Heartfelt

By nyxmylifemyrules

12.1K 1.4K 1.8K

Sen ne yaptın kendine?-- İntersex birey içeren bir kurgudur. Başlamadan karakter bölümünü iyi okuyun... Vmi... More

Karakterler
2. ☘︎Sesin gerçekten gürültü kirliliğiydi.☘︎
3. ☘︎Sen-☘︎
4. ☘︎-küçük bey?☘︎
5. ☘︎Nereye götürüyorsun beni?☘︎
6. ☘︎𝄞do re mi-☘︎
7. ☘︎-ah güzel oğlan-☘︎
8. ☘︎Babaa.☘︎
9. ☘︎Sadece okşasan saçlarımı.☘︎
10. ☘︎sen ne yaptın kendine?☘︎
11. ☘︎onu öpmüştüm, ben öpmüştüm.☘︎
12. ☘︎Jimin sen-sen.☘︎
13. ☘︎Jimin rahat dur güzelim.☘︎
14. 🔞 ☘︎Benim o.☘︎
15. ☘︎T-taehyung?☘︎
16. 🔞 ☘︎Sinirli çiçekçi oğlanım.☘︎
17. ☘︎Rüyam sonlanmıştı.☘︎
18. ☘︎Sadece saçmalıyordum.☘︎
19. ☘︎Benden af diliyordu...☘︎
20. ☘︎İyi ki-☘︎
21. ☘︎Ama o şuan karşımdaydı.☘︎
22. ☘︎Kalbini en değerli yer de-☘︎
23. ☘︎Biraz da kıskandırmak...☘︎
24. 🔞 ☘︎Eskiler can yakıcıydı.☘︎
25. ☘︎Gösteri günü.☘︎
26. Final ☘︎Çiçekçi oğlan bak bana♫☘︎

1. ☘︎O kızı unuttun mu?☘︎

1K 79 294
By nyxmylifemyrules

Kasım aylarının en güzel olduğu günlerden biriydi bugün. Yatağımda en güzel uykularımdan karnımda ki sızıyla uyanıp otururken yatakta rahatça gerilmiştim. Dün akşam geç yattığım için bugün biraz uykum vardı, ama bu rahatsız edecek bir uyku değildi.

Günlük rutinlerimi yapmak için her zaman ki gibi yataktan kalkıp banyoya giderek güzelce dişlerimi fırçalayıp yüzümü yıkadıktan sonra yumuşak bir havluyla yüzümü kuruladım.

Karnımda ki ağrı hafif olduğu için umursamamaya çalışarak tekrar odama geçip kahverengi kapağı açık olan dolabımdan üzerim için giysi seçmeye başladım.

En sevdiğimden olan bordo siyah ve kahve renginden oluşan yuvarlak yaka kazağımı alarak siyah atletimin üzerine giydim. Altıma da soluk siyah bir dar paça kot pantolon giyip, siyah bir de çorap giydikten sonra dolabımın kapağını kapattım. Odam da bulunan eski ama güzel olan bir diğer kahverengi aynalı masama giderek güzel yüzüme bakıp gülümsedim.

Her gülüşümde kısılan gözlerimi oldukça seviyordum.

Kahverengi saçlarımı küçük tarağımla alnıma doğru tarayarak alnıma yatırıp annemin benim için aldığı pembe lipbal mı dolgun pembe dudağıma sürdüm. Son kez kendime bir bakış atıp nemlendirici mi dudaklarıma yedirdikten sonra odamdan ayrıldım.

Mis gibi yemek kokuları burnuma dolarken, derin bir nefes çekerek kokunun mideme ulaşmasını sağladıktan sonra annemin en çok bulunduğu mutfağa adım attım.

"Günaydın canım ailem.~"babam masada oturmuş kenarı hafif yırtılmış gazeteye bakıyor iken annem elinde ki çaydanlıkla bardaklara çay dolduruyordu. Sesimle bana gülümseyerek dönen bakışlarla babam yüzünde ki tebessümle konuşmuştu.

"Günaydın oğlum. Bu saate kadar uyunur mu, seni beklemeden yapacaktık kahvaltıyı." yakınarak dediğiyle dudak büzerek arkasına geçip boynuna sarılmıştım.

"Yah ama baba daha saat dokuz. Biraz daha uyusam güzel olur diye düşünürken böyle demene kırıldım." hüzünlü çıkartmaya çalıştığım ses tonumla söylediklerimle ufak bir kahkaha atıp omzumu pat patlamıştı.

"Şaka yaptım oğlum. Geç otur da başlayalım." demesiyle kollarımı çözerek sandalye ye oturdum.

"Yazıklar olsun Park fertleri. Burada size bakıyorum bir dönüp canım annem canım eşim diyen yok. Asıl darılıp üzülmesi gereken benim." annem de sandalyesine oturarak gülen yüzünü somurtup homurdanmaya başlamıştı.

"Annem seni de öpüyorum bak.~ canım annem benim.~~" yanıma oturduğu için uzanarak yanağını öpmemle tekrar gülümseyip başımı okşamaştı.

"Tamam tamam hadi ye önündekileri. Bir lokma bile kalmayacak." söyledigi ile sesli bir oflayış bırakıp önümdeki kahvaltı tabanını bitirmeye başladım. Her gün bir ton şey yediriyordu. Neyse ki kilo alan bir bünyem yoktu da, hemen yakıyordum.

"Baba, bu arada akşam arkadaşımla olacağım. Yok bize artık bir şey söylemiyorsun beyefendi diye yakınmayın yanii.." bunu söylememle annem tarafından enseme yavaş bir şaplak yemiştim.

"Beyefendiye bak woo-bin. Merak edip sorduklarımızı da yakınma yaptı. Tabiki yakınacağım anne'yim ben ya başına bir şey gelse kaçırılsan, dövülsen aşağı ki mahalle tekin bile değil, biliyorsun. Ben ne yaparım o zaman?" söyledikleriyle başımı sadece anlıyorum dercesine salladım.

"Tamam tamam hadi ben artık gideyim hayatım. Çiçek pazarın da beklerler beni."

"Ben de geliyorum seninle~" annemin yanağını bir kez daha öperken hemen bende ayaklandım.

"Hadi gidelim bakalım." babamın yürümeye başlamasıyla peşine takılmıştım. Bu sırada annem 'Jimin çevrene dikkat et' diye bağırıyordu. Ayakkabılarımızı giyip evden çıktıktan sonra eski bir 'izh planet' markalı motorumuza binerek yola çıkmıştık.

Çiçekçiydi babam, bu yüzden arada sırada satış yapmasına yardım ediyordum. Bir nevi babamdan bana geçecek olan bir işti. Çiçek pazarın da beni herkes tanırdı babam sayesinde. O yüzden hiç canım sıkılmıyor, aksine hoşuma gidiyordu yanına gittiğim zaman satış yapmak.

Babamın arkasında oturduğum için başımı sırtına yaslayıp gözlerimi kapadım. Yavaş gittiği ve karnına sarıldığım için de düşme tehlikesi gibi bir sorunum olmazdı. Kaç dakika oldu olmadı kulağıma motorun üzerinde giderken dolan sesle sinirle kaşlarımı çattım.

Bu ayı'nın niye her gün sesini duymak zorundaydım, ben.

"Günaydın woo-bin amca." gözlerimi açıp yola baktığım da sevmediğim adam taksisini sürerken aynı zamanda da babamla konuşuyordu.

"Allahın ayısı! Gitsene be işine babama kaza yaptıracaksın."

"Sinirlenme jimin ayıp." babam kaza yapmamak için yola bakarken konuşup jin-moo ya karşılık vermişti.

"İşleriniz kazancınız bol olsun Woo bin amca, ben en iyisi jimin daha fazla sinirlenmeden kaçayım."

"Teşekkürler teşekkürler, artık git de gözüm gönlüm açılsın." diyerek babamın yerine cevap vermemle beni babama şikayet etmeye başlamıştı. Daha sonra ise bana göz kırparak gitmişti.

"Jimin çocuğa niye öyle davranıyorsun güzel oğlum?"

"Sevmiyorum onu satış yaparken de geliyor, iki saat beni işimden alı koyuyor. Hayır yani müşteri var ne önümü kapıyorsun."

"Haklısın oğlum da gönlü varmış sen de. Biliyorum erkeksin ama benimle konuşmak için babasını yollamış." babam konuşurken bir anda motoru durdurup inmesiyle gözlerim sıkıntıyla büyüdü.

"İstemiyorum o ayıyı falan ben. Bunun annesi erkek damat da neymiş onlar gibileri bizden uzak dursun diyerek dolaşan kadın değil mi. Şimdi ne olmuşta erkek damat ister olmuş." hızlı hızlı söylenmeye başlayıp konuşmamla babam gülümsemişti.

"Bilmiyorum valla nasıl çocuk yaptıysam, cadıya da istetir olmuşsun." diyerek yürümem için sırtımı patpatlamıştı.

"Söz ver bak gelirlerse kov." diyerek parmağımı uzatıp dudak büzmemle babam yandan bir bakış atmıştı.

"Jimin eve gelen misafir kovulur mu? Ben hallederim ama kovarak değil."

"Misafir canımla oynuyor. Görünce bayılacak gibi oluyorum bu nasıl misafir?" dedikten sonra elimi indirip göz devirdim.

Bu sırada biraz yürüyüp tezgahımıza gelmemizle bazı kişiler anında laf atarak babamla konuşmaya başlamışlardı. Tabi ki benimle de konuşuyorlardı. Sesime hepsi ayrı ayrı bayılırlardı, özellikle şarkı söylemem için her sabah ısrar ederlerdi.

"Jimin bak bugün en sevdiğin çiçek geldi." yanıma gelen bir diğer çiçekçi arkadaşımla gülümseyerek yanına gidip gösterdiği çiçeği elime aldım.

"Güller sence de çok güzel değil mi." güllerin yaprağını sevmeye başlayıp bir yandan da arkadaşıma soru sordum.

"Beyazsın Jimin aynı bu güller gibi saf ve duru." diyerek sorduğum soruya anlamsız bir cevap verip anında yanımdan gitmişti. Bende bu yüzden dikenlerine dikkat ederek bir düzüne gülleri elime alıp babamın yanına gittim.

"Baba şu makası verirmisin. Güllerin dikenlerini temizleyeceğim." bir tabureye oturup elime anında verilen makasla dikenleri kesmeye başladım.

Yarım saatte en ince ayrıntısına kadar güzelce dikenleri kesip bir yerime zarar vermeden makası elimden bırakmıştım.

"Bir tane daha kalmış şunda oğlum." babam elime kestiğim bir gülü verip dikeni göstermesiyle bir yandan da sung-ho çağırıyordu.

"Jimin bir şarkı söyle be sabah sabah gözümüz gönlümüz aydınlansın." demesiyle makası elime alarak herkes etrafıma dolanırken kıkırdayarak şarkı söylemeye başladım.

✾✾✾✾

Taehyung

"Dostum çiçek yerine yüzük alsan daha iyi değil mi?" yoongi hyung'un dediğiyle başımı hayır anlamında salladım.

"Önemli olan duyguları içermesi annem bir gül'den duyguları daha iyi sezerim her zaman der. Bugün de 2 yıl sonra onu ilk kez göreceğim, kalbini yüzük yerine gülün daha çok tatmin edeceğini biliyorum." diyerek kestirip atmıştım.

İki yıldır Viyana'da yaşıyordum ve buraya Kore'ye daha yeni gelmiştim. Anneme de hediye olarak iş için geldiğimiz çiçekçi pazarından güzel bir gül buketi almak istiyordum.

"O kızı unuttun mu?" arkadaşımdan gelen ani soruyla bakışlarım çiçek pazarında güzel çiçeklerin üzerinde gezerken bir anda ona dönmüştü.

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." diyerek sözünü kesip etrafa bakınmaya devam etmiştim.

Bu sırada ise hemen ilerimizde ki topluluğa gözüm kaymış, bir yandan da duyduğum naif ama kasılan, detone olan sese odaklanmıştım.

"Baksana orada birisi şarkı söylüyor belki akrep içlerindedir, gel gidip bakalım." diyen Yoongi'ye yoğun kalabalıktan bakışlarım kaymıştı.

Şarkı söylerken her defasında kayan ve gürültü kirliliğinden başka bir şey olmayan sesle işim gereği ise istemsizce kaşlarım çatılmıştı.

Bu sırada ise yoongi kolumdan çekiştirerek beni topluluğun yanına iyice yakınlaştırmıştı. İnsanların arkasında durup sırtı bana dönük olan ve hafif hareketlerle dans eden bedene bakarak beğenmediğimi belli edecek seviye de yüzümü kırıştırmıştım.

Yoongi ise beni geri de durduğum halde çekiştirerek insanların içine sokup şarkı söyleyen oğlana iyice yaklaştırarak duraksamıştı. Gözlerim bir anda bana doğru dönen oğlanla eline kayarken, gördüğüm beyaz güllerle sesi beğenmesem bile kalpten söylediği için tebessüm etmiştim.

Taki çoçuğun sesi acı bir ses tonuyla duraksayana kadar.

O an ne olduğunu bile anlayamadan genç oğlana birisi çarpıp elinden makas ve gülün kayarak düşmesini sağlamıştı. Genç oğlanın çarpma hissiyle dengesini kaybederek yere düşeceği anda ise öne doğru atılıp küçüğü oldukça ince belinden tutarak kendime doğru çekmiştim.

Yüzünü buruşturarak omuzlarıma tutunan genç oğlanla bakışlarımız kesişirken, tanımadığım oğlanın yüzü iyice buruşmuştu.
______

İlk bölüm böyle oldu.

Neden medya da ki şarkı demeyin...

Umarım beğenirsiniz.♡

Continue Reading

You'll Also Like

14K 686 10
✎Poi Yapım Sunar Baekhyun babası tarafından güney koreye gönderilmişti, kuzey kore ve güney kore arasınadaki bu savaş hiç dinmeyecekti. Eğer baekhyun...
39.3K 2.1K 24
İkisi de zorla evlendirilmişti. Özellikle zengin ve yakışıklı bir erkek için bu zoraki evlilik dehşet vericiydi. Kısıldığı bu kapandan tüm kalbiyle...
4.3K 285 12
"O benim!" "Hayır benim!" "İkiniz de benimsiniz, şimdi kapatın çenenizi!"
3.3K 288 10
"kokun evrendeki en mükemmel koku." 26 ocak 2019 BxB texting