ASABİ KIZ (TAMAMLANDI)

By pembeyaz42

9.9K 1K 2.4K

Güzel bir hayatın içinde yaşıyordu. Bir gün babası ve üvey annesi tarafından zorla evlendirilmeye çalışıldı a... More

İLK BÖLÜM
KARŞILAŞMA
HASTANE-1
YOLCULUK
İZMİR MACERASI-1
İZMİR MACERASI-2
HASTANE-2
TABURCU
KAĞIT PARÇASI
RÜYA'DAN
GÖKÇAY'DAN
BERRİN'DEN
2 YIL ÖNCE
UZUN BİR YOLCULUK
BAŞ BELASI KUZEN
PARTİ
OLAYLAR KARIŞIYOR
EV
NEDEN BENİ BIRAKTIN?
KARANLIK
ARTIK BURADAN DÖNÜŞ YOK
FİNAL
İKİNCİ KİTABIM

KADERİMİ KOVALIYORUM

73 12 0
By pembeyaz42

"İşte bir gün annen anlatmıştı..." Demeden sözünü kestim.

"Neyi anlatmıştı?"

"Senin gerçek annen olmadığını."

"Ne zaman öğrendin sen bunu?"

"Birkaç yıl önce öğrendim."

"Oha! Niye bana öğrendiğin zaman söylemedin?"

"Gerçek anneni bulmak istedim."

"Söyleseydin beraber bulabilirdik."

"İşte tek başıma bulmak istedim."

"Niye?" Dedim mantıklı bir cevap vermesini umarak.

***

"

İşte sana sürpriz yapmak için." Dedi sanki bir şeyler itiraf etmek istiyor gibiydi."

"Oğlum benim hayatım zaten bir sürpriz. Sen neyin sürprizini yapıyorsun bana?"

"Of! Yeter ya! Sana aşığım aşık aşık! Anladın mı?" Dedi bağırarak.

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ne diyeceğimide bilmiyordum. Sarılayım en iyisi demi? Bencede en mantıklısı sarılmak. Dur bir dakika sarılmak nasıl bir sey? Ben bilmiyorum galiba. Aman boşver kollarını aç ve Gökçay'ın bedenine dola gitsin.

"Özür dilerim senden herşeyi sakladığım için." Dedi ve o da bana sarıldı.

"Önemli değil." Dedim ve kendimi onun vücudundan geri çektim.

"O kadın nerede?"

"Yarın toplantısı varmış. O yuzden evine gitti."

"Mesleği ne?"

"Bir tane holdingi var."

"Bu da mı zengin?"

"Ne var kızım? Zengin, fakir ayrımı mı yapıyorsun?"

"Zenginlerden pek bir fayda görmedim. Neyse ben odamdayım." Dedim ve odama doğru gittim.

Odama geçip yatağının üzerine oturdum. Düşüncelere daldım. Ben kimdim? O kadın neden beni o aileye bıraktı? Ve neden şimdi gelip benim annem olduğunu söylüyor? Yirmi yıldır nerelerdeydi? Belki susturuluyor muydu?

~GEÇMİŞ~

Annem ile babam dışarıya çıkmıştı. Bende Mihriban abla ile evde kalmıştım.

"Mihriban abla meyve suyumu içtikten sonra bahçeye çıkabilir miyim?"

"Tabii ki de kuzum ama dikkatli ol tamam mı?"

"Tamam Mihriban abla." Dedim ve meyve suyumu içmeye koyuldum.

Bahçeye çıkmak için sabırsızlanıyordum. Çünkü babam benim için küçük bir kaydırak ve salıncak almıştı. Parka götürmedikleri için parkı ayaklarıma kadar getirmişlerdi. Keşke bir arkadaşım olsa beraber oyun oynardık diye düşüncelere dalarken çoktan meyve suyumu bitirmiştim. Boş bardağı alıp mutfak tezgahının üzerine koydum. Mutfaktan bahçeye çıktım hemen salıncağıma doğru koştum ve o güzel, göz alıcı kırmızı renkteki salıncağıma bindim.

"Kızım, Rüya şapkanı giymeyi unutmuşsun hemen gel şapkanı giy kuzum." Diye seslendi Mihriban abla.

"Ama abla daha yeni çıkmıştım."

"Ama demek yok kuzum. Giydikten sonra tekrar dışarıya çıkarsın."

"Tamam Mihriban abla hemen geliyorum."

Mihriban abla çok iyi bir kadındı. Kıyaslanır mı bilmiyorum ama annemden bile çok iyi bir kadın. Evimize ilk başlarda yardımcı olarak gelmişti. Sonralarda annemin benimle ilgilenmeyi kestiği zaman Mihriban abla benimle ilgilenmeye başladı. Kıyafetimden, odama, odamdan okul hayatıma, okul hayatımdan kişisel bakımıma kadar her şeyimle ilgilenmeye başladı. İkinci annem gibiydi resmen. Bazen keşke annem Mihriban abla olsun dediğimde oldu ama bu imkansız bir şeydi. Çünkü herkesin bir annesi olurdu.

İçeriye girmiştim. Sadece odama çıkıp o lanet şapkamı alıp kafama takmak olacaktı. Tabii ki de gürültülü bir şekilde dış kapının açılmasını duyana kadar.

"Mihriban valizlerimi getir." Bu annemin sesiydi.

"Mihriban o kadının valizlerini getirme artık onun için çalışmıyorsun." Bu da babamın sesiydi.

Neler oluyordu burada? Niye bağırıyorlardı? Annem valizlerini istediğine göre tatile mi gidiyorlar? Valiz demek tatil demektir. Yaşasın! Tatile gidiyoruz. İçimden kendi kendime sevinmiştim. Ama babam niye Mihriban ablaya öyle dedi ki? Acaba yaşlı olduğu için yorulmasın diye mi? Olabilir en iyisi odama çıkıp valizimi hazırlayayım. Artık sekiz yaşındayım ve kendi valizimi kendim hazırlayabilirdim.

Koşarak odama çıktım. Yatağının altındaki pembe renkli, küçük boy valizimi aldım ve yatağımın üzerine düzgünce açıp koydum. Acaba ne alsam? Diye düşünürken valiz seslerinin koridorda yankılanmasını duydum.

Valizleri mi hazırlamışlar? Ne kadar da hızlı. Benim bildiğim annem bu kadar hızlı bir şekilde hazırlanamaz.

Hemen odamdan çıktım. Annem valizi ile merdivenlerden aşağıya inmeye çalışıyordu. Ben de geri odama döndüm ve eşyalarımı hazırlamaya başladım. Acaba nereye ve kaç günlük bir tatil olacaktı? En iyisi babama sorayım. Genellikle tatilleri babam ayarlar.

Odamdan çıkıp, merdivenlerden aşağıya indim.

Aşağıya indiğim sırada annem kapıdan çıkmıştı. Bende tam peşinden gittim. Bahçeye doğru o önde ben arkada ilerliyorduk. Sonunda bahçe kapısının önünde durmuştu ve bende ona yetişebilmiştim.

"Anne?" Dedim masum ve meraklı gözlerle.

"Git başımdan Rüya." Dedi ve beni elinin tersiyle itmişti.

"Anne tatile mi gidiyoruz?"

Hiç bir şey dememişti hatta yüzüme bile bakmamıştı. Zaten bir şey demeden bir tane taksi geldi. Taksici arabadan inip annemin valizlerini aldı ve arabanın bagaj kısmına yerleştirdi annem de o sırada taksinin arka kısmına binmişti. Ben ise kıpırdamadan izliyordum olanları. Taksi haraket etmeye başladı. Annem ne yüzüme bakmıştı ne de veda etmişti. Tek başına tatile gidiyordu.

Eve doğru ilerlemeye başladım. Bahçede ki sandalyelerin birinde babamı oturduğunu gördüm ve hemen babamın yanına koşarak gittim.

"Baba baba baba!" Dedim koşarak.

"Ne oldu yine?!" Dedi tersleyerek ama ben aldırış etmedim.

"Annem neden tek başına tatile gitti? Biz de gitmeyecek miyiz?"

"Tatile gittiğini kim söyledi?"

"Valizlerini aldı yanına."

"Evden siktirip gitti. Bir daha da gelmeyecek. Sende onu unutsan iyi olur. Annem falan yok bundan sonra."

~GEÇMİŞ SON~

Kapımın tıklanması ile irkildim ve düşüncelerimden sıyrılıp gerçek dünyaya döndüm.

"Gel." Diye seslendim ve kapıya doğru bakıp.

Kapı açıldı ve Gökçay elinde iki kupanın olduğu tepsiyle odama girdi.

"Bu ne böyle?"

"Özür kahvesi hem sana biraz olsun sesimi yükselttim hem de bugün zaten içemedik ya? Begüm Hanım geldiği için.

"Kalsın şimdi de gerçek babam gelir."

"Ya saçmala Rüya gelen olmaz bu saatte?"

"Nereden biliyorsun?" Dedim ve tek kaşımı havaya kaldırarak.

"Yok ya nereden bileceğim saat geç oldu ya ondan."

"Hırsız ile misafirin ne zaman geleceği belli olmaz." Dedim ve göz kırptım.

"Sende haklısın. Kahve?" Dedi ve elindeki kahvenin birini bana uzattı. Diğerini de kendisi içmeye başladı.

"Neden ayakta duruyorsun? Otursana."

"Tamam." Dedi ve benim yanıma oturdu.

Bölümü nasıl buldunuz?

Gelecek bölüm neler olmasını istersiniz?

Gökçay'dan nefret edenler?

Salı günü görüşelim mi?

Görüşelim.

Continue Reading

You'll Also Like

57.8K 2.8K 22
İşte tam o anda... Avşar'ın boyama kitabında taşırdığı en son çizgi de... Baha'nın bana dik dik baktığı o anda telefonum çaldı. Bilin bakalım kim ar...
115K 11.8K 39
053*: Senin kedin mi bu? Doğuhan: Evet, rica etsem atacağım konuma getirebilir misin? Ya da sen at ben geleyim. 053*: İşte o imkansız. Doğuhan: Ne...
109K 4.2K 35
Neden hep Asker olan erkek ya da kadın olan doktor ? Bu sefer bir değişiklik yapalım ve askerimiz kadın , doktorumuz erkek olsun.
6.4M 207K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...