BELOVED || James Potter [Türk...

By yagnisa

15.3K 1.1K 394

James Potter, bir sevgilisi olduğu konusunda ailesine yalan söyledi. Şanssız kız kim mi? Gwen Selwyn, çocuklu... More

BELOVED
Cast
PART I
Bölüm 01
Bölüm 02
Bölüm 03
Bölüm 04
Bölüm 06
Bölüm 07
Bölüm 08
Bölüm 09
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
BONUS BÖLÜM
PART II
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30 || (+18)
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
SON
SCARED

Bölüm 05

587 47 43
By yagnisa

Başlama Tarihi
12.10.2022
00.25

*******

1 EYLÜL, 1975

       "Acele et Jamie!" Esmer kız aşağıdan bağırdı.

       "Yavaş ol, zamanımız var." James geri bağırdı.

       "Geç kalmayacağım! Duyuyor musun beni?!"

        "Çocuklar. Lütfen. Geç kalmayacağız." Allegra Selwyn içini çekti. "Kızımla uğraşmak zorunda kaldığın için üzgünüm, Mia."

       "Ah, sorun değil. O benim de kızım gibi." diye yanıtladı Mia. "Onun burada olması güzel ve dürüst olmak gerekirse, gelecekte dünür olabileceğimizi düşünüyorum." Son kısmı fısıldayarak Allegra'yı güldürdü.

       Elbette iki anne, gençler büyüdükçe yıllar içinde artan bağı hissetmişlerdi. Asla uzun süre kavga etmezlerdi. Anneler, uyurken ikisini birbirine sarılmış bulurlardı. Birbirleri için yaptıkları küçük jestler, Gwen'in saçını bağlamasına yardım etmek, kıyafetlerini ona ödünç vermek gibi - kıyafetler bir daha asla geri dönmüyordu - ya da Gwen'in ona sabah çayı hazırlaması, arka bahçede uzun bir Quidditch antrenmanından sonra ona masaj yapması gibi şeylerdi.

       "Günaydın Ally teyze, anne, velet." dedi James merdivenlerden aşağı inerken.

       "Bana ne dedin? Ah, Jameson, Merlin'in diz kapağı üzerine yemin ederim ki, geç kalırsak yarın olmayana kadar seni lanetleyeceğim." Gwen homurdandı.

       Yaz boyunca James ve Gwen birlikte çok zaman geçirmişlerdi. Babaları çoğu zaman birlikte görevdelerdi. Gwen'in kız kardeşi Adeline, erkek arkadaşı Fabian Prewett'in yanına taşınmıştı. Yani, sadece o ve annesi vardı. Birlikte geçirdikleri süre boyunca adeta Potter'ların yanlarına taşınmışlardı.

       "Gidebilir miyiz? Kelimenin tam anlamıyla 20 dakikamız kaldı." Gwen gözlerini devirdi.

       "Tamam. Birbirinize tutunun." King's Cross'a varmışlardı.

       "Teşekkürler Rowena, geldik. Jamie, en iyi arkadaşım, lütfen bavulumu taşımama yardım eder misin?" Gwen şaka yollu kirpiklerini kırpıştırdı. James homurdandı.

       "Sadece bir şeye ihtiyacın olduğunda bana karşı iyisin."

       "Hayat böyle işler bebeğim." Yanaklarına hafifçe vurdu.

       "Haydi çocuklar. Neden evli yaşlı bir çift gibisiniz?" İki genç gözlerini devirdi. Mia ve Ally iki beşinci sınıfa sarıldılar ve gitmelerine izin verdiler.

       "Gidin şimdi. Ceza almayı kesin. Özellikle de sen James." dedi Allegra.

       "Buna söz veremem Ally teyze."
      
       James, trene binmeden önce iki anneye el sallarken Gwen'i çekti.

       "Hey, Jamie."

       "Hmm?" dedi boş kompartımanlara bakarken.

       "Andy ile oturacağım."

       "Pandora mı?"

       "Evet. Seni ve çocukları sonra bulurum. Söz veriyorum."

       James dönüp ona baktı. Hâlâ onun elini tuttuğunu fark etti ve gitmesine izin verdi.

       "Tamam. Kompartımanımıza gelin." Onay bekledi ve Gwen samimi bir gülümsemeyle başını salladı.

       Gwen sarışın arkadaşını bulmak için ayrıldı. Onu erkek arkadaşı Xenophilius Lovegood ile otururken buldu.

       "Naber aşk kuşları?" dedi Gwen kompartıman kapısını açarken.

       "Koruman nerede?" Pandora gülümsedi.

       "Jameson Potter mı? Çocuklarla birlikte. Daha sonra geleceğime söz verdim."

       "Tamam. Şimdi otur ve bize yazının nasıl geçtiğini anlat."

       "Yazım mı? Hmm... Sadece diyebilirim ki... Her günüm tamamen Jamie ile geçti."

       "İkiniz de çıkmadığınıza emin misiniz?" diye sordu Xeno.

       "Lily Evans'a tam anlamıyla takıntılı." Gwen gözlerini devirdi.

       Pandora ve Xeno bakıştılar. James'in esmer Ravenclaw'dan hoşlandığını söyleyebilirlerdi. Ona bakışı. Ona gülümseyişi. Kollarını omzuna dolayışı ya da koluyla belini kavrayışı kadar basit olsun, ona her zamanki dokunma şekli. Ama aynı zamanda sürekli olarak Lily Evans ile flört ediyordu, bu da herkese gerçek duyguları hakkında karışık sinyaller veriyordu.

       "Aah tamam."

       Tren yolculuğunun yarısı boyunca iki Ravenclaw arkadaşıyla oturdu. Yazlarını nasıl geçirdiklerini konuştular. Andy çılgın deneyleriyle. Xeno yazılarıyla. Gwen, her ikisinin de tuhaflıklarıyla birlikte mükemmel bir çift olduğuna inanıyordu. Gwen bir ilişki hakkında düşünüyordu. Sürekli kendi erkek arkadaşı olmayan ve bir erkek arkadaşın yerini dolduran erkeklerin etrafındaydı. James'i vardı. James. Bulaşıcı gülüşü, büyüleyici gülümsemesi, zekası, tavrı. Onun dünyasının çok büyük bir parçasıydı. O olmasa muhtemelen bu kadar iyi olmazdı. Gwyneth Selwyn'in kafası karışmıştı. Onun etrafında olmaya sürekli ihtiyacı olması. Saçlarıyla oynama isteği. Ona dokunma isteği. Lily Evans'la ne zaman flört etse yüreğine bir acı düşüyordu.

       Gwen, iki Ravenclaw çiftini izlerken aniden ela gözlü komşusunu görmek istedi. Farkındalık ona bir şimşek gibi çarptı. James Potter'ı olması gerekenden daha fazla seviyordu. Anında karşılıksız olacağını düşündü. Yani, muggle'ların dediği gibi 'gençlik aşkı' olarak geçiyordu ve bu zaman geçtikçe bitecekti.

       Gwen aniden ayağa kalktı. "Çocuklara bakacağım, hoşçakalın aşk kuşları." Gwen el salladı ve Çapulcular'ın kompartımanını bulmak için harekete geçti.

       Dışarıdan, Peter'ın başını pencereye yaslamış uyuduğunu, Remus'un bir muggle kitabını okumakla meşgul olduğunu, Sirius ve James'in ciddi bir şekilde konuştuğunu gördü. Kompartımana girdi ve James'in yanına oturdu. Kız, çocuğun vücudundan yayılan sıcaklığı hissedince gülümsedi.

       "Ne kaçırdım?" James ve Sirius şaşırdılar ve konuşmayı kestiler.

       "Pek bir şeyi değil. Pete uyuyor ve Remus okumakla meşgul." Sirius yanıtladı.

       "Peki, dedikodu nedir? Hufflepuff kızını sevmiyor muydun Siri? Adı Solis Edwards değil miydi?"

       "O güzel ama kesinlikle dokunulmaz." Sirius içini çekti, "Bir şekilde Adrian piçiyle çıktığını duydum."

       "Genç Lockhart mı?"

       "Evet."

       Gwen arkadaşlarına baktı. James neden sessizdi?

       "Jamie, neden bu kadar sessizsin?"

       "Ha? Ah, hiçbir şey... Sadece düşünüyordum" diye mırıldandı.

       "Ne düşünüyorsun? Muhtemelen Evans'dır. Sana söylüyorum, o senden hoşlanmıyor." Gwen gözlerini devirdi.

       James patladı, "Ne olmuş yani? En azından benim sevdiğim biri var. Peki ya sen, ha? Hogwarts'ta 5 yılır bulunuyoruz, aşk hayatın sıfır."

       Gwen'in kafası karışmıştı. Küçük bir konuydu, neden böyle patlayacak kadar gerilmişti ki?

       "Bu çok kabaydı. Bilgin olsun, birkaç kişi bana Hogsmeade'e çıkma teklif etti ama sadık bir arkadaş olduğum için her zaman seninle ve çocuklarla kaldım. Ve birinden hoşlanıyorum." Gwen geri çekildi. Çocuklar gözlerini büyüttüler.

       "Kavgayı kesin. James. Bunun sonu iyi olmayacak, kes şunu." diye uyardı Remus.

       "Şuan neden bu kadar sinirli olduğunu anlamıyorum." dedi Gwen.

       "Sen bir aptalsın, hiçbir fikrin yok, ne kadar- ne kadar-" diye kekeledi James.

       "Ne?"

       "Unut gitsin. Bu konuşmayı şimdi unutabilir miyiz?"

       "Çok sinir bozucusun. Senden nefret ediyorum." dedi Gwen. Bunu demek istemedi tabii ki. Bu çocuğa biraz aşık olduğu gerçeğiyle yeni yeni baş ediyordu.

       Sirius iç çekti, "Küçük Gwen, o şu anda sadece biraz hassas."

       "Ve bunu benim üzerimde atması mı gerekiyor? O zaman bu benim hatam mı?"

       James bir nefes aldı, "Üzgünüm, aşkım. Sadece bir şeye sinirlendim." O ve onun yanıltıcı sevgi sözcükleri, diye alay etti.

       "Hâlâ neye sinirlisin?"

       "Ah... Şeye- şeye..." Gwen kaşlarından birini kaldırdı.

       "Remus'un öğrenci başkanı olduğu gerçeğine. Şimdi bizi şaka yapmaktan alıkoyacak." Yalan. Gwen, James'i yalan söylediğini bilecek kadar iyi tanıyordu ama eğer istemiyorsa ona söylemesi için onu zorlayamazdı.

       "Gerçekten mi? Tebrikler Remmy!" Gwen'in gözleri parladı. Remus ona hafifçe gülümsedi, "Sen aptal mısın Jamie, bu bir avantaj." Sırıttı.

       "Yazın nasıldı James?"

       "Sadece normal. Gwen ile yemek ye, Gwen'de yatıya kal, Gwen ile oyun oyna. Gwen ile bu ve şu. Gwen ile her şey." James homurdandı. "Neden hep aklımda ve etrafımda ki?"

       "James. Ondan hoşlanıyor musun? Sevmediğini söylediğini sanıyordum?" Sirius sırıtışını saklamaya çalıştı. Gruptaki herkes James'in Gwen'e karşı olan duygularının ne kadar belirgin olduğunu biliyordu.

       "Ah, kapa çeneni." James içini çekti, "Farkında olduğunu bile sanmıyorum."

       "James, Lily-çiçeğinle flört ettiğini nasıl öğrendi?"

       "Lily ile onun hakkında konuşuyorum."

       "Tüm bu zaman boyunca Gwen'in önünde onunla flört ettin."

       James hüsrana uğradı. Yeterince açık değil miydi? Belki Lily ile flört etmek yanlıştı ama bunun nedeni Lily'nin Gwen'e karşı hislerini bilmesiydi. Anlamasına yardımcı olmuştu ve flört sadece haber amaçlıydı.

       Bölme kapısı açıldı, Gwen yüzünde bir gülümsemeyle ayakta duruyordu.

       Çocuklar konuşmaya devam ederken, Gwen kendini bitkin hissetti ve uyudu. Başını yanındaki panele dayamıştı. James yanındaki kızın ne kadar rahatsız olduğunu gördü. Başını omzuna koydu. Kolunu kaldırdı ve boynunun kıvrımına sokuldu. James keskin bir nefes aldı. Sonuçta o hâlâ genç bir çocuktu.

*******
Kelime Sayısı: 1140

Bölüm çok geç geldi, üzgünüm. Birtakım ailevi sorunlarım vardı, hâlâ devam ediyor fakat atlatmaya ve başka şeylere odaklanmaya çalışıyorum. Şimdilik hedefim bölümleri yine düzenli yayımlamak. Umarım hâlâ bekleyenler vardır.

Continue Reading

You'll Also Like

39.8K 2K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
89.6K 6.9K 41
daughter of stark başlangıç 12/06/2022 bitiş 10/02/2023 ❝ 𝘕𝘰 𝘥𝘦𝘫𝘦𝘴 𝘲𝘶𝘦 𝘦𝘭 𝘴𝘰𝘭 𝘯𝘰𝘴 𝘢𝘭𝘶𝘮𝘣𝘳𝘢, 𝘯𝘶𝘯𝘤𝘢 𝘵𝘦 𝘱𝘪𝘦𝘳𝘥𝘦𝘴...
7.9K 317 25
Audrey babasının ölümüyle derin bir çöküşe girmişti,onu o bataklıktan kurtaracak insanlarla birlikte yeni bir yol çizmeye başlar,güzel bir yol...
2.8K 243 10
Yılların sakladığı onca sır , rafa kaldırılmış tozlu sandığın içerisinden çıkarsa ortalık çok karışacaktı . "Ben yaptım ! Benim yüzümden !". Genç kad...