luz de la luna || marvel

Od oprexia

90.2K 6.9K 2.8K

daughter of stark başlangıç 12/06/2022 bitiş 10/02/2023 ❝ 𝘕𝘰 𝘥𝘦𝘫𝘦𝘴 𝘲𝘶𝘦 𝘦𝘭 𝘴𝘰𝘭 𝘯𝘰𝘴 𝘢𝘭𝘶𝘮... Více

promotion
episode 1
episode 2
episode 3
episode 4
episode 5
episode 6
episode 7
episode 8
episode 9
episode 10
episone 11
episode 12
episode 13
episode 14
episode 15
episode 17
episode 18
episode 19
episode 20
Episode 21
Episode 22
Episode 23
Episode 24
Episode 25
Episode 26
Episode 27
Episode 28
Episode 29
Episode 30
Episode 31
Episode 32
Episode 33
Episode 34
Episode 35
Episode 36
Episode 37
episode 38
teşekkür + duyuru
yeni hikaye <3

episode 16

2.5K 207 110
Od oprexia

"Öldüyse sen nasıl?.." kızıl kadın ister istemez kendini kötü hissettiğinde adam kocaman gülümsedi.

Böylece Tony Stark'ın ölmüş karısını hergün yanıbaşında gördüğünü öğrenen ilk kişi Natasha Romanoff oldu.

"Nasıl oluyor bilmiyorum, genellikle içeriğinde gözümü her açtığımda tam karşımda oluyor. O kadar etkisi altında tutuyor ki beni..sanki gerçek gibi. Her dediğini yapmazsam, kendimi var olmamam gerekiyor gibi hissediyorum." Dedi kendini açıklamak istercesine. Natasha konuşmadı, sadece dinledi.

"Çok az uyuyorsun, çok içiyorsun. Yok denecek kadar az yemek yiyorsun. Bu normal Tony, hayatını düzene sokmalısın." Kadın destek vermek istercesine elini arkadaşının omzuna koydu, ama Tony'nin yüzü ellerinin arasına gömülmüştü bile. Kadın sözünü bitirdiğinde hızlıca kafasını kaldırıp gözlerinin içine baktı.

"Sizin gibi."

"Ne?"

"Sizin gibi. Hayatımı sizin gibi düzene sokmalıyım." Natasha tam anlamadığı bu cümle karşısında kaşlarını çattı. Tony derin nefes alarak devam etti. Elindeki içki şişesini yere atmıştı.

"Amaris yanıma geldiğinden beri, o-" eliyle kafasını hedef aldı. her gün gördüğü ölen sevgilisinden bahsediyordu. "O susmuyor." Dedi çaresiz bir tavırla.

Yüzü ağlayacak bir hâl almıştı, dudaklarını dişledi. Bu sırada Natasha sakince devam etmesini bekliyordu. Tony nefes alıp devam etti.

"Ne zaman onu düşünsem, o buna engel oluyor. Sevmek istiyorum, olmuyor. İnanınıyor musun? Luna'nın kızı hayatta Natasha!" Son cümlede gözleri kapandı. Natasha, kendi kızı olduğunu söyleyemediğini fark ettiğinde acıyla gülümsedi.

"İlk defa aklımı kontrol edemiyorum. Onu her gördüğüm yerde kendimden uzaklaştırmak beni çok mu tatmin ediyor? Hayır..beni değil, onu tatmin ediyor." Eli ile bu sefer nefretle kafasını işaret etti. Tek kendinden değilde, kafasındakinden de nefret ettiği gibi bir hâli vardı. Natasha ağzını açacakken Tony onu susturdu.

"Ben Amaris'i istiyorum. O bir mucize..sen ve yüzbaşı, geldiğiniz hale bakın. Onu bunca yıl yanımdan uzaklaştırmakla hata etmişim Nat. Benim ona ihtiyacım var. En azından, kafamdakini susturmak için, Amaris'e ihtiyacım var."

Bu sefer sustu. Bu sefer Natasha'nın cevap vermesini, yardım etmesini istedi ama genç kadın da ne yapacağını bilemedi.

"Bu onun kararı, Tony. Gelip gelmemeyi ancak o karar verebilir. Ama o seni seviyor, buna inanıyorum. Sadece, onun sana yaptığın gibi gayret etmeni istiyor." Natasha umut verircesine konuştuğunda Tony aniden kafasını kaldırdı. Gözleri küçük bir umut kırıntısı ile parlamıştı.

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten." Dedi Natasha emin olamasa bile. Şu an Tony'nin ihtiyacı olan tek şey umuttu. Natasha ona istediğini verdi.

Tam o sırada, arkadan gelen sesle ikisinin de hızlıca ayaklanması bir oldu.

"Bay Stark!?" İkili arkalarını döndüklerinde karşılaştıkları manzara onları zerre sevindirmemişti. Birkaç metre öteden seslenen haberciler, Tony ve Natasha onları fark edene kadar yanlarına ulaşmışlardı.

Fakat haberciler, Kara Dul'u umursamadılar bile.

"Buyurun benim!" Az önceki halinden eser kalmayan Stark, hafifçe gülümseyip cebinden çıkardığı gözlüğü haberciler kızarıklığın farkına varması diye hızlıca gözüne taktı. Elleri takım elbisesinin yakasını düzeltmiş, kendine yöneltilecek övgü dolu sözleri bekliyordu.

Ancak bu sefer öyle olmadı.

"Efendim BRL Magazin tarafından bir çocuğunuz olduğu doğrulandı. Bu şirket ile anlaşmada olduğunuz biliniyor. Siz de bir açıklamada bulunmak ister misiniz?" Tony duyduğunun şokuyla hızlıca Natasha'ya baktı. Kadının ondan farkı yoktu. Kadının gözleri açılmış, Tony ise kaşlarını çatmıştı.

"Şu andan itibaren herhangi bir bağımız kalmadığından emin olabilirsiniz." Dedi durumu düzeltmek için hızlıca. Bir açıklama yapması gerekirse bunu kendisi yapabilirdi.

"Peki efendim, bu haber hakkında ne diyebilirsiniz?" En arkadan duyduğu bu soru ile mikrofonlar iyice çenesine doğrultuldu.

"Haberim olsa sizce bundan bebeğin babasının haberi olmaz mıydı? Ne yani yoksa doğum günü sürprizim mi!? Bunu bana söylemeseydiniz doğru olurdu arkadaşlar. Hepinize benimki kadar mükemmel günler dilerim. Hoşçakalın." Hiç bir şey demeden konuşmayı sonlandırdığında Natasha hızlıca arabaya bindi, Tony bu sefer ayık kafasıyla sürücü koltuğuna binebilmişti.

Biraz ilerleyene kadar hiçbir şey demediler. Ne zaman haberciler görüntüden çıksa, Tony o zaman umurunda olmadan bir küfür savurdu.

"Böyle olmamalıydı. Bunu ben söylemeliydim." Diyip direksiyona vurduğu sırada, Natasha endişeyle adama bakakaldı.

"Bu haberin Amaris'ten çıktığına yemin edebilirim." Emin bir şekilde konuştuğunda, Tony frene bastı. Bu sefer yüzündeki ifadeyi adam ona bakarken kadın da anlamadı.

Parmağımla telefon ekranını kaydırırken deli gibi kahkahalar atıyordum.

"TONY STARK'IN ORTAYA ÇIKAN ÇOCUK İDDİALARINI ANLAŞMADA OLDUĞU ŞİRKET BİZZAT DOĞRULADI!

SON DAKİKA;
TONY STARK'A VARİS ŞOKU!

DÜNYACA ÜNLÜ TONY STARK BİZDEN NELER SAKLIYOR?

TONY STARK'IN GİZEMLİ ÇOCUĞU;
AÇIKLANDIĞI ANDAN İTİBAREN HAKKINDA HİÇBİR ŞEY BİLİNMESE DE DÜNYAYI SALLADI!

ŞOK İDDİA;
STARK'IN ÇOCUĞU VİKİNG  SOYUNDAN MI?!

STARK'IN ÇOCUĞUNUN YILLAR ÖNCE WASHİNGTON HALKI TARAFINDAN GÖRÜLEN VE VAMPİR OLDUGU İDDİA EDİLEN ERKEK OLABİLECEĞİ KONUŞULUYOR..."

Okuduğum bu iddialar ve yazılarla sakinleşmeye çalışsam da başaramadım. Kahkahalarım ard arda çıkarken karnımı tutup sakinleşmeyi bekledim.

Biraz kendime gelince yazıları eleştirmeye başladım. Tamam, en eğlenceli kısım gelmişti.

"Vampir? Viking? Ben kurtadamı tercih ederim ama." Dedim büyük bir ciddiyetle. Kan görsem bayılırdım, ya Vikingler..eğlence anlayışıma uyacaklarını zannetmiyordum.

Kendi kendime yazılan yazılarla eğlenmeye devam ederken, kapı çaldı. Yerimden kalkarak boğazımı temizledim.  Hızlıca kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm yüzlerle bu sefer gülümsedim.

Karşımda gördüğüm iki kızgın yüzle, yüzümdeki gülümseme soldu.

Stark'ın kızgın olmasını bekliyordum ve bunu istiyordum ama..Natasha?

Gerçi kızgınlıktan çok hayal kırıklığı ve senden bunu beklemezdim der gibi bir yüz ifadesi vardı.

Ama umursamamaya başladım. Belli etmeden silkelenip tekrar gülümsedim. Tony'e dönmüştüm.

"Diyorum ki, evet seninle konuşmamız gereken şeyler varmış. Nat, biz iki Stark biraz eğleneceğiz. Bir saate dönerim merak etme." Ayakkabımı giyerken aynı zamanda hızlıca konuştum. İkisi de hâlâ kıpırdamadan duruyordu. Bu korkmama sebep olsa da umursamamaya özen gösterdim.

Natasha sonunda içeri girdi, ben de ayakkabımı giyince kolundan tutup çekistirmeye başladım.

"Hadi Stark, birazcık eğlenelim."

Geldiğimiz yere net bir şekilde yaklaşınca kırık bir nefes aldım.

Araba kullanmayı bilmediğim için ister istemez ona yolu tarif etmek zorunda kalmış, geleceğimiz yeri belli etmiştim.

Mezarlığa.

Ağlamamak için gözlerim tekrar arabanın tavanını buldu. Hızlıca Tony'e döndüm. Olduğumuz yerin farkına varmış, sessizce önüne bakıyordu. Onu gördüğümden bu yana hiç konuşmamıştı, haberleri gördüğüne adım gibi emindim.

Ben arabadan inince birkaç saniye duraksadı. Ardından o da peşimden indi, suratında herzamanki gibi hiçbir ifade yoktu veya ben anlayamıyordum. Bu beni deli eden en sinir bozucu şeydi.

Birlikte sessizce yürümeye başladık.

Annemin mezarı gözüme çarptığında hafifçe gülümsedim.

Kalbimin üstüne ne olduğu hakkında kararsız kaldığım bir duygu binmiş, yürümemi bile zorlu bir hâle getirmişti. Mezarın tam karşısına geçince elimi ceketinin cebine koyup mezarın başına geçtim.

Şimdi tam karşı karşıyaydık.

"Buraya ilk gelişinse hiç şaşırmam." Dedim alayla. Yüzüme, ne yapmaya çalıştığımı anlamak ister gibi bakıyordu.

"Beni istiyor muydu?" Dedim annemi imâ ederek.

"Neden buradayız?" Dedi duygusuz bir sesle. Rahatsız olmuş gibi gözükmüyordu, garipti. Sinirlendim.

"Böyle bir baba olacağını bilse beni yine ister miydi?" Dedim bastıra bastıra. Soracak bir sürü sorum vardı. Bugünün sonunda, bir tanesine bile olsa cevap alacaktım.

"En sevdiği renk neydi? Ya da en sevdiği yemek, en sevdiği gün, en sevdiği film-dizi, nasıl tanıştınız, adımı hangimiz koydu mesela?" Bütün soruların yanı sıra, son soruda yüzüm ekşidi. Baştan aşağı süzdüm onu. "Sen koymamışsındır o kesin." Ben sustum, o konuşmadı. Hafifçe eğilip mezar taşını hafifçe öpüp elimi üzerine gezdirdim.

"Bu soruların cevaplarını bütün arkadaşlarım biliyor. Annesi ve babasıyla ortak noktaları bile olan var, biliyor musun?" Dedim sinirli bir heyecanla. Ona oturup bir solukta her ayrıntımı, her şeyimi anlatmak istiyordum ama mümkün olduğu söylenemezdi.

"Annem öldü. Ama benim bunları senden öğrenme şansım vardı! Benim onu tanıma fırsatım vardı ama sen bunu elimden aldın Anthony Stark! Ben annemin hayatına son vermedim, sen daha benim hayatıma başlamadan bana son verdin! Çocuktum ya ben, birkaç dakikalık bir bebek!" Sesim yükselmekle kalmamış, dahası çığlığa dönüşmüştü.

Ona acı çektirmek isterken kendim acı çekiyordum. Tıpkı onun bana yaptığı gibi.

Boğazını temizledi. Susmasıyla zaten sinirliyken kendime hakim olmakta zorlanmaya başladım.

"Hadi, konuşsana!?" Hızlıca yürüyüp önünde durdum. Gözlerim dolmuştu.

Hayatımda, hayatımda ilk defa gözlerim dolmuştu.

Bir defa bile buna fırsat vermediğim şu anda, hayatımda ilk defa gözlerim dolmuştu. Dayanamadım, yere çömelip sakinleşmeye çalıştım.

"İsteyerek olmadı." Ağzını açtı, işime yaramayacak tek cümleyi söyleyip kapattığında koca bir çığlık attım. İçimdeki bütün öfkeyi ve sınırı atmak istercesine bağırmış, tırnaklarımı avuçlarıma geçirmiştim.

Sonunda derin bir nefes aldım, önüme gelen saçlarımı arkaya savurup yüzüne bakamayacak güçte elimle çıkışı işaret ettim.

"Git buradan, git!" Kısılan bağırdığım sırada itiraz etmedi, toprağı avuçlayıp ağlamamak için gayret gösterdim.

Son gücümle ayaklandım, ilk bssta sendelesem de bunu unursamayıp koşmaya başladım. Koştum, mezarlıktan çıktım.

Etrafa baktım, arabası yoktu. Gitmiş olmalıydı. Umursamadım, koşmaya devam ettim. Bir süre sonra arkamdan gelen sesle irkilerek arkama döndüm.

"Amaris, dur!" Bağırıp yanıma yaklaşırken taşmaya yüz tutan gözlerime meydan okuyarak dudaklarımı dişledim.

"Peter!" Koşarak yanims geldiğinde, üstündeki kostümü umursamadan hızlıca sarıldım.

Ne kadar hızlı koştuğu için bana sert çarpmış olsa da bunu umursayacak durumda değildim, şu an tek istediğim ona sonsuza kadar sarılmaktı.

Adam arabaya binerken yaşadığı şokla sendeledi. Ağlamasa da gözleri kızarmıştı. Arabayı çalıştırırken eli telefonuna uzandı. Hızlıca ekranında hazır bekleyen numaraya tıkladı.

"Peşinden git çoçuk, peşinden git." Derin bir nefes aldı. Telefonun karşısındaki Peter, adamı duyduğu an telefonu ne yapacağını bilememiş ve hızlıca yere fırlattı. Tony durdu ses gelmesini bekledi.

"Amaris, dur!" Gelen sesle, içi bir nebze olsun rahatladı. Çocuğu beklemeden telefonu kapatıp fırlattı. Arabayı sürmeye başladığında yan koltuğunda oturan kadın boğazını temizledi. Tony onu dikkate almadı.

"Ben o mezarda yatmıyorum, bunu biliyorsun." Dediğinde adam sinirle direksiyona vurdu.

"Kes sesini ve çık kafamdan!" Kadının kahkahasının tiz sesi kafasında yankılanırken, Tony Stark kendini hiç bu kadar çaresiz hissetmiyordu.

siz sormadan söyleyeyim eğik yazı ile yazılan son sahnedeki kadın Luna ve Tony'nin halüsinasyonu.

Ama siz tabii teori üretmeye ve ileride olacakları tahmin etmeye devam edebilirsiniz.

Bazılarınız ileride olacak şeyleri tahmin etti bile. ☺️

Ayrıca neden bir önceki bölüm diğerlerinden 20 kadar az vote aldı..kötü mü yazmıştım?..

Tony hakkında ne düşünüyorsunuz??

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

93.9K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
71.8K 5.2K 74
" Aile sonsuza kadardır." dedi Fiona. Öyle olması lazımdı, gerçek aileler sonsuza kadar olmalıydı. Sirius hiç düşünmeden yüzünde ufak bir gülümseme i...
14.9K 1.7K 25
James Potter ve Olivia Snape Bütün hafızalardan Mrs Potter'ın -Harry'nin annesi- kim olduğu silinmişti. Dumbledore, birinin zamanda geriye gidip Mrs...
161K 16.9K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...