Final bölümü...
|Zirve'den|
Açıkçası Şafak'ın beni sevdiğini zaten biliyordum. Kimse bir patron uğruna bunları yapmaz. Eh beni sevdiğini söyledikten sonra clup'te birileriyle yiyişmesi sevdiği bilgisini sildi elbette. Takıntılı kadın.
Ellerini tutmaya devam ederek yatağa götürüp yüz üstü yatırdım ve kafasını yatağa bastırdım.
"Imm!"
"Ne o? Nefesini mi kestim yoksa?"
Saçlarından çekip kafasını kaldırdım yataktan.
"Cidden beni orda rezil ettiğinde susup gideceğime inanmadın değil mi? Clup'ün ortasında benimle tartıştığında susup sinecek biriyim öyle değil mi Şafak Hanım."
"Orda seni rezil etmedim! Gerçekleri söyledim!"
"Ah tabii tabii. Kesinlikle inanıyorum buna. Hemde gönülden. Ama yine de bir cezayı hak ediyorsun."
"Ben senin cezalandırabileceğin biri değilim. Beğenmiyorsan işten at!"
"Çok konuşuyorsun Şafak~ susmalısın." tekrar kafasını bastırıp ellerine kelepçe taktım.
"Yanlış anlama. İşkence yöntemi olduğu için kelepçe takmadım. Güvenlik önlemi."
Pantolonunu ve iç çamaşırını çıkartıp yatakta yarım bir köpek pozisyonu almasını sağladım. Kalçasına vurdum.
"Bacaklarını arala!" dediğimi yapmadığında kalçasına tekrar vurdum.
"Bacaklarını arala Şafak. Beni zor kullanmak zorunda bırakma."
"Oww ne yapacaksın? Bikaç şaplak daha mı atacaksın? Yapsana." lafının üstüne cidden morartacak cinsten bir tokatı bacağına indirdim.
"Ah!"
"Bikaç şaplakla kalması için dua edeceğin raddeye getirme beni Şafak. Şimdi bacaklarını aç!" bitişik bacaklarını yavaşça açıp kalçasını iyice kaldırdı. Arka girişine parmaklarımı sürttüm.
"Ahh hatırladığıma göre burayı da seviyordun değil mi seni sapık?" orta parmağımı yavaşça içine ittim. Kalçasını daha da kaldırıp inledi.
"Sapık!" parmağımı içinden çıkartıp girişine tırnaklarımı bastırmaya başladım. Bikaç ufak yara da bıraktım. Hızlı bir tokatı daha kadınlığına indirdim.
"Ah! Cidden bırak beni. Kov gitsin! "
"Hey hey hey eğlencemi bozma."
"Sikerler eğlenceni! Bırak!"
"Tatlı Şafak. Eğer böyle konuşmaya devam edersen kendim susturmak zorunda kalırım."
"Lütfen yapsana ya(!)" çekmecesinden ağız topunu çıkartıp ağzına taktım.
"Konuşmayı dene bakalım."
"Oğronç boroson poç horif!"
(İğrenç birisin piç herif!)
"Ahh evet evet işte bu tonu hep çok sevdim. Biraz daha konuş lütfen." sinirle homurdanıp cevap vermedi. Şafak'ın pantolonundaki kemeri çıkartıp 2ye katladım.
"İş dışındaki hayatın da benim öyle değil mi Şafak? Evet diyorsan 1 kere hayır diyorsan 2 kere ses çıkart."
"Imh- ımh-"
"Ah hayır mı dedin az önce? Anlayamadım tekrar lütfen."
"Ihm- ıhm-" hızla kemeri kadınlığına da denk gelecek şekilde kalçasına savurdum.
"Dışarıdaki hayatında benim?"
"Ihm- ıhm-" bir darbe daha Şafak. Hadi ama inatlaşma.
"Benim?"
"Ihm- ıhm-" ah sikerler. Küçük vibratörü girişinden itip maksimum güçte çalıştırdım.
"Tek bir zevk sıvın akarsa bitersin Şafak. Dışarıdaki hayatında benim öyle değil mi?"
"Ahm~ ıhm- ıhm!"
"Islanmaya başladın Şafak. Doğru cevabı ver. Dışarıdaki hayatında benim öyle değil mi? Kabul et şunu." 2 parmağımı içine itip vibratörün zevk noktasına değmesini sağladım.
"Zevk sıvın çoğalıyor Şafak. Cezalandırılacaksın." kalçası ve bacakları orgazmla kasılmaya başlayınca sırtından aşağı bastırdım.
"Kalçanı indirdiğin an bitersin Şafak. Kabul et hadi."
"IHM!" vibratörü durdurup parmaklarımı içinden çıkarttım.
"Kabul etmen çok centilmenceydi. Teşekkürler"
"Odi korı"
(Adi karı*)
Kalçasına tekrar kemerle vurdum.
"Terbiyesizlik etme ama Şafak. Ben sana karşı gayet iyiyim."
"Çoz boni."
(Çöz beni)
"Cezanın bu kadar olduğunu mu sanıyorsun Şafak? Tch tch tch yakıştıramadım. Beni daha iyi tanıdığını sanıyordum." yerinde çırpınmaktan başka bir şey yapmadı.
"Şimdi sıra kardeşinde. Seni böyle görmesini ister misin?"
"IHM! YOPMO"
(YAPMA)
"Bilemiyorum Şafak~ bence hoş olurdu." kafasını hayır anlamında yatağa sürtmeye başladı.
"Derin, Seher'i getir!" Şafak bacaklarını kapattı ve yatıp cenin pozisyonu aldı. Hemen ardından da Derin Seher'i odaya soktu. Tabi o direkt gözlerini bana dikmişti.
"Ablama ne yaptığını sanıyorsun sen? Çöz hemen ablamı!"
"Oww ne kadar da ablana benziyorsun~"
"Ah emin ol benzemiyorum. Ondan çok daha beterim."
"Hmm demek öyle? Ne yaparsın mesela?" üzerime yürüyüp önümde durdu.
"Seçmelerden hemen sonra sokuk bir şeyi bahane edip yeni işe başlayan çalışanını taciz ettiğin görüntüleri gayet taraflı bir şekilde medyaya sızdırabilirim mesela. Yada Kanay'lara şirketinin boka battığını söyleyip tüm ihaleleri almaları için holding sistemini hacklerim ne dersin? Bütçenin ne kadar kısıtlı olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? Aptal kardeşinin tabletinden şirket işlerini halletmemeliydin. Gerçekten koca bi aptalsın." boynundan tutup duvarla arama aldım.
"Ne-"
"Tam şuan beni tehdit edersen dediklerim ve çok daha fazlası basına sızar. Ablamın sana aşık olduğunu biliyorum ama inan sikimde değil. Seni yerin dibine gömer ve kimsenin çıkartamaması için elimden geleni yaparım. Şimdi o pençelerini çek yoksa kimsenin toparlayamayacağı kadar dağıtırım seni." ellerimi çekip bi çığlık attım. Şafakta sırıtarak bizi izliyordu.
~~~~~
Seher'den
Cidden şimdiye kadar sevgililerine yaptığı muamele yüzünden onlarca kez magazin olan bu kadın onu başıboş bırakacağımı mı sanıyor? Aptal olmadığım için üzgünüm Zirve hanım(!)
Cebindeki anahtarı alıp anlamın koluna taktığı kelepçeleri çözdüm. Bilekleri morarmaya başlamıştı. Öpüp gözlerine baktım.
"Gitmek istemediğini biliyorum ama bir takıntın yüzünden daha acı çekmeyeceğim. Senin de çekmene izin vermeyeceğim." kafa sallayıp sustu. Evet abla o olabilir ama kendisini aşık olunca kaybeden bi yapısı var.
Bunu kendisi de biliyor bu yüzden benim önerilerime bu dönemlerinde karışmıyor.
Büyük ihtimal Derin olayınımerak ediyorsunuz. Hoş bir kız açıkçası. İlgimi de çekti ama ablama zarar veren bir ortam benim için sonsuza kadar biter. Ve o bu ortamın merkezinde yer alıyor.
Ablama pantolonunu verdim giymesi için. Tekrar Zirve'ye döndüm.
"Takip yok. İz sürmek yok. Ablama atılan yada gönderilen tehdit mesajları da olmayacak. Haberim olduğu zaman bitersin. Ha birde..." cebimden bir süre önce hazırladığım 5 milyon $'lık çeki çıkarttım.
"...bunu imzala."
"Ne saçmalıyorsun?!"
"Ya tüm şirket yada 5 milyon dolar. Karar ver."
"Sen adi, küçük bir sürtüksün." çeki hızla alıp imzaladı.
"Senin kadar iyi olamadığım için üzgünüm mommy(!)"
"Ablasının kardeşi işte. Ne olacak!"
"Emin ol ondan daha iyiyim bu konularda. Kardeşini seviyorsan -ki sevmesen ona özel koruma tutacağını sanmam- ablam hakkınds tek kelime etme. Gördüğü tek zorbalık sözlü olmaz."
"Seher yeter. Gidelim artık." ablamın hazırlandığını görüp tekrar önüme döndüm.
"İyi anlaşmaydı Zirve HAKLI. Umarım bir daha görüşmeyiz. Kalan hayatın umarım iyi geçer. Ha bu arada. Çeki iptal etmeye kalkma."
Ablamla evden çıkıp motoruna bindik.
"İyi işti küçük sürtük."
"HSLSNSLWKSL senden öğrendim büyük sürtük. Bu işte tamam. Sence artık cidden kendi hayatımızı yaşayabilir miyiz? Vegas'ta bi gazino?"
"Aslında ondan önce telefonlarımızı yenilemek daha zekice olur."
"Doğru. Hadi gidelim."
"Seni seviyorum kardeşim."
"Bende seni seviyorum abla."
~~~~
Yazar anlatımı
Seher ve Şafak dolandırdıkları kişilerin sonuncusundan da istedikleri parayı elde ettikten sonra kayıplara karışıp bir daha Türkiye sınırlarında gözükmediler.
Zirve deli gibi izlerini sürmeye çalışsa da asla ulaşamadı. Sanki her seferinde bir el gözlerini kapatıp her şeyi yapıp yok ediyor ve gidiyor gibiydi. Ve aynen de öyle oluyordu. Kardeşlerin peşine düşen tek kişi Zirve'ydi. Ve kardeşlerde her seferinde onu bir çıkmaza sokuyor, izleri yok ediyor ve kendileri de gidiyordu.
Şimdiyse şirketini yönetemeyip akıl sağlığını yitirmenin eşiğinde takıntılı bir kadın ve okuldaki zorbalıklara bile sesini çıkartamayan ve ablasından korkup evde köşelere sinen bir Derin vardı tabloda.
Diğer kardeşlerse gitmek istediği ülkeleri geziyor ve Vegas'taki gazinolarını işletiyorlardı.
Belli mi olur. Belki bu hikayenin devamında Zirve intikam alırdı. Belki de aklını kaybeder ve 18 yaşına gelmeden şirketi batıracak kardeşine verilirdi şirket.
Kısacası.
Dolandırıcı 2 kardeş arkalarını bırakıp önlerine dönmüş ve diğer kardeşleri o odadaki ihanet duygusuyla bırakmışlardı.
~~~~~
Biliyorum hiçbirinizin beklemediği bir son ama yazacak enerjim kalmadı cidden. O kadar uzun aralıklı yazdım ki hikayenin diğer bölümlerini bile az buçuk hatırlıyorum.
Taslaklarda hikayelerim var ama yayınlar mıyım bilmiyorum. Güzel bir şeyler yazıyorum o yüzden takip ederseniz mutlu olurum. Etmezseniz de büyük ihtimal son beraber projemiz olur. Bu kitabı okuduğunuz için de teşekkür ederim ♡♡
Sizleri seviyorum canım okuyucularım. Umarım burdaki gibi takıntılı bir sevgi yada aldatmaca değil gerçek aşkı tadacağınız bir aşk yaşarsınız.
Bu hikayenin de sonuna geldik.
İyi geceler~
Yayım saati 23.23 :)