünüm, en iyi arkadaşım sürekli on altı yaşına girmiyor."

       "Bu kadar aptallık yeter. Eminim bu sefer seni monopolyde yenebilirim Gwen." dedi Sirius kendini beğenmiş bir şekilde.

       "Yatakta olacağım. İçeceğim." diye mırıldandı James. Herkes ona tuhaf bir varlıkmış gibi ya da muggle'ların söylemiyle uzaylıymış gibi baktı. James'in bugün konuştuğu tek sefer Remus'u bir kere kutlamak ve az öncekiydi. Ama şimdi geceyi içkiyle geçirmek mi istiyordu?

       "James." dedi Gwen sertçe.

       "Ne?"

       "Senin bir yudum almanı engellemem ama Remus'un doğum gününde sarhoş olmanı engellerim." diye ofladı.

       "Her neyse."

       "Hey! Senin sorun-" Bir el onu durdurmak için Gwen'i çekti. Bu Remus'tu, James'i zorlamamasını söyleyerek başını salladı. "Hayır. Rems, bunu duyması gerekiyor. James Fleamont Potter, son birkaç haftadır yaptıkların yüzünden hayal kırıklığına uğramaktan başka bir şey yapmadım. Ciddiyim. Şu anda kötü bir arkadaşsın. En azından numara yapamaz mısın? Bugün Remus'un doğum günü ve sen tam bir pislik gibi davranmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Seni daha önce hiç böyle görmemiştim. Dürüst olmak gerekirse, inanılmaz derecede üzgünüm. Yani eğer arkadaşlığımı kaybetmek istemiyorsan, davranışlarına çekidüzen versen iyi olur."

       "Ben-" Çocuklar James'in neler yaşadığını biliyorlardı. Konu onunla ilgili olduğu için Gwen'e söyleyemediler. Kalp kırıklığı yaşıyordu. Remus, Gwen'in duygularını biliyordu ve bunu James'e anlatmıştı ama o elbette buna inanmamıştı.

       "Gwen. Sorun değil." dedi Remus.

       "Hayır sorun-"

       "Haklısın. Özür dilerim. Hepinizden. Sadece- son zamanlarda işler zorlaştı. Her şeye karşı moralimi kaybettim. Özür dilerim." James'in başını eğmesi Gwen'in yumuşamasını sağladı. Biraz sert olduğunu biliyordu ama buna ihtiyacı vardı.

       James Potter, davranışlarının herkesi, özellikle de hiçbir şey bilmeyen Gwen'i nasıl etkilediğini fark etti. Onu üzmek niyetinde değildi, sadece üzgündü. Düzgün düşünemiyordu. Onu sürekli Apollo Greengrass'ın yanında görmek de durumunu daha da kötüleştirmişti. Oğlan kıskanç bir erkek arkadaş gibi davranmak istemediği için hiçbir şey söyleyememişti. Her şey çok karmaşıktı.

       "Anlıyoruz, Çatalak." Sirius iç çekti. Kardeşinin şu anda ne hissettiğini en iyi o biliyordu. Birkaç gece önce sarhoş olmuş ve tüm duygularını Sirius ve Remus'a dökmüştü.

       "Ben- onu sevdiğimi biliyorsunuz değil mi?" dedi James sarhoş bir şekilde.

       "Biliyoruz, Çatalak." Sirius iç çekti.

       "Bu onun hatası değil. Sadece, kendimden nefret ediyorum çünkü ne yaparsam yapayım, o sadece orada. O sadece benim aşık olduğum kız gibi davranıyor." Gözlüklü çocuk homurdandı.

       "Ya sana onun da seni sevdiğini söylesek?" Remus araya girdi.

       "Şimdiye kadarki en büyük saçmalık." James alay etti. "Greengrass denen heriften hoşlanıyor o."

       "Jamie. Ne oldu?" diye sordu Gwen usulca. İşte bu yumuşak sesi, onunla öyle sevgi dolu bir şekilde konuşuyordu ki... Hayır. Sadece yanlış anlıyordu. O kördü. Körü körüne aşıktı.

       "İyiyim. Sorun yok. Ama içmek istiyorum." James mataradan bir yudum içki aldı. Muhtemelen ateş viskisiydi. Oğlanların zor zamanlar için zulaları vardı.

       "Tamam. Ama Rowena'ya yemin ederim ki, sarhoş olmak yok."

       "Söz."

       "Şimdi monopolye başlayabilir miyiz?" Sirius sırıttı. Odanın içinde biriken gerilimi hafifletti.

       "İflas etmeye hazır mısınız?"

       "Elbette." Sirius alay etti.

       "Aylak, korkuyorum." dedi Peter, Gwen ve Sirius'un yüzüne bakarken, ikisinde de yüzünde o haylazlık parıltısı vardı. Sirius kaybettiğinde tuhaf şeyler yapardı. Yerde yuvarlanmak, ters takla atmak ve her türlü hareketi yapmak gibi.

       "Ben de Kılkuyruk. Ben de." Remus başını salladı.

       James Gwen'e baktı. Özellikle bu tür oyunlarda çok büyük bir tutkuyla dolu olurdu. Onunla ilgili her şeye hayrandı. Nasıl yoluna devam edecekti? Belki... Başka bir kız bulurdu? Hayır. Bu birçok açıdan yanlış, diye düşündü James. Bunu nasıl düşünebilirdi? İç çekti, belki de oluruna bırakmalıydı. Eğer istemeden arkadaşlıklarını bozarsa bu kötü olurdu. Oğlan içkisinden bir yudum aldı.

       Oyun, Gwen'in her zamanki gibi hepsini iflas ettirmesiyle ve Sirius'un takla atmaya çalışırken neredeyse boynunu kırmasıyla sona erdi. Peter ve Remus onu tutmak zorunda kaldı. Bundan sonra Gwen yerde uyuyakaldı. Çocuklar onu yatağa kimin taşıyacağını seçmek için taş, kağıt, makas oynadılar. James iç çekti ve onu kendisi taşıdı. Onu kendi yatağına yatırdı ve şu anda yanında uyumanın uygun olmadığını düşündü. Ayrılmak üzereyken Gwen yarı uyanık bir şekilde, "Jamie? Gitmesen iyi edersin." dedi. James iç çekti ve onu yatağına geri yatırdı. Biçimini değiştirdiği bir şiltede yerde uyudu. Gece kararırken Çapulcular derin bir uykuya daldılar.

*******

Kelime Sayısı: 1014 

Part 1'in finaline son 2+1

Hazır başlamışken gazlayayım da bitsin diyordum ama 2,5 saatlik bir matematik dersinden çıktım ve saat geceyarısına yaklaşıyor, beynimi hissetmiyorum. Yarın gazlamaya çalışacağım. Hadi iyi geceler...



Continue Reading

You'll Also Like

17.6K 2K 28
James Potter ve Olivia Snape Bütün hafızalardan Mrs Potter'ın -Harry'nin annesi- kim olduğu silinmişti. Dumbledore, birinin zamanda geriye gidip Mrs...
100K 11.6K 32
değişiyorsun, dayanamıyorum
High By daisyjohson_

Teen Fiction

4.8K 219 10
"Kalbimi kırdın." Daisy kahkaha attı, Sebastian kesinlikle drama queen bir insandı, kız gülmeye devam ederken göz kırptı ve konuşmaya başladı. "Alış...
89.3K 4.7K 59
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...